Danimarka için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Wed, 26 Jul 2023 07:19:12 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png Danimarka için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 DANİMARKA, KUR’AN’A YÖNELİK TEKRAR EDEN SALDIRILARA KARŞI TEDBİR ALMALI https://yekvucut.com/dunyadan/danimarka-kurana-yonelik-tekrar-eden-saldirilara-karsi-tedbir-almali/ Wed, 26 Jul 2023 07:19:12 +0000 https://yekvucut.com/?p=57393 Danimarka’da aşırı sağcı bir grup, dün Türkiye ve Mısır’ın Kopenhag büyükelçilikleri önünde Kur’an-ı Kerim yaktı. Bu çirkin saldırı yapılan ilk...

DANİMARKA, KUR’AN’A YÖNELİK TEKRAR EDEN SALDIRILARA KARŞI TEDBİR ALMALI yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Danimarka’da aşırı sağcı bir grup, dün Türkiye ve Mısır’ın Kopenhag büyükelçilikleri önünde Kur’an-ı Kerim yaktı. Bu çirkin saldırı yapılan ilk eylem de değil.

Danimarka’daki İslam karşıtı ve aşırı milliyetçi Danske Patrioteer (Danimarkalı Vatanseverler) isimli grubun üyeleri bugün önce Mısır’ın, daha sonra da Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yaktı.

Türk Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Kur’an’a yönelik tekrarlanan saldırıları şiddetle kınarken, Danimarka’ya bu tür nefret suçlarını önlemek için gerekli tedbirleri alma çağrısında bulundu.

Açıklamada, “Danimarka makamlarının bu saldırılara göz yumma ve bu provokasyonlara koruma sağlama konusundaki ısrarları, olayların yaratabileceği sonuçların vahametini göremediklerin göstermektedir.” ifadeleri kullanıldı.

Bu saldırıların milyarlarca Müslüman’ı yaraladığı gibi, toplumsal barışa ve bir arada yaşama kültürüne zarar verdiği ifade edilen açıklamada, Danimarkalı yetkililerin olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemleri alması gerektiği vurgulandı.

İşte Dışişleri Bakanlığı’mızın Danimarka’da Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı devam eden saldırılar hakkında yayımladığı metin:

Kopenhag’da, dün gerçekleştirilen eylemlerin ardından, bugün de (25 Temmuz) biri Büyükelçiliğimiz önünde olmak üzere kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı devam eden saldırıları en güçlü şekilde lanetliyoruz.

Danimarka makamlarının bu saldırılara ısrarla göz yummaları ve bu provokasyonlara koruma sağlamaları olayların yaratabileceği sonuçların vahametini göremediklerini göstermektedir.

Bu tarz saldırılar, sadece milyarlarca Müslümanı rencide etmekle kalmayıp, toplumsal huzura ve bir arada yaşama kültürüne de zarar vermektedir.

Danimarka makamları bu nefret suçunun tekrarlanmaması için gerekli tedbirleri almalıdır.

Resim

DANİMARKA, KUR’AN’A YÖNELİK TEKRAR EDEN SALDIRILARA KARŞI TEDBİR ALMALI yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar devam ediyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/isvecte-kuran-i-kerime-yonelik-saldirilar-devam-ediyor/ Thu, 02 Feb 2023 08:31:10 +0000 https://yekvucut.com/?p=57256 İsveç’in Karlskrona kentine bağlı Ronneby ilçesinin farklı bölgelerinde, üzerine ve içerisine hakaret yazılmış 3 Kur’an-ı Kerim bulundu. İsveç devlet televizyonu...

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İsveç’in Karlskrona kentine bağlı Ronneby ilçesinin farklı bölgelerinde, üzerine ve içerisine hakaret yazılmış 3 Kur’an-ı Kerim bulundu. İsveç devlet televizyonu SVT’nin haberinde, üzerine ölüm tehdidi yazılan Kur’an-ı Kerim’in otobüs durağında, diğerlerinin de kamuya açık yerlerde bulunduğu belirtildi. SVT’ye açıklamada bulunan Ronneby İslam Derneği üyesi Gudlaug Hilmarsdottir, olaya son derece üzüldüklerini ve Kur’an- Kerim’in hayattaki rehberleri olduğunu söyledi. Ronneby’de 2020’de Müslümanların mescit olarak kullandıkları binanın önüne yakılmış Kur’an-ı Kerim sayfaları ve domuz pastırması bırakılmıştı. Polisin olayla ilgili “nefret suçu” soruşturması başlatıldığını duyurmasına rağmen failler yakalanamamıştı.

İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’in yakılması

İsveç’in başkenti Stockholm’de 21 Ocak’ta Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmış, kalabalık polis korumasında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan’ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti. İsveç hükümetinin Kur’an-ı Kerim yakılması için Paludan’a izin vermesine, Türkiye başta olmak üzere çok sayıda İslam ülkesinden tepki gösterilmişti. Paludan, 27 Ocak’ta da Danimarka’da cami karşısında ve Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı. Hollanda’da da ırkçı Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi lideri Edwin Wagensveld, Lahey kentinde tek başına yaptığı eylemde Kur’an-ı Kerim yırtmıştı. Türkiye ve birçok ülkede İsveç, Hollanda ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırılar protesto ediliyor.

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İflas dalgası Avrupa’da yayılıyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/iflas-dalgasi-avrupada-yayiliyor/ Mon, 19 Sep 2022 14:14:32 +0000 https://yekvucut.com/?p=56942 Avrupa’da firmalar iflas bayrağı çekti Enerjiden perakendeye, gıdadan gayrimenkule kadar Avrupa’da birçok firma iflas bayrağını çekti. İngiltere’de iflas eden şirketlerin sayısı ağustosta yüzde...

İflas dalgası Avrupa’da yayılıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avrupa’da firmalar iflas bayrağı çekti

Enerjiden perakendeye, gıdadan gayrimenkule kadar Avrupa’da birçok firma iflas bayrağını çekti. İngiltere’de iflas eden şirketlerin sayısı ağustosta yüzde 43 yükseldi. Belçika’daki 10 gıda şirketinden dördünde risk var. Almanya’da bu sayı bir önceki yıla göre dörtte bir oranında arttı. İtalya’nın endüstriyel lobisi Confindustria enerji fiyatları artmaya devam ettikçe şirketlerin batacağını açıkladı.

Almanya’da firmalar iflas dalgasıyla karşı karşıya

Alman Federal Meclisi Enerji Komisyonu Başkanı Klaus Ernst, ülkenin Rusya’ya yönelik yaptırım politikası nedeniyle iflas dalgasıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Münih’teki Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (Ifo), 2023’ün ilk aylarında yüzde 11’e varan enflasyon oranları öngördüklerini belirtti. Alman Sanayi Federasyonu’nun anketine göre, üç küçük ve orta ölçekli şirketten en az biri varlığını risk altında görüyor. Halle’deki Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nün (IWH) raporuna göre, yalnızca ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 daha fazla iflas başvurusu yapıldı. Yalnızca ağustos ayında, çoğunlukla orta ölçekli şirketlerden oluşan anonim şirketler ve ortaklıklar arasındaki iflas sayısı bir önceki yıla göre dörtte bir oranında arttı. Almanya’daki neredeyse on şirketten biri şu anda üretimi kıstı veya durdurdu. Kağıt, gübre ve çelik üreticileri gibi enerji yoğun şirketler, hükümetlerden fon bulmaya çalışıyor. 1928’den beri faaliyet gösteren tuvalet kağıdı üreticisi Alman şirketi Hakle, yüksek gaz fiyatlarına yenik düştü ve iflas başvurusunda bulundu. Enerji krizinin kötüleşmesi nedeniyle bu sonbaharda Almanya’da birçok şirketin daha başvuruda bulunması bekleniyor.

Avrupa’daki şirketler ayakta kalmakta zorlanıyor

Orta Avrupa’nın en büyük gübre üreticisi SKW Piesteritz, üretimi üç haftadan uzun süre tamamen durdurdu. Avrupa’da gıda üretimi de hızla artan enerji fiyatlarından ciddi şekilde etkilendi. Fırın zinciri Goldjunge, ağustos sonunda iflas başvurusunda bulundu. Durum, otomotiv endüstrisinin tedarikçileri için de vahim. Avrupa’daki tüm büyük otomobil üreticileri tarafından kullanılan krom kaplı plastik bileşenleri üreten BIA, Forst’taki fabrikasını kapatacağını duyurdu. Otomotiv tedarikçisi Dr. Schneider iflas etti. Yılda yaklaşık bir milyar hassas torna parçası üreten Carl Leipold, iflas başvurusunda bulundu. Ayakkabı satıcısı Ludwig Görtz GmbH de başvuru yapan şirketlerden… Avusturyalı gayrimenkul milyarderi Ren’ecute, Benko’nun sahibi olduğu Galeria Karstadt Kaufhof (GKK) perakende grubu da iflas etti.

Avrupa’daki tarım ve gıda şirketleri de artan enerji fiyatları arasında faaliyetlerini sürdürmekte zorlanıyor. Bazıları üretimi durdurmak, personeli işten çıkarmak veya tamamen işi kapatmakla karşı karşıya. Ateş hattında ilk sırada yer alan KOBİ’ler, özellikle fırıncılık, sebze işleme ve süt ürünleri gibi daha enerji yoğun sektörler yer alıyor. FoodDrink Europe, AB Çiftçiler Derneği ve COPA-COGECA şirketler için durumun zorlaştığını söyledi. Belçika’daki 10 gıda şirketinden 4’ünün batma riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.

İtalya’daki endüstriyel lobisi Confindustria, enerji fiyatlarının bu şekilde gitmesi durumunda yaygın şirket iflaslarının başlayabileceği uyarısında bulundu. Ülkede, gaz fiyatları yakın zamanda megavatsaat başına 320 euronun üzerine çıktı. İngiltere ve Galler şirketlerinden battığını ilan edenlerin sayısı ağustosta yüzde 43 arttı. İflas Servisi’nin rakamlarına göre, ağustosta bin 933 firma üretim yapamayacağını açıkladı. İmalat sektörü iflasları da geçen yıldan bu yana yüzde 63 artmış durumda. Londra merkezli sinema grubu Cineworld’ün 4.8 milyar dolar borcuyla iflas başvurusunda bulundu.

Finlandiyalı Fortum ve İsviçreli elektrik şirketi Axpo hükümetlerinden mali garantiler aldılar. İngiltere’nin en büyük enerji tedarikçisi Centrica bankalardan taze para arıyor. Danimarkalı enerji tüccarı Danske Commodities ana şirket Equinor’dan ekstra fon sağladı. Almanya’nın en büyük Rus gazı ithalatçısı Uniper’a sağlanan 19 milyar euroluk kurtarma paketi de yeterli gelmiyor.

İflas dalgası Avrupa’da yayılıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Almanya’da camiler hedef alınıyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/almanyada-camiler-hedef-aliniyor/ Tue, 30 Aug 2022 16:22:14 +0000 https://yekvucut.com/?p=56851 Almanya’da camiler hedef alınmaya devam ediyor. Aşağı Saksonya’ya bağlı Barnstorft’taki “Milli Görüş İslam Toplumu” Mevlana Camii’ne ırkçı mektup gönderdi.  “Siz...

Almanya’da camiler hedef alınıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Almanya’da camiler hedef alınmaya devam ediyor. Aşağı Saksonya’ya bağlı Barnstorft’taki “Milli Görüş İslam Toplumu” Mevlana Camii’ne ırkçı mektup gönderdi.  “Siz Türklerin hepsini öldüreceğiz” ifadeleriyle cami topluluğu tehdit edildi. Ayrıca mektupta Nazilerin sembolü gamalı haçın da çizildiği görüldü. NSU 2.0 imzasıyla gönderilen mektup cami topluluğu arasında korkuya da neden oldu. Nitekim Almanya’daki NSU terör örgütü, 2000-2007 yılları arasında aralarında sekiz Türk’ün olduğu toplam 10 yabancı vatandaşı acımasızca öldürmüştü. Tüm bunların yanında İslam düşmanı ırkçılar, dört ay önce de Mevlana Camii’ye ırkçı saldırı düzenledi. Bu nedenle Müslümanlar daha da tedirgin oldu. Aşağı Saksyona Müslümanlar Derneği Schura Niedersachsen, konuyla ilgili Twitter üzerinden yazılı açıklamada bulundu. Almanya hükümetinin Müslümanlara yönelik tehditlerine karşı önlem almasını istedi.

Almanya-cami-İslam
Almanya’da camiler hedefte: Tehdit mektubu gönderildi

Almanya’da camiler tehdit altında

FAIR (Almanya’da Ayrımcılıkla Mücadele Derneği) bünyesindeki Brandeilig inisiyatifi, Almanya’daki cami saldırılarını kayıt altına aldı. “2018 Yılındaki Cami Saldırılarının Arka Planı” başlığıyla servis edilen rapor kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda, ülkede aşırı sağcı ve İslam karşıtı grupların endişe yarattığı bildirildi. “Ocak 2014-Haziran 2021” tarihleri arasında Almanya’da 768 cami saldırısı gerçekleştiği kaydedildi. Bu verilerin sadece bildirilen vakalar olduğu henüz bilinmeyen de çok sayıda ırkçı olayın yaşandığı düşünüldüğü ifade edildi. “Almanya’da camiler tehdit altında” denildi. 2018’de 120 cami saldırısı yaşandığı belirtildi. Bunun yanında genel olarak bakıldığında cami saldırılarının aydınlatılma oranın oldukça düşük olduğu vurgulandı. Camilere yönelik 120 saldırıdan sadece 9 vakada şüphelilerin tespit edilebildiği bildirildi.

Almanya’da camilere saldırılar artıyor

Raporda, Almanya’da camilerin hedef tahtasına oturtulduğu ifade edilirken, yapılan saldırıların sayısının da arttığı belgelendi. Raporda şu sözlere yer verildi: Camilere yapılan saldırılar sadece toplumsal hayatı değil, anayasayla garanti altına alınan inanç özgürlüğünü de tehdit etmektedir. Bu saldırılar, bu ülkenin vatandaşlarının toplum olarak barış içinde bir arada yaşamasını tehlikeye atmayı amaçlamaktadır. Cami saldırılarının yanı sıra başörtülü Müslümanlara veya görünüşü itibarıyla Müslüman olduğu anlaşılan kişilere yönelik saldırılar hakkında çok az haber yapılması, kamuoyunda da ilgi eksikliği olduğunu göstermektedir. Ülke çapındaki ilk raporlama inisiyatifi olarak, toplumun tamamını bu konulara duyarlı hale getirmeyi ve cami saldırılarına ilişkin bilgi boşluklarını doldurmayı amaçlamaktayız.”

Almanya’da camiler hedef alınıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Danimarkalı ailelere evlatlık verilen Güney Koreliler https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/danimarkali-ailelere-evlatlik-verilen-guney-koreliler/ Fri, 26 Aug 2022 11:35:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=56800 Güney Koreliler soruşturma istedi Danimarkalı aileler tarafından 1960’lardan 1980’lere kadar evlat edinilen onlarca Güney Koreli, köklerini belirsizleştiren yaygın uygulamaların mağduru oldukları gerekçesiyle...

Danimarkalı ailelere evlatlık verilen Güney Koreliler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Güney Koreliler soruşturma istedi

Danimarkalı aileler tarafından 1960’lardan 1980’lere kadar evlat edinilen onlarca Güney Koreli, köklerini belirsizleştiren yaygın uygulamaların mağduru oldukları gerekçesiyle Seul hükümetinden evlatlık verilme süreçlerinin soruşturulmasını istedi.

Çocuklar uygunsuz biçimde evlat edinildi

Seul’deki Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nun, evlatlık verilen 53 kişi tarafından topluca yapılan resmi başvuruyu kabul etmek için 4 ay süresi bulunuyor. Talebin kabul edilmesi halinde bunun, Güney Kore‘de 1960’larla 1980’ler arasındaki askeri yönetimler sırasında çocukların yabancılara evlatlık verilmesine ilişkin tartışmalı uygulamalar konusunda en geniş kapsamlı soruşturmayı tetikleyebileceği ifade ediliyor.

Başvuruda, çok sayıda çocuğun, gevşek hükümet gözetimi ve gerekli özenin gösterilmemesi nedeniyle ailelerinden dikkatsizce veya gereksiz yere nasıl ayrıldığını vurgulayan çok çeşitli şikayetlere atıfta bulunuluyor.

O dönemde ülkede evlat edinmeyi teşvik etmeyi amaçlayan özel yasaların, pratikte kar amacı güden evlat edindirme kuruluşlarının kayıtları manipüle etmesine ve çocukların uygunsuz biçimde evlat edinilmesine izin verdiği belirtiliyor. Yurt dışına evlatlık verilen Güney Korelilerin çoğunun, kolayca teşhis edilip bulunabilen akrabaları olmasına rağmen kuruluşlar tarafından sokağa terk edilmiş yasal yetimler olarak kaydedildiği; bunun, çocukları daha kolay evlat edinilebilir hale getirdiği ifade ediliyor.

1974’te Danimarkalı bir aileye evlatlık verilen, Danimarka Kore Hakları Grubu’nun avukatı ve başkan yardımcısı Peter Möller, “Hiçbirimiz yetim değiliz.” diyerek eylül ayında Güney Kore’ye geri dönmeyi planladığını açıkladı. Möller, o dönemde sokaklarda sahipsiz insanların bulunduğuna dair haberlerin çıktığına işaret ederek “Biraz matematiğiniz varsa bu, 1970’ler ve 1980’lerden itibaren Seul’ün sokaklarının açıkta yatan çocuklarla dolup taştığı anlamına gelir.” dedi.

Başvuruda, evlat edinme kağıtlarında doğum isimlerinin, tarihlerinin, doğum yerlerinin veya biyolojik ebeveynleriyle ilgili bilgilerin hatalı olduğu veya üzerinde oynandığı iddia ediliyor.

Kimlikler değiştirildi

Evlat edinilenlerden bazıları, evlat edindirme kuruluşlarının, kimliklerini, Danimarkalı ebeveynlere verilemeyecek kadar hasta olan veya ölen çocuklarınkilerle değiştirdiğini keşfettiklerini, bunun, köklerini bulmayı oldukça zorlaştırdığını veya çoğu zaman imkansız hale getirdiğini savunuyor.

Başvuru sahipleri, Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nun, hükümetin, bu kuruluşların takibini yapmadığı için sorumlu tutulup tutulmayacağına karar vermesini, ayrıca çocukları Danimarka’ya gönderen Holt Çocuk Hizmetleri ve Kore Sosyal Hizmeti adlı iki kuruluşu, evlat edinme belgelerinin tamamına ve arka plan bilgilerine tam erişim sağlamaya zorlamasını istiyor.

Son 60 yılda yaklaşık 200 bin Güney Korelinin, çoğunlukla ABD ve Avrupa’da büyük bölümü beyaz olan ailelere evlatlık verildiği ifade ediliyor. Yaklaşık 9 bin evlatlık alan Danimarka, Güney Koreli çocuklar için Avrupa’daki en büyük varış noktalarından biri konumundaydı.

Evlat edindirme kuruluşlarının o yıllarda, evlat edinmeyi, beslenecek kişi sayısını azaltmak ve bekar annelerin çocukları dahil “istenmeyen çocukları ortadan kaldırmak” için bir araç olarak gören askeri liderlere yakın yönetim kurulu üyeleri tarafından yönetildiği belirtiliyor.

Danimarkalı ailelere evlatlık verilen Güney Koreliler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Faroe Adaları’nda büyük katliam: Yüzlerce yunus katledildi https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/faroe-adalarinda-buyuk-katliam-yuzlerce-yunus-katledildi/ Sat, 30 Jul 2022 10:39:10 +0000 https://yekvucut.com/?p=56516 Danimarka’ya bağlı olan Faroe Adaları’nda “Grindadrap” adlı gelenek adı altında bu yılda yunuslar katledildi. Okyanusları ve denizlerde hayatı korumayı amaçlayan...

Faroe Adaları’nda büyük katliam: Yüzlerce yunus katledildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Danimarka’ya bağlı olan Faroe Adaları’nda “Grindadrap” adlı gelenek adı altında bu yılda yunuslar katledildi. Okyanusları ve denizlerde hayatı korumayı amaçlayan sivil toplum örgütü “Sea Shepherd” (Deniz Çobanı) konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Faroeliler, geçmişi 1500’lü yıllara dayanan “Grindadrap” adlı yunus ve balina avlama geleneği için bu yıl da botlarla açıldı. Açıklamada, şişeburunlu yunusların botlarla, Ekim 2021’de 1428 balina ve yunusun öldürüldüğü Skalabotnur sahiline sürülerek burada bıçak gibi kesici aletlerle öldürüldüğü belirtildi. Biri henüz anne karnında, biri de yavru olan 100 şişeburunlu yunusun öldürüldüğü ifade edilen açıklamada, söz konusu sayının, en az 120 yıldan bu yana öldürülen en yüksek şişeburunlu yunus rakamı olduğu belirtildi. Açıklamada, hayvanların avlanmasının tek kelimeyle utanç verici olduğu ve bunun hem Ada’da hem de uluslararası tepkiler çekeceğine işaret edildi. Bazı canlılarda bot pervanelerinin neden olduğu kesikler olduğu vurgulanan açıklamada, festivale gösterilen uluslararası tepkinin görmezden gelindiğine işaret edildi.

2021’de binden fazla balinayı katlettiler

Faroe Adaları’nda her yıl düzenlenen “Grindadrap” festivalinde Ekim 2021’de 1428 balina ve yunus öldürülmüştü. Bu rakamın geleneğin başladığı zamandan bu yana en yüksek rakam olduğu tahmin ediliyor. ​​​​​​​Faroe Adası yetkilileri, deniz canlılarının avlanmasına gelen tepkiler üzerine bu ay yaptıkları açıklamada, söz konusu geleneğin devam edeceğini ancak bu yıl avlanacak yunus sayısının 500 ile sınırlandırılacağını belirtmişti. Yerli halk, mayıs ayında yaptıkları avda da aralarında 10 hamile ve onların yavrularının olduğu 63 pilot balina katletmişti. Nisan ayında da 119 pilot balina avlanmıştı. Şişeburunlu yunus balıkları, Danimarka’nın da üyesi olduğu Avrupa Birliği yönergesi kapsamında korunuyor ancak Faroe Adaları Avrupa Birliği üyesi değil.

“Kanlı körfezin dönüşü”

“Grindadrap Festivali”, 2020 yılında koronavirüs önlemlerinin kaldırılmasının ardından da devam etmişti. Yüzlerce balina ve yunus balığının her yıl katledildiği festivalin durdurulması için hayvan severler kampanya düzenlemişti. Sea Shepherd Global, sadece bir günde 252 uzun kanatlı pilot balina ve 35 Atlantik beyaz kenarlı yunusun katledilmesiyle kıyıya koyu kırmızı dalgalar vurmasının “Kanlı Körfezin Dönüşü” olduğunu açıkladı. Sea Shepherd Global, “Kurbanlık kuzular gibi, balina ve yunuslar, geçtiğimiz Perşembe günü saldırıya uğradı. Faroe Adalarında, 252 uzun kanatlı bilot balina ve 35 Atlantik beyaz kenarlı yunus sadece bir günde katledildi” ifadelerini kullandı.

Faroe Adaları’nda büyük katliam: Yüzlerce yunus katledildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avrupa Parlamentosu nükleer enerjinin ‘çevreci’ olduğuna karar verdi https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/avrupa-parlamentosu-nukleer-enerjinin-cevreci-olduguna-karar-verdi/ Thu, 07 Jul 2022 13:52:45 +0000 https://yekvucut.com/?p=56253 Avrupa Parlamentosu (AP) nükleer enerji ve doğalgazın “yeşil yatırım” sayılmasına destek verdi. Daha önce Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, yeni nükleer...

Avrupa Parlamentosu nükleer enerjinin ‘çevreci’ olduğuna karar verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avrupa Parlamentosu (AP) nükleer enerji ve doğalgazın “yeşil yatırım” sayılmasına destek verdi. Daha önce Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, yeni nükleer enerji ve doğalgaz projelerinin “çevresel olarak sürdürülebilir ekonomik faaliyetler” kapsamında alınması için bir yasa teklifi getirmişti. Bu teklife karşı çıkan tasarı dün Avrupa Parlamentosunda oylamaya sunuldu. Parlamentonun konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasına göre, AB Komisyonunun teklifine karşı çıkan tasarı 328’e karşı 278 parlamenterin oyuyla reddedildi. 33 parlamenter ise oylamada çekimser kaldı. Böylelikle, Avrupa Parlamentosu nükleer enerji ve doğalgaz projelerinin “sürdürülebilir yatırım” olarak kabul edilmesine destek vermiş oldu. 11 Temmuz tarihine kadar AB üyesi ülkelerden tasarıya itiraz eden olmazsa, teklif 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe girecek. AB Komisyonu’nun üye ülkelerdeki enerji yatırımlarının sınıflandırılmasına ilişkin mevzuat teklifinde, Avrupa’nın iklim hedeflerini yakalamasına katkı sağlayan, çeşitli koşulları yerine getiren doğalgaz ve nükleer projelerin sürdürülebilir yatırım listesine dahil edilmesi öngörülüyor. Tasarıyla birlikte ayrıca ruhsatını 2045’e kadar alan, gelişmiş teknolojileri kullanan, çevreye zarar vermeyen ve atıklarını güvenli biçimde tasfiye edebilecek nükleer enerji santral yatırımlarının yeşil ve sürdürülebilir ekonomik aktivite olarak tanımlanması da planlanıyor. Bu ise doğalgaz ve nükleer santral yatırımlarının, yatırımcılar tarafından yeşil olarak nitelendirilmesini ve bu şekilde yeşil enerjiye ayrılacak yatırımlardan pay almalarını mümkün kılacak.

Eleştiriler ne yönde?

DW Türkçe’nin haberine göre, bu iki enerji türünün “çevre dostu” sayılması için getirilen şartlar arasında radyoaktif atıkların güvenli bir şekilde ortadan kaldırılması ve elektrik üreten doğalgaz santrallerinin bir kilowatt saatte 270 gramdan az karbondioksit salımı yapması gerekiyor. AB’nin nükleer enerjiyi “yeşil yatırım” olarak tanımlanmasına Almanya, Avusturya, Lüksemburg, Danimarka, Portekiz ve İspanya tepki gösterdi. Yasa tasarısının başlıca destekçileri: nükleer enerjiye bağımlılığı yüksek olan Fransa ile kömür tüketiminin yaygın olduğu Polonya. Nitekim, nükleer enerji her ne kadar atmosfere karbondioksit salımı yapmıyor olsa da radyoaktif atık üretiyor. Doğalgaz tüketimi de gezegenin ısısını artırarak küresel ısıtmaya etki eden emisyonlara yol açıyor. BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bu günlerde doğalgaza yapılacak yatırımları cesaretlendirip teşvik etmenin Rusya’nın doğalgaz kaynaklarına olan bağımlılığı arttırmaktan öte bir işe yaramayacağı eleştirileri yapılıyor. Avrupa Parlamentosu’nun Yeşiller grubundan Hollandalı parlamenter Bas Eickhout da “Fosil yakıtları yeşil olarak sınıflandırırsak başka ülkelerin fosil yakıt tüketimlerini azaltmalarını nasıl talep edebiliriz” diye soruyor: “Bu, Paris İklim Anlaşması‘na aykırı.”

Avrupa Parlamentosu nükleer enerjinin ‘çevreci’ olduğuna karar verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avrupalı STK’lar: AB İslam karşıtlığına kayıtsız kalmamalı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/avrupali-stklar-ab-islam-karsitligina-kayitsiz-kalmamali/ Wed, 15 Jun 2022 12:58:28 +0000 https://yekvucut.com/?p=55842 Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, Avrupa Birliği kurumlarına İslam karşıtlığına kayıtsız kalmamaları gerekçesiyle mektup gönderdi. Avrupa’da Müslümanlara karşı...

Avrupalı STK’lar: AB İslam karşıtlığına kayıtsız kalmamalı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, Avrupa Birliği kurumlarına İslam karşıtlığına kayıtsız kalmamaları gerekçesiyle mektup gönderdi. Avrupa’da Müslümanlara karşı saldırıların arttığını ve bu ırkçılıktan endişe duyduklarını bildirdiler.  Avrupa ülkelerinden 41 Sivil Toplum Kuruluşu mektuba imza attı. Avrupalı ülkelerin Müslümanlara karşı ırkçılığa karşı harekete geçilmediği belirtildi. Mektupta, Fransa’nın dönem başkanlığında AB Konseyi tarafından ırkçılık ve Yahudi karşıtlığı hakkında alınan kararların sadece Avrupa’daki Müslümanlara değil Romanlara, Afrikalılara ve Asyalılara yönelik yapısal ve kurumsal ayrımcılığa çare olmadığı vurgulandı. Ayrıca konsey kararlarının ırkçılık şekilleri arasında “hiyerarşi” yarattığı da ifade edildi. Konsey bünyesindeki Avrupa Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonunun (ECRI) Müslüman karşıtı ırkçılıkla mücadeleye yüksek öncelik verilmesi hakkındaki talebinin de AB Konseyi kararlarında reddedildiği ifade edildi. Mektupta,  Müslümanların veya Müslüman olduğu düşünülen kişilerin Avrupa’daki bazı siyasi partiler ve aşırı sağ hareketlerin esas hedefi olarak gösterildiği vurgulandı. Avrupalı Müslümanlara ve diğer azınlıklara yönelik ayrımcılığın her geçen gün arttığı ifade edildi. AB’nin İslam karşıtlığı hakkındaki duruşunun da sıkıntıları göz ardı ettiği görüşü dile getirildi. STK’ler, İslam karşıtlığıyla mücadele için bir koordinatör atanması, ırkçılığın tüm şekilleriyle mücadelede çalışan koordinatörlere daha fazla kaynak ayrılması, Avrupa değerlerine uygun olarak ırkçılığın tüm formlarıyla etkin mücadele talebinde bulundu.

Avrupa ülkelerinde İslam karşıtı saldırılar artıyor

Avrupa’da İslam karşıtlığı giderek tırmanıyor. Irkçı saldırıların gerçekleştiği ülkelerin başında Almanya, Fransa ve Avusturya geliyor.  Şüphelilerin yakalanamaması veya zanlıların hafif cezalarla kurtulması sorunun çözümüne katkı sunmuyor. Özellikle Almanya’da neredeyse her gün Müslümanlara yönelik tehdit mektupları, kundaklama eylemleri ve camilere yönelik saldırılar gerçekleşiyor ve saldırılar henüz aydınlatılabilmiş de değil. Ülke genelinde camileri hedef alan binlerce saldırının failleri henüz bulunmadı. Fransa ise Macron yönetiminin İslam karşıtı politikaları Müslümanları ötekileştiriyor. Ülkede otuzdan fazla cami radikalleştiği iddiasıyla kapatıldı. Macron yönetimi, Müslüman sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskıyı da meşrulaştırdı. Avusturya’da son yıllarda İslam karşıtı söylem ve eylemler yüzde 100 artış gösterdi. Hükümet, camiler başta olmak üzere Müslümanlara ait 632 kurumu, dijital haritada fişledi. Bu olaydan sonra ülkede, Müslümanların iş yerlerine ve camilere yönelik saldırılar gerçekleşti. Hollanda, Norveç, Danimarka, İsviçre gibi ülkelerde de ırkçı ve İslam karşıtı söylemler sıklıkla ortaya çıkıyor. Hükümetler, güvenlik güçleri ve yargı mensupları gerekli adımları atmıyor. Şüphelilerin yakalanamaması veya zanlılıların hafif cezalarla kurtulması sorunun çözümüne katkı sunmuyor.

Avrupalı STK’lar: AB İslam karşıtlığına kayıtsız kalmamalı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Forbes: Türkiye, dünyanın drone süper gücü olacak https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/forbes-turkiye-dunyanin-drone-super-gucu-olacak/ Thu, 02 Jun 2022 13:29:26 +0000 https://yekvucut.com/?p=55530 Amerikan Forbes dergisinde Türkiye’nin savunma sanayisindeki yeni teknolojileri olan ve rağbet gören Bayraktar TB2 ile TB3’leri konu alan bir analiz...

Forbes: Türkiye, dünyanın drone süper gücü olacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Amerikan Forbes dergisinde Türkiye’nin savunma sanayisindeki yeni teknolojileri olan ve rağbet gören Bayraktar TB2 ile TB3’leri konu alan bir analiz yayımlandı. Türkiye, bu yıl yeni Bayraktar TB3 insansız hava aracını piyasaya sürmeye hazırlanırken Forbes dergisinde Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarısını simgeleyen Bayraktar TB2 ve TB3’leri içeren analiz yer aldı. Dikkat çeken analizde bu yıl piyasaya sürülecek TB3’ün dünya çapında iz bırakan TB2’lerin başarısını geride bırakacağı yer aldı. Açıklamalarda TB3’ün TB2’ye kıyasla benzersiz bir satış potansiyeli olduğuna yer verilerek savunma sanayide Türkiye’nin bir ‘drone süper gücü’ olarak yerini sağlamlaştırmaya çalıştığı üzerinde duruldu. Türkiye, bu yıl yeni Bayraktar TB3 insansız hava aracını piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu yeni silahlı insansız hava aracı; Libya, Suriye, Dağlık Karabağ ve son olarak Ukrayna’daki savaş başarılarıyla tanınan TB2’nin halefi olarak piyasaya çıkarılacak. TB3, selefi TB2’den farklı olarak kısa pistlerden ve gemi güvertelerinden hareket edecek şekilde tasarlandı.

“Türkiye TCG Anadolu’yu da bu yıl hizmete sokACAK”

Türkiye daha önce TCG Anadolu için, beşinci nesil F-35B Lightning II kısa kalkış ve dikey iniş (STOVL) özellikli savaş uçağı sipariş etmeyi düşünmüştü. Ancak, Rusya’dan gelişmiş S-400 hava savunma füze sistemleri edinen Ankara’nın, 2019’da herhangi bir F-35 satın alması engellendi. Türkiye bu gelişmeden sonra, F35’lerin yerine TCG Anadolu’ya yeni geliştirdiği TB3’leri konuşlandırmayı ve esas olarak TCG Anadolu’yu bir drone gemisi olarak kullanmaya karar verdi. Katlanabilir kanatları sayesinde, tamamlandığında TCG Anadolu’ya 30-50 adet arası TB3 yerleştirilebilecek. Tüm bu gelişmelerin ardından ortaya çıkan gerçek; Türkiye’nin tasarlama, geliştirme ve yerleştirme kabiliyetine sahip olduğunu kanıtladığı bir şey varsa, o da silahlı insansız hava araçlarıdır. Türkiye sadece yeni amiral gemisi için TB3’ler üretmekle yetinmiyor. Türkiye yeni ürettiği TB3 insansız hava araçlarını Bayraktar TB2‘de yaptığı gibi diğer ülkelere ihraç etmeyi hedefliyor.

“Bayraktar yeni bir hedefin peşinde”

TB2 ve TB3 üreticisi Baykar’ın CEO’su Haluk Bayraktar Mart ayında yaptığı açıklamada, ” Yeni insansız hava aracımız TB3, Japonya’nın Izumo sınıfı platformları için çok uygun olacak” açıklamasında bulundu. Bu açıklamadan da anlayacağımız üzere; Bayraktar yeni bir hedefin peşinde olabilir. Danimarka’da SDÜ’de Savaş Çalışmaları Bölümü’nde Yardımcı Doçent olan James Rogers konu ile ilgili değerlendirmesinde; “Japonya’nın Izumo sınıfı gemileri, VTOL (dikey kalkış ve iniş) helikopterler için tasarlandı. Bu nedenle geleneksel bir uçak gemisinden daha küçük. Bununla birlikte TB3, kısa pist uçak gemilerine kalkış ve iniş için özel olarak tasarlandı ve katlanabilir kanatlara sahip. Türkiye bu projesi ile önemli bir yetenek boşluğunu doldurmaya hazır.” açıklamasında bulundu. F-35B’lerin Türkiye’ye ihraç edilmemesinden dolayı; TB3’ler, Türkiye’nin TCG Anadolu amfibi hücum gemisine operasyonel taarruz hava gücü sağlayacak. Eğer Türkiye’nin bu projesi başarılı olursa, benzer gemilere sahip diğer ülkelerin de amfibi saldırı gemilerinin ‘drone gemilerine’ dönüştürdüğünü görebiliriz.

Baykar ayrıca; TB3 insansız hava araçlarını sadece TCG Anadolu için üretmenin yanı sıra, deniz alanında kullanılan askeri dronlarla ilgili gelişmekte olan pazara da hakim olmayı hedefliyor olabilir. Rogers bu gelişme ile ilgili; “Denizcilik alanı için havadaki dronlar, askeri drone gelişiminde büyük ve gelişmekte olan bir pazardır. Rusya gibi ülkeler, gemilerden mancınıklarla fırlatılan büyük dronları deniyor. Türkiye, ulusal askeri kullanım ve gelecekteki potansiyel uluslararası satışlar için TB3 ile bu pazarda şimdiden başı çekiyor.” ifadelerini kullanıyor. Michael Baker, “TB2; Libya’dan Ukrayna’ya kadar bir çok alanda, dünyanın önde gelen drone sistemi olarak kendini kanıtladı. TB3’ler, TB2’nin dünya çapındaki operasyonel başarısını geride bırakacak. Çeşitli aktörlerin, bu gücü kötüye kullanımını azaltmak için sorumlu bir şekilde satılması gerekli. Çünkü, TB3’ün BLOS uçuş kabiliyeti ve otomatik kalkış-iniş gibi özellikleri, TB3’ün TB2’ye kıyasla benzersiz bir satış potansiyeli olduğunu gösteriyor. Bu, Türkiye’nin bir ‘drone süper gücü’ olarak yerini sağlamlaştırmaya çalıştığının da bir göstergesidir.” açıklamasında bulundu.

Forbes: Türkiye, dünyanın drone süper gücü olacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Belçika’da Müslümanlar, helal kesim yasağına karşı mücadele ediyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/belcikada-muslumanlar-helal-kesim-yasagina-karsi-mucadele-ediyor/ Thu, 02 Jun 2022 09:22:20 +0000 https://yekvucut.com/?p=55514 Belçika‘da Flaman ve Valon bölgelerinden sonra Brüksel’de de helal kesim yasağı getirildi. Belçika’nın Flaman bölgesinde helal kesim yasağının yılbaşında yürürlüğe...

Belçika’da Müslümanlar, helal kesim yasağına karşı mücadele ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Belçika‘da Flaman ve Valon bölgelerinden sonra Brüksel’de de helal kesim yasağı getirildi. Belçika’nın Flaman bölgesinde helal kesim yasağının yılbaşında yürürlüğe girmesinin ardından, ülkedeki Müslüman ve Musevi toplumun tepkisi devam ediyor. Belçika nüfusunun yaklaşık yüzde 6’sını oluşturan Müslüman ve Museviler, yasağın dini özgürlüklerini kısıtladığını defalarca ifade etti. Uygulamadan geri dönülmesi talebinde bulundular. Belçika’daki Müslümanlar ve Museviler helal kesim yasağının kaldırılmasını istiyor. Belçika’da Müslüman ve Musevi toplumları flaman bölgesinde helal kesim yasağı nedeniyle ayağa kalktı. Hayvanların şoklanmadan ve uyutulmadan kesilmesini yasaklayan kararın ardından Müslüman toplum temsilcileri karara tepki gösterdi. Müslümanların helal, Musevilerin ise koşer olarak adlandırdığı kesime göre hayvanların kesilmeden önce sağlığı ve bilincinin yerinde olması gerekiyor. Kesimden önce hayvanların şoklanması ise buna mani olarak, Müslüman ve Musevi toplumların tükettiği helal ve koşer ürünlerin elde edilmesini engelliyor. Aşırı sağcı kesimler ve hayvan hakları savunucularından oluşan yasak taraftarları ise şoklanmadan ya da uyutulmadan kesilen hayvanın acı çektiğini ve haklarının ihlal edildiğini öne sürüyor.

“Helal kimse alakalı Müslümanların bugüne kadar bir sorunu yoktu biz bundan sonra da olmaması gerektiğini düşünmüyoruz insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyoruz bizim burada yaşayan Müslümanların rahat olması demek buradaki insanların da huzuruna etki edecek demektir. Dolayısıyla kardeşçe, dostça, arkadaşça birlikte yaşamanın yollarını bulmamız lazım bunun da yolunun yasaklardan geçmeyeceğini düşünüyorum.” Kararın insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyoruz. Kardeşçe ve bir arada yaşamanın yollarını bulmamız lazım. Bunun yolu da yasaklardan geçmiyor.”

Belçika'da Müslüman helal kesim
Belçika’da Müslümanlar helal kesim yasağına karşı mücadele ediyor

İnanç özgürlüğü kısıtlanıyor

Avrupa’da 1933’te Adolf Hitler’in Almanya’da şoklanmadan hayvan kesimini yasaklamasıyla yoğun olarak gündeme gelen helal kesim yasağı uygulaması, halihazırda İsveç, İsviçre, Norveç, İzlanda, Danimarka ve Slovenya’da da uygulanıyor. Karar ülkedeki Musevileri de rahatsız ediyor. Brüksel bölgesinde Haham Shimon Lasker, dini özgürlüklerinin kısıtlanmasını kabul edemeyiz. Bu durum İkinci Dünya Savaşı’ndan kalan kötü hatıraların tekrar canlandığı havası veriyor” açıklamalarında bulundu. Tartışmanın kurban bayramı döneminde daha da yükselmesi bekleniyor. Kurban Bayramı’nda dini vecibelerini yerine getiremedikleri için büyük üzüntü duyan Müslümanlar, Brüksel’de yasağın yasalaşmaması için imza kampanyası başlattı. Kampanyaya verilen destek 112 bin 258’i buldu. Yahudi inancında da hayvanların şoklanmadan ve uyutulmadan kesilmesi anlamına gelen koşer kesim gereği Yahudi toplum da kampanyaya destek veriyor.

Belçika’da Müslümanlar, helal kesim yasağına karşı mücadele ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>