Scroll Top

“Afrin’de karşımızda kim var diye araştıracak değiliz”

0x0-afrinde-karsimiza-kim-cikarsa-ciksin-geregini-yapariz-1519855897501

Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika gezsinin ilk durağı olan Cezayir’de gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı: Afrin’de zor olan bölge aşıldı. Hilal gibi orası çevrildi. 540 kilometrekarelik alan kontrol altına alındı. Ejderhayı yarı canlı bırakmayacaksın. Bu iş öyle veya böyle bitecek.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cezayir ziyaretini ve gündemdeki konuları gazetecilere değerlendirdi. ” diyen Erdoğan, Zeytin Dalı Harekâtı ile ilgili de, “Hilal gibi orası çevrildi. Artık sınırlarımızı rahatsız edecek koşullar büyük ölçüde kalktı” bilgisini paylaştı.

“Cezayir Başbakanı Uyahya ile etraflıca bir görüşme yaptık. Bu ziyaret, benim buraya dördüncü gelişim. En son, Kasım 2014’te gelmiştim. Cezayir’de şu an bine yakın Türk firması iş yapıyor. En güçlüsü Tosyalı. 2.5 milyar dolarlık bir yatırıma sahip. Konut yapımında da yine Türk firmalarının hissedilir ağırlığı var. Savunma sanayisinin üzerinde özellikle ısrarla durduk. Beraber yatırımlar olabileceği gibi bizim verebileceğimiz ürünler de var dedik. En önemlisi bence Stratejik İşbirliği Konseyi çalışmasını başlatma karanını almış olmamızdır. Cumhurbaşkanı Sayın Abdülaziz Buteflika ile de görüşmemiz gayet iyi geçti.”

Lafarge PKK’ya yardım ediyor 

Orada kim karşımıza dikiliyorsa biz onların karşısındayız. Karşımızda olanların kim olduğunu araştırmamız gerekmiyor. Bu konuda, ‘Kim kimdir Ansiklopedisi’ne bakacak değiliz. Ejderhayı yarı canlı bırakmayacaksın. Öyle veya böyle bitecek bu iş. Oralara gelen o mikserler çok ilginçtir. Mikserler kimin? Lafarge. Lafarge kimin? Fabrikaları var orada. O tünellerin halini gördük. Bu tünellerin içinden değişik yerlere giden yaşam alanları var. Bütün bunlar ortadayken batı bize hâlâ neyin hesabını soruyor? Türkiye eski Türkiye değil. F-16’larımız SİHA’lar, kara kuvvetlerimiz, hepsi gerçekten yeniden bir tarih yazdılar. 

Macron’la görüşmenizle ilgili olarak, size BM’nin Suriye’deki ateşkes kararına Türkiye’nin de uyması gerektiğinden söz edildiği biçiminde haberler çıktı…

O haberler doğru değil. Afrin’de terör unsurlarıyla mücadele ediyoruz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok.

ABD ile ilişkiler üzerine temaslar oldu. Bundan sonraki yol haritamız nedir?

Biz ABD’nin bizlerle konuştukları ile arazide yaptıkları arasında bir uyum olmasını arzuluyoruz. Söylenenler ile yapılanların farklı olması kabullenilemez. Türkiye-ABD ilişkilerindeki sorunlara çözüm bulma amacıyla oluşturulan teknik komitelerin ilk toplantısı Suriye gündemiyle 8 Mart’ta gerçekleştirilecek. Dışişleri Bakanları düzeyindeki toplantının ise 19 Mart’ta yapılması planlanıyor. Bu süreçte biz Afrin’i terörden arındırmaya yönelik operasyonumuza da devam ediyoruz. Orada PYD-YPG çökmüştür. An itibarıyla orada 540 kilometrekarelik bir alanı kontrol altına aldık. Zor olan bölge aşıldı. Kolay olan bölgeye geliyoruz. Hilal gibi orası çevrildi. Artık sınırlarımızı rahatsız edecek koşullar büyük ölçüde kalkmış vaziyette. Geçenlerde gördünüz, Afrin’e 40 kamyon girmek istedi, onlar bertaraf edildi. Bu bir ordunun kendine özgüveninin göstergesidir. Harekât başarılı bir şekilde devam ediyor.

28 Şubat’ta görev alan generallerle ilgili savcı 60 müebbet istedi. Ergenekon ve Balyoz sanığı askerlerin ve medyanın bir bölümü ise 28 Şubat’ın FETÖ kumpası olduğunu savunuyor, siz ne dersiniz?

O süreci yaşamış, kısmen bedel ödeyerek yaşamış biriyim. O işin sivil kanatlarının bizim üzerimizde oynadığı oyunların gördük. Yargı sivil kanadın hangi boyutta olduğunu da ortaya çıkaracaktır.

Sivil kanat ile neyi kastediyorsunuz?

Sendikalar, medya, iş dünyası… O dönem ‘Beşli Çete’ mi ne diyorlardı? Ama bunlara hiç dokunulmadı şu ana kadar. Bizim tek arzumuz, adaletin tecelli edilmesidir. O zaman verilmiş kararlarla mağdur oldukları için haklarını arayan insanlar var. Bedel ödemesi gerekenler buyursunlar bedelini ödesinler. Biz adaletin tecellisinden başka bir şey istemiyoruz. Nitekim hak geç de olsa tecelli ediyor. 

 Önceki gün CHP, İP ve Saadet ile ittifak olabileceğini söyledi. Bu durumu CHP hâlâ eski sistemin devamını istiyor olarak mı yorumlayacaksınız? Sayın Devlet Bahçeli de ‘Cümbüş ittifakı kurun’ dedi. HDP ile üstü kapalı kumpaslar olduğu söyleniyor?

Diğerlerinin ne yaptığı bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi işimize bakacağız. Bizimle beraber Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) de yürümesi söz konusu. İP’miş şuymuş buymuş falan bunların milli, yerli diye bir derdi yok. Biz bu ülkenin dertleriyle ile hemdert olan, ülkenin değerlerini benimseyen insanlarla cumhurun ittifakını kuruyoruz.

Cezayir ile savunma sanayisi alanında hangi kararlar alındı? Ayrıca Libya ve Mısır konuları da gündeme geldi mi?

Savunma sanayisinde, Cezayir’in şu anki ihtiyacı tahminlerin çok daha fevkinde. Yüzölçümü neredeyse bizim 3 katımız… Sınırlarının korunması gerekiyor. Hava, kara, İHA’lar vb. ihtiyaçları var. İlgili birimlerimiz görüş alışverişine devam edecekler. Ortak üretim talebi gelirse girebiliriz. Biz ürettiklerimizden verebiliriz. Bölgede Mısır’a sıcak bakmıyorlar. Rahatsızlar. Libya konusundaki gelişmelerden rahatsızlar. Özellikle teröre bulaşmış olanlar, Cezayir için de bir risk oluşturuyor. Cezayir bölgede önemli bir ülke. Doğalgaz fiyatlarının düşüşü biraz tedirginlik oluşturdu. Fiyatlar toparladığında elbette her alanda daha rahat adım atacaklardır.

Salih Müslüm’ün Çekya’da yakalanması konusunda ne diyorsunuz? Neden gözaltına alındı, neden bırakıldı?

Bu bize batıyı gösteriyor. Bunlar maalesef bugüne kadar adil olmadılar. Şu anda da ikircikli bir davranış içindeler. Çekya, Avrupa Birliği üyesi olan bir ülkedir. Peki, AB’de PKK terör örgütü olarak kabul ediliyor mu? Ediliyor. YPG-PYD’nin terör örgütüyle iltisaklı olduğunu belgeleyip ispat ettik mi? Ettik. Buna rağmen terörist başını serbest bırakmışlardır. Peki, neden aldınız, neden bıraktınız? 24 saat içinde ne değişti? Serbest bırakma kararı, Çekya’yı teröre destek veren ülke konumuna düşürmüştür.

Saadet Partisi ile görüşmeniz oldu, süreç nihayete erdi diyebilir miyiz?

Ben görüşmeyi yaptım ama oradan henüz maalesef bir ses çıkmadı. Önümüzde daha vakit var. Bizim açımızdan kapı kapanmış değil, yasal olarak kapanmadığı ana kadar.

Menbiç’e müdahale edersek ciddi dirençle karşılaşacağımız, sadece PKK/PYD değil ABD ve Avrupa’nın da Türkiye’yi engellemek üzere hazırlık yaptığı dillendiriliyor.

Bizim Menbiç konusundaki tavrımız öteden beri net. Orada terör örgütü olmamalıdır. Menbiç’in asıl sahibi kim? Araplar. Oranın asli sakinleri arasındaki Arapların oranı yüzde 90-95 civarında. Fakat bu insanlar oradan çıkarıldı. Arap aşiretleri, orayı koruma konusunda kararlılar. Biz Menbiç’in asli sakinlerine teslim edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bunu Rex Tillerson’a da söyledik. Menbiç, Menbiçlilerin olmalı.

 

Benzer gönderiler