Scroll Top

Özel Haber: ABD’deki panelde Türkiye düşmanı küstah açıklamalar

IMG_7871 (2)

Georgetown Üniversitesinde düzenlenen bir panelde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin hasmane yorumlar dikkat çekti.

15 Şubat 2018’de, Georgetown Üniversitesi Asya Çalışmaları Programı ve Çağdaş Arap Çalışmaları Merkezi, Asya ve Ortadoğu’daki “otoriter rejimlerin doğasını tartışmak” için birlikte bir panel düzenledi.

Verilen örnekler içerisinde, Kim Jong Un’un Kuzey Kore’si, ömür boyu devlet başkanı olmayan çalışan Xi Jinping’in Çin’i, Saddam Hüseyin’in Irak’ı, Suriye’de bir milyondan fazla insanını öldüren Beşar Esad ile birlikte Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşuldu. Konuşmacılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı giderek artan bir şekilde  otoriter olmakla ve gücü bırakmayı reddetmekle suçladılar. Akademik toplantı kisvesi altında Suriye’de katliam yapan Esed ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adının birbirine benzetilmesi ABD’de artan Türkiye düşmanı açıklamalara bir yenisi olarak değerlendirildi.

Otoriteryenizmin Yeniden Yükselmesi

Moderatör Michael Green, SFS Asya Çalışmaları Programı Direktörü ve Modern ve Çağdaş Japon Politikaları ve Dış Politikaları Başkanı, şu soruyla başladı: “Neden otoriteryenizm Turkiye ve Çin’de yükselişte, halbuki iki ülke de 20 sene önce demokratikleşiyor gibi görünürken?” Dennis Wilder, NSC’deki Yakın Asya Çalışmaları programında eski kıdemli direktör, ABD’nin burada kilit faktör olduğunu söyledi. ABD’nin 20 yıl önce çok güçlü olduğunu, o yüzden geçmişin otoriter hükümetlerinin demokratik modele geçme zorunluluğunda hissettiklerini belirtti. Wilder, ABD’nin artık demokrasiyi çekici kılacak derecede güçlü olmadığını savundu.

Joseph Sassoon, al-Sabah’ta Politika ve Politik Ekonomi dalında doçent, Türkiye ve Çin’deki demokratik gerilemeyi kısmen bu ülkelerde Batı ve ABD’ye duyulan şikâyete bağladı. Etkinlikte konuşuna Sinan Ciddi de, Türk Çalışmaları Ensitüsü Direktörü ve Türkiye’nin İç ve Dış Politikası uzmanı, bu yoruma katıldı.

Ciddi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokratik yollarla iktidara gelse de yakın zamanda gücünü sağlamlaştırmaya odaklandığını iddia etti. Ciddi Erdoğan’ın bu motivasyonunun, bölgedeki öteki liderler Muammer Kaddafi ve Muhammed Mursi’nin çöküşünün Batı eliyle olduğu inancından kaynaklandığını savundu. Ciddi, konuşmasında daha da ileriye giderek “Şimdi ülkenin yarısı ondan nefret ediyor. %20’si ciddi bir alternatif bulabilse ona oy verir.” şeklinde konuştu.

Wilder bu davranış biçiminin sadece Ortadoğu’ya özgü olmadığını, Çin ve Rusya’da da “Batı sürekli kuyumuzu kazıyor” inancının yaygın olduğunu belirtti.

Çin’de protestoların artmasını bekliyorlar 

Wilder, Çin’de hükümetin ekonomik sebeplerle olan protestolara izin vererek bir “özgürlük illüzyonu” oluşturduğunu savundu. “Ekonomik protestolar faydalıdır. Çünkü onlara sistemin nerede başarısız olduğunu görme fırsatı verir. Ama protestolar Çin’deki tek parti rejimine meydan okumaya evrildiği anda, anında bastırılacaktır.”

Hem Sassoon hem de Green Sovyet lider Yosef Stalin’in kendi bölgelerinde bir miras bıraktığı sonucuna vardı ve modern otoriter liderlerin protestoların ordularını kullanarak başa çıkmaya çalışmalarına vurgu yaptı. Wilder Çin’i bir örnek olarak verdi: “Partinin silaha ihtiyacı var ve silahın kendi kontrolünde olmasına”.

 

Benzer gönderiler