Scroll Top

FETÖ içinde anlamsız bir tartışma: Şeffaflık

feto-papara-feto-muhsin-kara-feto

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarına kucak açan Almanya, örgüte yönelik bakış açısını değiştirmeye başladı. 15 Temmuz’un 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken, Alman haber sitesi Tagesschau’da, 4 Temmuz’da FETÖ ile ilgili bir özel haber yayınlandı. Haberde, Almanya’da yaşayan firari örgüt mensubu Önder Aytaç ve örgütten ayrılan Vahdettin Polat’ın ifadelerine yer verildi. Alman radyo kanalı SWR’ye konuşan örgüt mensupları, örgütün iç yüzüne ilişkin açıklamalar yaptı. Bu açıklamalarla birlikte örgüt içerisinde “şeffaflık” tartışmaları yeniden alevlendi. Bu tartışmaların yanı sıra, bugünlerde FETÖ elebaşı hakkında “öldü, ölecek” haberlerini sıkça duymaya başladık. Beyin ölümünün gerçekleştiği iddia edilen FETÖ elebaşı öldü mü bilinmez. Ancak terör örgütü büyük bir bölünmenin eşiğindeyken başlayan şeffaflık tartışmaları da kılıçların iyice çekilmesine neden oldu.

FETÖ mensupları örgütü Almanya’ya şikayet etti

Alman medyası tarafından servis edilen haberde, örgütün mahrem yapılanması için “Hususi Hizmet” tanımı kullanıldı. Vahdettin Polat’ın “Gizli bir gündemimiz var. Çok sistematik ve planlı bir şekilde kullanılan bir gözetim sistemi kurduk.” demesi örgütün mahrem yapılanması hakkında önemli bir ipucu vererek Alman medyasında yer aldı. 2019’dan beri firari olan Önder Aytaç ise SWR’ye hareketin gizli birimlerinin Almanya’da da faaliyet gösterebileceği endişesi taşıdığını söyledi. Aytaç, “Yalnızca Almanya’da değil, Avrupa’da ve dünyanın diğer yerlerinde de destekçiler bu yapıları inşa ettiler ve işletmeye devam etmeye çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.

Bu haberin FETÖ firarilerinin en sık kaçtıkları ülkelerden biri olan Almanya’da yayınlanmasının ardından örgüt içerisinde bir takım endişeler vuku buldu ve şeffaflık tartışmaları tekrar gündeme geldi. Twitter’da bir örgüt mensubu, Alman medyasına düşen bu haber üzerine diğer FETÖ’cülere tavsiyeler verdi.

feto-papara-feto-muhsin-kara-feto

feto-papara-feto-muhsin-kara-feto

 

Bu tavsiyelerin içinde şu ifadeler yer aldı:

“Kurumsal bir yapıya dönüşün, para alışverişlerinizi kayıt altına alın, şeffaf olun, resmi ünvanlar dışında kimseye hadim, imam, abi vs. sıfatlarla hitap etmeyin, gizli görevler vermeyin, mahlas, lakap vs. kullanmayın.”

Ayrıca, “böyle yaparsanız bu hizmeti soru işaretlerinden, şüphelerden, zanlardan, dağılmaktan ve parçalanmaktan kurtarabilirsiniz. Aksi taktirde, her gün eksile eksile bir gün tamamen yok olacağız.” şeklinde de uyarılarda bulundu.  

Şeffaflık paradoksu

FETÖ içinde şeffaflık tartışmaları ilk kez yaşanmıyor. Ancak, bu tartışmalar hiçbir zaman net olarak bir şey ifade etmeyecek. Çünkü, 1970’li yıllardan itibaren Türkiye’nin her kurumuna sızan örgüt, yapısı ve işleyişi nedeniyle hiçbir zaman şeffaf olmadı. Bu nedenle örgüt mensuplarının örgüte yönelik şeffaflık eleştirilerinin, bugün çıkıp “şeffaf olalım” demelerinin bir karşılığı yok.

Ayrıca, Önder Aytaç gibi mahrem yapılanmanın en kritik adamlarından birinin çıkıp örgütün gizli birimleri hakkında endişesini dile getirmesi de büyük bir çelişki olarak karşımıza çıkıyor.

feto-papara-feto-muhsin-kara-feto

Öncelikle Önder Aytaç’ın babadan yetişme bir FETÖ’cü olduğunu hatırlatmakta fayda var. Babası Aysal Aytaç, 1966 yılından bu yana FETÖ’ye hizmet ediyordu ve kendi ifadesiyle 80 kadar ülkede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in talimatıyla örgüt okulları açılmasını sağlamıştı. Örgütün sözde eğitim kurumlarında yönetim kurulu başkanlığı, genel müdürlük gibi görevler üstlenen Aytaç, 2002 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nda FETÖ mensuplarının yükselmesini sağladı. Kısacası, örgütün önemli isimlerinden birinin oğlu olan Önder Aytaç, 1990’lı yıllarda kendisine sorulan “Siz Fetullahçı mısınız?” sorusuna, “Ne münasebet, ben akademisyenim.” şeklinde yanıt vererek kendisini gizlemişti.

Aytaç, ayrıca örgüt mensuplarından birinin yayınına katılarak şu cümleleri kurmuştu:

“Yaklaşık olarak 4 buçuk yıl Polis Akademisinde dekan yardımcılığı görevi yaptım. Polis Akademisine hep güzel insan aldık biz. Bunların hepsi çok güzel insanlardı. Keşke daha çok güzel insanlar alsaymışız. Kötü olanı biz polis akademisinden mezun etmedik. Keşke hiç etmeseymişiz.”

 Aytaç, açıkça FETÖ’cüleri Polis Akademisine yerleştirdiğini, kendilerinden olmayanları ise mezun etmediklerini itiraf etti.

Önder Aytaç neden örgütü kötülüyor?

Örgütün mahrem yapılanmasının kritik isimlerinden Önder Aytaç, hem örgüt mensuplarını emniyete yerleştiren, hem de FETÖ ile ilgili bağlantısını inkâr ederek takiye yapan bir isim. Bu nedenle bugün Alman radyo kanalına örgütün gizli yapılanması konusundaki endişe ve hassasiyetlerini dile getirmesi samimi değil. Peki, hiçbir zaman şeffaf olmayan Aytaç, neden bugün bu açıklamaları yapıyor?

Örgütün üst yönetim kadrosuna muhalif isimlerden birisi olan Aytaç, örgüt içi bir hesaplaşma yürütmek maksadıyla bu açıklamaları dile getiriyor. Ayrıca, sığındığı Almanya’da kendisini sağlama almak istiyor çünkü FETÖ’nün tehlikeli olduğuna dair Alman medyası gözlerini açmaya başladı.

Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz’un yıl dönümünde Alman gazetesi Die Zeit’de, Volker Siefert imzalı bir makale yayınlanmıştı. Makalede, FETÖ elebaşı ve yandaşlarının Almanya’daki yayılmacı tutum ve eylemleri eleştirilmiş, örgütün ülkedeki “demokrasi ve insan hakları” ile ilgili faaliyetlerine şüphe ile yaklaşılması gerektiği ifade edilmişti. Alman medyasında FETÖ bugüne kadar sayısız kez haber oldu. Yine ülkenin çok satan gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, 2020 yılında Almanya’nın FETÖ’ye yakın yaklaşık 300 kuruma proje desteği adı altında para akıttığını yazmıştı. Aynı gazete, 22 Ocak 2021’de FETÖ konusunu tekrar gündeme taşıyarak, örgütün “İlluminati’den daha tehlikeli” olduğunu belirtmişti. Ağustos 2021’de, www.ndaktuell.de isimli site, örgüt mensuplarının itiraflarına haberinde yer vermişti.

Yani Aytaç veya Vahdettin Polat’ın SWR’ye konuşmuş olmaları çok büyük bir olay olmamakla beraber, Aytaç’ın; sanki kendisi FETÖ’cü değilmiş, örgüte yabancı bir isimmiş de faaliyetlerinden endişeleniyormuş gibi bir maske takınması boşuna değil. Kısacası, Aytaç da Almanya’ya methiyeler düzen babasının izinden giderek kendisini kurtarmaya çalışıyor.

 

Benzer gönderiler