sağlık bakanlığı için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Fri, 08 Jul 2022 06:57:04 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png sağlık bakanlığı için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız https://yekvucut.com/feto-gercekleri/cumhurbaskani-yardimcisi-hain-teroristlerin-kokunu-kaziyacagiz/ Fri, 08 Jul 2022 06:23:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=56287 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken önemli açıklamalar yaptı. Oktay, Siyaset, Ekonomi ve...

Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken önemli açıklamalar yaptı. Oktay, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “15 Temmuz Sonrası Türkiye Sempozyumu”nda konuşma yaptı. 15 Temmuz’un, milletin milletin istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıktığı gün olduğunu hatırlatan Oktay, “Milletimiz, Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışanlara karşı tarihi bir ders vermiştir.” dedi. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) hakkında konuşan Oktay, “FETÖ hain terör örgütünün, mahrem yapılanmalarına yönelik operasyonlar ile örgüt kadrolarına ağır darbe vurulmuş, örgütün finans kaynakları büyük oranda kurutulmuştur. Bu milletin korkacağını, saklanacağını sandılar. Bu millet korkmaz, bu millet sinmez.” ifadelerini kullandı.

“O milli yürekleri unutmamız mevzu bahis olamaz”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, şu açıklamalarda bulundu:

“O gece sokağa çıkan her bir vatandaşımız bu hayasızca akını durdurmak için gövdesini siper etmiş, her biri yürüyen İstiklal Marşı’na dönüşmüştür. 15 Temmuz gecesi meydanlarda, sokaklarda liderinin çağrısıyla şehadete koşan milyonlar vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız da hatırlayın, havalimanına inişinden itibaren milletimizle omuz omuzaydı, darbeci hainlere karşı dimdik ayaktaydı. Milletvekillerimiz, FETÖ‘cü teröristlerin ihanet saçan bombalarının hedefi olan Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeydi.”

Hain darbe girişimini millet ile omuz omuza püskürttüklerini belirten Oktay,

“O milli yürekleri unutmamız mevzu bahis olamaz.” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan tüm kahramanlara Allah’tan rahmet, vatan sevdasıyla darbecilerin karşısına dikilen her bir gaziye sağlıklı bir ömür dilediğini belirtti.

cumhurbaskani-yardimcisi-ozel-kalem-muduru-twitter

Oktay, şehitlerin aziz hatıralarını unutmadıklarını, o gece “bekle gör” taktiği uygulayanları, kaçanları, televizyon başında seyredenleri de unutmadıklarının altını çizdi:

“Demokrasiden yana tavır almak yerine terörün sözcülüğünü yapanları da o gece gördük. Hain kalkışmayı fırsat bilip güney sınırımıza yığınak yaptılar, Diyarbakır’da saldırıya hazırlandılar, bunları yaşadık. İçerde ve dışarda kasıtlı olarak yapılan yalan haberlere de hep birlikte şahit olduk. Milletimiz, kimin cesaretten, kimin esaretten yana olduğunu çok net görmüş, anlamıştır. İşte 15 Temmuz sonrası siyaseti, güvenlik konularını ve dış politikayı şekillendiren bu gerçek olmuştur. Tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi 7 Ağustos günü Yenikapı’da ‘Türkiye Geçilmez’ diyen her kesimden vatandaşımızın katılımıyla, tarihi bir dayanışma tablosu ortaya koyduk. Bu dayanışma tablosunun siyasi alandaki tezahürü ise Cumhur İttifakı olmuştur. Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Türk demokrasisine vurulan vesayet prangalarının kırılması yönünde tarihi adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişimiz bu adımlardan birisidir.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı FETÖ ile mücadele mesajı verdi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, FETÖ’cülerin sızdığı askeri eğitim kurumlarının düzenlenmesi, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenliğin İçişleri Bakanlığına bağlanması gibi sivilleşme yönünde yapısal reformlar gerçekleştirildiğini söyledi. Başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle her alanda mücadele verdiklerini, mücadeleye daha sıkı şekilde dört elle sarıldıklarını ve bu mücadeleyi bugün de kararlılıkla sürdürdüklerini kaydeden Oktay, şunları kaydetti:

“FETÖ hain terör örgütünün, mahrem yapılanmalarına yönelik operasyonlar ile örgüt kadrolarına ağır darbe vurulmuş, örgütün finans kaynakları büyük oranda kurutulmuştur. Örgüt üyelerinin yurt dışına kaçış çabaları büyük oranda engellenmiş, yeniden yapılanma çabaları deşifre edilerek faaliyetleri sonuçsuz bırakılmıştır. Adalet mekanizmamız, 15 Temmuz gecesi dahil hemen harekete geçmiş ve gerekli yargısal işlemler tesis edilmiştir. Yargı organımız bu mücadeleyi büyük bir fedakarlıkla yürütürken bir yandan da tespit ettiği örgüt üyelerini kendi içinden ivedilikle uzaklaştırmıştır. Güvenlik güçlerimizin ve istihbarat teşkilatımızın titiz çalışmaları ile kendini gizleyen kripto FETÖ’cülerin önemli bir kısmı belirlenerek kamu bünyesinden temizlenmiştir.”

Fuat Oktay, 100’ün üzerinde FETÖ üyesinin saklandıkları ülkelerden Türkiye’ye getirilerek adalete teslim edildiğini, silahlı kuvvetler ve kurumların içine sızmış örgüt mensuplarının temizlenmesiyle birlikte yurt içinde ve yurt dışında art arda büyük başarılar kazanıldığını anımsattı.

“Tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmayacağız”

Sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şu ifadeleri kullandı:

“Dünyanın neresinde olursa olsun ülkemize ihanet edenlerden tek tek hesap soracağız. Tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmayacağız. Hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı hız ve esneklik hem de milli olmayan unsurların kurumlarımızdan temizlenmesiyle siyasette, güvenlikte ve dış politikada istikrarlı başarılar elde etmeye devam edeceğiz. Ekonomide karşı karşıya kaldığımız sorunların farkındayız. Nasıl vesayetleri tarihe gömüp terörle mücadelede zaferler kazandıysak ekonomideki sorunları de çözecek olan bizleriz. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bölgesinde lider, dünyada söz sahibi olan bir Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz. Bu kapsamda, sempozyumda mutlaka daha derin analizler de yapılacaktır, sempozyumun sonuçlarından da faydalanıyor olacağız.”

“Teröre terör, teröriste terörist diyemeyenleri millet görüyor”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, bu mücadelenin sadece terör örgütleriyle değil aynı zamanda terörün içerde ve dışardaki uzantılarına yönelik olduğunun altını çizdi. Muhalefeti eleştiren Oktay, şu ifadeleri kullandı:

“Bir gün biri Gazi Meclisimizde bu örgüt üyelerinin ailelerini ağırlıyor, ertesi gün bir diğeri çıkıp FETÖ‘cülere af vaadinde bulunuyor.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle müebbet hapis cezası alan ancak cezası Yargıtay tarafından bozulan ve tahliye olan Taha Furkan Çetinkaya‘yı ağırlamıştı. Ayrıca, Çetinkaya’nın FETÖ’yü övdüğü açıklamalarıyla gündeme gelen annesi Melek Çetinkaya’yı da bağrına basmıştı.

cumhurbaskani-yardimcisi-ozel-kalem-muduru-twitter

“6+1’lik masanın, artık kaçsa biz de şaşırdık, kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıklar, bu örgütlerin kuklacıları ile kurdukları tezgahlar da cabası. Teröre terör, teröriste terörist diyemeyenleri bu millet görüyor. 15 Temmuz’da zuhur eden yiğitlik ve dayanışma ruhu, terörle arasına mesafe koyamayanları içinde tutmaz. Yüzlerine hangi maskeyi takarlarsa taksınlar, gizli ittifaklarını hangi kılıfa koyarlarsa koysunlar milletimizi kandıramazlar. Ekmeğini yediği toprağa ihanet eden hainler ve bu hainlerin maşaları, milletimizin teveccühünü asla kazanamayacaklardır. Hain FETÖ başta olmak üzere milli duruşun karşısında yer alan örgüt ve yapılarla irtibatlı herkesi buradan bir kez daha uyarıyorum, darbeler, vesayetler devri bitmiştir. Güvendiğiniz dağlara kar yağalı çok oldu. Rotanızı milletten yana, ülkemizin çıkarlarından yana çevirmekten başka yolunuz yok. Aksi bir çizgi izleyenler, milletin vicdanında sonsuza dek mahkum olacaktır. Biz, üzerimize ister 15 Temmuz gibi, 12 Eylül gibi silahla ihanetle gelsinler, ister 28 Şubat gibi post-modern maskelerle gelsinler, ister taşeron örgütlerle gelsinler her türlü saldırı karşısında milletimizle dimdik ayakta kalmaya devam edeceğiz. Allah bu millete bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın.”

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hollanda’da sığınmacı çocuklar bakım ve eğitimden yoksun https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/hollanda-da-siginmaci-cocuklar-bakim-ve-egitimden-yoksun/ Wed, 22 Jun 2022 08:57:54 +0000 https://yekvucut.com/?p=55954 Hollanda’da iltica merkezinde bekletilen çocuklar bakım ve eğitimden mahrum kalıyor. Adalet ve Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık, Refah ve Spor Bakanlığı, sığınmacı...

Hollanda’da sığınmacı çocuklar bakım ve eğitimden yoksun yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hollanda’da iltica merkezinde bekletilen çocuklar bakım ve eğitimden mahrum kalıyor. Adalet ve Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık, Refah ve Spor Bakanlığı, sığınmacı çocuklarla ilgili bir rapor hazırladı. Raporda, iltica başvuru sürecinin uzunluğu sebebiyle iltica merkezinde bekletilen çocuklara yeterli bakım ve eğitimin verilemediği açıklandı. Hollanda Sağlık, Refah ve Spor Bakanlığının sitesinde yayımlanan raporda, iltica başvurusu yapan ve geçici koruma merkezinde bekletilen çocuk ve gençlerin durumuna ilişkin bulgular paylaşıldı. Raporda, geçici koruma merkezlerinde kısa süre bekletilmesi gereken çocukların çoğunun yoğunluk ve başvuru sürecinin uzunluğu sebebiyle 14 haftaya kadar bu merkezlerde beklemek zorunda kaldığı belirtildi. Başvuru sürecinin tamamlanması ve uygun bir eve geçilmesi sürecinde asgari bakım ve eğitim imkanlarından yoksun kalan çocukların baskı ve şiddete maruz kaldığı vurgulandı. Raporda, 10 binin üzerinde çocuğun geçici iltica merkezlerinde bekletildiği ve bunların 1450’sinin ebeveyninin yanında olmadığı kaydedildi. Çocukların 2 bin 395’inin iltica başvurusunun tamamlanmasına rağmen bir yıla kadar bu merkezlerde beklemek durumunda kalabildiğine dikkat çekilen raporda, bu durumun devam etmesi halinde çocuklar üzerindeki etkinin daha kalıcı hasarlara sebebiyet verebileceği uyarısında bulunuldu.

hollanda-da-gocmen-cocuklar-bakim-ve-egitimden-yoksun
Hollanda’da iltica merkezinde bekletilen çocuklar bakım ve eğitimden yoksun

Sığınmacı krizi ulusal krize dönüştü

Hollanda‘nın Ter Apel şehrindeki iltica başvuru merkezinde haftalardır süren yoğunluk ulusal krize dönüştü. Hollanda hükümeti, iltica merkezindeki yoğunluğu azaltmaya çalışırken, Hollanda Kızılhaçı da yeterli yatak olmaması sebebiyle iltica merkezinin bahçesine çadır kurmuştu. Hollanda Kızılhaçının “gayriinsani” olarak nitelendirdiği durumun düzeltilmesi için Hollanda hükümeti geçen hafta “ulusal kriz ekibi” kurmuştu.

Hollanda’daki mülteci kamplarındaki çocuklar “kayboluyor”

Hollanda’da  yaklaşık bin 600 mülteci çocuğun kaybolduğunun ve akıbetlerinin bilinmediğinin ortaya çıkmıştı. Mülteci çocukların insan tüccarlarının eline düştüklerine dair sinyaller alındığı belirtilmişti. Çocukların bir kısmının da farklı Avrupa ülkelerindeki akraba ve arkadaşlarının yanına gittiğinin düşünüldüğü bildirilmişti. Nidos Vakfının verileri daha önceki araştırmalara dahil edilmediği için sayının bilinenden daha fazla olduğuna işaret edilmişti. Kaybolan mülteci çocukların büyük kısmının Fas, Afganistan ve Cezayir kökenliydi. Bu ülkelerden gelen mülteci çocukların ülkede oturma izni alma şanslarının az olduğu ancak oturma izni şansı yüksek bazı Suriyeli ve Eritreli çocukların da kaybolduğu ortaya çıkmıştı.

Hollanda’da sığınmacı çocuklar bakım ve eğitimden yoksun yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Batı medyası FETÖ’yü nasıl aklamaya çalışıyor? https://yekvucut.com/gundem/bati-medyasi-fetoyu-nasil-aklamaya-calisiyor/ Sat, 04 Jun 2022 16:08:44 +0000 https://yekvucut.com/?p=55569 NATO üyeliği konusundaki ısrarı devam eden İsveç ve Finlandiya teröre desteğini sürdürürken, medya kanalları aracılığıyla da algıyı kendi lehine yönetmeye...

Batı medyası FETÖ’yü nasıl aklamaya çalışıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
NATO üyeliği konusundaki ısrarı devam eden İsveç ve Finlandiya teröre desteğini sürdürürken, medya kanalları aracılığıyla da algıyı kendi lehine yönetmeye çalışıyor. Batı medyası da tam kapasiteyle FETÖ’ye destek oluyor. FETÖ tutuklularına sahip çıkan İsveç’te, örgütün kritik isimleri Türkiye’yi karalamak için durmaksızın propagandalarını sürdürüyor. Aynı zamanda PKK’ya da finansal destek sağlayan İsveç’i, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu sözlerle özetlemişti: “İsveç, terörün kuluçka merkezi.” NATO’ya resmi olarak başvuruda bulunan İsveç’in Başbakanı Magdalena Andersson, görünüşte Türkiye’nin itirazlarını dikkate alıyor. Türkiye ile diyalog çağrısını yineleyen Andersson; “Türkiye ile yakın gelecekte yapıcı toplantılar yapmayı istiyoruz.” dedi. Andersson; “Türkiye’nin taleplerine olan cevabımızı onlara doğrudan ileteceğiz, yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıracağız.” ifadelerini kullandı. Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ise, Türkiye ile NATO hakkında görüşmelerin devam edeceğini belirtirken, Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği için birçok şart koştuğunu vurguladı. Peki bu şartlar ne? Türkiye ne istiyor? 

Teröristlerin iadesi isteniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK’ya destek verip bizden destek istemek olmaz.” diyerek Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine neden olumsuz baktığını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, yaptığı diplomatik telefon görüşmesinde Türkiye’nin beklentilerini ve şartlarını açıkça ifade etti. Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsveç Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Robert Rydberg, Finlandiya Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı Petri Hakkarainen, Almanya Başbakanı Dış Politika Danışmanı Jens Plötner ve Birleşik Krallık Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Lovegrove ile telefonda görüştü. Bu görüşmede, NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’dan, Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarının giderilmesi yönünde somut adımların beklendiği iletildi. Ayrıca, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Türkiye’nin beklentilerinin karşılanması gerektiği de vurgulandı. PKK/PYD/YPG ve FETÖ mensuplarının İsveç ve Finlandiya’da barınmalarına müsaade edilmeyeceğine yönelik tavır net bir şekilde gösterildi.

Batı medyası FETÖ’cülerin ifadelerini yayınladı

Tüm bu diplomatik diyaloglar sürdürülürken, FETÖ panik halinde Türkiye’ye saldırmaya başladı. Çünkü, firari örgüt mensuplarının Türkiye’ye iade edilmesi ve adalet önünde hesap vermesi, örgütün en son istediği şeyler arasında yer alıyor. FETÖ, propagandasını sürdürürken İsveç medyası ise tüm bu kargaşa arasında geri adım atmak şöyle dursun “Teröristleri nasıl aklarım” kaygısına girdi. İsveç gazetesi Expressen, 17 Mayıs’ta yayınladığı yazıda terör mensuplarının ifadelerine geniş yer verdi. Türkiye’de terörden arananlar listesinde yer alan teröristlerin ifadeleri, isimleri gizlenerek paylaşıldı. Üstelik, haklarında kırmızı bülten çıkarılmış isimlere haklılık payı gütmeye çalışan İsveç medyası, bu isimleri çok “değerli” gazeteci ve aktivistler olarak tanımladı. Modern olduğunu iddia eden Batı medyası; Peygamber Efendimizle konuştuğunu iddia edecek kadar ileri giden bir liderin kendisine atletini koklama raddesinde bağlı itaatkâr üyelerini, bugün büründükleri sahte kimlikler üzerinden tanımlıyor. Böylece; Türkiye sözde gazetecilerine, kitap yazarlarına, akademisyenlerine ve aktivistlerine zulmeden bir ülke olarak gösterilmek isteniyor.

İsveç gazetesi Expressen’de yayınlanan yazıda, FETÖ firarisi Abdullah Bozkurt olduğu tahmin edilen terör mensubu şu cümlelerle tanımlandı:

“İsminin açıklanmasını istemeyen tanınmış bir TV tartışmacısı ve yazar”

Ardından ise şu ifadelerine yer verildi:

“Adım Erdoğan için büyük bir sembolik değere sahip ve şu anda Türkiye’ye iade edilecek olursam, işkence göreceğime yüzde 100 eminim.”

Teröristleri allayıp pullayan İsveç’te bunlar yaşanırken Finlandiya da geri durmadı. Finlandiya’lı vekil Johan Kvarnström, ülkelerindeki teröristleri iade etmeyeceklerini açıkladı. Kvarnström;

“Türkiye’nin PKK ve Gülen Cemaatine (FETÖ) üyelik gerekçesi ile iadelerini talep ettiği kişileri sınır dışı etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Ardından ise “Kürtlerin dağlardan başka dostları da olsun” şeklinde bir acıtasyon cümlesiyle hümanistliğini (!) bebek katili bir örgüt üzerinden tasavvur etti.

ABD destekli algı yönetimi

FETÖ, Türkiye’nin NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’daki terör örgütü mensuplarını iade etmemesi için propagandasını her türlü kanaldan sürdürürken, ABD’den de destek alıyor. ABD’deki Cumhuriyetçi Parti senatörlerinin yakın ilişkiler kurduğu FETÖ tetikçisi Enes Kanter’in yazdığı bir yazı, ABD’de çıkan Time dergisinde yayınlandı. “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Herkese Zorbalık Yaptığı Gibi NATO’ya Zorbalık Yapmasına İzin Vermeyin.” başlığıyla yayınlanan yazı, apaçık ve bolca FETÖ propagandası içeriyor. Finlandiya ve İsveç’i savunan Kanter, Türkiye’nin iki ülkeye saldırgan muamele gösterdiğini iddia etti. NATO’nun Türkiye’ye taviz vermesi halinde ise bunun sonuçlarının ağır olacağını söyledi.

isvec-finlandiya-feto-hazirlama
Enes Kanter

Kanter, ayrıca“Erdoğan’ın hedefleri arasında saygın yayıncılar, gazeteciler ve aktivistler yer alıyor.” cümleleriyle Batı’nın teröristleri sokmaya çalıştığı kılıfa uygun hareket etti. İsveç ve Finlandiya’daki teröristlerin iadeleri halinde ise işkenceye maruz kalacaklarını iddia eden Kanter, Erdoğan’ı zorbalıkla suçladı. Kanter, “ABD ve diğer 29 ülkenin bu zorbalığa karşı sağlam durması gerekiyor.” diyerek de uyarı yaptı.

Tüm bu danışıklı dönüşüklü algı yönetimi, tarihi riyakarlıkla dolu Batı’nın terör karşısında takındığı “sempatik” tavrı özetlerken, FETÖ’nün firari örgüt mensuplarını korumak için her türlü çirkinliği sergileyebileceğini gösteriyor.

 

Batı medyası FETÖ’yü nasıl aklamaya çalışıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İsrail güçleri bir Filistinli genci daha katletti https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/israil-gucleri-bir-filistinli-genci-daha-katletti/ Sat, 21 May 2022 13:46:41 +0000 https://yekvucut.com/?p=55353 İşgalci İsrail güçleri, Filistinlilere zulmetmeye devam ediyor. Filistinliler kendi topraklarında işgalci güçlerin baskısıyla yaşamak zorunda bırakılıyor. Siyonist güçler son olarak ...

İsrail güçleri bir Filistinli genci daha katletti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İşgalci İsrail güçleri, Filistinlilere zulmetmeye devam ediyor. Filistinliler kendi topraklarında işgalci güçlerin baskısıyla yaşamak zorunda bırakılıyor. Siyonist güçler son olarak  işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin kentine baskın düzenledi. Baskında Filistinli bir genç şehit düştü. Başka bir Filistinli de yaralandı. Filistin Sağlık Bakanlığından konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Sağlık Bakanlığı, İsrail askerlerinin Cenin’e düzenlediği baskın sırasında 17 yaşındaki bir gencin öldüğünü, 18 yaşındaki bir gencin de ağır yaralandığını bildirdi. Cenin kentindeki İbni Sina Hastanesi Müdürü Cani Ebu Cuha da yaptığı açıklamada, hastaneye biri göğsünden ağır yaralı olmak üzere 2 kişinin getirildiğini ifade etti. Ebu Cuha, göğsünden ağır yaralı kişinin müdahalelere rağmen kurtarılamadığını dile getirdi. Filistin resmi televizyonu ise Emced Velid el-Fayid’in, Cenin’de İsrail askerlerinin mermisiyle vurularak öldürüldüğünü açıkladı.

israil-gucleri-filistinli
İsrail güçleri bir Filistinli genci daha öldürdü

Siyonist güçler Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girmesini de yasakladı

İşgalci İsrail, Nisan 2022’de Batı Şeria’da yaşayan 12 ila 40 yaş arası Filistinli erkeklerin ramazan ayında cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya girmesini yasakladı. İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) sözcülüğü konuyla ilgili açıklama yaptı. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Aviv Kohavi ve üst düzey güvenlik isimlerinin katıldığı toplantıda, Filistinlilerin ramazan ayında Mescid-i Aksa’da ibadet edebilmesine ilişkin şartlar belirlendi. İşgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinli kadınlar, 12 yaş altı çocuklar ve 50 yaş üstü Filistinli erkeklerin Mescid-i Aksa’da cuma günleri ibadet etmek için işgal altındaki Doğu Kudüs’e izin olmaksızın gelebileceği duyuruldu. 40-50 yaş arası Filistinli erkeklerin ise Mescid-i Aksa’ya ibadet etmeye gelebilmek için özel izin alması şartı getirildi. Aynı şekilde, işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilerin işgal altındaki Doğu Kudüs ya da İsrail’deki birinci dereceden akrabalarını pazar-perşembe arasında ziyaret edebileceği paylaşıldı.

Ramazan ayında saldırıları artırdılar

Açıklamada, Savunma Bakanı’nın diğer güvenlik birimleriyle gelecek hafta bir toplantı düzenleyeceği bildirildi. Güvenlik durumuna göre aile ziyaretlerinin genişletilip genişletilmeyeceğine karar verileceği belirtildi. Batı Şeria’da yaşayan Filistinliler, İsrail’in inşa ettiği güvenlik duvarının ötesindeki işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa gibi kutsal mekanlara gitmek ve İsrail içindeki akrabalarını ziyaret etmek için bile izin almak zorunda. Batı Şeria’dan çıkmak isteyen Filistinliler, güvenlik duvarı boyunca yer alan 23 kontrol noktasından birini kullanıyor. İsrail, ramazan ayının başlamasıyla işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te gerilimin artmasından endişe ediyor. İsrail’in farklı kentlerinde 22-29 Mart’ta art arda yaşanan ve toplam 11 İsraillinin hayatını kaybettiği saldırılar, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de gerginliği had safhaya çıkarmıştı. Tel Aviv yönetimi İsrail içinde ve işgal altındaki Filistin topraklarında artan saldırıların ardından “Dalgakıran” adını verdiği bir operasyon başlatarak onlarca Filistinliyi gözaltına alırken, baskınlar sırasında biri çocuk 3 Filistinli de İsrail güçlerince öldürülmüştü. İsrail askerleri, ramazanın birinci günü Cenin kentinde İslami Cihad üyesi olduğu ifade edilen 3 kişiyi “saldırı hazırlığında olduğu” iddiasıyla öldürmüştü. Filistinlilerin İsrail askerlerine ateşle karşılık vermesi sonucu biri ağır 4 İsrail askeri de yaralanmıştı. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İsrail güvenlik güçlerinin “saatli bir bombayı” etkisiz hale getirdiğini belirtmişti.

İsrail güçleri bir Filistinli genci daha katletti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yatırımcıların büyük İstanbul ilgisi https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/yatirimcilarin-buyuk-istanbul-ilgisi/ Sat, 07 May 2022 10:00:21 +0000 https://yekvucut.com/?p=55046 İstanbul, 2022 yılının ilk çeyreğinde Londra, Paris ve Berlin’in ardından Avrupa’da en çok yatırım yapılan 4’üncü şehir oldu. Oyun yatırımlarında ise...

Yatırımcıların büyük İstanbul ilgisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İstanbul, 2022 yılının ilk çeyreğinde Londra, Paris ve Berlin’in ardından Avrupa’da en çok yatırım yapılan 4’üncü şehir oldu. Oyun yatırımlarında ise Avrupa ve MENA bölgesinde birinci sırada yer alıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışan İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Genel Sekreteri Erkam Tüzgen, “Destek almaya hak kazanan projeleri hayata geçirmeye başladık. İSTKA olarak 2022 yılında 158 projeye 276 milyon TL destek veriyoruz. Teknoloji ve yenilik odaklı startuplarımızın finansmana kolay erişimleri için Bölgesel Girişim Sermayesi programına da 400 milyon TL tahsis ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Tüzgen, kuruldukları günden bu yana İstanbul’da girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi için çeşitli proje ve faaliyetleri hayata geçirdiklerini  belirtti. “Yeni iş fikirlerinin ticarileşmeye hazır hale gelmesi, yerli teknoloji firmalarımızın global pazarlara açılmaları, girişimcilik ekosistemi aktörleri arasında iş birliğinin artırılması, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla kalıcı iş birlikleri geliştirilmesi için çok kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Ajansımızın verileri ve uzman görüşleriyle katkıda bulunduğu Startup Genome’un GSER 2022 raporu için de çalışmalarımız devam ediyor.”

Girişimcilik ekosistemi mercek altında

“Dünyanın önde gelen girişimcilik ekosistemlerinin mercek altına alındığı bu raporun detaylarının da yakın zamanda kamuoyuna açıklanacak. Yeni dönemde Girişimcilik Mali Destek Programımız kapsamında 13,4 milyon TL bütçeye sahip 12 projeye katkı sunuyoruz. Oyun sektöründen sosyal girişimlere; sağlık teknolojilerinden, kadın girişimcilere kadar İstanbul’u girişimciler için uluslararası bir çekim merkezi haline getirmeye yönelik projeleri destekliyoruz.” Türkiye’nin ilk mobil oyun ve e-spor kuluçka merkezi GamesUP’ın İSTKA desteği ile kurulduğunu vurgulayan Tüzgen, “İş fikri sahibi girişimcilerin ilk oyunlarını geliştirmeleri, pazarlama ve uluslararasılaşma desteğine ihtiyaç duyan firmaların hızlandırma programından faydalanmaları sağlanacak. Yatırımcı Hızlandırma Platformu projesi ile startuplara uluslararasılaşma, finansmana erişim ve iş birliklerinin oluşturulması konularında destek olmayı amaçlıyoruz. İstanbul Sağlık KOBİ’leri ve startupları için Ticareti Hızlandırma Platformu projesi ile İstanbul’daki sağlık KOBİ’leri ve startuplarının satış ve pazarlama süreçlerinin kolaylaştırılmasını hedefliyoruz. “Uluslararası Girişimcilik Merkezi İstanbul” projesi ile de uluslararası girişimcilerin Türkiye’de pazara kolay girişleri için alt yapı, metodoloji, danışmanlık ve mentorluk hizmetleri sağlanmasını hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

İşletmelerin dijital dönüşüm uyum süreçlerine destek

Tüzgen, Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı ile İstanbul’da sanayinin rekabet gücünün artırılması için 86,1 milyon TL bütçeye sahip 36 projeyi hayata geçirdiklerini kaydetti. İstanbul’daki işletmelerin dijital dönüşüm konusunda farkındalıklarını artıracakları ve uyum süreçlerini hızlandıracak mekanizmaları devreye aldıklarını anlatan Tüzgen:

“Alüminyumdan sağlık sektörüne; akıllı şehir çalışmalarından ticarileştirme odaklı üniversite-sanayi iş birliğinin sağlanmasına kadar şehrimizin AR-GE ve inovasyon kapasitesini artıracak projeleri destekliyoruz. Biyoteknoloji, ilaç, tıbbi cihaz alanında çalışan girişimciler için desteklediğimiz Biyoküp Kuluçka Merkezi çok yakında hizmete açılıyor. Kimya, deri ve tekstil sektörünün AR-GE ve eğitim ihtiyacını karşılayacak, üretim kapasitesini artıracak İstanbul Deri OSB Test ve İnovasyon Merkezi’ni İstanbul’a kazandırıyoruz. KOBİ’lerin AR-GE, inovasyon konusunda yetkinliklerini artıracakları, ticarileştirme odaklı üniversite-sanayi iş birliğini sağlayacak İstanbul İnovasyon ve Teknoloji Lisanslama Merkezi projesini de hayata geçiriyoruz. Sağlık alanında çalışan, yenilikçi ürün ve prototipi olan araştırmacıları tek bir merkezde buluşturacağımız Tasarımdan ürüne Kişiselleştirilmiş Tıp projesinin de çalışmalarına başlandı. Ajans olarak yeşil dönüşüm konusunda da sürdürülebilir çalışmaları destekliyoruz. İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde yenilenebilir enerjinin verimli üretim ve depolanması alanında AR-GE çalışmalarına öncülük edecek İstanbul Yenilenebilir Enerji Üretim ve Depolama Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Merkezi’ni kuruyoruz. İstanbul’da atıkların geri dönüşümü konusunda ulusal ve uluslararası alanda test ve araştırma faaliyetleri gerçekleştirebilecek yeni bir merkez de kuruyoruz. Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyete geçecek.”

Türkiye’nin startup ekosisteminin geçen yıl salgına rağmen artan bir ivme ile büyüdü. Tüzgen, 2024-2028 İstanbul Bölge Planı’nın hazırlıklarına başladıklarını da vurguladı. “İstanbul Bölgesi’nin sosyoekonomik gelişme eğilimlerini, gelişme potansiyelini, öncelikli müdahale alanlarını ve sektörel hedeflerini ortaya koyacak olan 2024-2028 İstanbul Bölge Planı için de hazırlıklara başladık. Başta yerel yönetimler olmak üzere kamu kurumlarının hazırlayacakları stratejik planları da yönlendiren üst ölçekli bir plan niteliğinde olmasını amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yatırımcıların büyük İstanbul ilgisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Beyin göçünü tersine çevirmek artık mümkün https://yekvucut.com/gundem/beyin-gocunu-tersine-cevirmek-artik-mumkun/ Sun, 03 Apr 2022 17:12:43 +0000 https://yekvucut.com/?p=54515 Beyin göçü çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerdeki iyi eğitimli, nitelikli ve parlak beyinlerin gelişmiş ülkelere göç akışını ifade ediyor. Türkiye gibi...

Beyin göçünü tersine çevirmek artık mümkün yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Beyin göçü çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerdeki iyi eğitimli, nitelikli ve parlak beyinlerin gelişmiş ülkelere göç akışını ifade ediyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için beyin göçü ekonomik kalkınmada büyük rol oynarken beyin göçü alan ülkelerde nitelikli yabancılar en çok teknoloji alanında etkin oluyor. Türkiye için tersine beyin göçünü ise eğitim için yurtdışına gitmiş Türkleri ülkemize yeniden kazandırmak ve yurtdışındaki yetenekli araştırmacıları Türkiye’ye getirmek olarak açıklamak mümkün. Artık ülkeler için zenginlik ve gelişmişlik eğitime ve bilime verilen önem ile ölçülürken durum Türkiye açısından incelendiğinde yıllar içinde kaydedilen büyük bir ilerleme gözler önüne seriliyor. Özellikle son yıllarda eğitime yapılan büyük yatırımların yanı sıra Ar-Ge çalışmalarına verilen önemle Türkiye artık beyin göçü alan bir ülke.

Yabancı öğrenci sayısı artıyor

Türkiye’de yıllarca en iyi öğrenciler, en nitelikli çalışanlar eğitim ve çalışma fırsatları gerekçesiyle yurt dışına gitti. Son yıllarda ise beyin göçünü tersine çevirme hedefi benimsenerek buna yönelik girişimlerde bulunuldu. Yetenekli öğrencileri Türkiye’ye çekmek ve Türk üniversitelerinde eğitim gören yabancıları ülkede tutmak adına çeşitli çalışmalar başlatıldı. İlk zamanlarda Orta Asya ülkelerinden gelen öğrencileri kapsayan yabancı öğrenci teşvik programları sonraki yıllarda Orta Doğu ve Balkan ülkelerini de kapsayacak şekilde genişletildi. Bu tür programlar sayesinde her yıl binlerce öğrenci Türkiye’ye eğitim almak için geliyor. Bu öğrencilerin sayısı 2001’de 16 bin 656 iken 2021 öğretim yılında 200 binlere ulaştı.

Ar-Ge harcamalarının GSMH’ye oranı yüzde 1,09

Ar-Ge çalışmalarına verilen değer ise yurt dışından gelecek olan ve Türkiye’de yetişmiş tüm yetenekli zihinler için en önemli etkenlerden. AB ülkelerinde Ar-Ge harcamalarının GSMH’ye oranı yaklaşık yüzde 2. Türkiye’de ise bu oran 1990’da binde 3,3 iken 2007’de binde 7,3’e yükseldi. 2023 hedefleri arasında yer edinen “Ar-Ge harcamalarının GSMH oranını yüzde 3’e çıkarma” amacı doğrultusunda atılan adımlar sonucunda bu sayı 2020 yılında yüzde 1,09’a ulaştı.

Son dönemde Türkiye’de beyin göçünü tersine çevirme hedefiyle yürütülen mevzuat çalışmaları da en önemli gelişmeler arasında yer alıyor. 2008 yılında yürürlüğe giren 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, Ar-Ge harcamaları ve Ar-Ge projelerinde görev alan yüksek nitelikli personeli desteklemek için hukuki altyapı oluşturuyor. Söz konusu kanunla işletmelerin Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamının gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulması, Ar-Ge ve yenilik projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek personelinden doktoralı olanlar için yüzde 90’ının, diğerleri için yüzde 80’inin gelir ve vergilendirmeden indirilmesi hedefleniyor.

Bu gibi çalışmalarla, hem kendi nitelikli insan kaynağımızı ülkemize yeniden kazandırmak hem de farklı ülkelerden araştırmacıların ve bilim adamlarının Türkiye’ye gelmesini teşvik etmek için etkili adımlar atılıyor. Aynı zamanda HAVELSAN, ASELSAN gibi şirketler de tersine beyin göçünü canlandırmak için girişimler yapıyor. Prestijli yurt dışı firmalarından, ABD ve çeşitli Avrupa ülkelerinden nitelikli beyinler bu firmaları tercih ederek Türkiye’ye geliyor. Böylece, yurt dışında bilgi, birikim ve tecrübe kazanmış kişiler bu birikimleriyle Türkiye’nin gelişimine katkıda bulunuyor.

TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı

Başta Türk bilim insanları olmak üzere nitelikli araştırmacıların yurtdışından Türkiye’ye gelmelerini teşvik etmek ve çalışmalarını Türkiye’de yönetmeleri için atılan en somut ve etkili adım, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın geliştirdiği “Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı” oldu. Ak parti hükümetinin ilk 100 günlük eylem planında yer alan “Türkiye’ye beyin göçünü sağlama” hedefi doğrultusunda ilk adım, 2018 sonunda ilk çağrısı yapılan Uluslararası Lider Araştırmacılar Programıyla atıldı. İlk çağrıya 152’si Türk vatandaşı, 91’i yabancı uyruklu olmak üzere 243 araştırmacı başvurdu. Bu başvurulardan 173’ü dünyadaki ilk 100 üniversiteden, 31’i dünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan global şirketlerden, 28’i ise dünyadaki en başarılı ilk 250 kamu kurumu ve enstitüden yapıldı. Başvurular sonucunda, 21 farklı ülkeden 127 çok üst düzey araştırmalar yapan lider araştırmacı Türkiye’ye kazandırıldı. Bu projeler için bugüne kadar yaklaşık 328 milyon lira kaynak ayrıldı.

Desteklerle Türkiye’ye beyin göçü teşvik ediliyor

2020 yılında da Türkiye’de araştırmalarına devam eden bilim insanları için başlatılan Ulusal Lider Araştırmacılar Programı, sağladığı imkanlar açısından yeni ve öncü olma özelliği taşıyordu. Programla, yüksek riskli proje ve fikirlere sahip Türkiye’de ikamet eden yetkin bilim insanları desteklendi. Geçtiğimiz yıl bu program kapsamında 108 araştırmacı arasından seçilen 38’i Türk, 4’ü yabancı uyruklu farklı alanlardan toplam 42 yetkin bilim insanına destek verildi. Her iki programla bir taraftan Türkiye’ye beyin göçü teşvik edilirken, diğer taraftan üst düzey bilimsel çalışmalar yapan nitelikli insanlarımıza ülkemizde kalmaları özendirildi.

Yeni bir çağrıyla TÜBİTAK, bu iki programa genç araştırmacıları da dahil ederek bu yıl en az 100 lider veya gelecek vadeden genç araştırmacıyı Türkiye’nin bilim ekosistemine dahil etmeyi hedefliyor. TÜBİTAK, Türkiye’ye gelecek lider veya genç araştırmacılara burs, aile yaşam gideri, sağlık sigortası ve yol desteği gibi mali teşviklerin yanında 720 bin liraya kadar araştırma proje desteği ve uluslararası lider araştırmacılara 1 milyon lira, uluslararası genç araştırmacılara da 500 bin lira araştırma başlangıç ödeneği imkanı sağlıyor.

Yıllarca kaybettiğimiz nitelikli beyinleri son dönemde geri kazanmamızı sağlayacak bu çalışmalarla Türkiye beyin göçünü tersine çevirmeyi başardı. Artık dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim alan, en iyi firmalarında deneyim kazanan insanlar projelerini yürütmek için Türkiye’yi tercih ediyor. Türkiye; eğitim, teknoloji ve bilimde öncü bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Beyin göçünü tersine çevirmek artık mümkün yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gazileri Bile Yalanlarına Alet Ettiler https://yekvucut.com/gunun-yalanlari/gazileri-bile-yalanlarina-alet-ettiler/ Sun, 03 Apr 2022 11:55:01 +0000 https://yekvucut.com/?p=54505 Şehir hastanelerine, hasta garantisi verildiği iddiası yeniden gündeme geldi. İddiaya ilk olarak 2019 yılında karşımıza çıkmıştı. Sağlık Bakanlığı ve Bakan...

Gazileri Bile Yalanlarına Alet Ettiler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Şehir hastanelerine, hasta garantisi verildiği iddiası yeniden gündeme geldi. İddiaya ilk olarak 2019 yılında karşımıza çıkmıştı.

Sağlık Bakanlığı ve Bakan Fahrettin Koca 2019 yılından beri iddianın gerçek dışı olduğunu açıklıyor. Bu sene yeniden hatırlatılan bu iddia tamamen uydurmadır.

Bir diğer iddia ise BAYKAR ile ilgili. Kripto para borsasında Bayraktar adlı krito para çıktı. Fakat BAYKAR kısa bir süre içerisinde açıkalama yaptı.  Firma “Kripto para, borsa ve benzeri yatırım alanlarında tarafımızdan yapılan herhangi bir girişim bulunmamaktadır.” diyerek net bir dille iddianın önünü kapattı ve yalanladı.

Van F Tipi Cezaevinde kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Şervan Can Güder sosyal medyada oldukça ses getirdi. Kendisiyle ilgili olarak nakli için cenaze aracı verilmediğini iddia ettiler.  Hatta üstü açık bir kamyonette taşındığına dair video paylaştılar. Daha sonrasında bu videoya tepkiler yağdı. Fakat

Van Valiliği cenaze araca taşınırken video paylaşarak iddiayı yalanladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çeşitli iddialar attı ortaya. İlk olarak “Gazilerin devlette bir muhattabı yok. Bunun için bir kurum yok.” şeklinde net söylemlerde bulundu kendisi. İşin aslı ise “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı  bünyesinde ilgili birçok bakanlık kurumu ve kuruluşu tarafından hizmet sunulan “şehit yakınları ve gaziler” in haklarını düzenleyecek ve koordine edecek müstakil bir daire başkanlığı olarak “Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığı” kurulmuştur. Daire Başkanlığımız 10.07.2018 tarihli ve 1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile şehit yakınları ve gazilerimize daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla Genel Müdürlük olmuştur.”

Yine aynı konuşma içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu “Gazi aileleri 121 lira aylık alıyor.” gibi absürt bir iddia daha attı ortaya. Yaptığımız araştırmalar sonucunda iddianın gerçek dışı olduğu açıkça görülüyor. 2022 Nisan itibariyle verilen aylık ücret 1500 TL’den 2600 TL’ye çıkarılmış.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “4 Bin Suriyeli sağlık çalışanı istihdam edildi.”  sözleri üzerine algı oyunları ve çarpıtmalar yapıldı. İşin aslı şu şekilde içerisinde bulunduğumuz sağlıkçıların en çok desteğe ihtiyacı olduğu bu pandemi dönemde bahsedilen sağlık çalışanları kadrolu değil, sözleşmeli olarak işe alındı. Göçmen Sağlığı merkezlerinin AB projesi kapsamına gerçekleşiyor bu alım ve dolayısıyla kendi fonlarıyla ödenek sağlıyorlar. Alınan bu sağlık çalışanları ise sadece Suriyeli hastalara bakıyorlar. Yani kendi hekim ve hemşirelerimizin yoğunluğu göz önünde bulundurularak sağlıkçıların işini kolaylaştırmak hedeflenmiş.

Gazileri Bile Yalanlarına Alet Ettiler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kılıçdaroğlu Yalanlarla Gündemi Meşgul Etti https://yekvucut.com/gunun-yalanlari/haftanin-tum-yalanlari/ Fri, 25 Mar 2022 20:48:42 +0000 https://yekvucut.com/?p=54366 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır anneleri ile görüştüğühaberinin tiyatro olduğu ortaya çıktı. CHP yandaşı medyada sıklıkla yer alan haberinin...

Kılıçdaroğlu Yalanlarla Gündemi Meşgul Etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır anneleri ile görüştüğühaberinin tiyatro olduğu ortaya çıktı. CHP yandaşı medyada sıklıkla yer alan haberinin bir ajans organizasyonu olduğun ortaya çıkması uzun sürmedi. Parti tabanından yükselenMustafa Kemal Atatürk’ün partisi HDP ile işbirliği yapıyor” iddialarını susturmak için HDP’ye karşı eylem yapan aileler ile görüştüğü haberlerini yayan CHP’nin organizasyonu ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu ansızın Diyarbakır annelerinin kaldığı otele baskın düzenler gibi gittiği ve aileler ile görüşmeye çalıştığı ortaya çıktı. Terör örgütü PKK ve taşeronu HDP’ye karşı eylem yapan Ailelerin de de aşağıya inip bu görüşmenin burada olmayacağını, olmaması gerektiğini söylediği ortaya çıktı. Ardından baskın düzenler gibi gelen Kılıçdaroğlu’na görüşme saati ve yeri verilerek görüşme sonlandırılmış. Toplamda bir dakika süren bu konuşmanın kaydı CHP heyeti tarafından alınarak görüşme yapıldığı haberleri servis edildi. Gerçeği ortaya çıkan HDP’ye karşı eylem yapan annelerden Ayşegül Biçer’in telefon konuşması Kılıçdaroğlu vs CHP heyetinin kumpasını ortaya koydu.

Haftanın ikinci yalanı İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den geldi. Akşener “Türkiye ağzını bile açamıyor. Ukrayna-Rusya meselesine.” şeklinde bir iddia attı ortaya. Meral Akşener’e göre bunun Türkiye’nin siyasi iktidar tarafından Rusya’ya bağımlı hale getirilmesi olarak gösterilmiş. Akşener’in bu iddiası gerçeklerden uzak. Türkiye Rusya Ukrayna savaşının başladığı andan itibaren uluslararası toplum tarafından da saygıyla karşılanan tüm tepkiyi gösterdi. Türkiye düşmanı olarak bilinen ülkelerin bile kabul etmek zorunda kaldığı bu gerçeğin kendisini “milliyeti” olarak tanımlayan İyi Parti liderinin kabul  etmemesi Türk siyasi tarihine geçecek bir tutarsızlık olarak yerini aldı.

Haftanın bir diğer yalanı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ınLondra’dan ev aldığı” iddiası oldu. Daha önce Ankara’da olmayan Amerikan Hastanesi’nde tedavi gördüğü” iddia edilen Ali Erbaş’ın Londra’dan ev aldığı iddiasının da yalan olduğu kısa sürede ortaya çıktı. İddiayı yalanlayan Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Müşaviri Burak Orhan, bu iftirayı sosyal medyada FETÖ iltisaklı hesapların yaydığını da belirtti.

Haftanın bir diğer yalanı da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Kılıçdaroğlu Habertürk’ten Bengisu Karaca’ya “SİHA’ları ilk destekleyen benim.” iddiasında bulundu. Fakat aynı Kılıçdaroğlu’nun SİHA ve İHA’lara tepkisi defalarca gündem olmuştu. 

https://twitter.com/gununyalanlari/status/1502683104259018752/video/1 

Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun attığı asılsız iddialar nedeniyle üretici firma BAYKAR’a 2018 yılında tazminat ödediği ortaya çıktmıştı. 2018 yılında. BAYKAR kazandığı tazminatı sosyal medyadan duyurmuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Uyuşturucu operasyonu yapılmıyor.” iddiası haftanın bir diğer iddiası oldu. Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı : “Cezaevlerinde uyuşturucuya bağlı 100 binin üzerinde tutuklu olduğunu bilmeden ‘baronlara’ ve ‘satıcılara’ operasyon yapılmadığını ileri sürmek teşkilatımıza iftiradır.” şeklindeki açıklamasıyla iddanın yalan olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın “Hatay’da doğan 4 çocuktan 3’ünün Suriyeli olduğu” açıklaması haftanın konuşulan bir diğer yalanı oldu. . İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı: “Türkiye’de doğan Suriyeli bebek oranı %8, Hatay’da ise 4’te 1’dir.” şeklinde gerçek verileri ortaya koyarak iddiayı kesin bir dille yalanladı. .

Muğla’da bir doktor ve uzman çavuş arasında yaşanan olaylara haftanın önemli gündem maddeleri arasında yerini aldı . Olayın ilk başta uzman çavuşun doktora hakaret ettiği şeklinde servis edilmesi, sağlık çalışanlarının büyük tepkisini çekti ve sosyal medyada gündem oldu. Yaşanan olayların kamera görüntüsünün yayınlanmasıyla gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Kamera kayıtlarında doktorun uzman çavuşu darp ettiği açıkça görülüyor. Aynı kayıtlarda, söz konusu doktorun başka bir hasta yakınına karşı olumsuz davranışlarının da ortaya çıkması durumun vahametini arttırdı.

Kılıçdaroğlu Yalanlarla Gündemi Meşgul Etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
BM: Yemen’deki savaşta en az 10 bin çocuk hayatını kaybetti https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/bm-yemendeki-savasta-en-az-10-bin-cocuk-hayatini-kaybetti/ Thu, 17 Mar 2022 11:10:04 +0000 https://yekvucut.com/?p=54189 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsveç ve İsviçre‘nin düzenlediği Yemen’e İnsani Yardım Konferansı’nda Yemen ile ilgili açıklamalarda bulundu....

BM: Yemen’deki savaşta en az 10 bin çocuk hayatını kaybetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsveç ve İsviçre‘nin düzenlediği Yemen’e İnsani Yardım Konferansı’nda Yemen ile ilgili açıklamalarda bulundu. Guterres, Yemen’de 7 yıldır süren iç savaşta en az 10 bin çocuğun hayatını kaybettiğini söyledi. Yemen halkının 7 yıldır iç savaşta ölüm, yıkım, yerinden edilme, açlık ve terör yaşadığını belirtti. Guterres, “Yemen’de en az 10 bin çocuk dahil on binlerce kişi öldü. Her 3 Yemenliden 2’si yani 20 milyon kadın, erkek ve çocuk ise aşırı derecede yoksulluk çekiyor.” ifadelerini kullandı. Yemen’de fon sıkıntısı nedeniyle son aylarda hayat kurtaran insani yardım programlarının üçte ikisini kesmek zorunda kaldıklarını bildirdi. Guterres, gelecek haftalarda büyük kentlerde 4 milyon Yemenlinin temiz içme suyuna erişimi kaybetme riski olduğunu ifade etti. Guterres, “Yemen‘de 17 milyondan fazla kişiye ulaşmak için 4,3 milyar dolar fona ihtiyaç duyulduğunu” söyledi. Yaşanan insani felakete son vermek için şiddet döngüsünü kırma, çatışmalara son verme ve barışçıl bir çözüme ulaşma çağrısı yaptı.

bm-yemen-savas
BM: Yemen’de en az 10 bin çocuk öldü

Yemen’de her 10 dakika bir çocuk ölüyor

UNICEF de 24 Haziran 2021’de bir rapor yayımlamıştı. Aşılarla korunabilen hastalıklar nedeniyle Yemen’de her 10 dakikada bir çocuğun hayatını kaybettiği duyurulmuştu. Hacce’ye bağlı Meydi ilçesinde bulunan Cada Sağlık Merkezine göre, sağlık sorunları nedeniyle merkeze günlük 300’den fazla kişi başvuruyor. Cada Sağlık Merkezine başvuranların çoğunluğunu oluşturan hamile kadın ve çocuklara, bağışıklık sistemi zayıf ve yetersiz beslenme teşhisleri konuluyor. Yemen Sağlık Bakanı Kasım Buhaybih de geçen ay konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Ülkenin 2005’te çocuk felcinden arındığını ancak Husilerin sağlık ekiplerinin bölgelere ulaşmasını engellemesi sebebiyle son dönemde bazı bölgelerde çocuk felci vakalarının görüldüğünü bildirdi. Hacce iline bağlı Hayran ilçesi Sağlık Müdürü Tarık Misvak Hibe, Husilerden geri alınan bölgelerde sağlık hizmetlerinin çok kısıtlı olmasından dolayı çocuk ve kadınların ciddi sorunlar yaşadığını ifade etti. Hibe, yaklaşık 4 yıldır anne ve bebeklere sağlık hizmetinin ulaşamadığına dikkati çekti. “Hacce ilinin kuzeyinde 2 bin 450’si bir yaş altı bebek ve 9 bini 5 yaş altı olmak üzere toplam 11 bin 450 çocuk herhangi bir aşı olamadı.” ifadelerini kullandı. Hayran’daki El-Azl Tıp Merkezinde doktor Muhammed el-Fuhaydi de konuyla ilgili şunları söyledi: “Çocuk felci, Yemen‘de uzun süre çözülemeyen sağlık sorunlarından biri olarak öne çıkıyordu. Yemen Sağlık Bakanlığı, 2005 yılında çocuk felci hastalığının bittiğini duyurmuştu ancak devam eden çatışmalar gölgesindeki göç dalgaları sebebiyle aşı olmayan ciddi bir çocuk kesimi oluştu.”

BM: Yemen’deki savaşta en az 10 bin çocuk hayatını kaybetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
TURKOVAC aşısı koranavirüs sebepli ölümlere karşı etkili https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/turkovac-asisi-koranavirus-sebepli-olumlere-karsi-etkili/ Wed, 02 Mar 2022 13:26:42 +0000 https://yekvucut.com/?p=53964 Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, TURKOVAC aşısının, can kaybını önlemede çok etkili olduğunu ve yoğun bakıma gitmeyi engellediğini duyurdu....

TURKOVAC aşısı koranavirüs sebepli ölümlere karşı etkili yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, TURKOVAC aşısının, can kaybını önlemede çok etkili olduğunu ve yoğun bakıma gitmeyi engellediğini duyurdu. Prof. Dr. Ateş Kara, aşıda diğer inaktif aşılara kıyasla daha koruyucu nitelikte olan bazı verilere rastlandığını söyledi. Yerli Covid-19 aşısı TURKOVAC’ın üretiminin yapıldığı tesiste konuşma yapan Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, aşı üretim sürecinin kolay olmadığını, testler için büyük emekler harcandığı ve zor süreçlerden geçtiğini söyledi. Aşıların etkinliklerinin kullanım hedeflerine bağlı değişiklik gösterebildiğini belirten Kara, hem klinik deneylerde hem de uygulamalarda kaydettikleri verileri aktardı. Bu verilere dayanarak TURKOVAC’ın ölümü ve hastaneye başvuruyu önlemede çok etkili olduğunu değerlendirerek yoğun bakıma gitmeyi de önlediğini açıkladı.

TURKOVAC Omicron varyantına karşı etkili

Aşının diğer inaktif aşılarla karşılaştırılması ve Omicron varyantına karşı etkisini anlatan Kara şunları kaydetti:

“Diğer inaktif aşılara karşı da karşılaştırmalar yapmıştık. Aşımızda diğer inaktif aşılara karşı daha iyi koruyucu nitelikte olan bazı veriler ortaya çıktı. Bu bir avantaj. Biz hem buradan hem diğer sonuçlardan TURKOVAC aşısının koruyucu olduğunu gördük.

Omicron için farklı aşıya şu an acil ihtiyaç var mı? Hayır. Mevcut aşılarımızın TURKOVAC aşımızın da Omicron varyantına karşı etkili olduğunu biliyoruz. Bir sonraki basamakta varyantlara karşı istemiyoruz ama onlara hazır olmamız gerekiyor”

Türkiye’nin TURKOVAC üretimiyle çok mühim ve güç olan bir süreci geride bıraktığını vurgulayan Kara, “Virüs konusunda şimdiye kadar olan basamaklardaki aşı sürecini tamamladık. Bundan sonraki süreci de hızla geliştirebiliriz. TURKOVAC ile hem kazanılan tecrübe hem aşının elde edilmesindeki sürecin kısaltılması hem de aşının başarıları çok büyük adımlar olarak gerçekleştirildi. Geldiğimiz nokta hepimiz için çok büyük başarı ve çalışmadır.” diye konuştu.

Yeni varyantlar için çalışmalar devam ediyor

Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan 81 ilde TURKOVAC aşısının özellikle 3’üncü ve 4’üncü doz olarak uygulandığını dile getirdi. TURKOVAC ile kazanılan tecrübenin önemine değinen Akdoğan, yeni varyantlara karşı da aşı çalışmalarının süratle devam ettiğini aktardı. Akdoğan “Bu çalışmalar gelecekteki olabilecek pandemiler açısından da önemlidir. Olası yeni varyantlara karşı etkili ve güvenli olarak kullanılabilmesi açısından önem taşıyor.” dedi.

TURKOVAC aşısı koranavirüs sebepli ölümlere karşı etkili yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>