İngiltere’de yayın yapan Kuds El Arabi gazetesi, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması sonrası kaldığı zor durumu anlatan bir haber yayımladı:
Suudi kraliyet ailesi, 1975 yılındaki Kral Faysal bin Abdülaziz suikastından bu yana en kötü dönemden geçiyor. Bu durum, Suudi yönetimin gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde parmağının olduğu konusunda kopan uluslararası fırtınanın bir sonucudur.
Prensler, ülkeyi ve Krallığı muhafaza eden bir çözümü hızlandırması konusunda Kral Selman bin Abdülaziz’den talepte bulunuyor. Bu arada Muhammed bin Selman, Batı ile görüşme konusunda kendisine yardım etmeleri için prenslerin kapılarını çalmaya başladı. Bu prensler arasında Cemal Kaşıkçı’yı danışmanı olarak atayan eski İstihbarat Başkanı ve Suudi Arabistan’ın eski Washington Büyükelçisi Turki bin Faysal ve geçtiğimiz yıl tutuklanan milyarder Prens Velid bin Talal da var.
El Kuds el Arabi’nin edindiği bilgilere göre ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarıyla İngiltere’den yapılan açıklamalar, Suudi Kraliyet ailesi içinde gerçek bir depreme neden oldu. Nitekim Suudi kraliyet ailesinin birçok ferdi, Veliaht Muhammed bin Selman’ın tehlikeli davranışlarından dolayı kendilerini risk altında hissetmeye başladı. Kraliyet ailesinin ahvali hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, Muhammed bin Selman’ın kral olma geleceğinin sona erdiğini, gazetecinin çirkin bir şekilde öldürülmesinde parmağının olduğuna dair ipuçlarının ortaya çıkmasının ardından dünyada hiç kimsenin onu kabul etmeyeceğini ifade ediyorlar. Eğer bin Selman’ın bu cinayette parmağının olduğu ortaya çıkarsa Batı’da kimse onu kabul etmeyecek hatta Suudilere karşı uygulanabilecek yaptırımlar ve haydut devlet olarak tasnif edilme ihtimali nedeniyle Bin Selman, Krallığın devamı açısından tehlike haline gelecektir.
Bu durum, Veliaht konumuna geçmesi ve prensleri tutuklamasının ardından Muhammed bin Selman’ın dondurduğu Krallık ailesi mekanizmasının yeniden çalıştırılması için Kral Selman bin Abdülaziz’den talepte bulunmaları konusunda bazı prensleri cesaretlendirdi. Kral ise şaşkınlıkla gelişmeleri takip etmekte ve sessizliğini sürdürmektedir.
İlginç olan husus ise Muhammed bin Selman’ın, Trump’ın Riyad üzerindeki baskısını hafifletme konusunda kendisine yardım etmeleri için eski İstihbarat Başkanı ve Suudi Arabistan’ın eski Washington Büyükelçisi Turki bin Faysal gibi üst düzey prenslerin kapısını çalmaya başlamasıdır. Ancak Kaşıkçı’yı küçük kardeşi olarak niteleyen Turki bin Faysal’ın bu talebi karşılaması uzak bir ihtimaldir.
Keza Muhammed bin Selman, ABD’deki büyük mali kuruluşlarla konuşması için Velid bin Talal’ın da kapısını çaldı.
Bir kaynak “el Kuds el Arabi”ye şöyle konuştu: “Şu anda Suudi Kraliyet ailesinin içinde yaşananlar, 1975 yılında Kral Faysal’ın suikasta uğraması sırasında meydana gelen krizin de ötesine geçmiş vaziyette. Nitekim o dönemde aile birleşmiş durumdaydı. Faysal’ın, Batı’ya giden petrolü kesme, Arapların ve Müslümanların birliğiyle Filistin davasını savunması gibi tarihi tutumları nedeniyle Suudiler içeride ve dışarıda büyük sempati kazanmıştı. Şu anda ise Muhammed bin Selman’ın politikası nedeniyle aile parçalanmış durumda. Bu kriz nedeniyle daha da bölünmüş olacak. Veliaht’ın, kral olmaktan uzaklaştırılması uzak bir ihtimal olarak görülemez.”
