Basın Özgürlüğü arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Thu, 11 Aug 2022 15:11:57 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png Basın Özgürlüğü arşivleri | Yekvucut 32 32 Avrupa’da basın ne kadar özgür? https://yekvucut.com/video/avrupada-basin-ne-kadar-ozgur/ Thu, 11 Aug 2022 15:11:57 +0000 https://yekvucut.com/?p=56658 AB, “çıkarlarına aykırı yayın” yaptığı gerekçesiyle Rus medya kuruluşları Russia Today (RT) ve Sputnik‘i yasakladı. Türkiye’de lisansları olmadığı gerekçesiyle erişim...

Avrupa’da basın ne kadar özgür? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
AB, “çıkarlarına aykırı yayın” yaptığı gerekçesiyle Rus medya kuruluşları Russia Today (RT) ve Sputnik‘i yasakladı. Türkiye’de lisansları olmadığı gerekçesiyle erişim engeli getirilen DW Türkçe ve Amerika’nın Sesi, bunun basın özgürlüğü ihlali olduğu yaygarasını koparıyor. Türkiye’de lisanssız yayın yapmayı kendilerinde hak görüyorlar. Daily China, Sputnik ve TASS gibi onlarca yayın organı, ABD’nin “Yabancı Ajan Kayıt Akdi” FARA’ya kayıtlı. FARA’ya kayıtlı olmak ise atılacak her adımı devlete bildirmek zorunda olmak demek. Aksi durumda yayın yapılmasına izin verilmiyor. 2018 yılında Almanya’nın en meşhur gazetesi BİLD’e, çevrim içi yayınlarından ötürü lisans alma zorunluluğu getirildi. BİLD itiraz ettiği davayı kaybedip doğrusal yayın lisansına başvurdu. Her türlü manipülasyonu “gazetecilik” olarak pazarlayan DW, Avrupa‘daki ifade özgürlüğünü eleştiren 5 muhabirini işten kovdu. Tüm bunlara rağmen, kendilerinin aksine Türkiye’nin hukuka uygun bir yol izlemesinden rahatsız oluyorlar. Bu ikiyüzlülük değil de nedir?

 

Avrupa’da basın ne kadar özgür? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa’da basın, “özgürlüğe” hasret https://yekvucut.com/gundem/fransada-basin-ozgurluge-hasret/ Sun, 20 Mar 2022 18:42:12 +0000 https://yekvucut.com/?p=54253 Özgürlük, eşitlik, kardeşlik! 1789’da Fransız Devrimi yaşanırken, ülkenin sokaklarından işte bu slogan yükseliyordu. Fransa o dönemden beri kendisini özgürlüğün, eşitliğin...

Fransa’da basın, “özgürlüğe” hasret yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Özgürlük, eşitlik, kardeşlik! 1789’da Fransız Devrimi yaşanırken, ülkenin sokaklarından işte bu slogan yükseliyordu. Fransa o dönemden beri kendisini özgürlüğün, eşitliğin ve kardeşliğin anavatanı olarak görüyor. Fransa ayrıca, insan haklarının en duyarlı kıtası olarak kendisini tanımlayan Avrupa’ya, medeniyeti öğrettiğini de iddia ediyor. Ancak son dönemlerde ülkede yaşanan ırkçı, ayrımcı, anti-demokratik ve hepsinden önemlisi İslam düşmanı uygulamalar bu söylemlerin, içi boş bir balondan ibaret olduğunu açıkça gösteriyor. Her fırsatta dünyaya “özgürlük” dersi vermeye kalkan Fransa’da bunun örnekleriyle sıkça karşılaşıyoruz. Ülkedeki Müslümanlara karşı çıkarılan ayrılıkçı yasa tasarısı, göçmenlere uygulanan ırkçı politikalar ve yaşanan insan hakları ihlalleri Avrupa’nın “evrensel değerleri” ile örtüşmüyor. Tüm bunları haberleştiren gazetecilere bile yasaklar getiriliyor. Sarı Yeleklilerin protestolarında ve sonrasında basına karşı çıkarılan yasalarla birlikte Fransa’nın gizlediği diğer yüzüne pek çok kez şahit olduk.

Basın özgürlüğü “Sarı Yelek”e takıldı

2018 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kendisini küreselci olarak tanımlayanları haklı çıkartırcasına öğrencilere ve dar gelirlilere yapılan kira yardımına son verip zenginlerden alınan gelir vergisini kaldırmıştı. Ülkedeki gelir eşitsizliği daha da büyümüş ve “sarı yelekliler” adıyla bilinen gösteriler başlamıştı. Eylemler devam ederken polis şiddeti de dur durak bilmedi. Her hafta sonu ortalama 70 bin polis görevlendirildi. Fransız polisi genç, yaşlı, çocuk, engelli demeden coplarla, plastik mermilerle çok sert müdahalelerde bulundu. Olayları görüntülemek isteyen gazeteciler bile polisin gazabına uğradı. Yüzlerce gazeteci, polis şiddetine maruz kaldı ve tutuklandı. Peki, her fırsatta özgür basının destekçisi olduğunu savunan Fransa, basına karşı şiddet için nasıl bir tavır aldı dersiniz? Basının polisi görüntülemesini yasaklayan bir kanun çıkararak. O dönemde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un gazetecilere yönelik bu kararı, dünya genelinde tepkiyle karşılandı. Ancak bu tepkiler Macron’un pek de umurunda olmadı.

Macron’un “basın özgürlüğü” hassasiyeti

2020 yılında ise Macron’un basın özgürlüğü konusundaki düşünceleri değişmiş olacak ki bütün dünya Müslümanların ortak tepkisini çeken Hz. Muhammed’e (S.A.V) yönelik karikatürler için gazetecilerin “editöryel seçimleri” ifadesini kullandı. “Bence Fransa Cumhuriyeti asla gazetecilerin editöryel seçimlerine karışma hakkına sahip olmamıştır. Çünkü basının özgürlük hakkı vardır ve bu hak savunulmalıdır. Çünkü Fransa’da bütün özgürlükler vardır. Vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, gazetecilerin kendi seçimleri yapabilme özgürlüğü, dini değerleri aşağılama özgürlüğü” Macron’un basın özgürlüğü konusundaki hassasiyeti ne kadar da takdire şayan öyle değil mi? Ama aynı hassasiyet Macron’un koruması hakkında haber yazan gazeteciye gösterilmedi. 18 Haziran 2018’de Macron’un koruması Alexandre Benalla’nın bir 1 Mayıs göstericisini dövdüğünü haberleştiren Le Monde muhabiri Ariane Chemin, Fransız iç istihbarat teşkilatı DGSI tarafından gözaltına alınarak sorguya çekildi. Aynı gün Le Monde gazetesinin yayın yönetmeni de DGSI’da sorgulandı. İç istihbarat servisinin gazetecilere yaptığı baskının ortaya çıkmasıyla birlikte bu olayın ilk olmadığı da anlaşıldı. Fransa’nın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne Yemen’de kullanılmak üzere silah sattığı haberlerini yayınlayan 7 gazeteci de sorgulanarak tehdit edildiklerini açıkladı. Charlie Hebdo Dergisinin İslam düşmanı karikatürlerini basın özgürlüğü kisvesine sokmaya çalışan Macron’un bu konudaki ikiyüzlü tavrı pek çok uluslararası yayın tarafından da kınandı.

“Genel güvenlik yasası”

Öte yandan 2020 yılında da Fransa’da “genel güvenlik yasası” çıkarıldı. 2021 yılında ise Senato’da onaylandı. Yasayla birlikte polise verilen yetkiler artırılınca ülke adeta polis devletine dönüştü. Yasanın en büyük mağduru ise yine gazeteciler oldu. Nitekim genel güvenlik yasasının 24. Maddesinde, “ Polis veya jandarma fiziki veya psikolojik zarar verme amacı veya niyeti taşıyan video veya fotoğrafları yayınlayanlara bir yıl hapis ve 45 bin avro para cezası verilecek.” ifadeleri bulunuyor. Kısacası, Fransız polisi tenhada kıstırdığı mültecilere, Afrikalılara, öğrencilere, Müslümanlara, eylemcilere dilediği gibi şiddet uygulayabiliyor. Herhangi bir gazeteci görüntü alırsa da “kötü niyetli” olduğu için cezaya çarptırılıyor. Basın özgürlüğünü tamamen ortadan kaldıran bu yasayla, Fransa’da “doğru” haber yapan medya kuruluşu bulmak artık neredeyse imkânsız. Öyle ki Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, medya ekibini bile kendisi seçiyor. Macron’un toplantılarını, sadece bazı basın kuruluşları izleyebiliyor ve görüntü alabiliyor. Örneğin; Mart 2022’de Macron’un düzenlediği toplantıya davetli olan bir kadın, fotoğraf aldığı için yaka paça dışarı atıldı. Kadının çektiği fotoğraflar telefonundan silindi. Fransa’da Müslümanların yaşadığı zorlukları tek tek anlatmak bir ansiklopedi hacminde geniş bir külliyat hazırlamakla eş değer artık. Sadece şunu hatırlatmak bile yeterli olabilir: Fransız İçişleri Bakanı camii kapattığı için övünen bir siyasetçi. Görüldüğü üzere, anti-demokratik uygulamaların önderliğini üstlenen Fransa’da bugün özgürlük, eşitlik ve kardeşlik sloganları tarihin tozlu sayfalarına hapsolmuş halde. İnsan hakları, ifade hürriyeti, yaşam ve protesto hakkı ise ülkede artık fantastik bir masalın öğelerine dönüşmüş durumda.

Fransa’da basın, “özgürlüğe” hasret yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Basın özgürlüğü muhalefetin tekelinde mi? https://yekvucut.com/gundem/basin-ozgurlugu-muhalefetin-tekelinde-mi/ Fri, 25 Feb 2022 15:00:48 +0000 https://yekvucut.com/?p=53872 “Türkiye basın özgürlüğü listesinde en gerilerde”. Sıklıkla duyduğumuz ve artık doğruluğunu yanlışlığını araştırmadan kabul ettiğimiz bu cümle muhalefetin elinde sürekli...

Basın özgürlüğü muhalefetin tekelinde mi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
“Türkiye basın özgürlüğü listesinde en gerilerde”. Sıklıkla duyduğumuz ve artık doğruluğunu yanlışlığını araştırmadan kabul ettiğimiz bu cümle muhalefetin elinde sürekli salladığı bir kılıçtır. Herhangi bir tartışmada, ülkemizin kötü durumda olduğunu ispatlamak için kullanılan bu argümana göre, Türkiye’de siyasal iktidar medya üzerinde baskı oluşturmakta ve kendi siyasal ajandasına göre medyayı şekillendirmektedir. Peki, bu iddia ne derece doğrudur? Türkiye dünyada medya özgürlüğü kavramını belki de en çok abartan ülkelerden biridir. Zamanında medya patronlarının başbakanları pijamasıyla karşıladığı, gazete genel yayın yönetmenlerinin başbakana küfür ettiği (üstelik bir bakanla konuşurken) gibi Z ve Y kuşağı için pek bir mana ifade etmeyen bu örneklerle Türkiye’deki basın özgürlüğünün sınırlarını tartışmaya açmak beyhude bir çaba olacaktır.

Basın özgürlüğü Avrupa’da nasıl?

Aslında ülkemizdeki basın özgürlüğü tartışmalarında söylenmesi gereken asıl cümle şudur: “Türkiye basın özgürlüğünün istismar edildiği ülkelerden birisidir hatta birincisidir.”  Dünya üzerinde “demokrasi ve insan haklarına saygılı” ülke olarak kabul edilen ülkelerden hiçbirinde Türkiye’deki gibi basın özgürlüğü kavramı bizdeki kadar istismar edilmez. Örneğin demokrasinin beşiği olarak kabul edilen İngiltere’de devlet sırrı, basın özgürlüğünden önceliklidir. Bunu test etmek isteyen The Guardian gazetesi, kapatılma tehdidi alınca Edward Snowden’in sızdırdığı görüntüleri matkap ve taşlamama makineleri ile imha etmek zorunda kalmıştı. Ya da İnsan Hakları Beyannamesi’nin anavatanı, tüm Avrupa’ya özgürlüğü ithal etmekle övünen Fransa’da sokak gösterileri sırasında gazetecilerin uğradığı polis şiddeti ortadadır. Bu örnekleri hemen her batılı ülke için vermek oldukça kolaydır.

Türkiye’deki uygulama nasıl?

Türkiye’de ise terör örgütlerinin sözcülerinin bile kendisini gazeteci olarak kabul ettirdiği bir düzlemde medyaya sınırsız özgürlük talep edilmektedir. Terör örgütü PKK’nın yayın organı olan Özgür Gündem’in kapatılması sürecinde getirilen itirazlar buna çok somut bir örnektir. Terör örgütü PKK’yı destekleyenler tarafından bile değil, bizzat terör örgütünün yöneticileri tarafından yönetilen bir yayına, sırf gazete ebatlarında basıldığı için “medya kuruluşu” denmesinin tuhaflığı hiç konuşulmadı.

Basın özgürlüğünün sınırsız olmasını talep edenler bu söylemlerinden hemen sonra, gazeteciliğin tanımını da kendi ideolojik sınırlarına hapsediyor. Ana muhalefet partisinden gelen “O televizyona çıkanları partiden ihraç edeceğiz”, “buradan medya patronlarına sesleniyorum”, “seçimlerin hemen ardından o medya kuruluşlarına el koyacağız” açıklamaları, medya özgürlüğünü dilinden düşürmeyenlerin aslında kendi söylemlerini destekleyenler hariç hiçbir sesi istemediğinin en önemli kanıtı olarak görülmektedir.

Murat Ongun neyi amaçlıyor?

Ancak bütün bunların hiçbirisi 6 Ocak 2022 tarihinde başlayan Murat Ongun paylaşımları kadar ürkütücü değildir. Kendisi de gazeteci olan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Sözcüsü ve Danışmanı olan Murat Ongun, CNN Türk kanalını yaptığı haberlerden ötürü ABD’deki CNN’e şikâyet etmektedir. Ongun buna gerekçe olarak, durdurulan metro inşaatına dair haberi ve CNN Türk’ün konuk seçimini göstermektedir. Bürokratik görevi olan bir gazetecinin, bir medya kuruluşunun kapatılması için başka bir medya kuruluşuna şikayet etmesi, Türkiye’deki basın özgürlüğü kavramının bazı kesimlerce nasıl kamuflaj olarak kullanıldığını göstermektedir.

Orhan Aydın

 

Basın özgürlüğü muhalefetin tekelinde mi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Filistinlilerin basın özgürlüğü defalarca kez ihlal edildi https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/filistinlilerin-basin-ozgurlugu-defalarca-kez-ihlal-edildi/ Fri, 31 Dec 2021 08:33:07 +0000 https://yekvucut.com/?p=52685 İsrail Filistinlilerin basın özgürlüğünü de ihlal etti İsrail 2021 yılında Filistinlilerin basın özgürlüğünü defalarca kez ihlal etti. İsrail bu yıl işgal...

Filistinlilerin basın özgürlüğü defalarca kez ihlal edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İsrail Filistinlilerin basın özgürlüğünü de ihlal etti

İsrail 2021 yılında Filistinlilerin basın özgürlüğünü defalarca kez ihlal etti. İsrail bu yıl işgal ettiği ve abluka altına aldığı Filistin topraklarında basın özgürlüğüne yönelik 832 ihlal gerçekleştirdi. Ayrıca İsrail’in Gazze şeridine düzenlediği saldırılarda bir gazeteci hayatını kaybetti. Gazetecileri Destekleme Komitesi konuyla ilgili açıklama yaptı. İsrail’in mayıs ayında abluka altındaki Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 33 yaşındaki gazeteci Yusuf Ebu Hüseyin’in hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Açıklamada İsrail’in 2021’de Filistin topraklarında basın özgürlüğüne yönelik gerçekleştirdiği 832 ihlalin 101’ini Gazze Şeridi‘nde işlediği ifade edildi. Gazetecilerin 407 darp ve yaralama, 116 tutuklama ve sınır dışı etme olayına maruz kaldığı bilgisi paylaşıldı. Gazetecilere ait 23 evin yıkıldığı ve 5 aracın imha edildiği belirtildi. Ayrıca İsrail’in bazı medya kuruluşlarını kapattığı ve baskın düzenlediği bildirildi. Birçok gazetecinin seyahat etmesini engellediği ve hapishanelerde tutuklu gazetecilere işkence ettiğinin belgelendiği dile getirildi.

israil-filistin-basın
İsrail 2021’de Filistinlilerin basın özgürlüğünü ihlal etti

İhlaller kasıtlı olarak yapıldı

Gazetecileri Destekleme Komitesi’nin Filistinlilerin basın özgürlüğü konusunda yaptığı açıklamada,  medya çalışanlarına yönelik ihlallerin “kasıtlı” olarak gerçekleştirildiği belirtildi. İsrail yönetiminin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin basın özgürlüğüne ilişkin 19’uncu maddesini ihlal ettiği kaydedildi. Diğer yandan Filistin makamlarının da 2021’de Batı Şeria’da 201, Gazze Şeridi’nde 9 kez basın özgürlüğünü ihlal ettiği söylendi. Bu ihlaller arasında gözaltı ve tutuklamanın yanı sıra darp, yaralama, işine engel olma, kurumları kapatma, teçhizata el konma ve para cezası verme gibi durumların bulunduğu bilgisi verildi.

İsrail Filistinlilere zulmediyor

İsrail işgal ettiği Filistin topraklarında sadece yerleşim faaliyetleri yürütmüyor. İşgalci İsrail askerleri Filistinlilere adeta zulmediyor. İşgal altındaki topraklarda yaşamaya çalışan Filistinliler, çeşitli baskılara maruz kalıyor. Filistinliler zorla evlerinden çıkarılıyor. Kimisi sokak ortasında acımasızca darbediliyor. Kimi aylarca gözaltı merkezlerinde hapsediliyor. Kimisi ise öldürülüyor. Ayrıca, İsrail güçleri, Filistinlilere sistematik olarak psikolojik şiddet de uyguluyor. Ülkede Filistinliler için yollar ayrı. 3 anayol hattından biri, Filistinlilerin kontrollü geçişine izin veriyor. Ancak İsrail askerleri yolu sürekli olarak metal ızgaralarla kapatıyor. İşgalci İsrail, bu kontrol noktaları ile Filistinlilere fiziksel şiddet ve psikolojik baskı yapıyor. Uzun bekletmeler, tutuklamalar bazen de kontrol noktasında doğrudan öldürülen Filistinliler hemen her gün yaşanan olaylar. Öte yandan İsrail, 1967 yılında işgal ettiği Doğu Kudüs’te Yahudiler için 18 yerleşim bölgesi yaptı.

Filistinlilerin basın özgürlüğü defalarca kez ihlal edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’de haber kanallarına aynı metinler dağıtılıyor https://yekvucut.com/video/abdde-haber-kanallarina-ayni-metinler-dagitiliyor/ Tue, 24 Nov 2020 16:26:23 +0000 https://yekvucut.com/?p=36166 ABD’de haber kanallarına aynı metinler dağıtılıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’de haber kanallarına aynı metinler dağıtılıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Macron’un sansürleri basını isyan ettirdi https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/macronun-sansurleri-basini-isyan-ettirdi/ Wed, 18 Nov 2020 14:53:35 +0000 https://yekvucut.com/?p=36027 AP, Le Monde, Politico’da kendisini eleştiren yazıları kaldırtan Fransa Cumhurbaşkanı Macron sansüre doymuyor. Macron son olarak İngilizce yayınlanan gazeteleri eleştirdi....

Macron’un sansürleri basını isyan ettirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
AP, Le Monde, Politico’da kendisini eleştiren yazıları kaldırtan Fransa Cumhurbaşkanı Macron sansüre doymuyor. Macron son olarak İngilizce yayınlanan gazeteleri eleştirdi. Bu duruma ABD basını isyan etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İslam karşıtı söylemleri ve Avrupa ile ABD’deki basına karşı uyguladığı sansürler, tartışılmaya devam ediyor. 2022’deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde milliyetçi söylemlerini artıran Macron, her fırsatta İslam’a yönelik hakaretleri ‘ifade özgürlüğü’ adı altında savunuyor ve “İslam’ı terörizm ile bir tutan” açıklamalarıyla nefret söylemini körüklüyor. Buna karşılık aynı Macron kendisini eleştiren haberlere, yorumlara hatta tweet’lere bile sansür uyguluyor. Macron’un bu çifte standardı sonunda ABD basınını bile çileden çıkardı.

Macron, son açıklamasında İngilizce yayın yapan basını suçladı. New York Times’taki haberde “Macron, Fransa’daki saldırıların ardından ‘Problemin kalbinde Fransa’nın ırkçılığı ve İslamofobik yaklaşımı var’ dedikleri için İngilizce yayın yapan basını ‘şiddeti haklı göstermekle’ suçladı” denildi. Macron, New York Times’a verdiği röportajda ayrıca “Bizimle aynı değerleri paylaşan ülkelerin basını bunu nasıl yapıyor anlamıyorum” dedi. Ancak New York Times gazetesi Macron’un bu yaklaşımını “Basını şiddeti haklı göstermekle suçlamak çok ağır” sözleri ile eleştirerek Paris yönetiminin birçok uluslararası basın kuruluşuna uyguladığı sansürleri hatırlatt:
Politico: 2 Kasım’da yayınlanan “Fransa’nın tehlikeli laiklik dini” başlıklı yazı kaldırıldı. Financial Times: İngiliz gazetesi 3 Kasım’da yayınlanan “Macron’un ‘İslamcı ayrılıkçılar’ ile savaşı sadece Fransa’yı daha fazla ayrıştırıyor” yazısını çekti ve hemen Macron’un mektubunu yayınladılar.
Associated Press (AP): Ajans “Fransa neden İslam dünyasında öfkeyi körüklüyor?” başlıklı tweet’ini silmek zorunda kaldı.
Le Monde: Fransa merkezli gazete de terör saldırısının ardından Twitter hesabında yaptığı paylaşımı, Macron yönetiminden gelen tepkilerin ardından değiştirdi.

 

Macron’un sansürleri basını isyan ettirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ermenistan gazetecilere saldırıyor, “basın özgürlüğü” savunucuları sessizliğini koruyor https://yekvucut.com/video/ermenistan-gazetecilere-saldiriyor-basin-ozgurlugu-savunuculari-sessizligini-koruyor/ Thu, 01 Oct 2020 13:48:32 +0000 http://yekvucut.com/?p=34614 Batı’nın şımarık çocuğu Ermenistan’ın hadsizliklerine Türkiye dışındaki ülkeler göz yumuyor: ???Ermenistan ordusu, gazetecileri hedef alıyor. ??️Sözde “basın özgürlüğü” savunucuları ise...

Ermenistan gazetecilere saldırıyor, “basın özgürlüğü” savunucuları sessizliğini koruyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Batı’nın şımarık çocuğu Ermenistan’ın hadsizliklerine Türkiye dışındaki ülkeler göz yumuyor:

???Ermenistan ordusu, gazetecileri hedef alıyor.

??️Sözde “basın özgürlüğü” savunucuları ise sessizliğini koruyor.

Ermenistan gazetecilere saldırıyor, “basın özgürlüğü” savunucuları sessizliğini koruyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’de “basın özgürlüğü” sorunu yaşanıyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/abdde-basin-ozgurlugu-sorunu-yasaniyor/ Wed, 03 Jun 2020 15:04:16 +0000 http://yekvucut.com/?p=30487 ABD’de “basın özgürlüğü” sorunu yaşanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’de “basın özgürlüğü” sorunu yaşanıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Muhalif bir gazeteci Ekrem İmamoğlu’nu eleştirirse ne olur? https://yekvucut.com/video/muhalif-bir-gazeteci-ekrem-imamoglunu-elestirirse-ne-olur/ Fri, 24 Apr 2020 12:21:22 +0000 http://yekvucut.com/?p=29123 ?Ekrem İmamoğlu’nu eleştiren Can Ataklı, özür dilemek zorunda kaldı. ?Ataklı’ya 24 saat içinde özür diletenlerin en sık kullandığı kavram “basın...

Muhalif bir gazeteci Ekrem İmamoğlu’nu eleştirirse ne olur? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
?Ekrem İmamoğlu’nu eleştiren Can Ataklı, özür dilemek zorunda kaldı.

?Ataklı’ya 24 saat içinde özür diletenlerin en sık kullandığı kavram “basın özgürlüğü” değil miydi?

Muhalif bir gazeteci Ekrem İmamoğlu’nu eleştirirse ne olur? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avustralya medyasından basın özgürlüğü kısıtlamalarına tepki https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/avustralya-medyasindan-basin-ozgurlugu-kisitlamalarina-tepki/ Wed, 23 Oct 2019 07:09:09 +0000 http://yekvucut.com/?p=25241 Sydney Morning Herald, The Age, Herald Sun ve The Australian gibi gazetelerin bulunduğu ana akım medya kuruluşlarının tamamı, basına yapılan...

Avustralya medyasından basın özgürlüğü kısıtlamalarına tepki yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Sydney Morning Herald, The Age, Herald Sun ve The Australian gibi gazetelerin bulunduğu ana akım medya kuruluşlarının tamamı, basına yapılan kısıtlamaları protesto emek amacıyla ön sayfalarında karartmayla çıktı. Hükümetlerin son 20 yılda çıkardığı ulusal güvenlik yasalarıyla “gizlilik kültürü” oluşturarak halkın öğrenme hakkını engellediğini savunan gazeteler, karartma uyguladıkları birinci sayfalarında üstü çizilmiş kelimelerin arasında, “Haber sınırlaması, gizlilik, gazeteciler ve onlara bilgi verenlere hapis dönemi, Avustralya’da olamaz, evet şu anda oluyor, Hükümet Avustralyalılardan doğruyu gizliyorsa, neleri örtbas ediyor?” ifadelerine yer verdi. Geçen hafta, parlamentoda basın özgürlüğünü inceleyen komisyona medya yöneticilerinin, “ulusal güvenlik ve istihbarat yasalarının gazetecilerin işlerini yapmalarını imkansızlaştırdığını, yolsuzluk ve usulsüzlükleri basına bildirmek isteyen kamu görevlilerini de korkuttuğunu” söylemelerinin ardından gelen karartma uygulamasına televizyon ve radyoların yanı sıra internet haber sitelerinden de destek geldi.

Öğrenme Hakkı Koalisyonu (Right to Know Coalition) tarafından organize edilen karartma uygulamasına destek veren ve Avustralya’da çıkan gazetelerin karartılmış ilk sayfalarının yer aldığı fotoğrafı paylaşan News Corp Avustralya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Michael Miller, “Hükümet sizden doğruyu sakladığı zaman, neyi örtbas ediyor?” ifadelerini kullandı. Sydney Morning Herald Editörü Lisa Davies, “Bu, gazeteciler için değil, Avustralya demokrasisi için.” paylaşımında bulunurken, Avustralya Yayın Kurumu (ABC) Genel Müdürü David Anderson da sosyal medya hesabından “Avustralya dünyanın en gizli demokrasisi olma riski altında.” mesajına yer verdi.

Başbakan Scott Morrison, konu hakkında gazetecilere yaptığı açıklamada, basın özgürlüğünün Avustralya demokrasisi için önemli olduğunu ancak bunun için hukukun üstünlüğünün gerekliliğini hatırlatarak, “Buna ben, herhangi bir gazeteci veya herhangi bir insan da dahil.” dedi. Ülkede basın özgürlüğü tartışması, Avustralya Federal Polisi’nin (AFP) Haziranda News Corp’ta görevli gazeteci Annika Smethurst’un evine ve ABC merkezine düzenlediği baskınların ardından gündeme gelmişti. Smethurst’un evinin, bir kamu görevlisinin kendisine haber sızdırması, ABC’nin ise Afganistan’daki Avustralya Özel Birlikleri’nin karıştığı öldürme ve görevi kötüye kullanma iddialarını 2017’de gündeme getirdiği “Afgan Belgeleri” haberi nedeniyle basıldığı açıklanmıştı.

Avustralya medyasından basın özgürlüğü kısıtlamalarına tepki yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>