Scroll Top

Gıda krizinin sorumlusu kim?

Gıda krizinin sebebi kim?

Gıda krizi yeni değil

Rusya-Ukrayna krizi ile birlikte gıda krizi de gündemden düşmüyor. En gelişmiş ülkeler dahil tüm dünya yaşanan bu krizin etkisini derinden hissediyor. Covid-19 salgını ile derinleşen bu süreç iki ülkenin savaşıyla da giderek şiddetlendi. Ancak gıda krizi gelişmemiş ülkelerde çok daha öncesine dayanıyor. Gıda krizinin yaşandığı 55 ülkede, 2019 yılında 75 milyon çocukta bodurluk ve 17 milyon çocukta aşırı zayıflık görüldü. Güney Sudan’da 5 yıl önce kıtlık ilan edildi. Yemen, Somali gibi gelişmemiş ülkeler için yardım çağrılarında bulunuldu. Batılı devletler tüm bu çağrılara kulaklarını tıkarken bugün gıda kıtlığı ile kendileri yüz yüze geldi. Gündemden düşmeyen kriz maalesef açlıkla mücadele eden ülkelerdeki duruma gölge düşürdü.

Savaş, gıda krizini nasıl etkiledi?

Son ayların en önemli gündem maddelerinden biri, gıda sektöründe yaşanan krizler oldu. Savaş, kuraklık, artan maliyetler ve ülkelerin korumacı politikası bir süre daha gıda krizi konusunu gündemimizde tutmaya devam edecek. Rusya ve Ukrayna küresel buğday ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor. Üç aydan fazla devam eden savaş, buğday fiyatlarını yüzde 41, mısır fiyatlarını ise yüzde 28 oranında artırdı.

Krizin en son örneği Almanya’dan geldi. Gıda ürünlerini etkileyen krizin ardından Alman süpermarket devi Rewe, müşterilerin kişi başına sadece bir paket makarna ve un alabileceği şekilde sınırlama getirdi. Söz konusu ürünlerin altına yerleştirilen uyarı notlarında müşterilere bir paketten fazla ürün alınmaması için uyarı yapıldı.

Salgının ardından “gıda krizi” yaşanacağı belirtilmişti. Ancak ilgi çekici olan ABD’deki çok sayıda büyük gıda işleme ve dağıtım tesisinde yaşanan patlama veya yangınlardı. Oregon eyaletinin Dufur kentindeki “Azure Standard” isimli bir gıda distribütörüne ait gıda işleme tesisinde, bilinmeyen bir patlama meydana geldi. Gıda malzemelerinin yandığı tesis, tamamen kullanılamaz hale geldi. Başka bir örnek de farklı bir eyaletten. Indiana eyaletinin Plainfield şehrindeki bir Walmart dağıtım merkezini devasa bir yangın sardı ve burada 1000’den fazla çalışan tüm bölgeye gıda ve diğer malzemeleri sevk etti. Yangın, 1 milyon metrekarelik devasa dağıtım merkezini yok etti. FBI, tarım kooperatiflerine ve gıda tesislerine yönelik uyarılarda bulundu.

Çözüm Türkiye’den geçiyor

Türkiye de bu yaşanan krizden tabii ki payına düşeni aldı. Ancak çözüm yine Türkiye’den geçiyor. Karadeniz üzerinden oluşturulması hedeflenen güvenli koridor sayesinde sevk edilmeyi bekleyen milyonlarca ton tahılın, Türkiye üzerinden dünya piyasalarına aktarılmasının planları yapılıyor. Rusya, dünyanın en büyük buğday ihracatçısı konumundayken, Çin ve Hindistan’dan sonra en büyük üreticisi. Ukrayna ise dünya çapında ilk beş buğday ihracatçısından biri. Mısır, buğdayının yaklaşık yüzde 70’ini Rusya ve Ukrayna’dan alıyor. Bu da Kahire’yi dünyanın en büyük buğday ithalatçısı yapıyor. Ayrıca Tunus’un tahılının yaklaşık yüzde 80’i de bu iki ülkeden geliyor. Lübnan, buğdayının yüzde 60’ını Ukrayna’dan ithal ediyor.

Bu krizin sorumlusu kim?

Gıda krizi bugün var olan bir sorun değil. Aslında yıllardır çocukların ölümüne bile sebep olan büyük bir felaket. Ancak gelişmiş ekonomilere sahip ülkeler kendilerini etkilemediği sürece bu soruna karşı 3 maymunu oynamayı tercih ettiler. Yoksulluk seviyesi yüksek ülkelerdeki bu krizin sebebi: Savaşlar! Peki bu savaşların kazananı, finansörleri kim? Yani bu gıda krizinin asıl sorumlusu bugün bu krizden en çok şikayet eden ülkeler. Ne Covid-19 ile başladı ne de Rusya-Ukrayna savaşı ile… Sorumlu arayanlar, geçmişe gidip bu kıtlığı yıllardır yaşatanlara, gıda fabrikalarını, toptancılarını kundaklayanlara bakabilirler.

Benzer gönderiler