Covid-19 arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Thu, 30 Jun 2022 14:08:17 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png Covid-19 arşivleri | Yekvucut 32 32 İşsizlik Sigortası Fonu salgın öncesi döneme ulaştı https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/issizlik-sigortasi-fonu-salgin-oncesi-doneme-ulasti/ Thu, 30 Jun 2022 14:08:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=56119 İşsizlik Sigortası Fonu işsizlerin güvencesi İşini kaybeden sigortalıların, işsiz kaldıkları dönemin belirli bir bölümünde geçinebilmeleri için mart 2002’de kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, işsizlerin...

İşsizlik Sigortası Fonu salgın öncesi döneme ulaştı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İşsizlik Sigortası Fonu işsizlerin güvencesi

İşini kaybeden sigortalıların, işsiz kaldıkları dönemin belirli bir bölümünde geçinebilmeleri için mart 2002’de kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, işsizlerin güvencesi olmaya devam ediyor. Sigortalının, prime esas aylık brüt kazancı üzerinden hesaplanan yüzde 2 işveren, yüzde 1 sigortalı kesintileri ve yüzde 1 devlet payı geliriyle büyüyen fon, Covid-19 salgını sürecinde işi ve işçiyi korudu.

90 milyar liraya kadar gerilemişti

İşsizlik sigortası fonu işini kaybeden sigortalılara, işsiz kaldıkları dönemde işsizlik maaşı ödeniyor. Düne kadar işsizlik fonu pek de bilinmezken, COVID-19 ile birlikte önemli hale geldi. Kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izne ayrılanlara ödenen nakdi ücret desteği ve işsizlik maaşlarının tamamı İşsizlik Fonu’ndan karşılandı. Halen de karşılanmaya devam ediyor. Kısa çalışma ödeneği yıllardır fonun ödemeleri arasında yer alıyordu ama Covid-19 döneminde ön plana çıktı. İŞKUR’un raporuna göre de salgın döneminde 25.5 milyar lirası, 2020’de 11.2 milyar lira olmak üzere toplamda 36.7 milyar lira işveren ve çalışanlara destek verildi. Bundan dolayı da 2020 ve 2021 yılında fonun gelirleri ciddi azalma gösterdi. Salgın öncesi, 2019 sonunda İşsizlik Fonu’nda biriken para 131.5 milyar lirayı geçmişti. Fonun varlığı 2021 yılında 103.2 milyar liraya, 2022 yılında da 90 milyar liraya kadar geriledi.

İşsizlik fonu 100 milyar sınırını aştı

Kurulduğundan beri 100 milyar liralık büyüklüğü ilk kez 2016 sonunda yakalayan Fon, mayıs ayında 3,5 milyar liralık gelirle tekrar 100 milyar lira sınırını aşarak 103 milyar 141 milyon 341 bin liralık büyüklüğe ulaştı. İşsizlik Sigortası Fonuna, Mart 2002’den Mayıs 2022 sonuna kadar toplam 16 milyon 454 bin 468 kişi başvurdu. Bu başvurulardan şartları sağlayan 9 milyon 204 bin 805 kişi fondan yararlandı. Bu kapsamda hak edenlere toplam 46 milyar 48 milyon lira ödeme yapıldı.

Fondan bu yılın ocak-mayıs döneminde, teşvik ve destek ödemelerine 9 milyar 556 milyon lira, işsizlik ödeneği olarak 4 milyar 812 milyon lira, iş başı eğitim programları için 2 milyar 332 milyon lira ve aktif iş gücü programlarına ise 1 milyar 729 milyon lira aktarıldı. 2022’nin Ocak-Mayıs döneminde İşsizlik Fonu’ndan 11.2 milyon nakdi ücret desteği, 10.8 milyon lira yarım çalışma ödeneği ve 19.2 milyon lira da ücret garanti fonu ödemesi yapıldı. Tüm bunların sonunda da İşsizlik Fonu’nun bu yılın ilk 5 aylık döneminde gelirleri 32.2 milyar TL olurken; işsizlik maaşı, nakdi ücret desteği, kısa çalışma ödeneği de dahil olmak üzere toplam 19.8 milyar lira gideri oluştu ve mayıs sonu itibarıyla fonda biriken tutar 103 milyar lirayı geçti. Böylece İşsizlik Fonu’nun varlığı, COVID-19 öncesine dönmeye başladı.

İşsizlik Sigortası Fonu salgın öncesi döneme ulaştı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gıda krizinin sorumlusu kim? https://yekvucut.com/gundem/gida-krizinin-sorumlusu-kim/ Thu, 09 Jun 2022 06:57:46 +0000 https://yekvucut.com/?p=55651 Gıda krizi yeni değil Rusya-Ukrayna krizi ile birlikte gıda krizi de gündemden düşmüyor. En gelişmiş ülkeler dahil tüm dünya yaşanan...

Gıda krizinin sorumlusu kim? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gıda krizi yeni değil

Rusya-Ukrayna krizi ile birlikte gıda krizi de gündemden düşmüyor. En gelişmiş ülkeler dahil tüm dünya yaşanan bu krizin etkisini derinden hissediyor. Covid-19 salgını ile derinleşen bu süreç iki ülkenin savaşıyla da giderek şiddetlendi. Ancak gıda krizi gelişmemiş ülkelerde çok daha öncesine dayanıyor. Gıda krizinin yaşandığı 55 ülkede, 2019 yılında 75 milyon çocukta bodurluk ve 17 milyon çocukta aşırı zayıflık görüldü. Güney Sudan’da 5 yıl önce kıtlık ilan edildi. Yemen, Somali gibi gelişmemiş ülkeler için yardım çağrılarında bulunuldu. Batılı devletler tüm bu çağrılara kulaklarını tıkarken bugün gıda kıtlığı ile kendileri yüz yüze geldi. Gündemden düşmeyen kriz maalesef açlıkla mücadele eden ülkelerdeki duruma gölge düşürdü.

Savaş, gıda krizini nasıl etkiledi?

Son ayların en önemli gündem maddelerinden biri, gıda sektöründe yaşanan krizler oldu. Savaş, kuraklık, artan maliyetler ve ülkelerin korumacı politikası bir süre daha gıda krizi konusunu gündemimizde tutmaya devam edecek. Rusya ve Ukrayna küresel buğday ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor. Üç aydan fazla devam eden savaş, buğday fiyatlarını yüzde 41, mısır fiyatlarını ise yüzde 28 oranında artırdı.

Krizin en son örneği Almanya’dan geldi. Gıda ürünlerini etkileyen krizin ardından Alman süpermarket devi Rewe, müşterilerin kişi başına sadece bir paket makarna ve un alabileceği şekilde sınırlama getirdi. Söz konusu ürünlerin altına yerleştirilen uyarı notlarında müşterilere bir paketten fazla ürün alınmaması için uyarı yapıldı.

Salgının ardından “gıda krizi” yaşanacağı belirtilmişti. Ancak ilgi çekici olan ABD’deki çok sayıda büyük gıda işleme ve dağıtım tesisinde yaşanan patlama veya yangınlardı. Oregon eyaletinin Dufur kentindeki “Azure Standard” isimli bir gıda distribütörüne ait gıda işleme tesisinde, bilinmeyen bir patlama meydana geldi. Gıda malzemelerinin yandığı tesis, tamamen kullanılamaz hale geldi. Başka bir örnek de farklı bir eyaletten. Indiana eyaletinin Plainfield şehrindeki bir Walmart dağıtım merkezini devasa bir yangın sardı ve burada 1000’den fazla çalışan tüm bölgeye gıda ve diğer malzemeleri sevk etti. Yangın, 1 milyon metrekarelik devasa dağıtım merkezini yok etti. FBI, tarım kooperatiflerine ve gıda tesislerine yönelik uyarılarda bulundu.

Çözüm Türkiye’den geçiyor

Türkiye de bu yaşanan krizden tabii ki payına düşeni aldı. Ancak çözüm yine Türkiye’den geçiyor. Karadeniz üzerinden oluşturulması hedeflenen güvenli koridor sayesinde sevk edilmeyi bekleyen milyonlarca ton tahılın, Türkiye üzerinden dünya piyasalarına aktarılmasının planları yapılıyor. Rusya, dünyanın en büyük buğday ihracatçısı konumundayken, Çin ve Hindistan’dan sonra en büyük üreticisi. Ukrayna ise dünya çapında ilk beş buğday ihracatçısından biri. Mısır, buğdayının yaklaşık yüzde 70’ini Rusya ve Ukrayna’dan alıyor. Bu da Kahire’yi dünyanın en büyük buğday ithalatçısı yapıyor. Ayrıca Tunus’un tahılının yaklaşık yüzde 80’i de bu iki ülkeden geliyor. Lübnan, buğdayının yüzde 60’ını Ukrayna’dan ithal ediyor.

Bu krizin sorumlusu kim?

Gıda krizi bugün var olan bir sorun değil. Aslında yıllardır çocukların ölümüne bile sebep olan büyük bir felaket. Ancak gelişmiş ekonomilere sahip ülkeler kendilerini etkilemediği sürece bu soruna karşı 3 maymunu oynamayı tercih ettiler. Yoksulluk seviyesi yüksek ülkelerdeki bu krizin sebebi: Savaşlar! Peki bu savaşların kazananı, finansörleri kim? Yani bu gıda krizinin asıl sorumlusu bugün bu krizden en çok şikayet eden ülkeler. Ne Covid-19 ile başladı ne de Rusya-Ukrayna savaşı ile… Sorumlu arayanlar, geçmişe gidip bu kıtlığı yıllardır yaşatanlara, gıda fabrikalarını, toptancılarını kundaklayanlara bakabilirler.

Gıda krizinin sorumlusu kim? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Pandemi biterken bize ne öğretti? https://yekvucut.com/gundem/pandemi-biterken-bize-ne-ogretti/ Mon, 25 Apr 2022 13:53:01 +0000 https://yekvucut.com/?p=54909 İlk olarak Kasım 2019’da hayatımıza giren Covid-19, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) küresel salgın ilan ettiği 11 Mart 2020 günü Türkiye’de...

Pandemi biterken bize ne öğretti? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İlk olarak Kasım 2019’da hayatımıza giren Covid-19, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) küresel salgın ilan ettiği 11 Mart 2020 günü Türkiye’de de ilk vakasını gösterdi. Koronavirüsü tanımaya başladığımız gün, bu salgının sosyal yaşamla birlikte devletlerin ekonomilerine ve sağlık sistemlerine vereceği büyük darbe konuşulmaya başlanmıştı. Küresel ölçekteki bir pandemiyi en az can kaybı ve en az maddi hasarla atlatmak için birçok plan oluşturulsa da zaman bize gösterdi ki en önemli hamle bu gibi kriz dönemlerine önceden hazırlıklı olmaktı. Aradan geçen 2 yılı aşkın sürede her ülke  Covid-19’a karşı mücadele verdi. Nihayet bu günlerde pandeminin artık “endemi”ye dönüşüyor olduğu konuşulmaya başlandı. Peki bu zorlu süreçte Türkiye ve diğer “büyük” ülkeler salgınla ne kadar baş edebildi?

Dünyanın en iyi sağlık sistemleri sınıfta kaldı

DSÖ’nün verilerine göre sağlık sistemi en verimli ülke Fransa. Listenin ikinci sırasında ise İtalya bulunuyor. Ancak koronavirüs salgını sürecinde bu iki Avrupa ülkesi de mücadelede sınıfta kalanlar arasındaydı. Fransa son yıllarda, liste başına yakışmayacak şekilde sağlık sisteminde önemli sorunlar yaşadı. Bir kez de pandemiyle sarsılan ülkede ciddi bir maske ve yatak krizi yaşandı. Sağlık çalışanları uzun süre maskesiz çalışmak zorunda kalırken, maske yetersizliği nedeniyle 100 bin yaşlının da hayatı tehlikeye girdi. Koronavirüsün Avrupa’da en fazla can aldığı İtalya’da ise hastanelerde artan yoğunluktan dolayı, sağlık personeli hayatta kalma ihtimali daha yüksek olan hastalara öncelik verdi. Böylece hiçbir ahlaki değere sığmayacak şekilde “umutsuz vakalar” ölüme terk edildi.

İtalya'da Covid-19

Yanlış önyargıların yıkıldığı ve sağlık sisteminin başarısızlığı artık aşikâr olmuş ABD’de Covid-19, yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne sebep oldu. Maksimum kapasiteye ulaşan hastaneler, hediyelik eşya mağazaları ve otoparklardaki çadırlarda bakılan hastalarla gündeme gelen ABD’de tedavi görebilen hastalar da yüksek bedelli faturalarla karşılaştı. Ölümden dönen 70 yaşındaki bir Covid-19 hastasına 1 milyon dolardan fazla fatura geldi. Bu faturaya göre bir günlük yoğun bakım bedeli 9 bin 736 dolar. 2021 yılının başlarında ise yatak sayılarının sürekli azaldığı ABD’nin California eyaletinde, ambulanslara “Yaşama şansı az olanları hastanelere götürmeyin” talimatı verildiği ortaya çıktı.

 

Türkiye’nin mücadelesi ve şehir hastaneleri

Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi

Covid-19’a karşı stratejik hamleleriyle dünyaya örnek olan Türkiye ise bu dönemde hizmete aldığı hastaneleriyle adeta sağlık altyapısının gücünü ortaya koydu. Hastalara uygulanan ücretsiz PCR testinden evde bakıma, filyasyon ve izolasyon ekiplerinden yerli solunum cihazı üretilmesine, en etkili bulunan ilaçların ithal edilmesinden yerli aşı-ilaç çalışmalarına destek ve TURKOVAC’ın üretimine kadar; erken ve etkili adımlarla salgınla mücadele edildi. Şüphesiz mücadelenin en büyük kolu hastaneler ve kapasiteleriydi. Öncelerde “israf” olduğu söylenen, “ne gerek var” diye eleştirilen sağlık yatırımları bu süreçte on binlerce vatandaşın hayatının kurtulmasını sağladı. Özellikle Türkiye’ye yük olacağı söylenen 25 bin 298 yataklı 19 şehir hastanesi, pandeminin yükünü büyük ölçüde üstlendi. Koronavirüs salgını sürecinde; mevcut acil ve yoğun bakım yatak kapasitesi arttırılarak 6’sı tam donanımlı ve modern şehir hastanesi olmak üzere 17 yeni hastane açıldı.

45 günde biten 2 dev hastane

Dünya genelinde 6 milyondan fazla cana mal olan Covid-19 ile mücadelede, sağlık yatırımları durmanın aksine hız kazandı. Dev projelerle yeni ve nitelikli sağlık tesisleri, virüsle mücadeleye katkı sağladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapılacağını duyurmasının ardından 45 günde tamamlanarak hizmete giren Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi ve Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi, mücadelenin en önemli merkezlerinden oldu. Tam teşekküllü ameliyathanelere sahip acil durum hastaneleri, ileri tıp teknolojileriyle donatıldı. Salgın döneminin başından şu ana kadar 1 milyonun üzerinde ayaktan, 8-9 bini yoğun bakım olmak üzere 50 binin üzerinde yatan hastaya hizmet veren Prof. Dr. Murat Dilmener ve Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastaneleri, yurt dışından gelen hastalara da şifa oldu. Pandeminin etkisinin iyice azalmasıyla normalleşme sürecine giren hastaneler, yeni bir afet ve salgın durumunda birkaç saat içinde yeniden acil durum hastanesi olarak hizmet vermeye dönüştürülebilecek şekilde planlandı.

Prof.Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi
Prof.Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi

Özetlemek gerekirse dünyada adını duyurmuş güçlü ülkeler ve en iyi sağlık sistemleri çökmenin eşiğine gelirken, Türkiye sağlık hizmetini kaliteden ödün vermeksizin vatandaşına sağlamayı başardı. Yıllar önce atılan adımların, sağlık yatırımlarının neticesinde Covid-19’a karşı verilen savaşta da galip Türkiye oldu.

Pandemi biterken bize ne öğretti? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
TURKOVAC aşısı koranavirüs sebepli ölümlere karşı etkili https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/turkovac-asisi-koranavirus-sebepli-olumlere-karsi-etkili/ Wed, 02 Mar 2022 13:26:42 +0000 https://yekvucut.com/?p=53964 Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, TURKOVAC aşısının, can kaybını önlemede çok etkili olduğunu ve yoğun bakıma gitmeyi engellediğini duyurdu....

TURKOVAC aşısı koranavirüs sebepli ölümlere karşı etkili yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, TURKOVAC aşısının, can kaybını önlemede çok etkili olduğunu ve yoğun bakıma gitmeyi engellediğini duyurdu. Prof. Dr. Ateş Kara, aşıda diğer inaktif aşılara kıyasla daha koruyucu nitelikte olan bazı verilere rastlandığını söyledi. Yerli Covid-19 aşısı TURKOVAC’ın üretiminin yapıldığı tesiste konuşma yapan Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, aşı üretim sürecinin kolay olmadığını, testler için büyük emekler harcandığı ve zor süreçlerden geçtiğini söyledi. Aşıların etkinliklerinin kullanım hedeflerine bağlı değişiklik gösterebildiğini belirten Kara, hem klinik deneylerde hem de uygulamalarda kaydettikleri verileri aktardı. Bu verilere dayanarak TURKOVAC’ın ölümü ve hastaneye başvuruyu önlemede çok etkili olduğunu değerlendirerek yoğun bakıma gitmeyi de önlediğini açıkladı.

TURKOVAC Omicron varyantına karşı etkili

Aşının diğer inaktif aşılarla karşılaştırılması ve Omicron varyantına karşı etkisini anlatan Kara şunları kaydetti:

“Diğer inaktif aşılara karşı da karşılaştırmalar yapmıştık. Aşımızda diğer inaktif aşılara karşı daha iyi koruyucu nitelikte olan bazı veriler ortaya çıktı. Bu bir avantaj. Biz hem buradan hem diğer sonuçlardan TURKOVAC aşısının koruyucu olduğunu gördük.

Omicron için farklı aşıya şu an acil ihtiyaç var mı? Hayır. Mevcut aşılarımızın TURKOVAC aşımızın da Omicron varyantına karşı etkili olduğunu biliyoruz. Bir sonraki basamakta varyantlara karşı istemiyoruz ama onlara hazır olmamız gerekiyor”

Türkiye’nin TURKOVAC üretimiyle çok mühim ve güç olan bir süreci geride bıraktığını vurgulayan Kara, “Virüs konusunda şimdiye kadar olan basamaklardaki aşı sürecini tamamladık. Bundan sonraki süreci de hızla geliştirebiliriz. TURKOVAC ile hem kazanılan tecrübe hem aşının elde edilmesindeki sürecin kısaltılması hem de aşının başarıları çok büyük adımlar olarak gerçekleştirildi. Geldiğimiz nokta hepimiz için çok büyük başarı ve çalışmadır.” diye konuştu.

Yeni varyantlar için çalışmalar devam ediyor

Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan 81 ilde TURKOVAC aşısının özellikle 3’üncü ve 4’üncü doz olarak uygulandığını dile getirdi. TURKOVAC ile kazanılan tecrübenin önemine değinen Akdoğan, yeni varyantlara karşı da aşı çalışmalarının süratle devam ettiğini aktardı. Akdoğan “Bu çalışmalar gelecekteki olabilecek pandemiler açısından da önemlidir. Olası yeni varyantlara karşı etkili ve güvenli olarak kullanılabilmesi açısından önem taşıyor.” dedi.

TURKOVAC aşısı koranavirüs sebepli ölümlere karşı etkili yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Dünyanın yeni sağlık üssü Türkiye https://yekvucut.com/video/dunyanin-yeni-saglik-ussu-turkiye/ Mon, 10 Jan 2022 18:26:35 +0000 https://yekvucut.com/?p=52862 🇹🇷Artık sağlıkta dünyanın tercihi Türkiye pic.twitter.com/ekri1C89Zq — Yekvücut (@yekvucutcom) January 5, 2022 Dünyanın yeni sağlık üssü Türkiye Sağlık Teknolojiyle buluştu....

Dünyanın yeni sağlık üssü Türkiye yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>

🇹🇷Artık sağlıkta dünyanın tercihi Türkiye pic.twitter.com/ekri1C89Zq

— Yekvücut (@yekvucutcom) January 5, 2022

Dünyanın yeni sağlık üssü Türkiye

Sağlık Teknolojiyle buluştu. E-nabız, MHRS, E-rapor, ilaç takip sistemi, Hayat Eve Sığar gibi uygulamalarla teknoloji aracılığıyla sağlık hizmeti sunuldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin ABD’den sonra dünyada en çok dijital hastaneye sahip olan ülke konumunda olduğunu açıkladı. Bugüne kadar on üç şehir hastanesi açıldı, beş hastanenin daha inşaatı hâlâ sürüyor. Sağlık hizmeti her yere ulaştırıldı. Aile hekimi sistemi ve sağlık merkezleri ile tüm vatandaşların yakınlarındaki kurumlardan sağlık hizmetine kolayca ulaşması sağlandı. Yurt içinde ve yurtdışından hastalar, uçak ambulanslar ve helikopter ambulanslarla tedavi için hastanelere hava yoluyla ulaştırıldı. Devlet sağlık hizmetlerini finanse etti. Ayakta tedavide sağlanan ilaçların yüzde 90’ı devlet tarafından karşılanıyor. 8 bin 929 ilaç geri ödeme listesine alındı. ABD’nin adaletsiz ve pahalı sağlık sisteminin aksine Türkiye, Sosyal devlet anlayışını gözeten bir sisteme sahip.

Covid-19 gibi ulusal bir krizle etkili şekilde mücadele edildi. Türkiye aşılamada küresel ölçekte yedinci sıraya yerleşti. Yerli ve milli üretim koronavirüs aşısı TURKOVAC ile dünyada Covid-19 aşısı üreten 9 ülkeden biri oldu.

Dünyanın yeni sağlık üssü Türkiye yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
AB’den Türkiye aşı sertifikalarına denklik https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/ab-den-turkiye-asi-sertifikalarina-denklik/ Fri, 20 Aug 2021 13:04:44 +0000 https://yekvucut.com/?p=50559 Avrupa Birliği Türkiye’nin aşı kimliğini tanıma kararı aldı Avrupa Birliği, Türkiye de dahil 3 ülkenin Covid-19 aşı sertifikalarına “denklik” verileceğini...

AB’den Türkiye aşı sertifikalarına denklik yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avrupa Birliği Türkiye’nin aşı kimliğini tanıma kararı aldı

Avrupa Birliği, Türkiye de dahil 3 ülkenin Covid-19 aşı sertifikalarına “denklik” verileceğini duyurdu. Türkiye, Kuzey Makedonya ve Ukrayna’nın oluşturduğu koronavirüs aşı sertifikalarını tanıma kararı alan AB komisyonu, kararın bugün itibarıyla geçerli olacağını açıkladı. Açıklamada, 3 ülkenin AB aşı sertifikası sistemine bağlanacağı aktarıldı. Verdikleri aşı sertifikalarının “AB Dijital COVID Sertifikası” ile aynı koşulları taşıyacağı ve AB ülkelerinde de kabul edileceği belirtildi. Bahsi geçen 3 ülkenin de AB tarafından verilen aşı sertifikasını tanıyacağı bildirilen açıklamada, bu uygulama ile karşılıklı olarak güvenli seyahat gerçekleştirilmesinin kolaylaşacağı belirtildi. Türkiye’de iki doz aşısını tamamlamış vatandaşlar “Covid-19 Aşı Kimliği”ni e-Nabız aracılığıyla veya Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması üzerinden oluşturup, kullanabiliyor.

AB ülkeleriyle birlikte İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre’de geçerli olan aşı sertifikası; kimlik numarası, ad, soyad, doğum tarihi, uygulanan aşıların türleri, üreticileri ve aşılanma tarihleri gibi bilgiler içeriyor. Bu sertifika sayesinde AB’de onaylı Covid-19 aşılarından BioNTech-Pfizer, Moderna, AstraZeneca ve Johnson and Johnson olmuş ve son dozun üzerinden 2 hafta geçmiş kişilere seyahatlerde test ya da ek kısıtlamalar uygulanmıyor.

AB’nin salgında seyahatleri kolaylaştırmak amacıyla hazırladığı aşı sertifikası uygulaması, 1 Temmuz’da yürürlüğe girmişti. Türkiye’de ise Covid-19 için geliştirilen HES uygulaması 18 Nisan 2020’de kullanılmaya başlanırken; Sağlık Bakanlığı, 9 Haziran 2021 tarihinde e-Nabız ve HES uygulaması üzerinden aşı kimliği oluşturulabileceğini duyurdu.

AB aşı sertifikası, aşı kimliği almak

Düşük riskli il sayısı 34’e yükseldi

Türkiye’nin Covid-19 ile mücadelesi kapsamında aşılamalar da hız kesmeden devam ediyor. Sağlık Bakanlığının internet sitesinde bulunan anlık verilere göre, 20 Ağustos saat 11.30 itibarıyla 45 milyon 447 bin 884 birinci doz, 34 milyon 604 bin 951 ikinci doz, 7 milyon 446 bin 765 üçüncü doz aşı uygulandı. Böylece toplam yapılan doz sayısı 87 milyon 499 bin 600 oldu.

Türkiye genelinde uygulanan birinci doz ortalaması yüzde 72,99 iken, aşılama oranı yüzde 75’in üstüne çıkan illerin sayısı 34 oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “SAMSUN düşük riskli iller arasında yerini aldı. Salgın hastalığa karşı karar verip ilk doz aşıyı olma oranları %75’in üzerinde. Haritada bir şehrimiz daha Mavi. Düşük riskli il sayımız 34’e yükseldi.” ifadelerini kaydetti.

AB’den Türkiye aşı sertifikalarına denklik yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yerli VLP aşısında Faz 2 çalışmaları tamamlandı https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/yerli-vlp-asisinda-faz-2-calismalari-tamamlandi/ Fri, 13 Aug 2021 14:35:56 +0000 https://yekvucut.com/?p=50481 VLP aşısı Faz-2 aşılamaları başarıyla sonuçlandı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ODTÜ’den Prof. Dr. Mayda Gürsel ve Bilkent Üniversitesinden İhsan Gürsel...

Yerli VLP aşısında Faz 2 çalışmaları tamamlandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
VLP aşısı Faz-2 aşılamaları başarıyla sonuçlandı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ODTÜ’den Prof. Dr. Mayda Gürsel ve Bilkent Üniversitesinden İhsan Gürsel çiftinin ortak çalışmalarıyla geliştirilen VLP aşı adayında bir evrenin daha geride kaldığını açıkladı. TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu kapsamında yürütülen VLP aşısı Faz-2 aşılamaları sonuçlandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, konuyla ilgili “Gönüllüsü olduğum VLP aşısında önemli bir aşamayı daha tamamladık. Faz-2 aşılamaları da herhangi bir yan etkiyle karşılaşılmadan başarıyla sona erdi” dedi. Varank’ın açıklamalarına göre; VLP aşı adayı TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformundaki başarılı çalışmalardan birisi. Dünya genelinde klinik aşamaya gelmiş 5 VLP aşı adayı bulunuyor. Bunlardan ikisi Kanada’da, biri Hollanda’da. Diğer VLP aşısı üzerinde ise Hindistan, ABD ve İngiltere ortak bir çalışma yürütüyor. Bu 5 aşı adayından biri de Türkiye’deki Mayda Gürsel ve İhsan Gürsel’in çalışması.

“Yerli VLP aşısı büyük bir potansiyel barındırıyor”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Dünyada uygulamaya giren veya halen üzerinde çalışılan farklı aşılar var. Bunlardan bazıları yenilikçi teknolojileri barındırıyor. VLP aşı adayımız da inovatif yöntemle geliştirilen aşı adaylarından biri olarak dikkat çekiyor.” sözlerini kaydetti.

Yerli VLP aşısının dünyada klinik aşamadaki 5 VLP aşı adayından birisi olduğunu belirten Varank, “Bu açıdan bakıldığında yerli VLP aşısı büyük bir potansiyel barındırıyor. Biz de Bakanlık olarak bu potansiyele inandık. 27 Mart’ta ilk klinik denemeleri başlayan Faz-1 çalışmasında TÜBİTAK Başkanı’mız Hasan Mandal ile birlikte gönüllü olarak yer aldık.” dedi.

vlp aşısı gönüllü başvuru

VLP aşısı Faz-3 çalışmaları eylülde başlayacak

Varank, VLP aşı adayında Faz-1 aşamasının ardından Faz-2 aşılamalarının da başarıyla tamamlandığını aktararak şunları kaydetti:

“Eylülde yerli VLP aşısı Faz-3 çalışmalarına başlamayı planlıyoruz. Şu ana kadar herhangi bir yan etkiyle veya olumsuzlukla karşılaşmadık. İnsan denemelerinin Faz-3 aşamasında daha fazla gönüllüye ihtiyacımız olacak. Sağlık çalışanlarımız büyük özveriyle aşılamayı sürdürüyor. Elbette herkesin aşı olmasını mutlak surette tavsiye ediyoruz. Yerli aşıyı bekleyen vatandaşlarımızı da bu inovatif aşımız için gönüllü olmaya davet ediyoruz.”

Yerli VLP aşısı gönüllü başvuruları “covid19.tubitak” web adresinden yapılabiliyor.

Yerli aşılar DSÖ aşı listesinde

Dünyada çalışmaları sayılı olan ve TÜBİTAK Covid-19 Platformu çatısı altında tek olan VLP teknolojili aşı adayı, 30 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Covid-19 aşı adayları listesine girmişti. VLP aşı adayının Bakan Varank ile TÜBİTAK Başkanı Mandal’ın gönüllü olduğu Faz-1 aşaması 36 kişinin katılımıyla gerçekleşti. 2 enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve birer farmakolog, immünolog ve istatistik uzmanından oluşan Bağımsız Veri İzleme Komitesi çalışmaları uygun buldu. Bunun ardından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna Faz-2 için başvuruda bulunuldu.

Çalışma onayı alınmasının üzerine 26 Haziran’da 3 ayrı merkezde Faz-2 çalışmalarına başlandı. Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi ile Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 349 gönüllüye aşılamalar iki doz olarak uygulandı. Aşılamalar, 8 Ağustos’ta tamamlandı. Yerli VLP aşısı son durum olarak Faz-3 aşamasına ilişkin dosyanın eylülün üçüncü haftasında teslim edilmesi planlanıyor.

vlp temelli aşının üreticileri

VLP aşısı nedir

VLP aşı teknolojisi, geliştirilen virüs benzeri parçacıkların virüsü enfeksiyon oluşturmayacak şekilde taklit etmesi temeline dayanıyor. Bu parçacıklar bağışıklık tepkisi uyandırıyorken hastalığa sebep olmuyor.

Yerli VLP aşı adayının bir özelliği de diğer VLP aşılarından farklı olarak tasarımında virüsün 4 yapısal proteininin de aşı antijeni olarak kullanılması. Bu özelliğiyle yerli VLP aşı adayının virüse karşı çok daha etkili bir bağışıklık sağlaması planlanıyor.

Yerli VLP aşısında Faz 2 çalışmaları tamamlandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Turkovac Alfa varyantına karşı tam etkili https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/turkovac-alfa-varyantina-karsi-tam-etkili/ Wed, 11 Aug 2021 07:32:20 +0000 https://yekvucut.com/?p=50427 Turkovac aşısı Faz-3 aşaması sürüyor Turkovac Aşısı Proje Lideri Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Erciyes Kültür Merkezi’nde üniversite adayı öğrencilerle bir araya...

Turkovac Alfa varyantına karşı tam etkili yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Turkovac aşısı Faz-3 aşaması sürüyor

Turkovac Aşısı Proje Lideri Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Erciyes Kültür Merkezi’nde üniversite adayı öğrencilerle bir araya gelerek öğrencilerin ve gazetecilerin sorularını cevapladı. Ayrıca Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma Geliştirme Merkezi (ERAGEM) Müdürü olan Özdarendeli, salgının ikinci yılında olunduğunu, bunun yalnız Türkiye’yi değil, bütün dünyayı etkilediğini belirtti. Özdarendeli, Üniversite tarafından Turkovac aşısının klinik öncesi çalışmalarının bitirildiğini ve Faz-3 çalışmalarının sürdürüldüğünü açıkladı. Prof. Dr. Aykut Özdarendeli’nin değerlendirmesine göre, kullanım onayı almadan önceki son aşama olan Faz-3, binlerce gönüllüde denenmesi gereken bir aşama. İyi sonuçlar elde edilmesi durumunda sonraki aşama artık aşının yaygın olarak kullanılması olacak. Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, açıklamasında Alfa (İngiliz) varyantına karşı yapılan çalışmalarda Turkovac aşısının yüzde 100 etkili olduğunu da söyledi.

Turkovac aşısı ne zaman çıkacak
Turkuvac aşısı Alfa varyantına karşı yüzde 100 etkili

Delta varyantı için çalışmalar devam ediyor

Özdarendeli, “Turkovac Alfa ve Delta varyantlarına karşı etkili mi?” sorusunu yanıtlarken şunları kaydetti:

“İngiliz (alfa) varyantıyla ilgili, rektörümüzün de destekleriyle hızlı bir proje yaptık. İngiliz varyantına karşı yaptığımız çalışmalarda, Turkovac aşısı yüzde 100 etkili. Transferik farelerde yaptığımız çalışmalarda yüzde 100 etkin olduğunu bulduk. Delta varyantı ile ilgili çalışmalar sürüyor. Bununla ilgili şu anda tam bir veri olmadığı için onu söyleyemiyorum.”

Turkovac ile diğer aşıları kıyaslayan Özdarendeli, “Sinovac ile Turkovac aşışı, aşı platformu olarak aynı platforma üretilen aşılar. Bunlar inaktif aşılar. Bunların verileri daha sonra bilimsel olarak karşılaştırılacaktır. Avantajları, dezavantajları ortaya çıkarılacaktır. BioNTech aşısı mRNA tabanlı bir aşı. İlk defa dünyada uygulanan bir aşı. İlk veriler yan etki noktasında problemsiz gözüküyor. Bu yeni jenerasyon aşıların uzun vadedeki etkileri ortaya çıkacaktır ama şu ana kadar bütün aşılarda kısmi olarak çok az yan etkiler olup, oldukça etkili. Pandeminin kontrolünde de oldukça etkili gibi gözüküyor. Hem inaktif aşılar hem de yeni jenerasyon Covid-19 aşıları” ifadelerini kullandı.

Turkovac gönüllü

Aşılama yaşının düşürülmesi söz konusu

Özdarendeli, okullarda artık örgün eğitime geçilmesinin şart olduğunu ve bunun mutlaka yapılması gerektiğini belirtti. Çevrim içi eğitim ile örgün eğitim arasında çok ciddi farklar olduğunu vurgulayan Özdarendeli, “Bu aşılama ile, eylül ayında inanıyorum ki hem üniversiteler hem de ilk ve orta dereceli okulların açılması söz konusu. Hatta aşılama yaşının 12-15 arasına düşürülmesi söz konusu. Zaten 1,5 yıl gibi önemli bir zaman kaybedildi. Bu jenerasyon için daha fazla zaman kaybetmemek lazım” diye konuştu.

Turkovac aşısı faz çalışmalarında 18-55 yaş aralığında çalıştıklarını aktaran Özdarendeli, 55 yaş sonrası için de çalışmalar yapacaklarını ve henüz deneme yapmadıkları 12-18 yaş grubunda da Faz-3’ün sonuçlarına göre çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Aşının yıl sonuna hazır olması planlanıyor

Özdarendeli, Turkovac aşısı ne zaman çıkacak sorusuna dair de “Faz-3 aşamasında belli bir istatistiğe ulaşmak lazım. Aynı zamanda belirli aşılanan ve aşılanmayan gruplar arasındaki farkın belirli bir oranda yakalanması lazım. O oran yakalanana kadar devam edecek. Aynı zamanda Faz-3 tüm çalışmalarının sadece ülkemizde değil, birkaç yurt dışı merkezli de yapılması düşünülüyor ama ben yıl sonuna kadar olacağını düşünüyorum” dedi.

Turkovac aşısı gönüllü olmak isteyenler “enabiz.gov.tr” internet sitesinden ve e-Nabız mobil uygulamasına eklenen “Aşı Çalışması İçin Gönüllü Ol” bölümünden başvurabiliyor. İlgili bölümden Turkovac’ın hem Faz-3 çalışması hem de Covid-19 aşısının üçüncü dozu olarak uygulaması için başvuru yapılabiliyor.

Turkovac Alfa varyantına karşı tam etkili yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Tam kapanma döneminde millet taş mı yiyecek? https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/tam-kapanma-doneminde-millet-tas-mi-yiyecek/ Tue, 27 Apr 2021 14:17:03 +0000 https://yekvucut.com/?p=48879 Tam kapanmada destek sürecek Covid-19 salgını dolayısıyla hükümetin karar aldığı tam kapanma döneminde ticaret erbabının yaşadığı mali kayıpların telafisi için sağladığı gelir kaybı,...

Tam kapanma döneminde millet taş mı yiyecek? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Tam kapanmada destek sürecek

Covid-19 salgını dolayısıyla hükümetin karar aldığı tam kapanma döneminde ticaret erbabının yaşadığı mali kayıpların telafisi için sağladığı gelir kaybı, ciro kaybı, kira ve sigorta prim destekleri sürecek. Covid-19 salgını nedeniyle dünyanın birçok ülkesinde üretim ve tedarik zincirleri olumsuz etkilendi. Salgının Türkiye’de de ortaya çıkmasıyla hayata geçirilen “Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbirleri” çerçevesinde yapılan düzenlemeler ve sağlanan desteklerle esnafın ve ticaretle uğraşanların mali açıdan korunması için Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere birçok bakanlık ve kurum tarafından kapsamlı adımlar atıldı. Mali kayıpların telafisi için Gelir Kaybı DesteğiKira Desteği ve Ciro Kaybı Desteği uygulamaya konuldu.

Tam kapanmada esnaf unutulmuyor

Bu kapsamda, 133 meslek kolunda 3 ay süreyle aylık 1000 lira olarak sağlanan “Gelir Kaybı Desteği“nden 23 Nisan itibarıyla 1 milyon 33 bin 589 kişi yararlandı. Yapılan ödeme tutarı 3 milyar liraya ulaştı.

“Gelir Kaybı Desteği”ne ilişkin şartlara haiz, iş yerleri kira olan 160 bin 65 kişiye 3 ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer şehirlerde aylık 500 lira olmak üzere toplam 250 milyon 518 bin 870 lira kira desteği sağlandı.

Ciro Kaybı Desteği” kapsamında da yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet gösteren 6 bin 798 işletmeye verilen destek 15 Nisan itibarıyla 73 milyon 297 bin 105 liraya ulaştı.

Esnafa salgın döneminde verilen söz konusu destekler tam kapanma döneminde de devam edecek. Lokanta, restoran, kafe, kıraathane ve spor salonu gibi birçok alanda 1500 lira sigorta prim desteği mayıs sonuna kadar devam edecek. Gelir kaybı desteği, kira desteği ve ciro kaybı destekleri için son başvuru tarihi 30 Nisan olarak belirlenmişti. Ancak tam kapanma kararıyla birlikte başvuru süreçleri de devam edecek.

Ticaret Bakanlığınca yürütülen çalışmalar çerçevesinde esnaf ve sanatkarların salgın koşulları nedeniyle kredi ve kefalet kooperatiflerine gecikmiş borçları için TESKOMB tarafından yapılandırma imkanı getirilmişti.

Bu sayede nakit akışları olumsuz etkilenen ticaret erbabına geri ödeme kolaylığı sağlanırken, söz konusu imkandan yaklaşık 30 bin esnaf ve sanatkar yararlandı. Bu kapsamda yapılandırılan toplam tutar ise 650 milyon lirayı buldu.

Ayrıca, 1 Ocak 2020-31 Aralık 2020 döneminde 984 bin 937 esnaf ve sanatkara toplam 42,6 milyar lira Hazine faiz destekli kredi kullandırıldı. Söz konusu verilere dahil olmak üzere, salgının Türkiye’de ilk ortaya çıktığı 11 Mart 2020-5 Şubat 2021 döneminde 760 bin 71 esnaf ve sanatkara ise “Esnaf Destek Paketi” çerçevesinde Hazine faiz destekli ve uygun geri ödeme koşullarına haiz yeni işletme kredisi desteği verilirken, bu kapsamda 18,8 milyar lira kredi kullandırıldı.

Kredi desteği sağlandı

Bununla birlikte, 456 bin 238 esnaf ve sanatkarın Halkbank’a olan ve 1 Nisan 2020-30 Haziran 2020 döneminde vadesi dolacak toplam 3 milyar 397 milyon lira kredi geri ödemesi 3 aylığına ertelendi. Sonrasında da 22 Temmuz 2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile 371 bin 858 esnaf ve sanatkarın Halkbank’a olan ve 1 Temmuz 2020-30 Eylül 2020 döneminde vadesi dolacak toplam 2 milyar 286 milyon lira kredi geri ödemesi için de 3 aylık erteleme imkanı sağlandı.

Öte yandan 3 Şubat 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile esnaf ve sanatkarların Halkbank’a olan ve 1 Ocak 2021-30 Haziran 2021 döneminde vadesi dolacak kredi geri ödemeleri için de 6 aylık erteleme imkanı getirilirken, söz konusu erteleme programı neticesinde yaklaşık 1 milyon 161 bin esnaf ve sanatkarın toplam 11,9 milyar lira tutarındaki kredi geri ödemesinin ötelenmesi öngörülüyor.

Tam kapanma döneminde millet taş mı yiyecek? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Alman havacılık firmalarına Covid-19 darbesi https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/alman-havacilik-firmalarina-covid-19-darbesi/ Wed, 21 Apr 2021 14:00:02 +0000 https://yekvucut.com/?p=48816 Salgın Alman havacılığına darbe indirdi Covid-19 krizinde Alman havacılık sektörünün satışları yaklaşık yüzde 25 düşerken, 9 bin kişi işini kaybetti. Havacılık sektörünün 2020’ye dair finansal...

Alman havacılık firmalarına Covid-19 darbesi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Salgın Alman havacılığına darbe indirdi

Covid-19 krizinde Alman havacılık sektörünün satışları yaklaşık yüzde 25 düşerken, 9 bin kişi işini kaybetti. Havacılık sektörünün 2020’ye dair finansal verileri Alman Havacılık ve Uzay Endüstrileri Birliği (BDLI) tarafından açıklandı. Buna göre, sektörün satış gelirleri geçen yıl bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 25 düştü. Bu gelirler Covid-19 krizinin yaşandığı geçen yıl 41 milyar avrodan 31 milyar avroya, sektörün geçen yıl çalışan sayısı da 115 binden 105 bine geriledi.

Alman havacılık sektöründe satışlar da düştü

Salgın krizinin en çok hissedildiği Alman sivil havacılık sektöründe de satışlar 32 milyar avrodan 22 milyara düştü ve çalışan sayısı 8 bin 200 azalarak 73 bine indi. Uzay alanında faaliyet gösteren Alman şirketlerin satışları ise geçen yıl yaklaşık yüzde 15 düşüşle 2,3 milyar avroya gerilerken, çalışan sayısı aynı kaldı. Askeri havacılıkta satışlarda 6,7 milyar avrodan 7,1 milyar avroya yükselmesi dikkati çekti. Bu alanda çalışan sayısında yüzde 2’lik azalma ile 23 bin 300’den 22 bin 900’e geriledi.

BDLI Başkan Yardımcısı Reiner Winkler, konuya ilişkin değerlendirmesinde, geçen yıl sivil havacılık satışlarında düşüşün “dramatik “olduğunu belirterek, “Çalışan sayısının 8 bin 200 kişi azalmasıyla birlikte, yüksek teknoloji endüstrimizdeki iş kaybı 2020’de hala sınırlıydı. Bunda kısa çalışma ödeneğinin etkisi vardı. Bu yıl ve 2022’de daha büyük bir küçülme bekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Avrupa havacılık sektörü salgında 56 milyar avro kaybetti

Avrupa hava sahası trafiğini kontrol eden, merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü (EUROCONTROL), “Covid-19’un Avrupa Havacılığına Etkisi ve 2021 Görünümü” başlıklı bir rapor yayımladı. Raporda, Avrupa havacılık sektörünün 2020 yılında Covid-19 salgını nedeniyle bugüne kadarki “en kötü yılı” yaşadığı vurgulandı. 2020’de Avrupa’da uçuş sayısının bir önceki yıla göre yüzde 55 düşerek 6,1 milyona gerilediği, yolcu sayısının da 1,7 milyar azaldığı belirtildi. Avrupa’da havayolu şirketleri, havalimanları ve hava seyrüsefer hizmet sağlayıcılarının toplam maddi kaybı geçen yıl 56,2 milyar avroydu. Aynı dönemde havacılık sektöründe 190 bin kişi de işini kaybetti.  2021’de Avrupa trafiğinin, Covid-19 aşısının uygulanmasının etkisiyle 2019 hava taşımacılığı hacminin yüzde 51’ine yakın bir toparlanmaya işaret edeceği belirtilen raporda, sektöre mali destek verilmesi çağrısında bulunuldu.

Alman havacılık firmalarına Covid-19 darbesi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>