Scroll Top

Sultan Abdülaziz’in ‘süslü intiharı’ ya da Abdülhamid öncesi oluşan darbeci bir komisyon

abdulaziz-darbesi-1

Sultan Abdülhamid’in tahta çıktığı 1876 senesinin Osmanlı Hanedanı’ndan 3 kişinin ‘sultanlık’ yaptığı, bu sultanlardan birisinin katledildiği (Abdülaziz), birisinin cinnet geçirdiği (V. Murat) ve bir diğerinin ise anayasa yapmaya zorlandığı (Abdülhamid), alışılmadık bir yıl olduğu tarihî gerçeklerle bilinmektedir. Biz bu yazımızda Sultan Abdülhamid’i devletin iç bütünlüğü konusunda büyük şüphelere düşüren olayı, bilekleri kesilerek öldürülen ilk Osmanlı padişahı olan Sultan Abdülaziz’in intihar süsü verilerek haledilmesini, inceleyeceğiz.

Dünyanın siyasî ve teknolojik olarak yeni bir düzene geçişiyle Osmanlı Devleti’nin son yüzyılı büyük çalkantılarla geçmiştir. Son dönemde Osmanlı’nın yaşadığı en büyük krizlerden biri de istikrar gösteremeyen Osmanlı bürokrasisi olmuştur. Çünkü otorite padişah, bürokrasi, askeriye ve Batı arasında gidip gelen iktidar kavgalarında krize düşmüştür. Osmanlı paşaları, şeyhülislamları vd. bürokratlar birbirlerine karşı örgütleniyor bürokrasi ve devlet içerisinde bitmeyen bir kavgaya yol açıyorlardı. Bundan nasibini ölüm ya da haledilme olarak alan padişahlar da oluyordu. Bunlardan biri de Sultan Abdülaziz olacaktı.

1876’da padişahtan istediği makamları alamayan ya da kendi sürgünlerine mani olunmadığı için Abdülaziz’in haledilmesinde ittifak eden biri serasker (Hüseyin Avni Paşa), biri tecrübeli bir vali (Midhat Paşa), biri diplomat (Mütercim Rüşdü Paşa) ve sonuncusu da Şeyhülislam (Hayrullah Efendi) olan 4 yüksek bürokrat bir komite kurarak Sultan Abdülaziz aleyhine bir hareket başlattılar.

Abdülaziz’in haline karışanlar hakkındaki en dikkat çekici iddia Serasker Hüseyin Avni Paşa’nın ilk fırsatta Abdülaziz’i devireceği konusunda İngiltere ile anlaştığıdır. Çünkü bu hadiseden iki yıl önce sadrazamlıktan indirilen Hüseyin Avni Paşa Fransa’da kaplıcalarda tedavi olmak bahanesiyle gittiği Avrupa seyahetlerinde, Paris ve Londra’da hükümet büyükleriyle görüştü.

İngiltere tahtında 63 yıl kalan Kraliçe Viktorya

Sultan Abdülaziz’e karşı net bir tavır alan bu dörtlüden olan Midhat Paşa İstanbul medreselerindeki talebeleri tahrik ederek, 10 Mayıs 1876’da Fatih, Bayezid ve Süleymaniye medreselerinde talebelerin dersleri protesto ederek gösterilere başlamasına sebep oldu. Bu gösterilere Şirvanizade Ahmed Hulusi ve Gürcü Şerif Efendi gibi üst rütbeden alimler bile katıldı. Harekat planı o sırada görevinden azledilen Midhat Paşa’nın Topkapı dışarısında bulunan konağında yapıldı. Midhat Paşa talebelere para bile göndermişti. Göstericiler sarayın önüne kadar gelerek şeyhülislam ile sadrazamın azledilmesini talep ettiler.

Göstericilere karşı büyük bir direnç göstermeyen Abdülaziz 12 Mayıs günü Hüseyin Avni Paşa’yı serasker, Mütercim Rüşdü Paşa’yı sadrazam, Hasan Hayrullah Efendi’yi şeyhülislam ve Midhat Paşa’yı ise Meclis-i Vükela üyesi yaptığını duyurdu. Talebelerin gösterileri bitmesine rağmen bu dörtlü Abdülaziz’i devirecek planı uygulamaya başladılar. Isparta’ya sürülmesinin intikamını almak için fırsat kollayan Serasker Hüseyin Avni Paşa ilk önce saraya bağlı kumandanları İstanbul’dan uzaklaştırdı. Kendisine destek olacağını bildiği komutanlarla hazırladığı hal planı konusunda hükümet üyelerini ikna etti. Üsküdar Paşalimanı’nda kendisine ait yalıda düzenlenen toplantıda hal planının 31 Mayıs’ta uygulanmasına karar verdilerse de beklenmedik olaylar sonucu bir gün evvel uygulamak zorunda kaldılar. Şehirdeki bir olayı bastırmak bahanesiyle kışladan çıkartılan asker Dolmabahçe Sarayı’nı denizden ve karadan kuşattı. O sırada Topkapı’da olan veliaht Murad Efendi’yi Midhat Paşa bizzat arabasına aldırarak Serasker Kapısı’na (Beyazıt İstanbul Ünv.) getirdi. Burada beklemekte olan sadrazam, şeyhülislam ve Midhat Paşa tarafından karşılanan yeni padişah Dolmabahçe’ye götürülerek tahta çıkartıldı.

Tahttan indirilen Abdülaziz ise Topkapı Sarayı’nda amcası 3. Selim’in katledildiği daireye getirildiğini ve oturacak hiçbirşeyin olmadığını görünce “Beni de amcam Sultan Selim gibi burada bitirmek istiyorlar.” dedi. Feriye Sarayı’na geçmek isteyen Abdülaziz’in talebi kabul edildikten üç gün sonra eski padişah Ortaköy’deki Feriye Sarayı’nda bilekleri kesilmiş halde ölü bulundu (4 Haziran 1876).

Sultan Abdulaziz’in intikamını alan Çerkes Hasan Bey

Darbeyi bizzat düzenlediği için olmalı Abdülaziz’in öldüğü gün olay yerine ilk varan kişi Serasker Hüseyin Avni Paşa oldu. Paşa’nın emriyle Abdülaziz’in naaşı Feriye Karakolu’nun kahve ocağına taşındı ve sadece bir ot yatağın üzerine yatırılıp bir perdeyle örtüldü. Elçilik hekimlerinin de katıldığı 19 kişiden kurulu bir doktorlar heyetinin naaşı muayene etmesi kararlaştırıldı. Fakat Hüseyin Avni Paşa etraflı bir muayene yapılmasına mani oldu ve suç aleti olan makasın ölüme sebep olduğunu kaydetmeleriyle yetinildi. Abdülaziz’in kayın biraderi olduğu söylenen Kolağası Çerkes Hasan Bey’in 12 gün sonra Serasker Hüseyin Avni Paşa’yı intikam için katletmesi, bütün bu yaşananların bir darbe olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Benzer gönderiler