Scroll Top

Medyanın “Hrant Dink” ikiyüzlülüğü

hrant-dink-vakfi-kimdir-katili

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın firari hükümlüsü Ahmet İskender’in yakalandığına dair haberleri hepimiz okuduk. Hakkında 14 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan İskender’in, 4 Mart’ta Kırgızistan’da üzerinde sahte pasaportla yakalandığı bilgisi ajanslar tarafından servis edildi. Kamuoyunu kısa süreliğine meşgul eden bu sıcak gelişmenin ardından, bazı gazeteler Hrant Dink’i anmakla yetinirken, Dink’in ölümünün sorumlusu olan FETÖ’ye dair birkaç kelime dahi edilmedi. Üstelik 26 Mart 2021’deki karar duruşmasında Hrant Dink’in FETÖ tarafından öldürüldüğünün kesinleşmesine rağmen… Yıllarca meydanlara çıkıp Hrant Dink’i anan, onun eşitlik mücadelesine methiyeler düzen, öldürülmesinin hesabının sorulmadığını iddia ederek tepki gösteren “Hrant Dink’in dostları”, katil FETÖ çıkınca büründükleri sessizliği hala koruyorlar. Acaba, çok aydın, çok insan hakları duyarlısı bu insanlar tepki gösterirken katil seçiyor olabilir mi?

hrant-dink-vakfi-kimdir-katili

Hrant Dink’i FETÖ öldürdü

Agos Gazetesinin kurucusu, genel yayın yönetmeni  ve başyazarı Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Cinayetin tetikçisi Ogün Samast, kısa sürede yakalandı ve Dink’i öldürdüğünü itiraf etti. Ancak, kanlı suikast başından beri FETÖ tarafından planlanıyordu. Dink suikastı, örgütün 15 Temmuz’a kadar işlediği bir dizi suikast, kumpas ve kalkışmanın ilk adımlarındandı. Sürecin emniyet ayağını kumpasların tanıdık ismi eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek yönetirken, medya kısmında ise Ercan Gün yer aldı. Cinayetin, 14 yıl boyunca aydınlatılamamasının en büyük nedeni, FETÖ’nün kurduğu kumpaslar sonucu delilleri saklamasıydı. Ancak, adalet yerini buldu ve Dink suikastı aydınlatıldı. Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın karar duruşmasında, cinayetin FETÖ tarafından işlendiği netleşti. Kararda şu ifadelere yer verildi:

“Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, söz konusu cinayet eyleminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatları ve örgütün amaç ve ideallerine uygun olarak mahkememiz dosyasında hüküm kurulan sanıkların iştiraki ile işlendiğine kanaat getirilmiştir.”

Katil FETÖ çıkınca suspus oldular

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Hrant Dink’in öldürülmesine toplumun her kesiminden insan tepki gösterdi. Dink’i anmak için düzenlenen törenlere binlerce insan katıldı, bu törenlerde mezarına çiçekler konuldu, dualar edildi. Dink için kitaplar yazıldı, şarkılar bestelendi. Ancak, Dink’in ölümünü politize etmeye çalışan insanlar da eksik olmadı.

hrant-dink-vakfi-kimdir-katili

“Hrant’ın Arkadaşları” olarak ortaya çıkan grup, cinayetin elbirliğiyle örtüldüğünü söyleyerek devleti katil olmakla suçladı. Ancak, Batı’dan da destek alarak alevlenen bu kampanya, Dink’in katilinin FETÖ olduğunun ortaya çıkmasıyla sönüverdi. Failin FETÖ çıkması, Dink’in öldürülmesini kendi siyasi ajandaları için kullanan kesimde hayal kırıklığı yarattı. Aynı durum Necip Hablemitoğlu cinayetinde de yaşanmıştı. Yıllarca ortalığı ayağa kaldıran Hablemitoğlu’nun dostları, fail FETÖ çıkınca suspus olmuştu.

Akıl ve mantık çerçevesinde fikir yürütebilen, vicdan muhasebesine sahip her insan haksızlığa tepki göstermenin siyasi bir duruştan daha fazlası olduğunu bilir. Dink’in dostlarının geçmişte verdikleri tepki samimi olsaydı, bugün FETÖ’ye bir iki çift laf edebilirlerdi. Ancak, bir kınama dahi yapmaktan aciz olduklarını gördük. Üstelik, cinayet çözülmeden önce FETÖ’yü aklayacak kadar ileri gidenler, çıkıp bir özür bile dilemediler.

2015 yılında, Dink’in dostlarından Hayko Bağdat, FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman Gazetesi’nden Selma Tatlı’ya konuşmuştu.

hrant-dink-vakfi-kimdir-katili

Bağdat, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu cinayet külliyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin o dönemi yöneten bütün kadrolarının cinayetidir. Hepsinin kafasında beyaz bere vardır. Kimin ölüsü üzerinden politik çıkarlarımızı ve egemenliğimizi sürdürürüz mantığı ile hareket ediliyor. Cinayetten 3 gün sonra yapılması gereken şeyler, Cemaat’le kavga ettiği için sadece Cemaat’e yakın olduğu düşünülen kişiler üzerine yıkılmaya çalışılarak devam ediyor.”

Devleti cinayetler üzerinden politik çıkarlar gütmekle suçlayan Bağdat, Dink’in katili FETÖ’yü aklamaya çalıştı. O halde, Bağdat’ın, fail FETÖ çıkmasına rağmen tek kelime etmeyişini, katilin politik çıkarlarına uymamasına mı bağlamalıyız?

 

 

 

Benzer gönderiler