Robert Amsterdam 700 sayfada FETÖ tehlikesini anlattı

Robert Amsterdam, kitapta FETÖ okullarına odaklandığını belirterek şunları söyledi:

“Şunu söyleyeyim ki sadece Gülen okulları, örgüt için hayati bir organ gibi. Bu hem ekonomik açıdan önemli hem de örgütlenme açısından. Neredeyse, tahmin edilen 4 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsediyoruz. Bu okullardaki ekonomi, Amerikan ekonomisinden, vergi mükelleflerinin cebinden gidiyor ve 250 okul bu paralarla finanse oluyor. 700 sayfalık kitapta FETÖ’nun bu sahtekarlıkları yer alıyor.”

Amsterdam, FETÖ’nün ABD’deki çatı örgütü Rumi Forum’un Amerikalılar tarafından FETÖ’ye bağlı olarak tanınmadığını vurguladı. FETÖ mensuplarının bu sayede politikaya girerek güçlü ilişkiler kurduklarını ifade etti.

Amsterdam, okullarda dönen paraların illegal ve şeffaflıktan uzak olduğunun altını çizdi.

İlk kitabının ABD’de büyük yankı uyandırdığını aktaran Amsterdam, şunları ifade etti:

“ABD Eğitim Bakanlığı yeni bir bütçe getirdi ve Bakanlık ilk kitabımızı okuduktan sonra aslında işleri zorlaştırdı. Çok ciddi seviyede şeffaflık getirmek zorunda kalacaklar. Bunlar çok önemli çünkü emlak sözleşmeleri de buna dahil. Gülen Örgütü inşaat maliyetlerini artırarak gelir elde ediyor.”

“Enes Kanter-Gülen ilişkisi ortaya konmuyor”

Konuşmasında FETÖ elebaşının manevi oğlu, firari Enes Kanter’den de bahseden Robert Amsterdam, şunları söyledi:

“ABD basınında Enes Kanter’in Gülen ilişkisi ortaya konmuyor. Hiç kimse Gülen ilişkisine dokunmuyor. Her ana akım medyaya çıktıktan sonra ilgi çekici bir şey bulduk. Enes Kanter Özgürlük Vakfı, Arlington firmasıyla aynı adresi kullanıyor. Bunlarla ilişkisi ne? Kendisi ailesini reddetmiş birisi ve birçok Amerikalı politikacıyla fotoğraf çekildi. Kimse ona Gülen’le ilişkisi ya da Türkiye’deki darbeyle ilgili soru sormamış. Enes Kanter aslında şarlatanlık yapıyor. ‘İnsan hakları savunucusuyum’ diyor. Hem tarikat üyesi olup hem insan hakları savunucusu olamazsın.”

Amsterdam, FETÖ’nün silah ticareti işine de bulaştığını tahmin ettiklerini ifade etti:

“Silah firmalarıyla ilişki neden? Birçok araştırma onların silahlarının Suriye’ye gittiği görüşünde. Bunu Gülen Örgütü’nün ana yöneticileri yapıyor. Ekibimiz tarafından bunlar tekrar değerlendirilip analiz edilecek.” 

“FETÖ, ABD sistemi için bir kanserdir”

Robert Amsterdam, FETÖ okullarının bir başka hukuksuzluğunun daha olduğunun altını çizerek şunları söyledi: 

“Gülen okulları beyaz vergi mükelleflerinin parasını alıp, okullarında beyaz çocuklara ayrıcalık gösterip, siyahi ve azınlık çocuklarını almıyor. Tüm bunlar Amerika ilkelerine aykırı. Türkiye artık buna bir ‘dur’ demeli. Bu düzen bir ay hatta bir gün bile devam etmemeli. Türkiye artık hakkını arama konusunda daha avantajlı bir durumda.”

FETÖ’nün karışık bir grup ve mafya olduğunu aktaran Amsterdam, şu ifadeleri kullandı:

“FETÖ belki de en tehlikeli mafya. Aynı zamanda ABD için güvenlik tehdidi. En fakirden bile para çalan bir mafya. İlk kitapta tüm detaylar var. FETÖ, ABD sistemi için bir kanserdir. Aynı zamanda bir dış politika sorunu. Nasıl bir organizasyon kurucusunun silah satıcısı ile bağlantısı olabilir?”

Robert Amsterdam FETÖ’yü anlatan ikinci kitabını tanıttı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’li senatör, Kanter ile fotoğraf paylaştı

The Washington Times gazetesinde yayınlanan haberde, firari FETÖ’cü Enes Kanter‘in NBA’den atılmasıyla ilgili şu ifadeleri kullandığı belirtildi:

“NBA’in Amerika’daki en ikiyüzlü kurum olduğunu ve dışarda bırakıldığımı düşünüyorum. Çin’den değil de sadece Türkiye’den bahsetsem hala oynuyor olurdum.”

ABD‘nin Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer, dün Twitter’da Kanter ile beraber fotoğrafını paylaşarak şunları söyledi:a

“Türk-Amerikalı NBA yıldızı ve özgürlük savunucusu Enes Freedom’u görmek harikaydı. Özgürlük üzerine bol bol sohbet ettik. İnsan haklarını savunmak için sizinle beraber çalışmayı dört gözle bekliyorum.”

Firari FETÖ’cü Enes Kanter Batı’dan destek alıyor

Firari FETÖ’cü Enes Kanter, Batı medyası tarafından sürekli olarak destek görüyor. 27 Mayıs’ta Kanter’in yazdığı bir yazı ABD’de çıkan Times dergisinde yer almıştı. Kanter, yazısında NATO’ya üye olmak için başvuru yapan İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’nin koştuğu şartları kabul etmemesi gerektiğini söyleyerek Türkiye aleyhine propaganda yapmıştı.

Kanter, Türkiye’yi hedef alan ve NATO’ya Türkiye’ye taviz vermemesi konusunda yalvardığı yazısında şunları kaydetmişti:

“NATO üyeliği, 30 üyenin tümünün oybirliğiyle ‘evet’ oyu gerektirir. Erdoğan, işin içine bir taş koyarak milyonların uzun vadeli güvenliğini riske atıyor. Ancak NATO tavizler verirse, Erdoğan cesaretlendirildiği için gelecek yıllarda da hayatlar kaybedilecek. ABD ve diğer 29 üyenin bu zorbalığa karşı sağlam durması gerekiyor.”

ABD‘de Cumhuriyetçi Parti senatörleriyle de arasından su sızmayan Kanter, Batı medyası tarafından “özgürlük savaşçısı, insan hakları savunucusu” şeklinde pazarlanıyor.

Firari FETÖ’cü Enes Kanter vakıf kuruyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Teröristlerin iadesi isteniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK’ya destek verip bizden destek istemek olmaz.” diyerek Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine neden olumsuz baktığını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, yaptığı diplomatik telefon görüşmesinde Türkiye’nin beklentilerini ve şartlarını açıkça ifade etti. Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsveç Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Robert Rydberg, Finlandiya Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı Petri Hakkarainen, Almanya Başbakanı Dış Politika Danışmanı Jens Plötner ve Birleşik Krallık Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Lovegrove ile telefonda görüştü. Bu görüşmede, NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’dan, Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarının giderilmesi yönünde somut adımların beklendiği iletildi. Ayrıca, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Türkiye’nin beklentilerinin karşılanması gerektiği de vurgulandı. PKK/PYD/YPG ve FETÖ mensuplarının İsveç ve Finlandiya’da barınmalarına müsaade edilmeyeceğine yönelik tavır net bir şekilde gösterildi.

Batı medyası FETÖ’cülerin ifadelerini yayınladı

Tüm bu diplomatik diyaloglar sürdürülürken, FETÖ panik halinde Türkiye’ye saldırmaya başladı. Çünkü, firari örgüt mensuplarının Türkiye’ye iade edilmesi ve adalet önünde hesap vermesi, örgütün en son istediği şeyler arasında yer alıyor. FETÖ, propagandasını sürdürürken İsveç medyası ise tüm bu kargaşa arasında geri adım atmak şöyle dursun “Teröristleri nasıl aklarım” kaygısına girdi. İsveç gazetesi Expressen, 17 Mayıs’ta yayınladığı yazıda terör mensuplarının ifadelerine geniş yer verdi. Türkiye’de terörden arananlar listesinde yer alan teröristlerin ifadeleri, isimleri gizlenerek paylaşıldı. Üstelik, haklarında kırmızı bülten çıkarılmış isimlere haklılık payı gütmeye çalışan İsveç medyası, bu isimleri çok “değerli” gazeteci ve aktivistler olarak tanımladı. Modern olduğunu iddia eden Batı medyası; Peygamber Efendimizle konuştuğunu iddia edecek kadar ileri giden bir liderin kendisine atletini koklama raddesinde bağlı itaatkâr üyelerini, bugün büründükleri sahte kimlikler üzerinden tanımlıyor. Böylece; Türkiye sözde gazetecilerine, kitap yazarlarına, akademisyenlerine ve aktivistlerine zulmeden bir ülke olarak gösterilmek isteniyor.

İsveç gazetesi Expressen’de yayınlanan yazıda, FETÖ firarisi Abdullah Bozkurt olduğu tahmin edilen terör mensubu şu cümlelerle tanımlandı:

“İsminin açıklanmasını istemeyen tanınmış bir TV tartışmacısı ve yazar”

Ardından ise şu ifadelerine yer verildi:

“Adım Erdoğan için büyük bir sembolik değere sahip ve şu anda Türkiye’ye iade edilecek olursam, işkence göreceğime yüzde 100 eminim.”

Teröristleri allayıp pullayan İsveç’te bunlar yaşanırken Finlandiya da geri durmadı. Finlandiya’lı vekil Johan Kvarnström, ülkelerindeki teröristleri iade etmeyeceklerini açıkladı. Kvarnström;

“Türkiye’nin PKK ve Gülen Cemaatine (FETÖ) üyelik gerekçesi ile iadelerini talep ettiği kişileri sınır dışı etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Ardından ise “Kürtlerin dağlardan başka dostları da olsun” şeklinde bir acıtasyon cümlesiyle hümanistliğini (!) bebek katili bir örgüt üzerinden tasavvur etti.

ABD destekli algı yönetimi

FETÖ, Türkiye’nin NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’daki terör örgütü mensuplarını iade etmemesi için propagandasını her türlü kanaldan sürdürürken, ABD’den de destek alıyor. ABD’deki Cumhuriyetçi Parti senatörlerinin yakın ilişkiler kurduğu FETÖ tetikçisi Enes Kanter’in yazdığı bir yazı, ABD’de çıkan Time dergisinde yayınlandı. “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Herkese Zorbalık Yaptığı Gibi NATO’ya Zorbalık Yapmasına İzin Vermeyin.” başlığıyla yayınlanan yazı, apaçık ve bolca FETÖ propagandası içeriyor. Finlandiya ve İsveç’i savunan Kanter, Türkiye’nin iki ülkeye saldırgan muamele gösterdiğini iddia etti. NATO’nun Türkiye’ye taviz vermesi halinde ise bunun sonuçlarının ağır olacağını söyledi.

Kanter, ayrıca“Erdoğan’ın hedefleri arasında saygın yayıncılar, gazeteciler ve aktivistler yer alıyor.” cümleleriyle Batı’nın teröristleri sokmaya çalıştığı kılıfa uygun hareket etti. İsveç ve Finlandiya’daki teröristlerin iadeleri halinde ise işkenceye maruz kalacaklarını iddia eden Kanter, Erdoğan’ı zorbalıkla suçladı. Kanter, “ABD ve diğer 29 ülkenin bu zorbalığa karşı sağlam durması gerekiyor.” diyerek de uyarı yaptı.

Tüm bu danışıklı dönüşüklü algı yönetimi, tarihi riyakarlıkla dolu Batı’nın terör karşısında takındığı “sempatik” tavrı özetlerken, FETÖ’nün firari örgüt mensuplarını korumak için her türlü çirkinliği sergileyebileceğini gösteriyor.

Batı medyası FETÖ’yü nasıl aklamaya çalışıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Gülen’in darbeye karıştığına dair inandırıcı bir iddia yok”

Washington Post Gazetesi’ndeki haberde, Dr. Mehmet Öz‘ün Türk vatandaşı olması nedeniyle Türkiye’nin ABD’deki faaliyetlerine katılmasını temel alacağı ve senatör seçilmesi halinde ABD çıkarları yerine öncelikli olarak Türkiye’nin çıkarlarını düşüneceği yazıyor. Haberde, FETÖ tetikçisi Enes Kanter de yer aldı. ABD vatandaşı olmasının ardından soyadını Freedom olarak değiştiren Kanter’in, son günlerde ABD’li senatörlerden aldığı destek konuşuluyor. Eski NBA oyuncusu Kanter takımsız kaldıktan sonra ABD’li senatör ve siyasi isimler, Twitter üzerinden Kanter’e destek mesajı gönderdi. Haberde, Kanter’in, Öz’ün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın olduğunu söylediği bilgisi yer aldı. Öz’ün ise bu iddiaları kabul etmediği ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’i savunmasına haberde yer verildi. Buna göre Öz, şunları kaydetti:

“Gülen’e dokunulamaz. Darbeye karıştığına dair inandırıcı bir iddia yok. Pensilvanya’da kalacak.”

Dr. Mehmet Öz, FETÖ elebaşının kaçırılmasında rol aldı mı?

Dr. Mehmet Öz‘ün ismi FETÖ ile ilk kez anılmıyor. Öz’ün babasının 1999 yılında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e yurt dışına kaçabilmesi için yardım eden isimlerden biri olduğuna dair iddialar öne sürülmüştü. FETÖ Çatı Soruşturması kapsamında tanık olarak ifadesi alınan Cem Fadıl Bozkurt, ifadesinde İshak Alaton‘un örgüt ile bağlantısının olduğunu, FETÖ elebaşının Prof. Dr. Mustafa Öz ile konuştuğunu ileri sürmüştü. Bu iddialara göre Mustafa Öz, FETÖ elebaşının sağlık problemlerini bahane göstererek yurt dışında tedavi edilmesini sağlayacak bir hastane raporu çıkarttı. Bozkurt, ayrıca Mehmet Öz’ün tedavi için ABD’ye gelen Gülen’i hastaneye yatırdığını ve “Ülkesinde tedavi yapılamaz, burada kalması uygundur” şeklinde bir rapor aldığını iddia etti. İddialara göre, bu şekilde hastanede bir hafta on gün kalan Gülen’e oturma izni verildi.

KAYNAK: WASHINGTON POST

Dr. Mehmet Öz skandal bir FETÖ açıklaması yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olmak suçundan hapis cezası alan diş hekimi Ali İlker Baştan, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı oldu. Firari FETÖ tetikçisi Enes Kanter, meslekten ihraç edilen FETÖ’cü savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara ile çektirdiği fotoğrafı Twitter’dan yayınlamıştı. Polis ekiplerinin yaptığı incelemeler sonucu fotoğrafın Üsküdar Çengelköy’de bulunan özel bir diş kliniğinin balkonunda çekildiği tespit edilmişti. Örgüt tarafından kullanıldığı belirlenen kliniğin sahibi Baştan ise gözaltına alınmıştı. FETÖ’nün dişçisi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasının ardından 29 Mart 2018’de “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak çeşitli itiraflarda bulunan Baştan, FETÖ elebaşı ile Pensilvanya’da yüz yüze görüştüklerini, örgüt üyelerini ücretli ya da ücretsiz tedavi ettiğini anlattı.

Celal Kara, Enes Kanter, Zekeriya Öz

29 Mart 2018’de “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Ali İlker Baştan, ev hapsiyle tahliye edilmişti. Baştan’ın aynı suçtan yargılanan eşi Esma Kuris Baştan’ın ise dosyası ayrıldı ve “örgüte yardım” suçundan 1 yıl 13 ay hapis cezasına mahkum edildi. Baştan, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmayı talep ederek itirafçı oldu. Yargıtaya yapılan temyiz incelemesinde etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen Baştan’ın dosyası bozularak yerel mahkemeye iletildi. Dava, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 15 Eylül 2021’de yeniden görüldü. Baştan, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma kapsamında ifade verdi ancak inkar yolunu tercih etti.

FETÖ elebaşıyla yüz yüze görüşmüş

İstanbul Emniyet Müdürlüğüne ifade veren Ali İlker Baştan, ifadesinde eşinin New York Üniversitesi’nde ortodonti uzmanlığı yaptığını ve bu nedenle sık sık ABD’e gittiğini, burada örgütle tanıştığını ve toplantılarına katıldığını anlattı. Örgütsel toplantılara katılan kişilerin bazılarını Türkiye’deki kliniğinde bazen ücretli, bazen de ücretsiz tedavi ettiğini söyleyen Baştan, 2008 yılında örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüştüğünü itiraf etti. Ramazan ayında bayramlaşma için FETÖ’cü Halit Şeker ile Pensilvanya’ya gittiklerini belirten Baştan şunları ifade etti:

“Şeker tarafından Gülen’e;

‘Hizmete çok katkısı var.’ diye tanıtıldım ve övüldüm.

Fetullah Gülen de katkılarımdan memnun olduğunu, hayır ve sevap işi yapanların her iki dünyada bunun mükafatını alacağını söyledi. Oradan ayrıldıktan sonra Şeker,

‘Hocanın hayır duasını aldın, bundan sonra bir işin olursa mutlaka görülür.’ dedi.”

FETÖ’nün dişçisi o fotoğrafın hikayesini anlattı

Baştan, Türkiye’ye döndükten sonra da örgüt ile ilişkisini devam ettirdiğini söyledi.

“Bir hastamın önermesi üzerine kızının tedavisini yaptığım sürede Zekeriya Öz muayenehaneme geldi. Bir gün Enes Kanter ve Celal Kara ile geldi. Terasta fotoğraf çektiren bu kişilerle günlük hayata dair sohbet ettik. Daha sonra Celal Kara’nın diş kontrolünü yapıp gereken tedavi hakkında bilgi verdim. Bir daha da Kara’yı görmedim. İlk başlarda bunların tamamen saf ve temiz bir yapıda olduğunu ve dine hizmet ettiklerini sanıyordum. Ancak sonraki gelişmeleri gördükten yani maskeleri düştükten sonra gerçek niyetlerinin dine hizmet olmadığını ve dini bir yapı gibi görünüp çıkar amacıyla hareket eden vatan haini olduklarını, hem dinimize hem de vatanımıza zarar verdiklerini açık ve net şekilde öğrenmiş oldum. Çok ama çok pişmanım. Gerçek niyetlerini bilmeyerek de olsa bu örgütün yapısına hizmet ve yardımda bulunmama sebep olanlardan her iki dünyada şikayetçiyim. Vatan haini olduklarını bilseydim asla yardım ve hizmet etmezdim.”

“Cezaevinde FETÖ’nün gerçek yüzünü göremedim”

Baştan ücretsiz ya da düşük ücretle tedavi yaparak dine hizmet ettiğini ve hayır işlediğini düşündüğünü ancak aldandığını anlatarak:

“O dönemin en güçlü savcısı konumunda olan Zekeriya Öz gibi üst düzeydekiler, sporcular gibi ünlü isimlerle birebir muhataptım. Kendimi çok özel ve güçlü hissediyordum. Bu örgüt saf ve temiz duygularımı, inancımı ve geleceğimi, kariyerimi bitirerek beni mağdur etmiştir.” dedi.

Tutuklu kaldığı süreçte psikolojisinin bozulduğunu anlatan FETÖ’nün dişçisi, şu ifadeleri kullandı:

“Her şey alt üst olmuş, ailemi mağdur etmiş ve üzmüştüm. Neyin ne olduğunu bilmediğim ve cezaevinde sadece FETÖ’cülerle irtibat halinde olduğum bir dönemde FETÖ’nün gerçek yüzünü göremedim. Mağdur edildiğimi ve aileme haksızlık edildiğini düşündüğüm için o kızgınlıkla ‘Onlar betona yatırım yaptı, biz beyine yatırım yaptık.’ gibi söylemlerde bulundum. Cezaevinin içinde olayların gerçek yüzünü görme şansım olmadı. O dönemde ülkemize ve milletimize zararı olan sahtekar bir vatan haini olduğunu bilmiyordum ve işin aslını göremiyordum. Sayın Cumhurbaşkanımıza sonsuz şükranlarımı sunarım ki FETÖ’nün maskesini düşürerek hem bana hem de benim gibi mağdur olan birçok insana örgütün gerçek yüzünü gösterdi. Gülen’in vatan haini ve insanların dini duygularını sömüren aciz bir terör örgütünün elebaşı olduğunu anlamamızı sağladı. FETÖ’nün gerçek yüzünü göremediğim için çok üzgün ve pişmanım.” 

Savcı, sanığın pişmanlık içeren ifadesini yetersiz buldu

FETÖ’nün dişçisi Baştan’ın ifadesinin dosyaya girmesi sonrası dava karara bağlandı. Duruşma savcısı, mütaalasında sanık Baştan’ın “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan cezalandırılmasını istedi ve sanığın etkin pişmanlık kapsamındaki ifadesini yetersiz buldu. Son savunmasını yapan Baştan:

“Söz konusu örgütün gerçek yüzünü çok sonradan öğrendim. Samimiyetle bütün bildiklerimi anlattım.” dedi.

Mahkeme heyeti, Baştan’ın örgüt içindeki konumu, görevi ve faaliyetlerini göz önünde bulundurarak “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 9 yıl hapis cezası almasına hükmetti. Sanığın örgütün faaliyetlerine yönelik itirafları ve bu itirafların örgütün dağılmasına sağladığı veya sağlayacağı katkı ile sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını değerlendiren heyet, cezayı 5 yıla indirdi. Heyet, sanığın yurt dışına çıkış yasağının devam etmesine, karakola imza atma şeklindeki adli kontrol tedbirinin ise kaldırılmasına karar verdi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’nün dişçisi şok itiraflarda bulundu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde aralarında Senato Dış İlişkiler Komisyonu üyelerinin de bulunduğu 10 senatör, Başkan Joe Biden’a bir mektup iletti. Demokrat ve Cumhuriyetçi senatörler tarafından kaleme alınan mektupta, Türkiye’de demokrasiye yönelik tehdit bulunduğu iddia edilerek, söz konusu tehditten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorumlu tutulması istendi. Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile arasından su sızmayan senatörler, Biden’a çağrı yaptı. FETÖ destekçisi ABD‘li senatörler, Erdoğan’ın; Türkiye’deki Kürt nüfusunu haklarından mahrum bıraktığı, ülkedeki siyasi çoğulculuğu baltaladığı ve antidemokratik yollar kullanarak iktidarını sıkılaştırma çabası gösterdiğini iddia etti. Senatörler, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması, parti üyelerinin gözaltına alınması ve görevden alınmalarının Türkiye için ciddi olumsuz sonuçlar oluşturucağını savundu. Mektupta konuya ilişkin; “Türkiye Anayasa Mahkemesi’nin 2021 yılı Haziran ayında, ülkenin üçüncü büyük siyasi partisini feshetme amacıyla Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik bir iddianameyi kabul etme kararına ilişkin derin endişeyle yazıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

ABD’li senatörler ve FETÖ sevgileri

Mektupta imzası bulunan ABD’li senatörler, FETÖ ile yakın ilişkilere sahip. Mektuba, Demokrat senatörler Chris Van Hollen, Ron Wyden, Jeff Merkley, Jeanne Shaheen, Cory Bookoer, Ed Markey ve Sherrod Brown, Cumhuriyetçi James Lankford, Thom Tillis ve bağımsız senatör Angus King imza attı.

Chris Van Hollen, bu zamana kadar FETÖ’den yüz binlerce dolar bağış aldığı bilinen bir isim. PKK sempatizanlığı ile de tanınan Hollen, Türkiye’ye karşı hazırlanan yaptırım tasarısına da imza atarak, Erdoğan’ın YPG elebaşı Mazlum Kobani’yi etkisiz hale getirmek istediğini belirterek, Trump-Erdoğan görüşmesinin iptal edilmesi gerektiği yönünde çağrı yapmıştı. PYD/YPG Sözcüsü İlham Ahmed’i Washington’da misafir eden Hollen, FETÖ’den aldığı yüklü miktar bağışla, dönemin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e Türkiye hakkında şikayette bulunmuştu.

Ron Wyden, FETÖ’nün Halkbank kumpasına destek vermişti. FETÖ destekçisi ABD’li senatörler arasında yer alan Wyden da, FETÖ tarafından fonlanıyor. Oregon Senatörü Wyden, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’e yazdığı Türkiye aleyhine bir mektupta, FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe girişimindeki argümanlarını kullanmıştı. Halkbank kumpasına dahil olan Oregon Senatörü Wyden, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in gayri meşru oğlu Enes Kanter için Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya bir mektup iletmişti.

FETÖ tetikçisi Enes Kanter ile Oregon Senatörü Rohn Wyden

Ed Markey de, FETÖ elebaşının manevi oğlu olarak bilinen basketbol oyuncusu Enes Kanter‘i misafir etmişti. Markey, FETÖ tetikçisi Kanter’i, John F. Kennedy Federal Binasında ağırlamıştı.

FETÖ tetikçisi Enes Kanter ile Ed Markey

“Türkiye Hükümeti’nin yaptığı suistimallere karşı ses çıkarma cesaretinden dolayı Enes Kanter’den ilham alıyorum. 2021 Türkiye İnsan Haklarının Geliştirilmesi Yasası’nı yeniden yürürlüğe koymak için bugün onunla birlikte olmaktan gurur duyuyorum.”

Ed Markey, ayrıca FETÖ’nün Bosna Hersek imamının da serbest bırakılmasını sağlayan bir tweet göndermişti. Fatih Keskin’in gözaltına alınması üzerine, FETÖ’ye destek veren ABD‘li senatörler arasında yer alan Markey, bu gelişmeyle ilgili tweet attı. Sonrasında, örgüt üyesi Keskin serbest kaldı. FETÖ’cüler bu gelişme üzerine senatöre onlarca teşekkür tweeti iletti.

“Türkiye insan hakları yasa tasarısı, Erdoğan’ın muhaliflerini hedef almak için yürüttüğü küresel kampanyanın altını çiziyor. Türk vatandaşı Fatih Keskin, son örnek olabilecek şekilde Bosna’da gözaltına alındı. Bosnalı yetkililer yasalarına uymalı ve siyasi amaçlı iade taleplerine direnmelidir.”

James Lankford, FETÖ’nün en büyük hamilerinden biri. Enes Kanter, Bilal Ekşili gibi FETÖ’cülerle yakın ilişkiler içinde olan ABD’li senatörün terör örgütüyle olan sıcak temasları, örgütün ABD‘deki lobi faaliyetlerini açıklamaya yetiyor.

James Lankford ile Bilal Ekşili

Jeanne Shanen, Demokrat Parti New Hampshire Senatörü. Amerika’da FETÖ’cülerle sık sık bir araya gelen Shaheen, örgütün Türk Kültür Merkezi temsilcilerinden Eyüp Şener ve Türki Amerikan Dernekleri Konseyi Başkanı Furkan Koşar ile yakın ilişkilere sahip.

Eyüp Şener, Jeanne Shane ve Furkan Koşar

Angus King, FETÖ’nün ABD‘deki çatı örgütlerinden Türkiye Amerikan Birliği’nin (TAA) geleneksel kurultayına katılmıştı. Arkansas Senatörü King, İlhan İşbilen, TAA Başkanı Faruk Taban, Ayhan Erdemir gibi isimlerle yan yana fotoğraf çektirdi. Kuzey Carolina Senatörü Thom Tillis de kurultayda bulundu. ABD’li senatörler,  FETÖ‘ye bu şekilde destek verdi.

Kiprono Kittony, Faruk Taban, Thom Tillis, Angus King, Ayhan Erdemir, İlhan İşbilen

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

ABD’li senatörler Biden’a Türkiye aleyhine mektup yazdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fethullah Gülen’in gayriresmi çocuğu olan Enes Kanter, Türkiye aleyhine yürüttüğü kara propaganda mesaisini aralıksız sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde NBA takımında basketbol oyuncusu olan Kanter, ülkemizde basketbol oyunculuğundan çok Türkiye’ye yönelik karalama kampanyalarıyla gündeme geliyor. Her fırsatta uluslararası medyada Türkiye’yi kötü göstermeye çalışan firari FETÖ’cü, sosyal paylaşım platformu İnstagram’da yaptığı ihanet dolu bir paylaşımla sözde Ermeni Soykırımı‘na arka çıkarak, Türkiye’ye iftira attı.  Fethullahçı Terör Örgütü’nün ABD’deki firari sözcüsü Kanter, daha önce de Ermenistan, İsrail ve terör örgütü PKK’ya destek minvalindeki açıklamalara imza atmıştı. Yayınladığı paylaşımla sözde Ermeni Soykırımı için adalet çağrısı yapan Kanter, alçaklıkta sınır tanımayarak; “Bugün bulunduğum noktada milyonlarca Ermeni’nin acısını paylaşıyorum. Türkiye’nin geçmişteki ve şimdiki suçlarıyla yüzleşmesi gerektiğine inanıyorum.” şeklinde açıklama yaptı.

Enes Kanter Türkiye’ye soykırım iftirası attı

Türkiye’deki eğitim sisteminin milliyetçi ve taraflı olduğunu iddia eden Enes Kanter, Türkiye’yi Ermeni Soykırımı iftirasıyla suçladı. Kanter, Türkiye’nin işlediği suçlarla yüzleşmesi gerektiğini söyleyerek:

“Ayrıca demokrasinin bir gün Türkiye’ye geleceğine ve o zaman Ermeniler ve diğer azınlıklar da dahil olmak üzere milyonlarca insanın yarasını saracağına kuvvetle inanıyorum.” şeklinde konuştu. Açıklamasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “diktatör” diyerek hakaret eden Kanter, Erdoğan’ın bölgesel barış için bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Türkiye aleyhindeki soykırım iddialarına destek veren Kanter, yayınladığı paylaşımda Ermenilere kucak açmayı da ihmal etmedi. FETÖ firarisi Kanter;

“Bir toplum lideri ve rol model olarak önümüzdeki hafta Los Angeles’ta Ermeni kardeşlerim için bir basketbol kampı düzenlemeyi planlıyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Türkiye düşmanı her lobide parmağı var

ABD’de basketbol performansından çok FETÖ adına yaptığı lobi çalışmalarıyla gündeme gelen firari terörist, sık sık ABD’li siyasetçilerle bir araya geliyor. Türkiye karşıtı birçok isimle program yapan Enes Kanter, ABD’li Demokrat Partili Temsilciler Meclisi Üyesi Tulsi Gabbard’ı programında konuk etmişti. Gabbard, Ermeni Lobilerinin ABD’deki en önemli çalışanlarından biri olarak tanınıyor. Firari FETÖ’cü Kanter, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’den aldığı talimatlar doğrultusunda İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Gilad Erdan ile de görüşmüştü. Uluslararası düzenlenen İsrail yanlısı “dijital influencer” yarışmasında 11. olarak, İsrail’den “siyonizm” ödülü alan Kanter, FETÖ’nün de en büyük finansörleri arasında bulunuyor.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Enes Kanter sözde Ermeni Soykırımı’na arka çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gayriresmî babam dediği FETÖ elebaşının yolundan giden Enes Kanter, son aldığı ödül ile terör örgütü arasındaki popülerliğini arttıracak. Türkiye’ye müdahale edilmesi için kendisini paralayan firari FETÖ’cü bu kez kendine bir vatan bulmuşa benziyor. FETÖ firarisi Enes Kanter, İsrail yancılığında derece yaptı. Her fırsatta Türkiye hakkında yurtdışında yalan yanlış söylemlerle medyayı yanıltmak için uğraşan Kanter, uluslararası düzenlenen İsrail yanlısı “dijital influencer” listesine 11.sıradan girdi. Daha önce Yunanistan, Ermenistan ve PKK terör örgütüne de övgüler yağdıran FETÖ’cü Kanter, konuya ilişkin memnuniyetini sosyal medya üzerinden dile getirerek, gelecek yıl aynı listede ilk üçe girmeyi hedeflediğini belirtti. İsrail’li kullanıcılar tarafından sevgi mesajlarına boğulan Kanter, FETÖ elebaşının Yahudiler hakkındaki anti- Semitik ifadelerini unuttu.

Babası gibi işgalcilere hizmet etti

İşgalci İsrail’in bağımsızlık kutlamaları çerçevesinde, bir firma tarafından uluslararası boyutta yapılan değerlendirmeler sonucu içinde 50 kişinin yer aldığı “İsrail yanlısı” listesi hazırlandı. Kanter, bu listeye “İsrail’in tanıtılması ve sevdirilmesi konusunda ortaya koyduğu olumlu etki” sebebiyle 11.sıradan giriş yaptı. Firari FETÖ’cü listede yer alan birçok İsrailli gazeteciyi, aktivisti ve Amerikalı siyasetçiyi geride bıraktı. Sürekli Türkiye’yi kötüleyen ve yalan yanlış haberler yapan The Jerusalem Post isimli İsrail gazetesi “Enes Kanter: İsrail’in Beklenmedik Müttefiki” başlığıyla haberi paylaştı.

Daha da yükselmeyi amaçlıyor 

Türkiye’yi karalama kampanyalarıyla tanınan Kanter, Twitter hesabı üzerinden konuya ilişkin açıklama yaptı. Yaptığı paylaşımda “Her türden nefret ve cehaleti sona erdirmenin bir yolu vardır. Birbirini tanımak ve birlikte çalışmak. Gözlemci bir Müslüman olarak bu konuda bir miktar etkiye sahip olduğumu görmekten memnuniyet duyuyorum.” ifadelerini kullandı. İsrail’e verdiği destek dolayısıyla memnuniyetini belirten Kanter, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek paylaşımının devamına “Kesinlikle gelecek yıl ilk 3’e giriyorum. Hadi başlayalım.” sözlerini ekledi. Bunun üzerine Türk kullanıcılardan büyük tepkiler alan Kanter’i İsrailli Twitter kullanıcıları İbranice atılmış tweetlerle destekledi. Kanter, Türk ve Müslüman hesaplar tarafından Gazze, Yemen, Keşmir gibi ülkelerdeki Müslümanların sorunlarıyla ilgili hiçbir olumlu etki ortaya koymamasından dolayı eleştirildi. FETÖ elebaşını sıklıkla ziyaret eden Enes Kanter, gayriresmî babası tarafından yarısı içilmiş çay bardağı ile ödüllendirilmişti.

Siyonist destekçileri liste arkadaşları oldu 

FETÖ’nün ABD yapılanmasının reklam yüzü olan Enes Kanter’i, terör örgütünün en büyük destekçilerinden olduğu için ABD bağrına basmıştı. ABD’li senatörler tarafından açıkça desteklenen Enes Kanter, İsraillilerin de göz bebeği olarak listede yer alan birçok önemli İsrailli isimle yer aldı.

• İstifa ettiği zaman en çok İsrail’in üzüldüğü Eski ABD Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Nikki Haley 6.sırada yer aldı.
• Daha önce BM 75. Genel Kurulu Görüşmeleri’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin’e uyguladığı ”baskı, şiddet ve yıldırma politikalarından” bahsettiğinde salonu terk eden İsrail’in ABD Büyükelçisi Gilad Erdan 7. oldu. Ayrıca Erdan, Enes Kanter ile fotoğraf çektirerek Twitter hesabında paylaşmıştı.

• Florida eyaletinden ABD Kongresine seçilen ilk Yahudi kökenli kadın milletvekili Debbi Wasserman Shultz 10. seçilerek Kanter’in bir üstünde yer aldı.
• Çin’li e-ticaret devi Alibaba Group’un kurucusu Jack Ma 13.sırada yer aldı.
• İsrail Savunucu Hareketi kurucusu Joseph Cohen 15.sırada yer alarak Kanter’in altında kaldı.
• UN Watch Direktörü Hiller Neuer 16.sırada yer aldı.
• ABD Milletvekili ve LGBT’li aktivist Ritchie Torres 21.sırada yer aldı.
• Arizona Eyalet Senatörü Alma Hernanzdez 29.sırada yer aldı.
• İsveç Siyonist Federasyonu Başkanı ve İsveç İsrail İttifakının kurucusu Saskia Pantell 47.sırada yer aldı.

Gayriresmî babası gibi İsrail’e selam durdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ tetikçileri Türkiye karşıtı mektup ile kendilerinden geçti. ABD’de FETÖ’cülerin büyük ümit beslediği Joe Biden’ın başkan seçilmesi ile Türkiye karşıtı açıklamalar hızla artmaya başladı. ABD Senatosu’ndaki 50’den fazla senatör Joe Biden’a bir mektup yazarak Türkiye’nin durdurulmasını istedi. Fetullahçı Terör Örgütü ve PKK başta olmak üzere Türkiye karşıtlarına destek verilmesi istenen mektup vatan haini FETÖ’cüleri mutlu etti. Başta mektupta “insan hakları savunucusu” olarak geçen FETÖ elebaşının gayri meşru çocuğu Enes Kanter olmak üzere firari FETÖ’cüler ABD’li Senatörlere teşekkür etti. ABD’de olaylı seçimle başa geçen Joe Biden, FETÖ üyelerine yakınlığı ile biliniyor. Obama döneminde Başkan Yardımcısı olan Biden, FETÖ üyeleri ile yakın temas kurmaktan çekinmemişti. FETÖ yöneticisi Barbaros Kocakurt 15 Temmuz darbe girişiminden önce ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın darbe olacağının haberini verdiğini örgüt üyelerine aktarmıştı. FETÖ Joe Biden’ın başkan seçilmesiyle Türkiye’nin terörle mücadelesini durduracağını iddia ediyordu.

FETÖ tetikçilerini mutlu eden mektup 

“Sayın Başkan

Amerika Birleşik Devletleri 46. başkanı olarak yemin ettiğiniz için sizi tebrik ederiz.

Bir başkan adayı olarak, ittifaklarımızı güçlendirmekten ve yükselen küresel otoriterlik dalgasına karşı bir siper olarak demokrasiyi teşvik etmekten bahsetmiştiniz. Sizinle bu düşünceleri uzun süredir paylaşıyoruz ve Türkiye’de devam eden insan hakları durumu hakkında yazıyoruz ve Türk hükümetine sorunlu sicilini iyileştirmesi için baskı yapmanızı rica ediyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikası da zamanla daha savaşçı ve kavgacı bir hale geldi. Son yıllarda Suriye’de IŞİD ile mücadele ABD’nin desteklediği Kürtlere saldırdı, ABD teknolojisiyle uyumsuz olduğu yönündeki uyarılara rağmen Rus hava savunma sistemlerini satın aldı ve Ermenistan ile toprak anlaşmazlığını çözmek için Azerbaycan’ı şiddet kullanmaya teşvik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ve diğer ülkelere, 2016’daki başarısız darbeden sorumlu tuttuğu Türk vatandaşlarını iade etmeleri için baskı yapmaya çalıştı.

FETÖ tetikçisi “insan hakları aktivisti” oldu 

Erdoğan hükümeti, NBA oyuncusu ve insan hakları savunucusu Enes Kanter gibi ABD’deki muhaliflerini susturmaya çalıştı, hakkında Interpol’den kırmızı bülten çıkarıldı ve Türkiye’deki ailesine baskı yaptı. Türkiye, dünyanın önemli bir bölgesinde önemli bir müttefik olmaya devam ediyor ve tam da bu nedenle size bugün yazıyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’nin müttefikleri ve ortakları daha yüksek standartlarda tutması ve onlarla insan hakları ve demokratik gerileme konularında dürüstçe konuşması gerektiğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve yönetimine, yurtiçi ve yurtdışındaki muhalefete yönelik baskıları derhal sona erdirmeleri, siyasi tutukluları ve vicdan tutuklularını serbest bırakmaları ve otoriter gidişatlarını tersine çevirmeleri gerektiğini vurgulamanızı tavsiye ediyoruz.”

FETÖ tetikçileri ihanet mesaisinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Twitter FETÖ işbirliği bu kez Türkiye- Amerika Uluslararası Yönlendirme Komitesinin hesabını sansürle ortaya çıktı. Twitter hesabı FETÖ elebaşının gayri meşru çocuğu Enes Kanter’i eleştirdiği için askıya alındı. Türkiye’nin haklı davasını ABD’de duyurmak için çalışan Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi, FETÖ tehlikesine karşı ABD kamuoyunu bilgilendirmek için çalışmalar yürütüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinde de konuşma yaptığı TASC, FETÖ’nün hedefindeydi. Türkiye’nin haklı davasını ABD’de aktaran Bu yılın başında FETÖ Gerçekleri hesabımız FETÖ tetikçilerinin hedef gösterilmesi sonrasında kapatılmıştı.  Twitter daha sonra projemizin İngilizce hesabı olan @FETOFacts’i askıya aldı. Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının Twitter üzerinden her türlü iftira ve hedef göstermelerine ses çıkarmayan sosyal medya platformu, FETÖ’nün karanlık yüzünü gösteren hesapları hiçbir gerekçe göstermeden askıya alıyor. Twitter FETÖ ile mücadelesiyle tanınan gazeteci Nedim Şener’in sosyal medya hesabını da 1 hafta boyunca “cezalandırmıştı.”

Jack FETÖ’cüleri çok seviyor

Twitter kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey, Fetullahçı Terör Örgütü’nün tetikçisi Enes Kanter’in Türkiye’ye hakaret ettiği paylaşımı paylaşarak tepki çekmişti. Terör örgütünün rahatça yalanlarını yaydığı Twitter ile FETÖ arasındaki organik ilişki bu kadarla sınırlı kalmamıştı. Türkiye’de onaylı hesap dağıtım merkezi olarak çalışan Jeans Biri FETÖ soruşturmasında tutuklanmıştı. Twitter FETÖ bağlantılı isimleri korumaya 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da devam etti. Hrant Dink cinayetinden aranan firari Adem Yavuz Arslan’ın hesabı Türkiye’de yasaklanınca kendisine ikinci hesabı açan ve ona da onay veren Twitter yönetimi, Türkiye’nin terör örgütüne karşı taleplerine de sağır kalmıştı.

Twitter FETÖ işbirliğini organize eden büyük isimse şu an Almanya’da firari olan Yasin Kesen oldu. Türkiye’de 17/25 Aralık kumpası öncesi atılan bütün Twitleri arşivinde tuttuğunu söyleyen Kesen, Twitter sahibi Dorsey ile bağlantısını gururla anlatıyordu.

Yumurta hesaplar ile algı operasyonu

Twitter, Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması Twitter aracılığı ile kara propaganda faaliyetlerine “dershanelerin kapatılması” sürecinde gün yüzüne çıktı. Örgüt mensupları FETÖ elebaşından aldıkları emirle birden çok yumurta hesap açıp, algı operasyonuna başlamıştı. Daha sonra açılan operasyon hesapları ile Türkiye’de AK Parti karşıtlığını konsolide ettiler.

Twitter FETÖ işbirliği sansüre doymuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.