Scroll Top

Hindular 300 milyon Müslüman’a soykırım mı planlıyor?

hindistan-islam-düşmanlığı

Dünyada Müslümanların en fazla zulme uğradığı ülkenin Hindistan olduğunu biliyor musunuz? Şubat 2020’de yapılan bir araştırmaya göre, ABD’den Güney Asya’ya dünyanın 11 ülkesinde 23 İslam karşıtı olay belgelendi. Güney Asya ülkelerinde meydana gelen 12 olaydan 11’i Hindistan’da gerçekleşti. Bugün Hindistan’da yaklaşık 300 milyon Müslüman yaşıyor. Üstelik Hindistan, dünyada Endonezya’dan sonra en kalabalık Müslüman topluluğunu barındıran ülke. İslamiyet, Hinduizm’den sonra ülkedeki ikinci yaygın din konumunda. Buna rağmen, ülkedeki İslam karşıtlığı hat safhada. Müslümanlar, eğitimden çalışma alanına, sağlıktan gündelik yaşama kadar her türlü ayrımcılığa maruz kalıyor. Örneğin; Hindistan’da, sadece adınız “Muhammed” olduğu için öldüresiye linç edilebilirsiniz. Sakallarınız uzun olduğu için acımasızca darp edilebilirsiniz. Başörtülü Müslüman bir kadınsanız okullara alınmayabilir, sokak ortasında saldırıya maruz kalabilir, tecavüze uğrayabilirsiniz. Eviniz, iş yeriniz, ibadethaneniz yakılıp yıkılabilir. İşkenceye uğrayabilirsiniz. Hinduların tapınağından su içerseniz muhtemelen katledilirsiniz. Peki, milyonlarca Müslümanın yaşadığı Hindistan’da bu düşmanlığın sebebi ne?

Cammu Keşmir sorunu

1600’lü yıllarda İngiliz sömürgesi altına giren Hindistan’da, Müslümanlara yönelik etnik temizlik yapıldı. İngilizler Hinduları ve Müslümanları birbirlerine karşı kışkırttı. Camilere el konuldu. Müslüman çocuklar medreselerden alınıp Hristiyanlaştırıldı. Daha fazla bu zulme dayanamayan halk, 1857 yılında İngilizlere karşı ayaklandı. Hindistan’ın bağımsızlığı için birleşen Hindular ve Müslümanlar, 1947 yılında zafer elde etti. Ancak İngilizler bunun karşılığında Hindistan’a ağır bir bedel ödetti. Hindistan’ı bölmek için sınır çizildi. Ağustos 1947’de Hint Yarımadası’nda Pakistan ve Hindistan iki ayrı ülke olarak bağımsızlığını ilan etti. Çizilen sınır, 10 milyondan fazla insanı evinden, yurdundan etti. 1 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Bölgenin demografik ve coğrafi yapısını gözetmeksizin çizilen sınır yıllardır süren Keşmir sorununa neden oldu.

2019’da ülkede parlamento seçimleri öncesi aşırı sağcı, milliyetçi Başbakan Narenda Modi, Cammu Keşmir halkına sağlanan özel hakların ve statünün kaldıracağını duyurdu. Modi lider olduktan sonra milliyetçi Hindistan Halk Partisi (BJP) hükümeti, 5 Ağustos 2019 tarihi bölgeye tanınan otonom yapıyı kaldırarak, Cammu Keşmir’in 70 yıldır sahip olduğu özel statüyü kaldırdı. Bölgenin diğer Hint vatandaşlarına uygulanan yasalarla yönetilmesi planlandı. Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasını yeni bir toprak ele geçirilmiş gibi lanse eden Hindistan yönetimi, çıkardığı yeni yasalarla Hindu nüfusun Keşmir’e yerleştirilmesini teşvik ederek, bölgedeki Müslümanların varlığını yok etmeye çalışıyor. Güney Asya’nın kanayan yarası haline gelen Keşmir’de, Hintli güçler Müslümanlara adeta zulmediyor.

Modi hükümetinin bitmek bilmeyen Müslüman ırkçılığı

Öte yandan aşırı Milliyetçi Başbakan Modi hükümeti, Keşmir’in özel statüsünü kaldırdıktan sonra başka bir skandala daha imza attı. Dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke olan Hindistan’da 200 milyon Müslümanı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için adım atıldı. Hükümet, 31 Aralık 2014 tarihinden önce Hindistan’ın çeşitli eyaletlerinde ülkeye giren göçmenlere vatandaş olma hakkı tanıdı. Ancak yeni düzenlemelerle çıkarılan Vatandaşlık Yasa’sına tek bir göçmen grup dâhil edilmedi. Müslümanlar. Kısacası, kanun kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar kimliklerini ve Hindistan’da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilirken aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutuldu.

Hindistan-islam-düşmanlığı
Hindular 300 milyon Müslüman’a soykırım mı planlıyor?

Aşırı sağcı Modi yönetimi ve Hindu din adamlarının İslam karşıtı söylemleriyle birlikte Müslümanlara yönelik saldırılar da arttı. Hatta son dönemlerde Müslümanlara karşı soykırım çağrıları yapılmaya başlandı. Aralık 2021’de Hindistan’ın Uttarakhand eyaletinde düzenlenen bir etkinlikte, Hintli rahipler: “Başka seçenek yok. Ya ölmeye ya da öldürmeye hazır olmalısınız. Tıpkı Myanmar gibi her Hindu silahlanıp Müslümanları yok etmeli.” söylemlerinde bulundu. Bunların etkisiyle sinema filmleri bile yapıldı. Keşmir’den ayrılmak zorunda kalan Hinduları anlatan “Keşmir Dosyaları” filmiyle birlikte ülkedeki Hindu milliyetçileri harekete geçti. Müslümanlara katliam, kadınlara tecavüz çağrıları yapıldı. İslam ırkçılığı filmlerle de sınırlı kalmadı. Haziran 2022’de Müslüman karşıtı şarkılar devreye sokuldu. Şarkı sözlerinin bazıları şöyle: “Hindistan Hindularındır. Müslümanlar Pakistan’a gitsin.”, “Müslümanlar Hindistan’da kalmak istiyorsa, ‘çok yaşa Hindistan’ demeli.”, “Müslümanlar Hindu ulusundan olmamalı.” Müslümanlara yönelik bunca zulmün yaşandığı Hindistan’da, tüm bunlarla Hindu milleti daha da kışkırtılmaya çalışılıyor. Hükümet tarafından bilinçli bir şekilde nefret ve korkuyu artırmaya yönelik politikalar uygulanıyor. Hinduların 300 milyon Müslümana soykırım planladığı düşüncesi bizleri gerçekten ürpertiyor. Batılı devletler ise her zamanki gibi konu Müslümanlar olunca köşelerine çekilip üç maymunu oynamaya devam ediyor.

Benzer gönderiler