fatih üniversitesi için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Wed, 17 Aug 2022 15:15:37 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.3 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png fatih üniversitesi için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 Her mahalleye en az bir 4-6 yaş Kur’an Kursu https://yekvucut.com/gundem/her-mahalleye-en-az-bir-4-6-yas-kuran-kursu/ Wed, 17 Aug 2022 15:13:09 +0000 https://yekvucut.com/?p=56713 Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurulduğu tarihten bu yana bu ülke Müslümanlarına yaptığı en büyük 10 hizmet sayılsa 4-6 yaş Kur’an Kursları...

Her mahalleye en az bir 4-6 yaş Kur’an Kursu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurulduğu tarihten bu yana bu ülke Müslümanlarına yaptığı en büyük 10 hizmet sayılsa 4-6 yaş Kur’an Kursları bu listesin içinde muhakkak yer almalıdır. Dini eğitimin veriliş şeklini değiştiren, göz aydınlığımız olan çocuklarımıza İslam’ın güzelliklerini, Kur’an-ı Kerim’i uzman eğiticiler eşliğinde veren 4-6 yaş Kur’an kursları muhalefet tarafından sıklıkla hedefe alınıyor. 2021 yılının son günlerinde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in “çocukları ortaçağ zihniyetine yöneltmek” olarak tanımlanmış ve büyük tepki göstermişti. Ancak Türkiye’de yaşayan dindarların tepki süreleri gittikçe düştüğü için, Özgür Özel herhangi bir siyasi bedel ödememişti. O tarihten bu yana neredeyse her hafta, Birgün, Cumhuriyet, Evrensel, Halk TV gibi İslam ve Müslümanlarla sorununu gizlemeyen medya kuruluşlarında bu kursları hedef alan haberler yer aldı.

4-6 yaş Kur’an kursları eğitim müessesidir

Bu tepkilerin sonuncusu Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen’in Kur’an Kursları’nı “Okul öncesi bir nevi kreş olarak tanımlaması. Bunun üzerine Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay tepki dolu bir açıklama yaptı. “Sayı saymayı bile ancak boncuklarla öğrenebilecek kadar soyut düşünceden uzak olan 4-6 yaş arasındaki yavrularımıza ölüm, cennet, cehennem gibi soyut kavramları empoze etmek, beyin yıkamaktır. Onların yaşayacağı psikolojik travmaları umursamamaktır.” Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Öğretmenliği bölümü mezunu olan Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay’ın bu açıklaması ilk başta hakkaniyetli bir açıklama olarak gelebilir. Ancak Kadem Özbay doğru söylemiyor. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurduğu 4-6 yaş Kur’an kurslarında cennet, cehennem gibi kavramlar öğretilmiyor. Ve hepsinden önemlisi 4-6 yaş çocuklar Kadem Özbay’ın zannettiğinden çok daha zeki.

Bu kurslar, çocuklara Allah (C.C.) sevgisini, Elif Be cüzünü, namaz surelerini ve peygamberler tarihini anlatıyor. Üstelik bunu oldukça güzel, akılda kalıcı bir metodla yapıyor. Bunu iki çocuğunu da bu kurslara yollamış bir ebeveyn olarak yazıyorum. Çocuklarımın o yaşlarında aldığı dini eğitim benim orta iki ya da orta üç seviyeme yaklaşıyordu. Karşımda gülerek, eğlenerek zammi süreleri ezberleyen çocuğumun gelişimine her fırsatta şaşırıyorum. Üstelik bu eğitim sistemine ilk başta burun kıvırdığımı ancak yanıldığımı da gönül rahatlığıyla ilan ediyorum.

Türkiye bu kurslara sahip çıkmalı

Bu kursların başarısı artıkça, İslam ve Müslümanlarla sorunu olan medyanın ve bu medyanın borazanlığını yaptığı muhalefet partilerinin düşmanlığı da artıyor. Ancak bu aleyhte kampanyaya rağmen Türkiye’de dindar kesim bu kurslara yeterince sahip çıkmıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığımız her mahallede müstakil bir binada en az 1 tane 4-6 yaş Kur’an kursu hedefini kendisine koymalıdır. Bunun için her ay tüm camilerde bağış toplanmalı, bu amaç doğrultusunda sosyal kampanyalar düzenlenmeli ve bu kurslar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul öncesi öğretim kurumları olarak tanınmalıdır. Birgün, Cumhuriyet, Evrensel, Duvar, Eğitim İş ve CHP’nin karşı çıktığı bu müesseseler neslimizin ihyası için hayati derecede önemlidir.

Orhan Aydın

Her mahalleye en az bir 4-6 yaş Kur’an Kursu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ Dışişleri Bakanlığı’na böyle sızmış https://yekvucut.com/feto-gercekleri/feto-disisleri-bakanligina-boyle-sizmis/ Sat, 28 May 2022 09:44:13 +0000 https://yekvucut.com/?p=55449 FETÖ Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan 2009-2013 yılları arasındaki sınavlarının sorularını çalmış. Örgütün soruları nasıl çaldığı tüm detaylarıyla deşifre oldu. Örgütün,...

FETÖ Dışişleri Bakanlığı’na böyle sızmış yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan 2009-2013 yılları arasındaki sınavlarının sorularını çalmış. Örgütün soruları nasıl çaldığı tüm detaylarıyla deşifre oldu. Örgütün, aday meslek memurluğu, konsolosluk ve ihtisas memurluğu sınavlarının sorularını nasıl çaldığı tüm detaylarıyla belirlendi. Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından oluşturulan özel ekip, sınavlarda usulsüzlük yapan 470 kişiyi tespit etti. Soruşturma kapsamında bilirkişi raporu, MASAK raporu, HTS analizleri, büfe/ankesör çalışması, etkin pişmanlık ifadeleri ve havuz sorgularından faydalanıldı. Dışişleri Bakanlığı’nın soruşturması kapsamında, sınavı kazananların ağırlıklı olarak FETÖ’nün kapatılan Fatih Üniversitesi mezunlarından olduğu ifade edildi. Örgüt mensuplarının, Avrupa ve Afrika’nın çeşitli ülkelerinde bulunan yurt dışı sorumlularının, elçiliklerde göreve başlayan FETÖ’cüler ile irtibata geçerek elçiliğe gelen kriptolu mesajların kendilerine aktarılmasını sağladıkları vurgulandı. Soruşturma kapsamında sorgulananlardan 61’i etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı oldu.

İtirafçıları tehdit ettiler

FETÖ Dışişleri Bakanlığı içerisine sızmak için her yolu denedi. İtirafçı olan FETÖ’cü Y.Ş., örgütün kendisinin anlattıklarından paniğe kapıldığını ve Pensilvanya’dan arayarak “emniyet ile iş birliği” yapmaması konusunda tehdit edildiğini aktardı. Örgütün avukatlarının, dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen Y.Ş. adına sahte vekaletname çıkartarak dosyaya erişmeye çalıştıkları belirlendi. FETÖ mensuplarının soruları nasıl dağıttığını itiraf eden Y.Ş., şunları anlattı:

“2009 yılında KPSS sınavına hazırlandığım dönemde F.Ö. isimli kişi tarafından KPSS çalışma evi olarak kullanılan cemaat evine yerleştirildim. Ancak o dönem sınavı kazanamadım. 2010 KPSS’e hazırlandım ve sınava 1 hafta kala O.A. isimli bir kişi evde bulunan cep telefonlarının bataryalarını çıkarttırdı. Ardından Kuran’a el bastırarak 120 sorudan oluşan Genel Kültür ve Genel Yetenek sorularını verdi.”

“Cevapları işaretlenmiş 100 soru verdi”

Y.Ş., ifadelerinin devamında şunları anlattı:

“Dışişleri Bakanlığı sınavı için E.Z. isimli kişi beni başka bir cemaat evine yerleştirdi. Eve gelen örgüt mensubu evde kalan kişilerle beraber bize takım elbise giydirerek sözlü mülakata hazırladı. Daha sonra başka bir eve bizi götürerek E.E. isimli kişi cevapları işaretlenmiş 100 soru verdi. Verilen o sorular Dışişleri Bakanlığı 2012 yılı test sınavında çıktı.”

Gözaltına alınan diğer FETÖ’cüler ise, Dışişleri Bakanlığı sınavlarına bakanlığın internet sitesinde bulunan notlardan çalıştıklarını anlattılar. M.N.D. isimli itirafçı, FETÖ ile 2008 yılında tanıştığını, 2013 KPSS sorularını örgüt mensubu kişiden aldığını ve Dışişleri Bakanlığını test sorularının cevaplarını gelmesi sonucu kazanarak atandığını kaydetti. Etkin pişmanlıktan yararlanan Y.Z.K. ise; üniversite 1. sınıfta okurken FETÖ’nün yurtlarında kaldığını, 2009 yılında çalışmış olduğu kurumu ankesörlü telefon ile arayan örgüt mensubunun Dışişleri Bakanlığı sınavlarına hazırlayacaklarını söyleyerek cemaat evine çağırdığını ve verilen soruların cevapları sonucunda kazandığını söyledi.

FETÖ Dışişleri Bakanlığı’na kendi adamlarını sızdırmış

Raporda; 2010-2013 döneminde Dışişleri Bakanlığına giren memurların mezun oldukları üniversitelerin 2010 öncesi ve 2014 sonrası ile karşılaştırıldığında izahı olmayan bir sapma olduğunun altı çizildi. 2005-2009 dönemlerinde Ankara’da bulunan üniversitelerden mezun olan adayların ilk sıralarda olduğu ancak 2009-2013 yıllarında ise bu üniversitelerde düşüş olduğu belirtildi. Bu üniversitelerin yerine, OHAL kapsamında KHK ile kapatılan Fatih Üniversitesi o dönem mezun olanların alındığı ifade edildi.

fetonun-disisleri-bakanlig-adresi

ByLock kullanan örgüt mensupları ve “Dışişleri Abisi” olduğu belirlenen kişinin yazışmaları detaylıca analiz edildi. ByLock’un yurtdışında tablet gibi cihazlarda kullanıldığı belirlendi. Yurt dışı görevlere gidecek olan kişilere laptop ve içinde Fetullah Gülen’in sohbetleri olan 32 GB flaş bellek verildiği kaydediliyor. 

KAYNAK: SABAH

 

 

FETÖ Dışişleri Bakanlığı’na böyle sızmış yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fatih Gürsul’un yargılanmasına devam edildi https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fatih-gursulun-yargilandigi-davaya-devam-edildi/ Sat, 19 Mar 2022 15:08:51 +0000 https://yekvucut.com/?p=54246 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı olan Fatih Gürsul’un yargılandığı davaya devam edildi. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel...

Fatih Gürsul’un yargılanmasına devam edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı olan Fatih Gürsul’un yargılandığı davaya devam edildi. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) İstanbul Üniversitesi’ndeki akademik yapılanmasına ilişkin davada yargılanan Gürsul, 10,5 yıl hapis cezası almıştı. FETÖ’nün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen Gürsul’un aldığı ceza, istinaftan geçmiş ancak Nisan 2021’de Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay tarafından verilen bozma kararının ardından davadan dosyası ayrılan Gürsul’un yeniden yargılandığı davada yeni gelişmeler oldu. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada, Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki görüşünü bildirdi. Mütalaada, Gürsul’un FETÖ üyeliğinden 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını istendi.

fatih-gursul-tahliye-chp

Fatih Gürsul’un FETÖ evinde ders verdiğini anlattı

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan sanık Fatih Gürsul ile avukatları salonda yer aldı. Gelen evrakın okunmasının ardından tanıklara söz hakkı verildi. Mahkeme başkanı, ByLock’un lisans sahibi Alpaslan Demir’in (David Keynes) duruşmada tanık olarak dinlenilmesinin kararlaştırıldığını, ancak Demir’in duruşma öncesi avukatı aracılığıyla rahatsız olduğunu belirten bir dilekçe sunduğunu belirtti. Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan gizli tanık Karadeniz, sanık Gürsul’un bir dönem Cebeci stadının yakınlarındaki cemaat evinde kaldığını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı Gürsul’un, bu örgüt evinde kalırken öğrencilere ders verdiğin anlatan tanık, ayrıca sanığın, FETÖ’nün İstanbul bölge temsilcisi olduğu belirtilen firari şüpheli Ahmet Hamdi Parlak ve Alpaslan Demir ile de dost olduğunu anlattı. Tanık Karadeniz, sanığın kod adı kullanmadığını, talimat verildiğine de şahit olmadığını kaydetti. 2000’den sonra sanığı bir daha görmediğini ifade eden Karadeniz, şunları söyledi:

“Sanığın kaldığı eve gitmiştim. 2000’li yıllar diye hatırlıyorum. Ahmet Hamdi Parlak ile yakın dostlukları vardı, 2000’li yıllardan sonra Gürsul’u bir daha hiç görmedim. Ta ki darbe olana kadar kendisinden haberim olmadı. Sanığın, Alpaslan Demir ile tanışıklığı vardır. Alpaslan Demir, ByLock patenti olan kişidir. Bu kişiyle de dostlukları vardı. Sanık, eve gelen askeri okullara hazırlanan öğrencilere ders anlatırdı.”

Yasin Ugan önceki ifadelerini reddetti

“Karadeniz” kod adlı tanığın dinlenmesinin ardından cezaevinde tutuklu bulunan Yasin Ugan tanık olarak dinlendi. Ugan, daha önce İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını, sanığı tanımadığını, önceki ifadesini işkenceyle verdiğini iddia etti. Söz alan Fatih Gürsul, öğrenci evlerinde kalmadığını, kimseyi çalıştırmadığını, akademisyen olduğunu söyleyerek, danışman olduğunun basında yer alması üzerine çeşitli yerlerden tebrik telefonları geldiğini ileri sürdü. Ayrıca Gürsul, Ocak 2015’te satın aldığı telefonun incelendiğini, bu telefonda 2014 Ağustos ayında ByLock kullanıldığına rastlandığını belirterek, telefonun tekrar incelenmesini talep etti.

15 yıla kadar hapis cezası isteniyor

Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul‘un avukatının da ifadesinin ardından savcı, esasa ilişkin mütalaasını bildirdi. Mütalaada, sanığın ByLock kullanarak örgüt yapılanmasına dahil olduğu belirtilerek, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Gürsul, telefon faturasını mahkemeye sunarak, esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın sunduğu faturanın bilirkişiye gönderilerek rapor istenilmesine ve sanığın yurt dışına çıkış yasağının devam etmesine hükmetti. Heyet, FETÖ davası kapsamında bir dönem tutuklu kalan eski Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkan Yardımcısı Kani Kudu’nun tanık olarak ifadesinin alınmasına ve sanığa savunmasını hazırlaması için süre verilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

 

Fatih Gürsul’un yargılanmasına devam edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 dakikada sonuç verecek nano-laboratuvarlar Türkiye’de kuruluyor https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/15-dakikada-sonuc-verecek-nano-laboratuvarlar-turkiyede-kuruluyor/ Fri, 18 Mar 2022 16:36:52 +0000 https://yekvucut.com/?p=54227 ABD’den Türkiye’ye dönen bilim insanı Fatih İnci önderliğindeki grup, başta kanser olmak üzere farklı hastalıkları kısa zamanda tanıyabilen nano-laboratuvarlar kuruyor....

15 dakikada sonuç verecek nano-laboratuvarlar Türkiye’de kuruluyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’den Türkiye’ye dönen bilim insanı Fatih İnci önderliğindeki grup, başta kanser olmak üzere farklı hastalıkları kısa zamanda tanıyabilen nano-laboratuvarlar kuruyor. Doktor Öğretim Üyesi Fatih İnci, ABD’de Harvard, MIT ve Stanford gibi üniversitelerdeki çalışmalarının ardından TÜBİTAK’ın Lider Araştırmacılar Programı ile Türkiye’ye geldi. Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi‘nde (UNAM) görevli İnci’nin öncülüğündeki ekip yerli imkanlarla, akıllı çiplere yerleştirilecek bir damla kan, idrar ya da ter numunelik ile 15 dakikada analiz yapabilen nano-laboratuvarlar kuruyor. ABD’deki incelemelerinde mikroakışkan sistemler üzerine yoğunlaştığını bildiren İnci, Türkiye’de de bu sistemleri ve diğer nano-ölçekli teknolojileri iyileştirerek tıpta ve biyolojide henüz çözüm bulunamamış sorunlar için laboratuvar kurduklarını söyledi. Doktor Öğretim Üyesi İnci, dünyada da ilk olacak şekilde laboratuvarında projeler geliştirdiklerini de aktardı.

atıl malzemelerden Çip yapılıyor

Fatih İnci, yalnızca yoksul ülkelerde değil üretimin fazlalaşması ve kaynakların azalmasından ötürü dünya genelinde tıbbi kaynaklara erişememe sıkıntısının yaşandığını anlattı. İnci, geliştirdikleri teknolojiyle ilgili şu bilgileri aktardı:

Nano-laboratuvarda oluşturduğumuz çiplerle, tıbbi kaynaklardan yoksun köylerde bile insanların kendi başlarına uygulayabilecekleri sistemleri geliştirip, cep telefonu entegrasyonuyla doktor-hemşire-hasta arasındaki üçgeni sağlamış olacağız. Burada oldukça uygun fiyatlı atıl plastikleri kullanarak çipleri yapmaya çalışıyoruz ve herkesin çok basit şekilde çok az uzmanlık gerektiren bir uygulama ile sadece bir damla kan, idrar, tükürük veya terden elde edilebilecek sıvılarla pek çok hastalığın teşhisini çok kısa sürede gerçekleştiriyoruz. Bu aslında yıllardır şeker hastalarının evlerde kullandığı glukozmetreler gibi düşünülebilir. Bu nano-laboratuvarlar hayata geçtiğinde, bir damla kan ya da diğer vücut sıvısı çipin içerisine konulacak, 5-10 dakika arasında beklenecek. Sonra çip, doğrudan okuyucuya yerleştirilerek ve gerçek zamanlı veri alınacak. Bir sonraki aşamada planımız ise, bu sonuçların cep telefonları ile entegre kullanılması.”

Kanser hücrelerini de teşhis edebilecek

Fatih İnci, kan dolaşımında olan kanser hücrelerini örnek göstererek, “Çalışmalarımızdan bir tanesi bu kanser hücrelerini yakalamak ve en erken şekilde teşhis etmek ve sadece teşhisle de kalmayarak bunların genom haritalanmasını sağlamaktır. Kanserin neden oluştuğu ve etkenlerinin neler olduğunu da anlatabilecek düzeyde sistemleri kurguluyoruz. Ayrıca, ter örneklerini toplayan yara bandı ölçeğindeki bir malzeme ile vücudunuzdaki hastalık biyobelirteçlerini devamlı olarak takip edebileceğiniz platformlar geliştiriyoruz. Bu şekilde var olan bir hastalığın, zamanında ve erken teşhis yapılabilmesinin en önemli adımlarının atılmasını amaçlıyoruz” ifadelerini kaydetti.

Ön klinik çalışmaları tamamlandı

Fatih İnci, geliştirdikleri teknolojinin hayata geçmesi için çalışmaların geldiği düzeyden de bahsetti:

“Şu anda laboratuvar uygulamalarını yaptık, hücre düzeyinde ön klinik çalışmalarımızı da tamamladık. Klinik araştırmalar için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, biyosensörler için de Hacettepe Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi ile ortak çalışıyoruz. Ayrıca, yurt dışında ABD, Almanya, Çin, Brezilya ve Finlandiya’dan çeşitli konularda da ortak çalışmalarımız bulunmaktadır. Şu an hasta örnekleriyle deneme sürecine giriyoruz. Bir sonraki aşamada, hasta örnekleri üzerinde çalışmalarımızı 1-2 yıl içinde tamamlamış olacağız, ardından patentleme ve ürün sürecine girmiş olacağız.”

15 dakikada sonuç verecek nano-laboratuvarlar Türkiye’de kuruluyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avusturya’da Türk camisine saldırı düzenlendi https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/avusturyada-turk-camisine-saldiri-duzenlendi/ Thu, 03 Feb 2022 07:22:14 +0000 https://yekvucut.com/?p=53405 Avusturya’da Türk camisine saldırı Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği Merkez Camisi‘ne, kimliği belirsiz kişiler...

Avusturya’da Türk camisine saldırı düzenlendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avusturya’da Türk camisine saldırı

Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği Merkez Camisi‘ne, kimliği belirsiz kişiler saldırı düzenledi. Müslüman ırkçıları, 60’ın üzerinde cami derneği bulunduran Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği’nin (ATİB) merkez binasının giriş katında caminin camlarını kırdı. Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, ırkçı saldırı ile ilgili açıklama yaptı. Ceyhun,  ATİB yöneticilerinin emniyet güçleriyle irtibata geçtiğini ve gerekli girişimlerde bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin Viyana Başkonsolosu Cafer Mert Özmert’in de ATİB’yi ziyaret ederek bilgi aldığını söyledi. Ceyhun, “Avusturya makamlarından beklentimiz, olay anına ilişkin güvenlik kamera kayıtlarını da değerlendirerek iki kişi olduğu görülen maskeli saldırganları tespit edip, adalete teslim etmesidir.” ifadelerini kullandı. ATİB Başkanı Fatih Yılmaz da ATİB Merkez Camisi’nin giriş katındaki camların kırılması suretiyle bir saldırı yapıldığını söyledi. Ceyhun, “Kamera kayıtlarından elde edilen görüntülere göre, söz konusu kişiler saldırı esnasında terör örgütü sempatizanlarının yaptığı işareti yapmaktadırlar. Üç ayların başlangıcı olan böyle bir günde, buradaki millet varlığımızın dişinden tırnağından artırarak inşa ettikleri merkez camimize yapılan alçak saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyoruz.” diye konuştu. ATİB Merkez Camisi’ne, Eylül 2020’de terör örgütü yandaşları tarafından saldırı düzenlenmişti.

avusturya-türk-cami
Avusturya’da Türk camisine saldırı düzenlendi

Avrupa’da Müslümanlar saldırıya maruz kalıyor

Avrupa’da İslam karşıtlığı her geçen gün artıyor. İslam düşmanlığı Müslümanlara yönelik şiddete dönüşüyor. Avrupa İslam Düşmanlığı Raporu, son yıllarda Müslümanların dini kimliklerinden dolayı maruz kaldıkları fiziki saldırılardan ötürü çok fazla mağduriyet yaşadığını bir kez daha ortaya çıkardı. Avrupa’da İslam karşıtlığı üzerine çalışmalar yapan Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı ve Georgetown Üniversitesinden Prof. Dr. Farid Hafez, “Avrupa İslamofobi Raporu 2020” raporunu hazırladı. Rapor, Avusturya’daki Leopold Weiss Enstitüsü tarafından kamuoyuna sunuldu. Çeşitli ülkelerden 37 akademisyen, uzman ve sivil toplum aktivisti de rapor hazırlanırken katkıda bulundu. Diğer yandan raporda 31 ülkede yaşanan ırkçı olaylar ele alındı. “Avrupa İslamofobi Raporu 2020″‘unda Avrupa’da İslam karşıtlığının 2020 yılında nasıl seyrettiği örneklerle anlatıldı. Avrupa İslam Düşmanlığı Raporu bir kez daga gösterdi ki Avrupa’da Müslüman olmak giderek güç hale gelmeye başladı.

Avusturya’da Türk camisine saldırı düzenlendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fatih Gürsul’un yargılandığı davada yeni gelişme https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fatih-gursulun-yargilandigi-davada-yeni-gelisme/ Thu, 11 Nov 2021 12:42:12 +0000 https://yekvucut.com/?p=51940 FETÖ’nün İÜ yapılanması davası devam etti FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi (İÜ) içerisindeki akademik yapılanmasına ilişkin davaya devam edildi. Davanın sanıklarından Cumhuriyet...

Fatih Gürsul’un yargılandığı davada yeni gelişme yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün İÜ yapılanması davası devam etti

FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi (İÜ) içerisindeki akademik yapılanmasına ilişkin davaya devam edildi. Davanın sanıklarından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı olan Fatih Gürsul, “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliğinden” dolayı 10,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanan Gürsul’un, ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilmişti. FETÖ’nün şifreli haberleşme programı ByLock’a 11 Ağustos 2014 – 30 Ocak 2015 tarihleri arasında 28 bin kez 66 kez erişim sağladığı ortaya çıkan Fatih Gürsul’un aldığı ceza, Nisan 2021’de Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay’ın istinaftan geçen cezayı bozmasının ardından 7 Nisan 2021’de tahliye edilen Gürsul’un yargılanmasında yeni gelişmeler yaşandı.

Fatih Gürsul’un avukatı süre istedi

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen, FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi içerisindeki akademik yapılanmasına ilişkin davanın duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklar Fatih Mehmet Keleşoğlu, Mustafa Keleşoğlu, Elif Yaprak Saraç, Adem Sezgin Uzun ve Hakan Doğan hazır bulundu. Tutuklu yargılanan sanık Turgay Atasoy, Sivas Adliyesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile İstanbul’daki duruşmaya katılırken, sanık Mustafa İsmail, Muhammed Akif Altun, Kasım Karagöz ve Uğur Tuncel’in avukatları salonda yer aldı. Sanık Fatih Gürsul da duruşmaya gitmedi. Gürsul’un avukatı, bir sonraki duruşmada Gürsul’un hazır bulunacağını belirtti ve savunma yapmak için süre talep etti. Mahkeme heyeti, Gürsul ve Kasım Karagöz’e süre verdi. Beyanda bulunan diğer sanıklar ve avukatları da beraat ve süre istedi.

Ara karar açıklandı

Mahkeme heyeti, taleplerin alınmasının ardından ara kararını duyurdu. Sanık Mustafa Keleşoğlu ve Fatih Mehmet Keleşoğlu dışındaki sanıkların eylemlerini iştirak halinde işlememiş olması ve eylemlerinin bireysel olarak değerlendirilecek olması nedeniyle dosyalarının ayrılmasına ve tek tek yargılanmalarının devam etmesine karar verildi.

Ayrıca, mahkeme heyeti Fatih Gürsul hakkında Ankara’da da soruşturma dosyası olduğunu söyleyerek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan o soruşturma dosyasının akıbetinin sorulmasına hükmetti. Mahkeme, sanıklar hakkında daha önceki duruşmalarda verilen “haftada bir gün evlerine en yakın güvenlik birimine imza verme zorunluluğu”ndan oluşan adli kontrol tebdirinin kaldırılmasına karar verdi ancak yurt dışına çıkış yasaklarının devamını uygun görerek duruşmayı erteledi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

 

Fatih Gürsul’un yargılandığı davada yeni gelişme yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı FETÖ bağlantılarıyla tekrar gündemde https://yekvucut.com/feto-gercekleri/kilicdaroglunun-eski-basdanismani-feto/ Fri, 30 Jul 2021 11:59:40 +0000 https://yekvucut.com/?p=50303 Fatih Gürsul tahliye edilmişti Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı olan Fatih Gürsul, “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel...

Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı FETÖ bağlantılarıyla tekrar gündemde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fatih Gürsul tahliye edilmişti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun eski başdanışmanı olan Fatih Gürsul, “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliğinden dolayı 10,5 yıl hapis ile cezalandırılmıştı. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi’ndeki (İÜ) yapılanmasına ilişkin davada yargılanan Gürsul’un, ByLock kullanıcısı olduğu belirlenmişti. FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı ByLock’a 11 Ağustos 2014 – 30 Ocak 2015 tarihleri arasında 28 bin kez 66 kez erişim sağladığı kaydedilen Gürsul’un aldığı ceza, Nisan 2021’de Yargıtay kararıyla bozulmuştu. Yargıtay’ın istinaftan geçen cezayı bozmasının ardından 7 Nisan 2021’de tahliye edilen Gürsul, terör örgütüyle bağlantıları sebebiyle tekrar gündeme geldi.

Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı FETÖ yöneticileriyle aynı ByLock grubundaydı

Örgütün CHP’den sorumlu imamı Ahmet Hamdi Parlak ile sürekli temas halinde olan Fatih Gürsul, ByLock’ta “Genel Müdürler (GM)” isimli bir grupta yer alıyordu. Bu gruba, MİT TIR’larını durduran askerlerden sorumlu mahrem imam “Cemil” kod adlı Süleyman Gürbüz ile Parlak da katılımcıydı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun 15 Temmuz darbe girişimi için “kontrollü darbe” söyleminin de mimarı olarak bilinen Gürsul’un, ByLock’un lisans sahibi David Keynes ile aynı örgüt evinde kaldığı öğrenildi.

ByLock’un lisans sahibi ile ev arkadaşı çıktılar

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da tutuklanan Türk asıllı Keynes, etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı olma talebinde bulundu. Asıl adı “Alpaslan Demir” olan Keynes hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından, mahkeme Keynes’in “FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. CHP’den sorumlu mahrem imam olan Parlak’ın, Keynes’in mahrem yapılanmayı ifşa etmemesi için Ankara’daki örgüt evinde “karantinaya” alarak gözetim altında tuttuğu, aynı evde Gürsul’un da kaldığı tespit edildi.

Keynes, ifadesinde Gürsul ile Ankara’daki üniversite eğitimi esnasında tanıştığını ve Gürsul’un o dönem örgüt yurtlarında da kalarak belletmen öğretmenlik yaptığını itiraf ederek:

“Ayrıca emniyette vermiş olduğum ifademde bahsetmediğim Fatih Gürsul isimli (Ankara Gazi Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu, Elazığlı) kişi ile 1999 yılında Hacettepe Üniversitesi kütüphanesinde tanışmıştık. Daha sonra samimiyetimiz ilerledi. Kendisi bana o dönem yapıya ait yurtta kaldığını ve belletmen olarak görev aldığını söylemişti. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi’nde master yapmaya başladı. Sonra asistan olarak çalışmaya başladı. Doktora bittikten sonra üniversiteyi devam ettirmeyip ilişiğini kesti. Bir müddet sonra İstanbul Üniversitesi’ne yardımcı doçent olarak girdi. Daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı oldu.”  şeklinde konuştu.

“Karadeniz” kod adlı gizli bir tanık da Gürsul hakkında ifade vererek:

“Mahrem imamlardan Ahmet Hamdi Parlak 2003 yılına kadar Ankara’da bulunmuş ve daha sonra TSK’da mahrem imam olarak görevlendirilmiştir. Alpaslan Demir (David Keynes) isimli şahsı Ankara Kurtuluş’taki Kıbrıs caddesinde tuttukları evde saklıyorlardı. Fatih Gürsul da bu eve ara sıra gelir giderdi. Fatih Gürsul ile iyi derecede arkadaşlıkları vardı. Gürsul’la birlikte MİT TIR’ları ihanetinin planlayıcısı olduğuna dair iddiaları medyadan öğrendim. Gürsul 1998’de Cebeci Stadı yakınlarında örgüt evinde kalmıştır. Birbirimizin evine gelip gitmekteydik. Ahmet Hamdi Parlak ve Alpaslan Demir (David Keynes) ile iyi derecede arkadaşlıkları vardır. Birbirleriyle sık görüşürlerdi. David Keynes’i kontrol altında tutan ekipte yer almıştır.” dedi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

 

 

Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı FETÖ bağlantılarıyla tekrar gündemde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye yenilenebilir enerjide 17 Avrupa ülkesini geride bıraktı https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/turkiye-yenilenebilir-enerjide-17-avrupa-ulkesini-geride-birakti/ Tue, 24 Nov 2020 14:53:20 +0000 https://yekvucut.com/?p=36160 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından hazırlanan “Türkiye Enerji...

Türkiye yenilenebilir enerjide 17 Avrupa ülkesini geride bıraktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından hazırlanan “Türkiye Enerji Görünümü: Türkiye Enerji Zirvesi Özel Lansmanı”na videokonferans yöntemiyle katıldı.

Koronavirüs nedeniyle dünya ekonomisinin ciddi bir durgunluğa girdiğini söyleyen Dönmez, piyasalardaki hareketlenmenin aşı ve ilaç çalışmalarının başarısına endekslendiğini anlattı.

Dönmez, 2021’in küresel ekonominin canlanmaya başlayacağı bir yıl olacağını ancak bu toparlanmanın ne kadar süreceğinin öngörülebilirlik açısından önemli olduğunu söyledi.

Dünya ekonomilerinin kayıpların telafisi için “daha fazla gaza basacağını” anlatan Dönmez, “Bu durum Avrupa ve ABD başta olmak üzere düşen enerji talebini yeniden canlandıracak. Bu durum da enerji yatırımları için yeni fırsat pencereleri açacak. Ancak dünya bu saatten sonra yeni yola eski yöntemlerle devam edemez. Raporda da açık bir şekilde ifade edildiği gibi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin merkezde olduğu bir gelecek bizi bekliyor. Türkiye bu konuda önemli adımlar attı. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihaleleri ve lisanssız üretimle yenilenebilir enerjide ciddi bir ivme yakaladık. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu gücümüz içerisindeki payını yüzde 60’a çıkardık. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde yüzde 45-50 seviyelerindeyiz” dedi.

Dönmez, bu yılın, dünya genelinde çok iyi geçmese de Türkiye açısından yenilenebilir enerji önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

“Nisanda yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi yüzde 79,6 olarak gerçekleşti. Bu, 2000 yılından bu yana aylık bazda en yüksek değerler olarak kayda geçti. Yerli kaynakların elektrik üretimindeki payı Aralık 2018’den bu yana aralıksız olarak 23 aydır aylık bazda yüzde 50’nin üzerinde seyrediyor. 2019’da yenilenebilir enerji kapasite artışı bakımından 2018’e göre dünyada 15’inci, Avrupa’da 5’inci sırada yer aldık. Bu yıl devreye aldığımız yenilenebilir kurulu güç miktarı, Avrupa’daki 17 ülkenin yenilenebilir kurulu gücünden daha fazla. Bu yılın tüm aylarında toplam güneş ve rüzgar üretiminin toplam üretim içindeki oranı yüzde 10’un üzerinde gerçekleşti. Dünya ile birlikte Türkiye’de de güneş ve rüzgarda ciddi bir kapasite artışı bekliyoruz.”

Türkiye yenilenebilir enerjide 17 Avrupa ülkesini geride bıraktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye’de ilk olan ‘Engelliler İçin Destek Programı’ açıldı https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/turkiyede-ilk-olan-engelliler-icin-destek-programi-acildi/ Tue, 04 Aug 2020 09:07:33 +0000 http://yekvucut.com/?p=32304 Yükseköğretim Kurulu’nun  (YÖK) 2019 yılında aldığı kararla çalışmalarına başlanan ‘Engelliler İçin Destek Programı’, Prof. Dr. Esra Akgül’ün başkanlığında açıldı. Türkiye’nin yükseköğretim...

Türkiye’de ilk olan ‘Engelliler İçin Destek Programı’ açıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yükseköğretim Kurulu’nun  (YÖK) 2019 yılında aldığı kararla çalışmalarına başlanan ‘Engelliler İçin Destek Programı’, Prof. Dr. Esra Akgül’ün başkanlığında açıldı.

Türkiye’nin yükseköğretim düzeyinde bir ilki olan program, engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımına destek olacak “gölge öğreticiler” yetiştirilecek.

Öğrencilerini 2020-2021 eğitim-öğretim yılında alacak programın açılışına Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Meslek Yüksekokulu tarafından hazırlanarak Yükseköğretim Kurulu’na sunulan “Otizm Yaşam Liderliği Ön lisans Programı” önerisi öncülük etti.

“Engelliler İçin Destek Programı”nda, bireyin bakımına değil, topluma uyumuna odaklanarak bağımsız yaşam becerileri kazanması yoluyla kendi başına veya en az destekle toplumda var olabilmesine fiilen destek verecek elemanların yetiştirilmesi hedefleniyor. Programdan mezun olanlar, engelli bireylerin aileleriyle eşleştirilerek iş hayatına dahil olabilecek.

Türkiye’de ilk olan ‘Engelliler İçin Destek Programı’ açıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Akademik makyajlı politik rüküşlük: Bu nasıl rapor be EDAM! https://yekvucut.com/gunun-yalanlari/akademik-makyajli-politik-rukusluk-bu-nasil-rapor-be-edam/ Wed, 08 Jul 2020 14:31:58 +0000 http://yekvucut.com/?p=31502 Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Yönetim ve Denetim Kurulu Üyesi Hamid Akın Ünver’in “Türkiye’de Doğruluk Kontrolü ve Doğrulama...

Akademik makyajlı politik rüküşlük: Bu nasıl rapor be EDAM! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Yönetim ve Denetim Kurulu Üyesi Hamid Akın Ünver’in “Türkiye’de Doğruluk Kontrolü ve Doğrulama Kuruluşları” isimli raporu, Türkiye’de alanında ilk olan çalışmalardan biri. Aynı zamanda Kadir Has Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Hamid Akın Ünver, kendi ifadesiyle “üzerinde uzun süre çalıştığı” bu raporu önceki gün yayınladı.

Öncelikle Türkiye gibi yalan haberin siyasi mücadele biçimi olarak kabul edildiği bir ülkede “Doğrulama Kuruluşları” üzerine bir çalışma yapılması oldukça önemli. Bu alandaki eksikliği, yaptığı çalışma ile doldurmaya çalışan Hamid Akın Ünver’e bir teşekkür etmek gerekiyor.

Mamafih, araştırmasını incelediğimizde bir bilim adamında olması gereken objektifliğe yakışmayan bir metin karşımıza çıkıyor. Bu örneklere kısaca göz atalım.

Temasa geçmeden yüzeysel aktarım

Raporun, 63, 72, 73, 74 numaralı dipnotlarına baktığımızda H. Akın Ünver’in Mehmet Atakan Foça (Teyit.org kurucu), Baybars Örsek (IFCN Direktörü), Erkan Saka ve Sarphan Uzunoğlu (IFCN Türkiye Değerlendirme ekibi üyeleri) ile birebir röportaj yaptığı görülmekte. Ancak Ünver hakkımızda bir bilgi bulamadığını belirtiyor. Bu kadar önemli bir konuda ciddi bir çalışma yapan bir akademisyenden beklendiği gibi Akın Ünver’in de projelerimizle ilgili birincil kaynaklara, yani kurumumuza başvurması beklenirdi. Ancak bu rapor hazırlanırken herhangi bir kişi herhangi bir şekilde kurumumuzla temasa geçmemiş, bir röportaj ya da bilgi talebinde bulunmamıştır. Kurumuzun https://bosphorusglobal.org/tr adresinde iletişim bilgilerimiz mevcut olmasına rağmen temasa geçmeyen Akın Ünver, bu “ihmal”den kaynaklanan bilgi eksikliği nedeniyle kurumumuzun projeleriyle ilgili bariz hatalar yapmıştır.

  1. Raporda Yanlış Projelerin Yer Alması

Öncelikle, “Utanç Günlüğü” bir doğrulama projesi değildir. Ayrıca “Utanç Günlüğü”, “Real Economy”, “FETO Facts” projelerimiz “Günün Yalanları” projesinin alt projeleri değildir. Hepsi ayrı bir amaç üzerine kurulmuş, ayrı ayrı yayın politikaları olan projelerdir. Akın Ünver de eminiz takdir edecektir ki kendi hazırladığı rapordan sonra EDAM’ın her faaliyeti Akın Ünver’in raporunun alt kolu olmayacaktır. Buradaki bilgi yanlışının “Doğrulama Kuruluşları” hakkında hazırlanan bir rapora yakışmadığı su götürmez bir gerçektir.

  1. Bazı Sitelerin İngilizceleri Raporda Yer Alırken Türkçe Versiyonlarına Yer Verilmiyor

FETO Facts’in yer aldığı bir listede FETÖ Gerçekleri’nin neden yer almadığı da ayrı bir merak konusudur. Benzer ayrışma Real Economy ve Ekonomi Gerçekleri hesapları için de mevcuttur.  Eğer Akın Ünver, kurumumuzla temasa geçip bilgi isteseydi, FETÖ Gerçekleri’nin Twitter hesabının Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının şikâyetleri nedeniyle kapatıldığını da anlatma fırsatı bulurduk ve belki de kurumumuz hakkında çıkan iddialara neden cevap vermediğimizi de kendisine aktarabilir, böylece raporunun zenginleşmesine katkıda bulunabilirdik.

  1. “Bizim İçin En İyisi” Projesi Raporda Yer Almıyor

Eğer konu “doğrulama” ise 31 Mart Referandumu sürecinde ulusal ve uluslararası düzeyde yalanlarla mücadele eden “Bizim İçin En İyisi” projesinin de yer alması gerekirdi. Alman devlet televizyonu ARD’de çıkan yalan başta olmak üzere[1] pek çok yalan ve yanlış bilgiyle mücadele eden “Bizim İçin En İyisi”, saha çalışmaları da yapmış, bu alanda doğrulama faaliyetinin sokağa yayılmasına da örnek olmuştur.

  1. Fact-Checking Turkey’e Haksızlık

Akın Ünver’in raporunda belirttiği üzere Fact-Checking Turkey, Türkiye hakkında uluslararası medyada yer alan yanlışları düzeltmek için kurulmuş ilk İngilizce sitedir ve halen bu alanda rakipsizdir. Bu zamana kadar uluslararası medyada (özellikle Batı medyası) yer alan çok sayıda haberi düzelten projemiz Akın Ünver’in raporunun yazılı kısmında sadece 8 yerde geçmektedir. Raporun 16. Sayfasındaki ifadeleri olduğu gibi aktarıyoruz:

“Bu bölümü sonlandırırken, anlatılan platformların sosyal medya erişimine ilişkin son bir söz söyleme gereği duyulmaktadır. Dijital popülerlik açısından (Twitter, Facebook, Instagram ve Youtube’daki takipçi sayısına göre ölçülmektedir) en çok rağbet gören platform, adı geçen dört platform- da yaklaşık 2 milyon toplam takipçiye sahip EvrimAgaci.org olmuştur. Evrim Ağacı’nı takip eden Teyit.org (863 bin) ve Doğruluk Payı (346 bin) da dikkate alındığında bu üçlü, Türkiye’deki doğruluk kontrol ekosisteminin en popüler dilimini oluşturmaktadır. YalanSavar, Malumatfuruş, Günün Yalanları, Fact-Checking Turkey ve Doğrula.org’un toplam takipçi sayıları (261 bin) bile, Doğruluk Payı’nın tek başına sahip olduğu takipçi sayısından azdır. (Vurgular bize ait)

 YalanSavar, Malumatfuruş, Doğrula.org gibi sitelerin takipçi sayılarıyla ölçülen “dijital popülerlik” gibi bir beklentinin içinde olup olmadığını bilmemiz şüphesiz mümkün değil. Fakat, Günün Yalanları ve özellikle Fact-Checking Turkey’in böyle bir derdi yoktur.

Fact-Checking Turkey kurulduğu tarihten itibaren uluslararası medyada Türkiye hakkında çıkan çok sayıda yalanı düzelttirmiştir.  Birkaç örnek vermek gerekirse:

ABD merkezli Buzzfeed News’te 16 Nisan 2017 tarihinde, referandumdan hemen önce, yeni anayasada “Cumhurbaşkanına savaş ilan etme yetkisi verileceği” iddiası,

İngiltere merkezli The Guardian gazetesinde 7 Aralık 2017 tarihinde yayımlanan makalede “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana uluslararası arenada yalnızlaştığı ve hiçbir yurt dışı resmi ziyarete gitmediği” iddiası,

İsrail’in Haaretz gazetesinde 23 Nisan 2020 tarihinde yayımlanan makalede “FOX Ana Haber sunucusu Fatih Portakal’ın tutuklandığı” iddiası,

İngiliz BBC’de 7 Mayıs 2020 tarihinde, “Türkiye’den gönderilen 400 bin koruyucu önlüğün standartlara uygun olmadığı” iddiası,

Fact- Checking Turkey ekibi tarafından düzelttirilmiştir.

Fact-Checking Turkey’in çalışmaları yabancı basının dikkatini çekmiş, İngiliz The Guardian gazetesi 15 Şubat 2017 tarihinde yayınladığı bir makalede[2] Fact-Checking Turkey projesinden bahsederek profesyonel bir çalışma olduğunu yazmıştır.

Makalenin yazarı Jasper Jackson “Boğaziçi Küresel yalnızca doğrulama konusundaki yazılı ve görsel prensiplere riayet etmek noktasında değil, aynı zamanda güvenilir bir kaynak olmanın gerektirdiği süreç ve gereklilikleri benimsemekte de başarılı olmuştur. Bu bağlamda, kendilerine yakın siyasi düşüncedeki herkes için de tartışmalar ve alternatif görüşleri benimsemek için etkili argümanlar üretmektedir.” değerlendirmesini yapmıştır.

Fact-Checking Turkey projesinin etkili bir doğrulama projesi olmakla birlikte tarafsız olmadığını söyleyen Jackson, buna delil olarak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ve Türkiye’nin itibarının desteklenmesi için mücadele ettiğini ve Fetullahçı Terör Örgütü’nün tehlikelerinin anlatıldığı FETO Facts projesinin yürütülmesini göstermiştir. Kanaatimizce, Türkiye’nin itibarının desteklenmesi ve FETÖ tehlikesine karşı yayınlar yapılması her türlü siyasi görüşten bağımsız olarak Türkiye’de yayın yapan her kurumun gönüllü olarak gerçekleştirmesi gereken bir faaliyettir.

Ancak profesyonel çalışma biçimi ile uluslararası basına haber olmuş ve aynı zamanda birçok haber tekzip ettirmiş bir proje olan Fact-Checking Turkey Akın Ünver’in raporunda bir “doğrulama kuruluşu” olarak değerlendirilmemiş, bir propaganda ve gündem belirleme enstrümanı olarak tanımlanmıştır.

  1. İçerik Sayısı Muamması

Akın Ünver’in raporunda dikkat çeken bariz bir hata da “Doğrulama platformlarının içerik sayısına göre sıralaması” (Sayfa 20) grafiğidir. Bu veriyi web sayfalarındaki içerik sayısına göre sıraladığını iddia etmektedir.

https://gununyalanlari.com/tum-yalanlar adresinde sitemizde yer alan tüm yalanlar mevcuttur. Toplam 80 sayfa süren bu yalanlarda ilk 79 sayfada 10 yalan, son sayfada ise 4 yalan olmak üzere 794 yalan yer almaktadır. Bunun dışında sosyal medya hesaplarımızdan yalanladığımız ancak siteye almadığımız yalanlar, sitemizin güncellenmesi çalışmaları sırasında eski ara yüzden teknik sorun nedeniyle alamadığımız yalanlar ve haber içeriklerinde yer alan çoklu yalanlar yer almamaktadır.

Örneğin “Güncellendi! Sosyal Medyada Zeytin Dalı Harekâtı’na Kirli Kara Propaganda[3]” başlıklı haberde Zeytin Dalı Harekâtı sırasında atılan tam 104 yalan yer almaktadır. Sayısal anlamda benzer örnek Teyit.org içinde geçerlidir.  Teyit.org’un Barış Pınarı Harekatı ile ilgili yalanları derlediği haberinde 27 haber yer almaktadır. Bu bilgiler ışığında bu grafikte yer alan bilgilerin nasıl elde edildiği merak edilmektedir.

  1. Şeffaflık ve Finansal Kriterler

Akın Ünver’in EDAM için kaleme aldığı raporunda kurumumuzla ilgili dile getirdiği eleştirilerden bir tanesi de finansal kriterlerdir. Kurumumuz bir dernektir ve Dernekler Kanununa tabidir. Dernekler Masasına faaliyet raporlarını vermekte ve yasal denetimlerden geçmektedir. Nasıl ki Ünver’in yöneticisi olduğu ve raporunu yayınladığı EDAM’ın internet sitesinde finansal durumlarını gösteren belgeler yer almıyorsa ve bu durum normal karşılanıyorsa Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi Derneği için de aynı koşullar geçerlidir. Derneğimizin Yönetim Kurulu Başkanı Süheyb Öğüt’tür. Kurumumuzun faaliyetleri https://bosphorusglobal.org/tr/duyurular adresinde açıkça yer almaktadır. Hatta kendi sitemizde yayınladığımız fotoğraflar, sosyal medya platformlarında türlü komplo teorileriyle paylaşılmakta, sanki gizli toplantılar deşifre ediliyormuş gibi yayınlanmaktadır.

Oysa ki EDAM’ın internet sitesinde yer alan  “2015 EDAM-CER Bodrum XI. Yuvarlak Masa Toplantısı[4]”  etkinliğine dair toplantı programı linki çalışmamaktadır. Bu durumun takdirini ve Akın Ünver’in çokça önem verdiği şeffaflık ilkesiyle ne derece bağdaşacağını kamuoyuna bırakıyoruz.

  1. IFCN’nin Denetimini İsteyen Kim?

Raporda yer alan ve Akın Ünver’in bakış açısının ne kadar tarafsız (!) olduğunu gösteren bir diğer ifade de Ünver’in “Uluslararası Doğrulama Ağı’nın (IFCN) üyelik konusunda bizi dikkate almasının muhtemel olmadığı” yönündeki projeksiyonu. Ünver kendi tahminlerini raporuna veri olarak koymaktan çekinmediği gibi bunu bir de “tarafsızlık bakımından önemli bir zayıflık” olarak nitelendiriyor. Kurumumuz IFCN’i bir otorite olarak görmemiş ve herhangi bir üyelik başvurusunda da bulunmamıştır. Ancak EDAM’ın raporu IFCN’e üye olmak için başvurmuşuz da dikkate alınmamış bir gibi bir algı peşindedir.

  1. Akın Ünver’in Çalışma Metodolojisine Yabancı Değiliz

Akın Ünver’in kurumumuzla temasa geçmeden hakkımızda rapor hazırlaması aslında yabancı olmadığımız bir tutum. Bugüne kadar pek çok gazetede hakkımızda çeşitli iddialar ortaya atıldı, kendisini gazeteci olarak tanımlayan pek çok kişi yazılı ve görsel basında hakkımızda fikir beyan etti. Ancak nedendir bilinmez, hiçbiri bu yayınları yapmadan önce bize herhangi bir soru sormadı, görüşme ya da bilgi talebinde bulunmadı. Bu durum gazeteciliğin temel prensiplerine aykırı olduğu gibi bağımsız akademik araştırmaların da güvenilirliğini de tartışmalı hale getirir.

  1. Teyit.org Övgüsü

Akın Ünver, hazırladığı raporunda kurumumuz ve projeleri hakkında sübjektif bir bakış açısıyla olumsuz düşüncelerini aktarırken, Teyit.org ve kurucusu Mehmet Atakan Foça hakkında da aynı sübjektif tavrını korumuş, kendisi ve Teyit.org projesi hakkındaki olumlu görüşlerine uzun uzun yer vermiştir.

“Mehmet Atakan Foça, ilk başta tek başına bir doğruluk kontrol seferberliği yürütmeye başlamış, sonrasında dezenformasyonun hacmi karşısında bu işin tek başına yapılamayacağını keşfetmişti. Foça, Teyit.org’u kurarak kişisel çabalarını daha organize ve profesyonel bir uygulama haline getirmeye karar vermişti çünkü medya sistemini etkisi altına alan dezenformasyonun boyutu onu bunaltmıştı.”

“Foça daha sonra verdiği bir röportajda grubun başlangıçta doğruluk kontrol taleplerinin getirdiği baskı altında bunaldığını”

“Teyit.org’un şansı başka bir cephede daha yaver gitmiş”

“Bununla birlikte, 2018-19 seçim döneminin toksik siyasi ortamı yatıştıktan sonra her iki taraf tekrar görüşmeye başladı. Teyit.org, İstanbul’un yeni belediye başkanı Ekrem İmamoğlu döneminde sürdürülebilir bir ortaklık kurulabileceği umuduyla ModyoTV’ye yeni bir teklifte bulundu. Ekim 2019 sonunda ikinci bir anlaşmaya varıldı ancak bu kez ilk anlaşmanın hüsranla sonuçlanmasına neden olan tepkinin bir benzerinden kaçınmak için kamuoyuyla çok daha az bilgi paylaşılmıştı. Bu şekilde Teyit.org, sessiz sedasız Modyo- TV’ye karşılıklı olarak üzerinde uzlaşılabilir ve siyaseten tartışma götürmez içeriklerden oluşan bir doğruluk kontrol havuzu sağlamaya başlamış ve belediye ekranlarından yayına başlamış oldu. Bu anlaşma ve arkasındaki süreç, bağımsız doğruluk kontrol platformlarının halkın katılımını ve halka erişimi en üst düzeye çıkarmak için sansür ve kutuplaşma dönemlerinde bile farklı siyasi partilerle nasıl çalışabileceğine dair önemli bir vaka örneğidir.” (Vurgular bize ait)

Raporun 11. Sayfasında yer alan bu paragraf oldukça dikkat çekicidir. Şeffaf ve bağımsız olduğu ısrarla vurgulanan Teyit.org Akın Ünver’e göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile detayları kamuoyuna açıklanmayan bir anlaşma imzalamış ve bu anlaşma yürürlüğe girmiştir. Belediye ekranlarında Teyit.org’un hazırladığı hangi videolar dönmektedir? Bu videolar hangileridir? Raporda ve diğer halka açık kaynaklarda buna dair bir veri yer almamaktadır.

Covid-19 pandemisinin İstanbul özelinde en çok konuşulan konularından biri olan “AK Parti trolleri İBB’yi zor durumda bırakmak için Pazar sabahı Fazilet durağında topluca otobüse bindi” iddiası Teyit.org tarafından araştırılmaya değer görülmemiştir. Bu durum IFCN kriterlerine uygun mudur? EDAM raporunda teyit.org’un bu konudaki tutumunun nedenlerine yer verilmiyor ve raporda bunun objektiflik kriterini karşılayıp karşılamadığına dair bir değerlendirme yer almıyor.  Oysa ki Akın Ünver raporunda bilimsel bir doğrulama sitesi olan “Yalan Savar” için olası tehditlerden bahsederken hükümetin Covid-19 pandemisi hakkında halka yalan söyleyebileceğini bile ima ediyor. [5]

Akın Ünver’in Teyit.org’a yönelik övgüleri, makalenin bağımsızlığına gölge düşürmektedir. 27 Aralık 2018 tarihinde Teyit.org’un hazırladığı tanıtım videosunda bizzat yer almış bir isim olarak ilgili kurumla olan yakın ilişkileri raporun akışını etkilemiş olabilir. Hatta bize göre EDAM tarafından hazırlanan bu raporun başlığı “Teyit.org Neden En İyisi?” olabilirdi ve böylece okurların rapordan objektiflik beklentisi olmazdı.

 

[1] https://twitter.com/bizimicineniyi/status/840499675149041664

[2] https://www.theguardian.com/media/2017/feb/15/fact-checkers-are-weapons-in-the-post-truth-wars-but-theyre-not-all-on-one-side

[3] https://gununyalanlari.com/yalan/743-guncellendi-sosyal-medyada-zeytin-dali-harekatina-kirli-kara-propaganda

[4] https://edam.org.tr/2015-edam-cer-bodrum-xi-yuvarlak-masa-toplantisi/

[5] EDAM raporu Sayfa 28

Akademik makyajlı politik rüküşlük: Bu nasıl rapor be EDAM! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>