Scroll Top

Koronavirüse karşı dünyanın en savunmasız toplumu: Mülteciler

JVEGVVXJIkW6KNZftfW_bQ

ABD ve İtalya gibi gelişmiş ülkeler kitlesel yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele ederken, uluslararası sağlık uzmanları ve yardım gönülleri virüsün dünyanın en savunmasız insanlarını tahrip edebileceğinden endişe duyuyor: şiddetli çatışmalarla evlerinden ayrılmaya zorlanan on milyonlarca mülteci…

Afrika, Orta Doğu ve Asya’daki mülteci kampları, sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlara sınırlı erişim nedeniyle koronavirüs için mükemmel üreme hücrelerine sahip travmatize ve beslenmemiş insanlarla dolu .Geniş aileler, çamur zeminli branda barınaklarına sıkışık hallerde yaşıyorlar. Yiyecek, su ve sabun genellikle bulunmuyor.

Dünya genelinde yarım milyonu enfekte eden koronavirüs, bu kampları yıkıcı bir hız ve ölümle sarsabilir.

Cambridge Üniversitesi’nden halk sağlığı araştırmacısı Adam Coutts, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bunun ABD ve Avrupa’da büyük bir sorun olduğunu düşünürsek, Covid-19’un mülteci topluluklarında görülmesi durumunda kendimizi en kötüsüne hazırlamalıyız. Bu insanların bırakın ellerini yıkamayı çocuklarını bile yıkayamıyorlar“ ifadelerini kullandı.

Şu ana kadar mülteciler arasında onaylamış corona virüs vakalarının sayısı çok düşük, ancak bu durum yapılan testlerin azlığından kaynaklanıyor olabilir. Diğer taraftan bu tür taramalarda mültecilerin nadiren öncelikli olduğu da bir gerçek.

Suriye ve Bangladeş’teki mültecileri tedavi eden doktorlar, son haftalarda Covid-19’la uyumlu semptomları olan hastaları tedavi ettiklerini ve kaybettiklerini söyledi.

Coutts, “Mülteci ve yerinden edilmiş nüfus içinde koronavirüs olmadığını düşünmek gerçeklik payı taşımıyor” dedi.

Öte yandan birçok mülteci kampı kliniği, dang ve kolera gibi salgınlarla savaşmak için mücadele ediyor ve bu durum doktorları diyabet veya kalp hastalığı gibi kronik problemleri tedavi etmek için malzeme, ilaç ve zamandan mahrum bırakıyor. Tıp uzmanları, aşısı solunum yolu hastalığı Covid-19‘un mülteciler için çok tehlikeli olabileceğini bildiriyor.

Dünyanın dört bir yanındaki mültecileri tedavi etmek için ekipler gönderdiklerini aktaran ABD Sınır Tanımayan Doktorlar Genel Müdürü Avril Benoit, “En kötüsüne hazırlanıyoruz. Çalıştığımız yerlerde yetersiz ve eksik olduğumuzu biliyoruz“ ifadelerini kullandı.

“Bir mülteci kampında günlük yaşam bulaşıcı hastalık için ideal bir kuluçka makinesidir“ diyen Benoit, kampların birçoğunda akan su ve kapalı sanitasyon olmadığını söyledi.

Mülteci hayatı aynı zamanda sosyal uzaklığı, yani Batı’daki sağlık mantrasını imkansız kılıyor. Yunanistan’ın Lesbos kentinde bir mülteci kampı 3.000 kişi için inşa edildi, ancak şu anda 20.000 kişi var ve neredeyse hiç sağlık hizmeti yok.

Benzer gönderiler