Scroll Top

Özel Haber: Osman Kavala’nın sivil şebekesi

Kavala_SivilSebeke_01

Mehmet Osman Kavala’nın Türkiye’de yeterince tanınmaması üzerine hazırladığımız biyografi çalışmasının ikinci bölümündeyiz. Bu bölümde Osman Kavala’nın sivil toplum alanında yaptığı çalışmaları ele alacağız. Bu çalışmada da tamamen halka açık kaynaklarda yer alan bilgilerden faydalandık.

Osman Kavala’nın sivil toplumla ilişkisi haberimizde yer alan dernek, vakıf ve şirketlerle sınırlı değil. İlk yazımızda da belirttiğimiz üzere Osman Kavala’nın nasıl sivil toplumun Türkiye’deki en etkili isimlerinden olduğunun cevabını arayacağız.

Osman Kavala 2013 yılının başında PKK elebaşı Abdullah Öcalan’dan gelen “sürece rehberlik edecek üç kişiden biri” olacak kadar önemlidir HDP/PKK cephesi için.

Kendisi, kurucularından biri olduğu “Diyalog ve Temas Grubu”nun üyesi olarak siyasi partilerle ve adalet bakanıyla daha önce bazı görüşmeler yapmıştır. Fakat onun tabiriyle “ona yeterince bilgi verilmemiş” ve hükümet kanadından Ahmet Türk’ün söylediğiyle paralel “arabulucu olun” isteği gelmemişti.

Yabancı devlet adamlarının gözdesi

Türkiye’yi ziyaret eden yabancı devlet adamlarının sık sık görüştüğü isimlerden biri Osman Kavala’dır. Örnek olarak

  • 2014 yılında Türkiye’yi ziyaret eden Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck
  • 2016 yılında Can Dündar’dan PKK destekçisi akademisyenlere kadar birçok isme destek açıklaması yapan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden.
Joe Biden’ın Türkiye ziyaretinde gerçekleştirdiği ve büyük tepki çeken toplantıısının konuklarından biri de Osman Kavala’ydı.

Osman Kavala bu görüşmelere hep aynı unvan ile katılır. Anadolu Kültür Başkanı Osman Kavala.

Osman Kavala’nın en büyük gücü 

Anadolu Kültür Sanat Tanıtım A.Ş.

Osman Kavala’nın hikâyesinde en önemli kurumlardan biri kesinlikle Anadolu Kültür Anonim Şirketi’dir. Kavala şirketin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı. Anadolu Kültür bir şirket ama Türkiye’de sivil toplumun en önemli ve dikkat kesilmesi gereken kuruluşlarından biri.

Eski Yönetim Kurulu üyeleri arasında Kalan Müzik’in kurucusu Hasan Saltık, 900’lü hatları Türkiye’ye getiren Bilgi Üniversitesi’nin kurucusu Oğuz Özerden, CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı’na kadar yükselen Gülseren Önanç gibi isimler var.

Şirketin mevcut yönetim kurulu üyeleri Osman Kavala dışında şu isimlerden oluşuyor:

Yiğit Ekmekçi: Bilgi Üniversitesi kurucularından, iş adamı.

Necdet İpekyüz: Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda 2006-2015 döneminde yönetim kurulu üyeliği yapmış, Diyarbakır Tabip Odası eski başkanı.

Serra Ciliv: İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin Festival Yönetmeni.

Ali Hakan Altınay: Açık Toplum Vakfı Kurucu Müdürü. Yale Üniversitesi Avrupa Siyaset Okulu Yöneticisi. Ruşen Çakır’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Scope Medya Ticaret A.Ş.’nin (Medyascope) yönetim kurulu üyesi.

Global Civics Academy’nin kurucu başkanı. Kendi ifadesine göre Global Civics’in isim babası Osman Kavala’dır.

Tütün Deposundan Sanat ve MUHALEFET  Merkezine

DEPO İstanbul

Anadolu Kültür tarafından 2009 yılında kurulan Depo, İstanbul şehir merkezinde (Tophane’deki Tütün Deposu) yer alan bir kültür sanat merkezi ve tartışma platformudur. Mülkiyeti Osman Kavala’ya ait olan Depo amacını Güney Kafkaslar, Ortadoğu ve Balkan ülkeleri ile bölgesel işbirliği yapmaya odaklanma olarak belirtmiş. DEPO aynı zamanda, Açık Radyo ve Hakikat Hafıza Merkezi’ne ev sahipliği yapmakta.  DEPO’da yapılan çok sayıdaki sergiden bazı örnekler şöyle:

‘Sol’un görsel serüveni’,

‘Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür

‘Meleklerin payı

‘Suriyeli mültecilerin eğitime erişiminde alternatif modeller’ 

Kavala “Diyarbakır’da kültür ve sanat üretmeye” başlıyor

Diyarbakır Sanat Merkezi (DSM)

Anadolu Kültür A.Ş’nin en dikkat çekici projelerinden birisi bu merkezin kurulması. Merkezin amacı internet sitesinde “Kültür ve sanatın İstanbul ve Ankara dışındaki şehirlerde üretilmesi ve izlenmesi amacıyla kurulan Anadolu Kültürün ilk adımı.” olarak belirtiliyor. Ancak internet sitesinde “Bundan önce Diyarbakır’da bir kültür ve sanat ortamı yok muydu?”  sorusuna cevap verilmiyor.  Diyarbakır Sanat Merkezi bünyesindeki Sinema Kulübü’nde yetişen yönetmenlerden bir tanesi Antalya Film Festivali’nde ödül alırken PKK’ya verdiği destekle gündeme gelmişti.

Kürt Edebiyatı Osman Kavala’dan sorulur

Kürdîlit

“Türkiye’de Kürtçe Edebiyat ve Yayıncılık Ağı” adlı projenin amaçlarından biri “Türkiye’de Kürtçe edebiyat ve yayıncılık alanında faaliyet gösteren aktörler (yayıncılar, yazarlar, çevirmenler, süreli edebiyat yayınları) ile ilgili temel bilgilerin bir araya getirilmesi, online ortamda arşivlenmesini ve zaman içinde bu aktörlerle uluslararası alanda faaliyet gösteren edebiyat aktörleri arasında kurulacak daha yoğun bir iletişime katkı sağlamak ” olarak belirtilmiş. Kürdîlit; Diyarbakır Sanat Merkezi, Lîs yayınları, merkezi İngiltere’de olan Literature Across Frontiers ortaklığında Sivil Düşün AB Programı ve Literary Europe Live Edebiyat Platformu (LEuL) desteğiyle yürütülüyor.

Agos gazetesinde KurdîLit için çıkan bir haber.

Osman Kavala, 16 Mayıs 2015 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Kürt Yazarlar Derneği, Evrensel Basın Yayın, Lis Yayınları, Ronahi Yayınları ve Arjen Arî ailesi tarafından iki yıldır düzenlenen Arjen Ari ödül töreninde Kürt edebiyatına verdiği destekten ötürü onur ödülünü daha sonra PKK üyeliği suçlamasıyla tutuklanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı’nın elinden aldı. 

Osman Kavala ve Fırat Anlı

Kars Sanat Merkezi

2004 yılında Kars Belediyesi’nin düzenlediği Kafkas Kültürleri Festivali’nin Anadolu Kültür tarafından desteklenmesiyle başlayan işbirliği Kars Halk Eğitim Merkezi’nin Kars Belediyesi’ne tahsis edilmesiyle Kars Sanat Merkezine döndü. Anadolu Kültür’ün desteğini alan merkezin açılış konserine 37 ülkenin Ankara Büyükelçileri katıldı. Merkez 2009 yılında kapatıldı.

Anadolu Kültür A.Ş’nin faaliyetlerini destekleyen kurum ve kuruluşlar şöyle:

Açık Toplum Vakfı, Alman Başkonsolosluğu, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu, British Council, Chevron, Chrest Foundation, The Cristensen Fund, DOEN, DVV, Eurasia, Eurimages Fund, European Commission, European Cultural Foundation, Garanti, Global Dialogue, Goethe Enstitüsü, Gulbenkian, Hasna Heinrich Böll Stiftung Derneği, Hollanda MATRA Programı, Istanbul2010, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu, Mercator, Mimeta, Mondriaan, Mott, Norveç Büyükelçiliği, OSI Assistance, Plato Danışmanlık Ticaret A.Ş, Prince Claus Fund, Robert Bosch, Sida, Swiss Academy for Development, Tranzit, Counterpart International, Interpress Medya Takip Merkezi.

Kavala’nın destekçisi ABD Büyükelçiliği

Kültürel Mirası Koruma Derneği

Osman Kavala’nın kurucularından olduğu bu önemli derneğin dikkat çeken çalışmaları var. Dernek kendisini şu cümlelerle tanıtıyor: “Kültürel Mirası Koruma Derneği olarak bizlerin, öncelikle yok olmayla karşı karşıya kalan, tahrip edilmiş ve geleceği tehlikede olan taşınır veya taşınmaz varlıkların; kültürel mirasların korunması ve aslına uygun bir şekilde restore edilmesi adına bir girişimi bulunmaktadır. Söz konusu eserlerin ve yapıların korunarak gelecek nesillere aktarılabilmesi için, halkı bilinçlendirmek, yerel ve ulusal yetki sahiplerinin dikkatlerini konuya çekmek ve kültürel mirasa sahip çıkabilecek bir kamu bilinci yaratmayı hedeflemekteyiz.”

Profesör Evangelia Şarlak’ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı derneğin Başkan Yardımcısı Osman Kavala.

KMKD bu amaç doğrultusunda ilginç bir proje yönetiyor. “Anadolu’da Müslüman Olmayan Toplumların Mimari Mirasının Korunması Projesi” kapsamında geziler düzenleniyor. Amaç öncelikle “Müslüman Olmayan Toplumların” mimari yapılarının bulunması. Bulunan yapılar interaktif bir harita üzerinde gösteriliyor. Yapının hangi dine mensup olduğu, koordinatı, yapının detayı, kimliği, tarihçesi, mimari özellikleri, güncel durumu, yeniden değerlendirme için öneriler vb. başlıklarıyla bilgiler veriliyor.

KMKD’nin hazırladığı haritanın bir görünümü.

Projenin finansörü, ABD Dışişleri Bakanlığı, Ankara Büyükelçiliği olarak gösteriliyor. Projenin nihai amacıysa bu yapıların “savunulması” olarak gösterilmiş. Bunu nasıl yapacaklarını “Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığında gerçekleştirilecek toplantılarda, korunması öncelikli olan tarihi yapılara acil müdahaleyi kolaylaştırmak ve savunmak için sunulacaktır.” cümlesiyle açıklamışlar.

ABD Büyükelçiliği “Sitede yer alan görüşler, bulgular ve sonuçlar ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi görüşlerini yansıtmaz.” açıklamasında bulunsa da iş “savunma” aşamasına geldiğinde müdâhil olacak mı?

Öncelik Recep Tayyip Erdoğan’a yakın olmamak 

Açık Toplum Vakfı

Macar asıllı ABD’li iş adamı George Soros’un başkanı ve destekçisi olduğu Açık Toplum Enstitüleri’nin Türkiye şubesi olarak kurulan vakfın kurucularından biri Osman Kavala’dır.

Vakfın kurucusu ve ilk başkanı Can Paker’e Soros tarafından yapılan, “Sen Erdoğan’a çok yakın görünüyorsun, başkanlığı bırak.” baskısı sonrasında Paker’in istifa etmesiyle Osman Kavala mevcut başkan İshak Alaton ile birlikte vakfın en güçlü isimlerinden biri olmuştur. Kavala vakfın mütevelli heyetinde yer almakta ve Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.

Vatan gazetesinde yer alan “Açık Toplum Vakfı’ndakizihniyet değişimini gösteren haber.

Açık Toplum Vakfı, verdiği proje destekleri ve sağladığı ilişkiler ağıyla Türkiye’nin en önemli STK’larından biri. 2013 yılından bu yana önceliğini tekrar hatırlatmak gerekirse: “Recep Tayyip Erdoğan’a yakın olmamak.”

“Borç verdim ama belgesini açıklamam”

Birgün gazetesi

Osman Kavala hakkındaki iddialardan biri de Birgün gazetesinin gizli ortağı olmasıydı. Gazetelerde yer alan bu iddiayı Osman Kavala yalanlarken 2006-2007 yılında Birgün Yayıncılık A.Ş’ye borç verdiğini ama bu alacağın tahsil edildiğini açıkladı. Şifahen yaptığı açıklamayı belgeyle desteklememesi şüpheleri gidermediği gibi daha da arttırdı.

Kavala’nın Birgün’e verdiği “borçla” gazetenin, terörü öven, mülteci ve dindarlara düşmanlık besleyen yayın politikasının bir ilgisi olup olmadığı bilinmiyor. Anadolu Kültür ile “Suriyelilere yönelik çalışma yürüten STK’lara dair rapor” hazırlanmasına öncülük eden Osman Kavala sürekli Suriyeli mültecileri hedef gösteren Birgün gazetesinin yayın politikalarından rahatsız olmadığı muhakkak.

Baraj yatırımından ekolojik haklara 

Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği (SEHAK)

Osman Kavala derneğin kurucularından ve danışma kurulu üyelerinden biri. Derneğin sloganı dikkat çekici: “Bu daha başlangıç”

“Gezi hareketi gibi milyonlarca insanı gönüllülük, dayanışma ve yaşam alanlarının savunması temelinde sokağa döken “toplumsal hareket”ten ilhamla kurulan derneğin ekolojik haklar ve sivil haklar olarak iki ayrı çalışma alanı var.

Öncelik Holokost eğitiminde

Sivil haklar alanında çeşitli illerde insan hakları eğitimleri veriyorlar. Bu eğitimleri Holokost’un simge isimlerinden Anne Frank Vakfı’yla ortak yapıyorlar. Eğitim sonunda katılımcılara Anne Frank sertifikası veriliyor. Etkinliği destekleyenler arasında Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği de var. SEHAK, ‘Anne Frank – Günümüz için bir tarih’ sergisini Osman Kavala’nın sahibi olduğu Cezayir Lokantasında gerçekleştirildi. Osman Kavala, SEHAK ve Cezayir Lokantasından ötürü çifte ev sahibi unvanıyla açılış konuşmasını yapıyor.

SEHAK’ın diğer çalışma alanı ekolojik haklar. Su, suya erişim, hidroelektrik santrallerin yapılmasının durdurulması gibi amaçlarla hareket ettiklerini söylüyorlar.

SEHAK katılımcı bir dernek. İnternet sitesi üzerinden “aktivistlik başvurusu” kabul ediyor. Gezi Kalkışması’nın Y kuşağından kim istifade etmek istemez değil mi?

Yapım Yönetim Osman Kavala

Yeni Film Fonu

Açık Toplum Vakfı, Anadolu Kültür A.Ş, Atlas Post Production, A.B.D. İstanbul Başkonsolosluğu, Türkiye Fransız Kültür Merkezi ve Taraf gazetesi batmak üzereyken gazeteye sıcak para koyarak “belli olmayan oranda” ortak olan Mehmet Betil’in desteğiyle sürdürülen Yeni Film Fonu, Kavala’nın önemli projelerinden bir tanesi. Fon kendisini “Kendimizle, birbirimizle ve gezegeni paylaştığımız diğer canlılarla barış içinde yaşayabildiğimiz bir dünyanın hayaliyle(!) 2015 yılından önce kuruldu. 1000’den fazla film bu fondan destek almak istedi; 39 filme maddi destek yapıldı.” cümleleriyle ifade ediyor. Film Fonu’nun galası Osman Kavala’nın sahibi olduğu Cezayir Lokantası’nda yapıldı.

Nesrin Cavadzade, Osman Kavala Serra Ciliv

Yeni Film Fonu’nun yıllara göre jüri üyeleri:

2017 jürisi Murat Özyaşar, Pelin Esmer, Tanıl Bora, Yonca Ertürk ve Zeynep Dadak.

2016 jurisi: Berke Baş, Zeynep Dadak, Melek Ulagay, Yeşim Ustaoğlu ve Yıldırım Türker.

2015 jurisi: 2015 jürisi Melis Behlil, Özgür Doğan, Sevil Demirci, Yeşim Ustaoğlu ve Yıldırım Türker.

Fonun desteklediği filmden bir örnek verelim: 

Ververoz: Anadolu Kültür A.Ş’nin kuruluşu olan Diyarbakır Sanat Merkezi’nin yetiştirdiği yönetmen Piran Baydemir’in PKK’lıların hendek kazması sonrası çatışmaların başladığı Diyarbakır’ın Sur ilçesinde PKK saflarında çatışırken öldürülen Rozerin Çukur’un babasının hikâyesini anlattığı belgesel.

Kamuoyu Piran Baydemir’i Antalya Film Festivali’nde kazandığı en iyi belgesel yönetmen ödülünü PKK’lılara ithaf etmesiyle tanıdı.

Destek alan diğer filmlerin listesi internet sitesinde mevcut.

Osman Kavala 2012 yılında İstanbul Film Festivali’nde Avrupa Konseyi Sinema Ödülü Yarışması’nda jüri üyeleri arasında yer almıştır.

Ermenistan Türkiye Sinema Platformu

Yapımcı ve yönetmen Melek Ulagay Taylan İNDİGO dergisine verdiği röportajda bu platformun kurulma aşamasında 2007 yılında Osman Kavala’nın Anadolu Kültür A.Ş’nin desteğinin alındığını söylüyor.

“PKK her zaman haklıdır” meclisi vakfa dönüşüyor

Barış Vakfı

PKK katliam yaptığında susup, PKK’ya operasyon yapıldığında “barış çağrısı” yapmasıyla bilinen “Türkiye Barış Meclisi” isimli kuruluşun devamı olan vakfın 34 kurucusundan biri Osman Kavala’dır. http://barisvakfi.org/tr/ adresinde kurucularının “profesyonel kariyerlerine”  yakışmayan bir amatörlükte yayın yapan vakfın faaliyetleri arasında 2016 yılının Nisan ayında hazırladıkları, “Dolmabahçe’den Günümüze Çözüm Süreci: Başarısızlığı Anlamak ve Yeni Bir Yol Bulmak” isimli rapor ve Metis Yayınlarından çıkan “Barış Açısını Savunmak/Çözüm Sürecinde Ne Oldu” kitapları var.  

Hafızası PKK lehine çalışan merkez

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi 

Kasım 2011 tarihinde bir grup avukat, gazeteci ve insan hakları savunucusu tarafından İstanbul merkezli bir dernek olarak kuruldu.

Danışma Kurulu Üyeleri:  Meltem Ahıska, Celal Başlangıç, Ali Bayramoğlu, Yiğit Ekmekçi, Yılmaz Ensaroğlu, Yüksel Genç, Osman Kavala, Eren Keskin ve Hüsnü Öndül görünüyor.

Adres olarak, “Osman Kavala’nın Tütün Deposu”nu kullanan derneğin amacı internet sitesinde şöyle ifade ediliyor:

“Hafıza Merkezi geçmişte yaşanan ağır insan hakları ihlallerine ilişkin gerçekleri ortaya çıkarmayı, mağdurları adalet arayışlarında desteklemeyi ve bu ihlaller ile ilgili toplumsal hafızayı güçlendirerek toplumsal barışa ve demokrasiye katkı sağlamayı hedefler.

Bu hedefler doğrultusunda Merkez, insan hakları ihlallerinin evrensel standartlarda belgelenmesi, emsal olabilecek davaların takibi ve belgelenmesi, ağır insan hakları ihlalleri hakkındaki hakikatlerin toplumun geniş kesimlerine anlatılması ve mağduriyetlerin tanınması ve onarılmasını desteklemeye yönelik faaliyetler yürütür.”

Projenin kurucu direktörü Anadolu Kültür’ün de direktörü olan Meltem Aslan.

Eş direktörü, PKK’nın gazetesi Özgür Gündem’in Nöbetçi Yayın Yönetmenliğini yaptığı için 18 ay hapis cezasına çarptırılan Murat Çelikkan.

Hakikat Merkezinin bir veri tabanı var. Veri tabanında PKK’nın işlediği insanlık dışı suçlara yönelik bir çalışma yok. Osman Kavala’nın İki Nokta Bilişim Hizmetleri ve KMKD’den bildiğimiz harita merakıyla bir harita üzerinde “Türkiye’de zorla kaybedilenleri” görüyoruz.

“Zorla Kaybetmeler” sitesi harita üzerinden kaç olay yaşandığını gösteriyor.
Site “sorumluları” gösteren veritabanı mevcut.

http://www.zorlakaybetmeler.org adresinde yayın yapan sitenin “Kaybedilenler, Şüpheliler ve Sorumlular” bölümleri var. Sitede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2003 yılında kaybolan Tolga Baykal Ceylan olayında politik sorumlu olarak görünüyor. Tolga Baykal Ceylan’ın kaybolduğu dönem cezaevinde olan bir itirafçının Mehmet Baransu’ya yazdığı mektupla “zorla kaybedildiği” kabul edilen Tolga Baykal Ceylan olayının anlatıldığı yazının sonunda bu çelişkiden bahsedilmiş ama gene de üzerine gidilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş.

“Zorla Kaybetmeler” projesi 1980-2004 arasında yaşananları el alıyor. Projede PKK’nın o dönemde işlediği cinayetlere ya da işkencelere yönelik bir çalışma yok. Kendisini masanın diğer tarafında olarak tanımlıyorsa bile gözlerimiz PKK tarafından örgüt içi infaz bahanesiyle öldürülenlerin listesini arıyor.

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi’nin destekçileri çok zengin. 

Yüzlerce mütevellisi var sadece Kavala mı elini cebine atıyor?

Tarih Vakfı

Türkiye’de alanında en büyük vakıflardan biri olan Tarih Vakfının hem Kurucu Mütevelliler hem de 2013 yılında değişen Mütevelliler Kurulu listesinde yer alan Osman Kavala’nın vakfın sponsoru olduğu basında yer aldı. Osman Kavala ve Tarih Vakfı bu haberi tıpkı İletişim Yayınları’nın yaptığı gibi yalanlamadı.

Milliyet gazetesi 6 Şubat 2010 tarihli haberi.

Dolayısıyla Türkiye’nin tanınmış 632 isminin mütevellisi olduğu 250’den fazla yayın yapan, alanında en büyük STK’lardan biri olan Tarih Vakfı’nı Osman Kavala ile birlikte anmak haksızlık olmayacaktır. Tarih Vakfı da Osman Kavala’nın sıradan bir üye olmadığını 27 Kasım 2015 tarihli sosyal medya paylaşımında gösterdi. 1915 Ermeni Olaylarını gündeme getiren “Bizzat Hallediniz” isimli serginin reklamı yapılırken teşekkür edilenlerden bir tanesi Osman Kavala’ydı.

Aydınlar Bildirilerinin Demirbaşı

Osman Kavala, politik duruşuna uygun olarak hazırlanan aydınlar bildirilerinin vazgeçilmez isimlerinden biridir.

Bu bildirilerden bazılarını hatırlatmak gerekirse,

237 imzalı:  “Bu ortamda anayasa yapılamaz”,

132 imzalı:  “Cizre’de mahsur kalan PKK’lıların kurtarılması

31 imzalı:    “Yeter, anaları ağlatmayın”

400 imzalı:  “Can Dündar’a destek”

Osman Kavala’nın imza attığı bildiriler bunlarla sınırlı değil. Tıpkı kuruluşuna katkı verdiği sivil toplum kuruluşunun sayısının haberimizde yer verdiğimizi kuruluşlarla sınırlı olmadığı gibi. Örneğin Mezopatamya Vakfı ve Helsinki Yurttaşlar Derneği de Osman Kavala’nın kurucusu olduğu kuruluşlardan bazılarıdır.

Osman Kavala’nın hikâyesi bilinmeyenleriyle devam ediyor. Bu çalışmaları yapacak finans gücünü nereden buluyor? Neden ticari faaliyetlerini kamuoyu ile paylaşmıyor? Bir yanda Suriyeli mülteciler için çalışmalar yaparken öte yanda Suriyeli mültecileri hedef gösteren yayınları neden destekliyor? PKK’nın silah bırakmamasını isterken nasıl barış için çalışabiliyor? Tütün Deposu’ndan başka sosyal çalışmalar için “vakfettiği” gayrimenkulü var mı?

Benzer gönderiler