Yeni Zelanda devlet televizyonunda “Sunday” adlı programda, 1950’li yıllarda Yeni Zelanda’ya ulaşarak II.Dünya Savaşı’nda “hayatta kalan dikkate değer bir kişi” tanıtıldı. Bu kişi toplama kamplarının dehşetinden kaçarak hayatta kalan Yahudi bir mülteci veya Alp dağlarında hayatta kalan bir Anzak değildi. Muhabir Cameron Bennett’ın tanıttığı ve röportaj yaptığı kişi, eski bir Nazi askeri olan Willi Huber’di. Huber’ın Nazi geçmişi Bennett tarafından şöyle bir göz atılarak aydınlatılmıştı. Muhabirin aslı ilgilendiği şey, 90’lı yaşlarındaki Huber’ın yapımına yardım ettiği ve ilerlemiş yaşına rağmen hala kaymaya devam ettiği kayak merkeziydi.
Yeni Zelandalıların Avrupa’da Nazilerle savaşmasından yalnızca birkaç yıl sonra Willi Huber, hükümetin yardımıyla Yeni Zelanda’ya sessizce girmeyi başardı. Huber daha sonra Yeni Zelanda’da kayakçılığın öncülüğünü yaparak ülkede tanıdık bir yüz haline geldi. Programın reklamında 9 yaşında Hitler’i gördüğü anı anlatan Huber’in gülümsemesi yer alıyor. “Düşünebiliyor musun?” diyor gülerek. Daha sonra Avusturya’nın 1930’larda yaşadığı ekonomik zorlukları hatırlatarak Hitler’in Avusturya’yı çöplükten aldığını ifade ediyor. Huber’in 70 yıl sonra hâlâ SS saflarında Nazi ordusunun ön saflarına katılmaya gönüllü olduğu veya en azından Führer’e karşı hürmetinin devam ettiği görünüyor. İyi nişan almakla övünen Huber, Nazi Almanyası’nın ihtişamlı günlerinden zevk aldığı izlenimi veriyor. Muhabir Bennett görev duygusuyla Nazi ordusunun korkunç savaş suçlarından sorumlu olduğunu vurguluyor ve Huber de kendisinin ve arkadaşlarının toplama kamplarının yanlış olduğunda hemfikir olduğunu ancak yapabilecekleri bir şeyin olmadığını söylüyor. Ancak tecrübeli ve saygın gazeteci Bennett, eski Nazi askerine herhangi bir savaş suçuna tanık olup olmadığı, örneğin toplama kampına gönderilen Yahudileri görüp görmediği gibi sorgulayıcı hiçbir soru sormuyor.
Huber’in Nazi geçmişi sorgulanmaksızın Yeni Zelanda medyasında övülmesi ilk değil. Daha önce The Press adlı programda Mike Crean, Huber için Nazi kelimesini ağzına almadan “Süslenmiş Alman savaş kahramanı” ifadesini kullanmıştı. Benzer bir şekilde Lorna Thornber de bu yılın başlarında Stuff’a yazdığı yazıda, Huber için “II.Dünya Savaşı öncesinde alplerde dağ rehberi olarak çalıştığını daha sonra ise gönüllü olarak Alman ordusuna katıldığını ve Rusya ile Fransa’da savaştığını, savaş bittikten sonra ise Amerikalılar tarafından 16 ay boyunca “siyasi mahkum” olarak gözaltında tutulduğunu” ifade etmişti.
Yeni Zelanda devlet televizyonu TVNZ’nin Sunday adlı programının Facebook sayfasında eski Nazi askerinin bu şekilde övülmesi yoğun tepkiye neden oldu. Pek çok kişi, Nazilerle savaşan Yeni Zelandalılara ve Yahudilere hakaret edildiği görüşünde.
