Scroll Top

Enis Berberoğlu Türkiye’yi savaş suçları mahkemesinde yargılatmak için komploya dâhil oldu

752x395-enis-berberoglu-hakkinda-tutuklama-karari-1497444142743

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nu, durdurulan MİT tırları görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a verdiği iddiasıyla ilgili yargılandığı davada, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak” suçundan verdiği 25 yıl hapis cezasının gerekçeli kararını açıkladı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali İhsan Horasan’ın başkanlığında birinci heyetin baktığı davanın gerekçeli kararının yazım işlemi tamamlandı.

Gerekçeli kararda, iddianameye, sanık, tanık beyanları ile dosyadaki diğer deliller ve mahkemenin kısa kararına yer verildi. Gerekçeli kararın ”Delillerin Değerlendirilmesi ve Ulaşılan Kanaat” başlığında, dosya içerisindeki HTS kayıtları, baz bilgileri, sanık Can Dündar’a ait “Tutuklandık” isimli kitap içeriği ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, 1 Ocak 2014’te Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde ve 19 Ocak 2014’te Adana’ın Ceyhan ilçesinde MİT’in ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda yürüttüğü faaliyetler kapsamında Suriye’ye gönderdiği malzemeleri taşıtan tırların halen FETÖ/PDY talimatıyla hareket ettiklerinden bahisle haklarında dava açılan jandarma personellerince durdurulduğu anımsatıldı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde devam eden yargılama süreci, kamuoyu duyurularıyla MİT tırları olayının milli güvenlik meselesi olduğu hususunun aşikar olmasına, ifşası ve açıklanmasının devletin güvenliğine, iç ve dış siyasal yararlarına zarar vereceği ortaya konulmasına rağmen yine ulusal güvenlik söz konusuyken basın hürriyetinden bahsedilemeyeceği vurgulanan kararda, sanık Can Dündar tarafından 7 Haziran 2015 genel seçimlerine 1 hafta kala, Genel Yayın Yönetmeni olduğu Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015’teki baskısında olaya ilişkin birçok fotoğrafı, malzemeye ilişkin tüm bilgileri yayınladığı anlatıldı. Kararda, manşetten “Dünya Gündemini Sarsacak Görüntüler İlk Kez Yayınlanıyor” denildiği ve halen ilgili olay nedeniyle yargılanan dönemin Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı’nın gazeteden Ahmet Şık ile yaptığı röportaja yer verildiği aktarıldı.

Haberde olay tarihinde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın doğruyu söylemediklerinden bahisle itham edildiği, gazetenin ulaştığı görüntüleri, MİT, jandarma ve polise ait olduğu tahmin edilen 3 ayrı kamera tarafından tespit edildiği anlatılan gerekçeli kararda, haber içeriğindeki “Olaydan sonra hükümet cephesi ‘tırlardaki malzemelerin devlet sırrı olduğunu söylemiş’ yönünde açıklamalarda bulundu” anlatımıyla özü itibarıyla gizli kalması gereken ve açıklanmaması gereken hususların “haber” adı altında sunulurken dahi bunun devlet sırrı olduğunun devlet tarafından kamuoyuna duyurulduğunun itiraf edildiği kaydedildi. Kararda, haberde, MİT tırları dosyasının sanığı eski savcı Takçı’nın röportajına yer verilerek, “Yarın hükümet düşer” şeklinde yazılar yazıldığı, tutuklu jandarma personelinin beyanlarına yer verildiği kaydedildi.

Kitabın içeriğine yer verilen gerekçeli kararda, kitap içeriğinde Dündar’ın “Nihayet 27 Mayıs Çarşamba günü solcu bir milletvekili dostum getirdi görüntüleri. İzleyince kafamda hiçbir şüphe kalmadı. MİT Suriye’ye silah taşıyordu. O aşamada haberi gazetemizin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’a göstermek istedim. Bu tür duyarlı haberler de ona danışmak adetim değildir. Görüntüleri izleyince içindeki gazeteci heyecanla ayağa kalktı. Sonra içindeki avukat onu itidale davet edip oturtturdu. ‘Bunun sonuçlarını düşündün mü?’ dedi. Sonra Akın; toplantıyı açarken gayet net konuştu: ‘Bunun devlet sırrı olduğunu söyleyecekler. Tırları durduran savcı ve askerleri tutukladılar. Devletin sırrını ifşa ağır ceza gerektiren suçtur. Tutuklama kaçınılmaz…” şeklindeki beyanları dikkate alınarak Can Dündar’a MİT tırları görüntülerini veren kişinin savcılıkça araştırılmaya başlandığı aktarıldı.

Kitaptaki bilgiler HTS kayıtları ile uyuşuyor

Savcılıkça ilgili makamlara yapılan yazışmalar sonucunda, kitapta bahsedilen 27 Mayıs’ta sanık Can Dündar’ın 14.32’de Enis Berberoğlu tarafından arandığı ve 21 saniye görüştükleri, sanık Berberoğlu’nun görüşme esnasında Şişli’de Büyükdere Caddesi’nde bulunduğu kaydedilen kararda, sanıkların aynı bölgede bulunduğunun anlaşıldığı, görüşmenin ardından buluştukları, sanık Berberoğlu’nun video görüntülerini içerir flash disk veya depolama vasfı olan nesneyi sanık Can Dündar’a verdiği anlatıldı. Kararda, o tarihte CHP Genel Başkan Yardımcısı görevinde bulunan Berberoğlu’nun, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde milletvekili adayı olduğu vurgulandı.

Can Dündar’ın kitabındaki beyanlara uyan HTS kayıtlarının, sanık Berberoğlu ile ilgili olanlar olduğu belirtilen kararda, sanık Berberoğlu’nun görüntüleri vermesindeki amacı şu şekilde anlatıldı:

“Sanık Can Dündar tarafından gazetesinde yayınlanarak başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidarda bulunan AK Parti hükümetini, ‘MİT tırarıyla Suriye’deki terör örgütlerine silah yardımı yapılıyor.’ şeklindeki algı operasyonuyla kamuoyu nezdinde yıpratmak, cezai soruşturmalara maruz bırakmak, ulusal ve uluslararası alanda özellikle Cumhurbaşkanı’nı savaş suçlusu olarak yargılanmasının önünü açmak, buna ortam sağlamaya çalışmaktır. Keza o dönemdeki iç ve dış olaylar gözetildiğinde, ulusal güvenlikle ilgili hassasiyetleri yaşanan terör olayları ve Suriye’deki olaylar nedeniyle üst safhada olduğu, Fetullah Gülen ve yapılanmasına yönelik operasyonlar gerçekleştirildiği, devletteki kadronun ayıklanmaya çalışıldığı sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ’nün baş düşmanı haline gelmiştir.

Benzer gönderiler