Scroll Top

Cumhuriyet 28 Şubat zihniyetine sarıldı

28 Şubat

İslami bankacılığa ilişkin etik kuralların Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından başını Cumhuriyet’in çektiği sol medya 28 Şubat’çılığa soyundu. Sol medya 22 yıl önce olduğu gibi “laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor” propagandasına başladı.

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu tarafından Türkiye’de pazar payı günden güne büyüyen İslami (Faizsiz) bankacılığına ilişkin belirlenen etik kurallar 14 Aralık tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandı. İslami finans kuruluşlarının denetimini yürüten denetçileri kapsayan kurallarda İslami referanslara yer verildi.

Amaç toplumsal kutuplaşma

Bu durum sol medyayı rahatsız etti. İrtica lobisi karardan günler sonra kutuplaşma yaratmak için harekete geçti. İslam karşıtlığının amiral gemisi Cumhuriyet, 19 Aralık tarihli “Resmen şeri karar” manşetiyle 28 Şubat zihniyetinin fitilini yaktı. Gazete o günkü manşetinde Türkiye’nin dönüştürüldüğünü iddia etti. Cumhuriyet, 20 Aralık’ta “Şeriat çalıştayı” sür manşetiyle çıktı.

Başörtü düşmanını konuşturdular

İslam karşıtı gazete 23 Aralık tarihli manşetinde ise asıl niyetini ortaya koydu. “Niyet şeri İslam devleti” başlığını atan gazete, hükumeti 28 Şubat’ın yaftalama taktiği olan “Laiklik karşıtı” olarak gösterdi. Başörtüsü düşmanı Eski YARSAV’cı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu konuşturan gazete, Eminağaoğlu’nun “Laiklik cumhuriyetin vazgeçilmez niteliğidir” sözünü ön plana çıkardı.

Körfez’e bağladılar

Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala tarafından fonlanan Birgün de toplumsal kutuplaşma arayışına girdi. “Şeriat hükümleri ilk kez Resmi Gazete’de: Körfezden sadece para gelmiyor” başlıklı haber yapan gazete İslami bankacılığın İslami kurallarının olmasını “Körfez sermayesiyle kurulan ilişkiye bağlayarak pes dedirtti.

Barolar yeniden devrede

Oda TV’de “Resmi gazetede ayetli hadisli kurallar” haberiyle topa girerken, 28 Şubat darbesinde işbirlikçi rol oynayan barolar da hükümeti hedef aldı. İzmir ve Ankara Barosu’ndan yapılan açıklamada “Laiklik ilkesinden taviz verilemez” denildi.

28 Şubat’ta aynı oyunu oynadılar

Laiklik aykırılık iddiası 28 Şubat darbesine giden süreçte en işlek senaryoydu. 28 Şubat darbesinde İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir cuntasının işbirlikçisi olan medya, Necmettin Erbakan’ın başbakanlığını yürüttüğü Refah-Yol hükumetine manşetleriyle “İrticacılık suçlaması yapıyor”, laikliğin elden gittiği propagandası üzerinden darbeye zemin hazırlıyordu.

 

Cunta ile işbirliği yapmışlardı

O dönem “Laiklik uyarısı” manşetiyle çıkan gazeteler Amerika Dışişleri Bakanı Albright’ın “Türkiye’nin laik bir ülke olması bizim için çok önemli” sözlerini veriyordu. “Ordudan ambargo, Refah’a 3 uyarı, Askerden RP’ye şok suçlamalar, Muhtıra gibi brifing” şeklindeki başlıklarla sürekli Refah Partisi’nin laiklik karşıtı olduğu, Şeriat devleti kurmak istediği bu yüzden ordunun bu duruma müdahale etmesi gerektiği işlendi.

Fitne sokmaya çalıştılar

28 Şubat döneminin manşetlerini yeniden atmaya başlayan sol medyanın amacı toplumsal kutuplaşmayla birlikte Libya mutabakatını hedef almaktı. Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükumeti Başbakanı Fayiz Mustafa es-Serrac ile imzaladığı Akdeniz mutabakatıyla, Türkiye’yi Kıbrıs’a kadar olan bölge ile sınırlı tutma, diğer bir deyimle yeni Sevr planını bozdu.

Türkiye koruyacak

Türkiye, asker gönderme formülü de dahil olmak üzere BM tarafından resmi olarak tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükumetini koruyacağını ilan etti. Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere devletin tüm kademeleri, kurumları Libya konusunda mutabıkken Cumhuriyet’in başını çektiği sol medya denetçi kararnamesi üzerinden bu bütünlüğü baltalamaya çalıştı.

Benzer gönderiler