13 Mart 2018 tarihinde TBMM Genel Kurulu’ndan geçen “Seçim İttifakı” yasası ile ilgili kamuoyunda dolaşan asılsız iddialar:
1. Aynı binada oturan seçmenlerin farklı sandık bölgelerinde oy kullanabilmeleri seçmen listelerinin kontrolünü zorlaştıracak.
Söz konusu maddede kontrolün zorlaştıran hiçbir şey yok. Aynı apartmanda oturan kişiler aynı okulda farklı sandıklarda oy kullanabilecek. Bu da seçmenin hangi partiye oy verdiğinin tespit edilememesini sağlayacak. Böylece seçmenin iradesi tehdit ve baskı ile kontrol altına alınamayacak.
2. Sandıkların taşınması, seçmen iradesini baskı altına alıyor.
Aksine seçmen iradesi baskıdan kurtarılıyor. Örneğin, bir köye PKK’lılar geliyor. ‘Buradan farklı bir partiye oy çıkarsa sizi yakarız’ diyor. Köylü korkuyor ve terör örgütünün işaret ettiği partiye oy veriyor. Yakın köyler birleştiriliyor. Böylece hangi köyün hangi partiye oy verdiği tespit edilemiyor.
3.Yatağa bağımlı hasta ve engellilere getirilen seyyar sandık uygulaması, sandık güvenliğini sarsıyor.
Her sandıkta olduğu gibi sandık kurulu oluşturulacak. Siyasi partilerin temsilcileri ve müşahitleri olacak. Sandığın olduğu araç, kolluk kuvvetleri tarafından takip edilecek.
4.Sandık kurulu başkanlarının kamu görevlilerinden oluşması, siyasi partilerin denetim mekanizmalarını azaltacak.
Değişiklikten önce de ilçe seçim kurulu başkanı olan hâkim, kamu görevlilerinden oluşan bir liste, 4 siyasi parti de ayrı bir liste hazırlıyor ve bu listelerden kura çekiliyordu.
5.Cumhurbaşkanlığı oy pusulası ile milletvekilliği oy pusulasının aynı zarfa konulması kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır.
Yürütme ile yasama ayrı erk olmasına rağmen, bugüne kadar tek seçim yapılıyor ve seçilen milletvekilleri arasından hükûmet atanıyordu.
6.Mühürsüz zarflar ve mühürsüz pusulaların geçerli sayılması risklidir.
Filigranlı zarf ve pusulaların taklidi neredeyse imkânsız. Sandık kurulunun mührünü kaldırılmıyor. Mühür olmazsa geçersiz sayılacak ama sandık kurulunun ihmali nedeniyle bu sorunla karşılaşılmışsa bunlar geçerli sayılacak. Dışarıdan oy pusulası getirilip oy kullanılması mümkün değil.
7.Sandık çevresi ve seçim çevresi tanımları muğlaklık içermektedir.
Sandık alanı ve sandık çevresi tanımı iç içe geçmiş durumdaydı. Bu konuya netleştirildi. Kolluk güçleri ile ilgili aynı yasaklar geçerli olacak.
8.Sandık kurulu başkanı ve üyelerine tanınan kolluk çağırma yetkisi, tüm seçmenlere tanındı. Bu, suiistimallerin önünü de açmaktadır.
Terör örgütlerinin sandık kuruluna baskı yapmaması için vatandaşa da kolluk kuvveti çağırma imkânı veriliyor. Böylece, sandık kurulu baskı ve tehditten kurtulacak vatandaşta gördüğü aksaklıkları kolluk kuvvetlerine aktarabilecek.
9.İttifak yapan partilere verilecek ortak oylar seçmen iradesinin netliğine gölge düşürecektir.
Ortak oy, sadece milletvekilliği hesaplamasında kullanılacak. Seçmenin iradesine gölge düşürecek herhangi bir şey yok. Seçmen istediği partiye ya da ittifaka özgür ve net iradesiyle oy verebilecek.
10.Oy pusulası ittifak yapan partilere avantaj sağlıyor, ittifak yapan partilerin yüzde 10’luk barajı aşmış sayılmaları da eşitlik ilkesine aykırıdır.
AB ülkelerinde de ittifak yapan partiler için ayrı bir baraj aranmıyor. İttifak yapan partilere oy pusulasında ayrı sütun koyarak, oyların da görünmesini sağlayacak.