hindistan için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Sat, 02 Jul 2022 11:09:12 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png hindistan için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 Hollanda merkez bankasından köle ticaretine destek kredisi https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/hollanda-merkez-bankasindan-kole-ticaretine-destek/ Sat, 02 Jul 2022 11:03:42 +0000 https://yekvucut.com/?p=56163 Hollanda merkez bankası De Nederlandsche Bank, kurumun kuruluşu ve geçmişindeki köle ticareti faaliyetleri sebebiyle özür diledi. Amsterdam Oosterpark’ta Hollanda Ulusal...

Hollanda merkez bankasından köle ticaretine destek kredisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hollanda merkez bankası De Nederlandsche Bank, kurumun kuruluşu ve geçmişindeki köle ticareti faaliyetleri sebebiyle özür diledi. Amsterdam Oosterpark’ta Hollanda Ulusal Kölelik Ulusal Kölelik Tarihi Anıtı önünde kölelik sisteminin kaldırılışının yıl dönümü sebebiyle tören düzenlendi. Törene katılan De Nederlandsche Bank CEO’su Klaas Knot, “ Surinam, Karayip Denizi’ndeki Bonaire, Aruba, Curaçao, Sint Maarten St Eustatius ve Saba adalarında köleleştirilen ve hala köleliğin acılarını çekenlerden özür diliyoruz.” ifadelerini kullandı. İnsanları ten renklerine göre ayırdığına değinen Knot, banka yöneticilerinin birçok kez ticari kazancı önceleyerek köleliğe göz yumduğunu belirtti. De Nederlandsche Bankasının kuruluşunda kullanılan sermayenin bir kısmının köle ticaretiyle elde edildiğini aktardı. “Kurumsal” olarak köle ticaretine katkı sağladıklarını vurguladı. Knot, verdiği kredilere karşılık kölelerin zorla çalıştırılmasıyla elde edilen ürünleri ve mahsulleri alarak bankanın köle ticaretinden gelir elde ettiğini dile getirdi. Özür mesajının önemli bir adım olduğunu vurgulayan Knot, “Banka, özür dilemekle yetinmeyip daha kapsayıcı bir geleceğin inşası için çalışıyor.” açıklamasını yaptı.

Hollanda köle ticareti
Hollanda merkez bankasından köle ticareti özrü

Hollanda’nın kölelik geçmişi

Hollanda, Amerika kıtasından Asya’ya, Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar birçok bölgede sömürgecilik yaptı. 17. yüzyıldan itibaren Afrika kıtasında sömürge oluşturmaya başlayan Hollanda; Fildişi Sahili, Gana, Güney Afrika, Angola, Namibya ve Senegal’de birçok koloni kurarak bu ülkelerdeki doğal ve insani kaynakları kullandı. Hollanda’nın Afrika’daki sömürge izlerinden en bilineni Khoikhoi halkına yönelik katliamları oldu. Hollanda, 1659, 1673 ve 1674-1677’de Khoikhoi’yi köleleştirmek için büyük katliamlar yaparak binlerce Afrikalıyı öldürdü, evlerine ve arazilerine el koydu ve köle olarak kaçırdı. Hollanda, Asya’daki köle ticaretini de elinde bulunduruyordu. Madagaskar, Endonezya, Hindistan ve Sri Lankalı köleler çalıştırıldı. Bazı dönemlerde sömürgelerdeki bir Hollandalıya yaklaşık 200 köle düştüğü görüldü. Hollandalılar, Asya’da da yaklaşık 1 milyon 135 bin kişiyi köleleştirdi.

Kölelik yasaklanmasına rağmen devam etti

Batı Avrupa’da köleliğin yasaklanmış olmasına rağmen tacirler Atlantik ötesi köle ticaretini devam ettirdi. 1654’te Brezilya’yı tekrar Portekiz’e kaybeden Hollanda, Karayipler’deki Curaçao’yu köle ticaretinde önemli bir istasyon haline getirdi. Hollanda 1814’te resmi olarak köle ticaretini sona erdirse de Surinam ve Hollanda Atilleri’nde köleliğin resmi olarak kaldırılması ve kölelerin özgürleştirilmesi 1 Temmuz 1863’te gerçekleşti. Ancak ülkede 1 Temmuz 1873’e kadar kölelik fiilen devam ederken bu tarihe kadar Surinam’da 33 bin, Hollanda Antilleri’nde de 11 binden fazla köle zorla ve ücretsiz çalıştırılmaya devam etti. Hollanda, her yıl 1 Temmuz’da eski sömürgeler ve Hollanda’nın bazı şehirlerinde Keti Koti (kırık pranga) Bayramı olarak kutlanıyor.​​​​​​​

Hollanda merkez bankasından köle ticaretine destek kredisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ayçiçek yağı fiyatları düşüşe geçti https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/aycicek-yagi-fiyatlari-dususe-gecti/ Wed, 29 Jun 2022 14:11:43 +0000 https://yekvucut.com/?p=56106 Ayçiçek yağı için indirim geliyor Önce salgın, ardından Rusya-Ukrayna savaşının etkisi ile artan ham ayçiçek yağı fiyatları düşüşe geçti. Uluslararası piyasada tonu 800 dolar...

Ayçiçek yağı fiyatları düşüşe geçti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ayçiçek yağı için indirim geliyor

Önce salgın, ardından Rusya-Ukrayna savaşının etkisi ile artan ham ayçiçek yağı fiyatları düşüşe geçti. Uluslararası piyasada tonu 800 dolar olan salgın ile birlikte 2150 dolara yükselen ham ayçiçek yağ fiyatı son haftalarda ciddi bir düşüş trendine girdi. Uluslararası piyasada tonu 2150 dolardan 1500 dolara geriledi.

Ham Ayçiçek yağda fiyat yüzde 30 düştü

Uluslararası piyasada fiyatların yüzde 30 gerilediğini kaydeden sektör temsilcileri, yeni fiyatlarla yapılan kontratların işlenip, pazara sunulmasıyla ayçiçek yağında fiyat düşüşünün raflara da yansıması beklediklerini kaydettiler. Sektör temsilcileri şu an raflarda 180 ile 200 lira arasında yer alan 5 litrelik ayçiçek yağının 155-160 lira bandına inmesi öngörüyorlar.

Fiyat düşüşün yalnız ham ayçiçek yağında yaşanmadığını kaydeden  Yağ Sanayi İthalat Müdürü Muzaffer Yıldırım, “Palm yağı ve soya yağında da düşüşler var. Palm yağının tonu 500 dolar düşerek 1800 dolardan 1300 dolara geriledi. Yine soya yağının da fiyatı aynı oranda düştü. Ayçiçek yağında ise Ukrayna’daki savaş bölgesi dışında risk taşımayan batı tarafında üretim kapasiteleri artmaya başladı. Romanya sınırında yer alan Reni ve İzmail nehir limanlarından 6 bin tonluk küçük gemilerle ham yağ ve çekirdek ihracatının artırılması, yüksek ayçiçek yağının fiyatını geri çekilmesine neden oldu. Ukrayna’dan küçük gemiler lokasyon olarak sadece Türkiye’ye işlem yapabiliyor. Eskiden Hindistan, Çin’e ve AB ülkelerine büyük gemilerle yapılan sevkiyat, söz konusu limanlardan küçük gemiler sadece Türkiye’ye girebiliyor ve burada piyasayı ciddi manada düşürmüş durumda. Fiyatlarda son 1,5 aydır kademeli olarak düşüş yaşanıyor. Savaştan önce Ukrayna’dan mal temin etmek için Rusya’ya göre yaklaşık 20 dolar fiyatı daha yüksekti. Savaştan sonra ise Ukrayna malı 100 ile 150 dolar Rusya’dan daha ucuz oldu” dedi.

İç piyasada yüzde 15 gerileme bekleniyor

Ayçiçeği yağ fiyatlarının uluslararası pazarda gerilemeye başladığını aktaran Solventum Yönetim Kurulu Başkanı Onat Angı, uluslararası piyasada yüzde 30 düştüğünü ve iç piyasada fiyatların düşmeye başladığını söyledi. İç piyasada yansımayan fiyatlarla beraber yüzde 15 civarında bir düşüş beklendiğini ifade eden Angı, “İç piyasa şu an durgun ve yansımayan fiyatlarla beraber bir düşüş bekleniyor. Yeni fiyatlarla 5 litrelik ayçiçek yağının fiyatı 155 ile 160 lira gibi bir seviyelerde olması bekleniyor. KDV dahil yüzde 20’ye yakın düşüş olması söz konusu. Yeni hasat da fiyat düşüşünde etkili olacak” dedi. Diğer yandan çekirdek ve ham yağ ihracatının Rusya ve Ukrayna’dan ciddi anlamda yapıldığına dikkat çeken Angı, “Türkiye’nin yağ ihracatını yasaklaması ile sektör bir durgunluk yaşadı. İhracat kapısının tekrar açılmasıyla sektör için hareketli geçti. İlk etapta alınan siparişleri yetiştirilmesi konusunda yoğun geçti ama son dönemde yeni siparişlerde yavaşlama yaşanıyor. Yeni siparişlerin azalması sektörü zorluyor” açıklamasında bulundu.

Ayçiçek yağı fiyatları düşüşe geçti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Petrol kasırgasına karşı uzmanlar uyarıyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/petrol-kasirgasina-karsi-uzmanlar-uyariyor/ Tue, 14 Jun 2022 13:45:08 +0000 https://yekvucut.com/?p=55813 Yaklaşan petrol kasırgasına önlem alınmalı Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş, petrol kasırgasına yol açabilir. Avrupa Birliği ve ABD’nin, dünyanın en...

Petrol kasırgasına karşı uzmanlar uyarıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yaklaşan petrol kasırgasına önlem alınmalı

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş, petrol kasırgasına yol açabilir. Avrupa Birliği ve ABD’nin, dünyanın en büyük petrol ve gaz üreticilerinden Rusya’ya uyguladığı ambargolar sonrası, brent petrolün varil fiyatının daha da yükselmesi bekleniyor. Finans devleri açıklamalar yaparak yaklaşan kriz için önlem alınmasına dair uyarılarda bulunuyor.

Petrol kasırgasına karşı Finans devleri uyarıyor

Finans devleri petrol kasırgasına karşı tedbir alınmalı dedi. ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan’ın CEO’su Jamie Dimon, petrol fiyatlarının bu yıl içinde varil başına 175 dolara yükselebileceğini öne sürdü. İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times’a konuşan Dimon, “Dünyanın, petrol fiyatlarında tarihteki en büyük artışa hazırlıklı olması gerekiyor.” açıklamasında bulundu.

ABD’li banka Goldman Sachs da petrol piyasasının dengeye gelmesi için Brent ham petrolünün 12 ay içinde varil başına ortalama 140 dolar olacağını düşünüyor.

Emtia ticaret şirketi Trafigura’nın başkanı Jeremy Weir, petrolün “parabolik” gidebileceğini söylüyor.

Hedge fonlarından devlete ait enerji şirketlerine uzanan bir müşteri danışmanlığı şirketi olan Energy Aspects, “belki de şimdiye kadarki en çok yükselen petrol piyasasıyla” karşı karşıya olunduğunu söylüyor.

Petrol krizini zorlayan nedenler ne?

Rusya‘nın yaptırımlardan etkilenen petrol üretimi giderek daha zor bir pazar rotasıyla karşı karşıya kalırken, arzın çok daha fazla düşebileceğine dair meşru korkular var. AB, Rus petrolünün deniz yoluyla taşınmasını yasakladı ve Rusya’yı ham petrolünü Ukrayna’daki hareketlerine göz yummak isteyen alıcılara her zamankinden daha uzak mesafelere göndermeye zorladı. Hindistan ve Çin, Avrupa’daki birçok alıcının kendi kendine onay vermesinin ardından ağır indirimli kargoları yakaladı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra emtia kompleksine yayılmadan önce Avrupa’ya doğal gaz arzını sıkmasıyla başlayan enerji krizi henüz bitmiş değil. Halihazırda enflasyonla delik deşik olmuş bir dünya ekonomisi için ciddi sonuçlarla birlikte iyileşmeden önce daha da kötüleşmesi muhtemel görünüyor.

Petrol kasırgasına karşı uzmanlar uyarıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gıda krizinin sorumlusu kim? https://yekvucut.com/gundem/gida-krizinin-sorumlusu-kim/ Thu, 09 Jun 2022 06:57:46 +0000 https://yekvucut.com/?p=55651 Gıda krizi yeni değil Rusya-Ukrayna krizi ile birlikte gıda krizi de gündemden düşmüyor. En gelişmiş ülkeler dahil tüm dünya yaşanan...

Gıda krizinin sorumlusu kim? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gıda krizi yeni değil

Rusya-Ukrayna krizi ile birlikte gıda krizi de gündemden düşmüyor. En gelişmiş ülkeler dahil tüm dünya yaşanan bu krizin etkisini derinden hissediyor. Covid-19 salgını ile derinleşen bu süreç iki ülkenin savaşıyla da giderek şiddetlendi. Ancak gıda krizi gelişmemiş ülkelerde çok daha öncesine dayanıyor. Gıda krizinin yaşandığı 55 ülkede, 2019 yılında 75 milyon çocukta bodurluk ve 17 milyon çocukta aşırı zayıflık görüldü. Güney Sudan’da 5 yıl önce kıtlık ilan edildi. Yemen, Somali gibi gelişmemiş ülkeler için yardım çağrılarında bulunuldu. Batılı devletler tüm bu çağrılara kulaklarını tıkarken bugün gıda kıtlığı ile kendileri yüz yüze geldi. Gündemden düşmeyen kriz maalesef açlıkla mücadele eden ülkelerdeki duruma gölge düşürdü.

Savaş, gıda krizini nasıl etkiledi?

Son ayların en önemli gündem maddelerinden biri, gıda sektöründe yaşanan krizler oldu. Savaş, kuraklık, artan maliyetler ve ülkelerin korumacı politikası bir süre daha gıda krizi konusunu gündemimizde tutmaya devam edecek. Rusya ve Ukrayna küresel buğday ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor. Üç aydan fazla devam eden savaş, buğday fiyatlarını yüzde 41, mısır fiyatlarını ise yüzde 28 oranında artırdı.

Krizin en son örneği Almanya’dan geldi. Gıda ürünlerini etkileyen krizin ardından Alman süpermarket devi Rewe, müşterilerin kişi başına sadece bir paket makarna ve un alabileceği şekilde sınırlama getirdi. Söz konusu ürünlerin altına yerleştirilen uyarı notlarında müşterilere bir paketten fazla ürün alınmaması için uyarı yapıldı.

Salgının ardından “gıda krizi” yaşanacağı belirtilmişti. Ancak ilgi çekici olan ABD’deki çok sayıda büyük gıda işleme ve dağıtım tesisinde yaşanan patlama veya yangınlardı. Oregon eyaletinin Dufur kentindeki “Azure Standard” isimli bir gıda distribütörüne ait gıda işleme tesisinde, bilinmeyen bir patlama meydana geldi. Gıda malzemelerinin yandığı tesis, tamamen kullanılamaz hale geldi. Başka bir örnek de farklı bir eyaletten. Indiana eyaletinin Plainfield şehrindeki bir Walmart dağıtım merkezini devasa bir yangın sardı ve burada 1000’den fazla çalışan tüm bölgeye gıda ve diğer malzemeleri sevk etti. Yangın, 1 milyon metrekarelik devasa dağıtım merkezini yok etti. FBI, tarım kooperatiflerine ve gıda tesislerine yönelik uyarılarda bulundu.

Çözüm Türkiye’den geçiyor

Türkiye de bu yaşanan krizden tabii ki payına düşeni aldı. Ancak çözüm yine Türkiye’den geçiyor. Karadeniz üzerinden oluşturulması hedeflenen güvenli koridor sayesinde sevk edilmeyi bekleyen milyonlarca ton tahılın, Türkiye üzerinden dünya piyasalarına aktarılmasının planları yapılıyor. Rusya, dünyanın en büyük buğday ihracatçısı konumundayken, Çin ve Hindistan’dan sonra en büyük üreticisi. Ukrayna ise dünya çapında ilk beş buğday ihracatçısından biri. Mısır, buğdayının yaklaşık yüzde 70’ini Rusya ve Ukrayna’dan alıyor. Bu da Kahire’yi dünyanın en büyük buğday ithalatçısı yapıyor. Ayrıca Tunus’un tahılının yaklaşık yüzde 80’i de bu iki ülkeden geliyor. Lübnan, buğdayının yüzde 60’ını Ukrayna’dan ithal ediyor.

Bu krizin sorumlusu kim?

Gıda krizi bugün var olan bir sorun değil. Aslında yıllardır çocukların ölümüne bile sebep olan büyük bir felaket. Ancak gelişmiş ekonomilere sahip ülkeler kendilerini etkilemediği sürece bu soruna karşı 3 maymunu oynamayı tercih ettiler. Yoksulluk seviyesi yüksek ülkelerdeki bu krizin sebebi: Savaşlar! Peki bu savaşların kazananı, finansörleri kim? Yani bu gıda krizinin asıl sorumlusu bugün bu krizden en çok şikayet eden ülkeler. Ne Covid-19 ile başladı ne de Rusya-Ukrayna savaşı ile… Sorumlu arayanlar, geçmişe gidip bu kıtlığı yıllardır yaşatanlara, gıda fabrikalarını, toptancılarını kundaklayanlara bakabilirler.

Gıda krizinin sorumlusu kim? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hindular 300 milyon Müslüman’a soykırım mı planlıyor? https://yekvucut.com/gundem/hindular-300-milyon-muslumana-soykirim-mi-planliyor/ Sun, 05 Jun 2022 09:55:41 +0000 https://yekvucut.com/?p=55575 Dünyada Müslümanların en fazla zulme uğradığı ülkenin Hindistan olduğunu biliyor musunuz? Şubat 2020’de yapılan bir araştırmaya göre, ABD’den Güney Asya’ya...

Hindular 300 milyon Müslüman’a soykırım mı planlıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Dünyada Müslümanların en fazla zulme uğradığı ülkenin Hindistan olduğunu biliyor musunuz? Şubat 2020’de yapılan bir araştırmaya göre, ABD’den Güney Asya’ya dünyanın 11 ülkesinde 23 İslam karşıtı olay belgelendi. Güney Asya ülkelerinde meydana gelen 12 olaydan 11’i Hindistan’da gerçekleşti. Bugün Hindistan’da yaklaşık 300 milyon Müslüman yaşıyor. Üstelik Hindistan, dünyada Endonezya’dan sonra en kalabalık Müslüman topluluğunu barındıran ülke. İslamiyet, Hinduizm’den sonra ülkedeki ikinci yaygın din konumunda. Buna rağmen, ülkedeki İslam karşıtlığı hat safhada. Müslümanlar, eğitimden çalışma alanına, sağlıktan gündelik yaşama kadar her türlü ayrımcılığa maruz kalıyor. Örneğin; Hindistan’da, sadece adınız “Muhammed” olduğu için öldüresiye linç edilebilirsiniz. Sakallarınız uzun olduğu için acımasızca darp edilebilirsiniz. Başörtülü Müslüman bir kadınsanız okullara alınmayabilir, sokak ortasında saldırıya maruz kalabilir, tecavüze uğrayabilirsiniz. Eviniz, iş yeriniz, ibadethaneniz yakılıp yıkılabilir. İşkenceye uğrayabilirsiniz. Hinduların tapınağından su içerseniz muhtemelen katledilirsiniz. Peki, milyonlarca Müslümanın yaşadığı Hindistan’da bu düşmanlığın sebebi ne?

Cammu Keşmir sorunu

1600’lü yıllarda İngiliz sömürgesi altına giren Hindistan’da, Müslümanlara yönelik etnik temizlik yapıldı. İngilizler Hinduları ve Müslümanları birbirlerine karşı kışkırttı. Camilere el konuldu. Müslüman çocuklar medreselerden alınıp Hristiyanlaştırıldı. Daha fazla bu zulme dayanamayan halk, 1857 yılında İngilizlere karşı ayaklandı. Hindistan’ın bağımsızlığı için birleşen Hindular ve Müslümanlar, 1947 yılında zafer elde etti. Ancak İngilizler bunun karşılığında Hindistan’a ağır bir bedel ödetti. Hindistan’ı bölmek için sınır çizildi. Ağustos 1947’de Hint Yarımadası’nda Pakistan ve Hindistan iki ayrı ülke olarak bağımsızlığını ilan etti. Çizilen sınır, 10 milyondan fazla insanı evinden, yurdundan etti. 1 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Bölgenin demografik ve coğrafi yapısını gözetmeksizin çizilen sınır yıllardır süren Keşmir sorununa neden oldu.

2019’da ülkede parlamento seçimleri öncesi aşırı sağcı, milliyetçi Başbakan Narenda Modi, Cammu Keşmir halkına sağlanan özel hakların ve statünün kaldıracağını duyurdu. Modi lider olduktan sonra milliyetçi Hindistan Halk Partisi (BJP) hükümeti, 5 Ağustos 2019 tarihi bölgeye tanınan otonom yapıyı kaldırarak, Cammu Keşmir’in 70 yıldır sahip olduğu özel statüyü kaldırdı. Bölgenin diğer Hint vatandaşlarına uygulanan yasalarla yönetilmesi planlandı. Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasını yeni bir toprak ele geçirilmiş gibi lanse eden Hindistan yönetimi, çıkardığı yeni yasalarla Hindu nüfusun Keşmir’e yerleştirilmesini teşvik ederek, bölgedeki Müslümanların varlığını yok etmeye çalışıyor. Güney Asya’nın kanayan yarası haline gelen Keşmir’de, Hintli güçler Müslümanlara adeta zulmediyor.

Modi hükümetinin bitmek bilmeyen Müslüman ırkçılığı

Öte yandan aşırı Milliyetçi Başbakan Modi hükümeti, Keşmir’in özel statüsünü kaldırdıktan sonra başka bir skandala daha imza attı. Dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke olan Hindistan’da 200 milyon Müslümanı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için adım atıldı. Hükümet, 31 Aralık 2014 tarihinden önce Hindistan’ın çeşitli eyaletlerinde ülkeye giren göçmenlere vatandaş olma hakkı tanıdı. Ancak yeni düzenlemelerle çıkarılan Vatandaşlık Yasa’sına tek bir göçmen grup dâhil edilmedi. Müslümanlar. Kısacası, kanun kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar kimliklerini ve Hindistan’da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilirken aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutuldu.

Hindistan-islam-düşmanlığı
Hindular 300 milyon Müslüman’a soykırım mı planlıyor?

Aşırı sağcı Modi yönetimi ve Hindu din adamlarının İslam karşıtı söylemleriyle birlikte Müslümanlara yönelik saldırılar da arttı. Hatta son dönemlerde Müslümanlara karşı soykırım çağrıları yapılmaya başlandı. Aralık 2021’de Hindistan’ın Uttarakhand eyaletinde düzenlenen bir etkinlikte, Hintli rahipler: “Başka seçenek yok. Ya ölmeye ya da öldürmeye hazır olmalısınız. Tıpkı Myanmar gibi her Hindu silahlanıp Müslümanları yok etmeli.” söylemlerinde bulundu. Bunların etkisiyle sinema filmleri bile yapıldı. Keşmir’den ayrılmak zorunda kalan Hinduları anlatan “Keşmir Dosyaları” filmiyle birlikte ülkedeki Hindu milliyetçileri harekete geçti. Müslümanlara katliam, kadınlara tecavüz çağrıları yapıldı. İslam ırkçılığı filmlerle de sınırlı kalmadı. Haziran 2022’de Müslüman karşıtı şarkılar devreye sokuldu. Şarkı sözlerinin bazıları şöyle: “Hindistan Hindularındır. Müslümanlar Pakistan’a gitsin.”, “Müslümanlar Hindistan’da kalmak istiyorsa, ‘çok yaşa Hindistan’ demeli.”, “Müslümanlar Hindu ulusundan olmamalı.” Müslümanlara yönelik bunca zulmün yaşandığı Hindistan’da, tüm bunlarla Hindu milleti daha da kışkırtılmaya çalışılıyor. Hükümet tarafından bilinçli bir şekilde nefret ve korkuyu artırmaya yönelik politikalar uygulanıyor. Hinduların 300 milyon Müslümana soykırım planladığı düşüncesi bizleri gerçekten ürpertiyor. Batılı devletler ise her zamanki gibi konu Müslümanlar olunca köşelerine çekilip üç maymunu oynamaya devam ediyor.

Hindular 300 milyon Müslüman’a soykırım mı planlıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Moody’s G20 ekonomileri için büyüme tahminini düşürdü https://yekvucut.com/feto-gercekleri/moodys-g20-ekonomileri-icin-buyume-tahminini-dusurdu/ Fri, 27 May 2022 11:28:43 +0000 https://yekvucut.com/?p=55429 Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, G20 ekonomileri için bu yıla ilişkin büyüme beklentisini yüzde 3,6’dan yüzde 3,1’e çekti. Raporda, Kovid-19...

Moody’s G20 ekonomileri için büyüme tahminini düşürdü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, G20 ekonomileri için bu yıla ilişkin büyüme beklentisini yüzde 3,6’dan yüzde 3,1’e çekti. Raporda, Kovid-19 salgını sonrası ekonomik toparlanmada karmaşık bir dizi zorlukla karşı karşıya olunduğu ifade edildi. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ekonomik etkilerinin sürdüğüne işaret edilen raporda, “sıfır Kovid-19” politikasının sıkı bir şekilde uygulandığı Çin’deki yavaşlamanın da küresel büyüme üzerinde etkili olduğu belirtildi. Raporda, küresel büyüme tahminlerinin düşürüldüğü, enflasyon tahminlerinin ise yükseltildiği bildirildi. Yavaşlayan ekonomik ivmenin ana itici güçlerinin devam eden arz şokları ve küresel olarak daha şahin para politikasına geçiş olduğuna işaret edilen raporda, manşet enflasyon oranlarının gelecek yıl boyunca gevşemesinin beklenmesine rağmen fiyat seviyelerinin yüksek kalmaya devam edeceği ve tüketici talebi üzerinde baskı oluşturacağı belirtildi. Raporda, çeşitli risklerin makroekonomik belirsizliğe katkıda bulunduğu, büyümeyi daha da yavaşlatabilecek birden fazla risk olduğu vurgulandı. Bu riskler, emtia fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskı, daha uzun süreli tedarik zinciri kesintileri, Çin ekonomisinde beklenenden daha büyük bir yavaşlama, devam eden para politikası sıkılaşmasının resesyon için bir katalizör haline gelmesi, yeni ve daha tehlikeli Kovid-19 dalgaları olarak sıralandı.

Büyümeyi yavaşlatan riskler çok fazla

Raporda, geçen yıl yüzde 5,9 büyüyen G20 ekonomilerinin 2022’de yüzde 3,1 ve 2023’te yüzde 2,9 büyüme beklentisinin olduğu ifade edildi. Moody’s, mart ayında yaptığı tahminde, G20 ekonomilerinin 2022’de yüzde 3,6 ve 2023’te yüzde 3 büyüyeceğini öngörmüştü. G20’nin gelişmiş ekonomilerinin bu yıl yüzde 2,6 ve 2023’te yüzde 2,1 büyüyeceğinin tahmin edildiği belirtilen raporda, gelişmekte olan ekonomilerin ise bu yıl yüzde 3,8 ve gelecek yıl yüzde 4,2 büyümesinin beklendiği bildirildi. Moody’s, daha önce gelişmiş ekonomilerin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 2,2 büyüyeceğini, gelişmekte olan ekonomilerin bu yıl yüzde 4,2 ve gelecek yıl yüzde 4,1 büyümesinin beklendiğini kaydetmişti. Raporda, ABD, Avro Bölgesi, Japonya, Fransa, Çin ve Hindistan ekonomilerinin bu yıla ilişkin büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiği, sadece Meksika’nın büyüme beklentisinin yükseltildiği ifade edildi. Moody’s’in raporunda, Türkiye ekonomisi için büyüme tahmini bu yıl yüzde 3,5 ve gelecek yıl yüzde 4 olarak korundu.

Moody’s G20 ekonomileri için büyüme tahminini düşürdü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Küresel gıda krizi: Kıtlık günleri kapıda mı? https://yekvucut.com/feto-gercekleri/kuresel-gida-krizi-kitlik-gunleri-kapida-mi/ Sat, 21 May 2022 07:00:20 +0000 https://yekvucut.com/?p=55316 İngiliz ekonomi dergisi The Economist yaklaşan gıda felaketi konusunda uyardı. Economist’in yeni sayısının ana makalesinde, “Vladimir Putin, Ukrayna’yı işgal ederek, savaş...

Küresel gıda krizi: Kıtlık günleri kapıda mı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İngiliz ekonomi dergisi The Economist yaklaşan gıda felaketi konusunda uyardı. Economist’in yeni sayısının ana makalesinde, “Vladimir Putin, Ukrayna’yı işgal ederek, savaş alanından çok daha uzakta yaşayan insanların da hayatını mahvedecek. Hatta bunu pişman olabileceği bir seviyede yapacak” ifadeleri yer aldı. Savaşın öncesinde bile Covid-19 salgını, iklim değişikliği ve enerji krizi nedeniyle küresel gıda sisteminin büyük zarar gördüğüne dikkat çeken The Economist, savaş nedeniyle Ukrayna’nın tahıl ve yağlı tohum ithalatının neredeyse tamamen durduğunu; Rusya’nınkinin ise tehlike altında olduğunu belirtti. İki ülke, dünya genelindeki kalori ithalatının yüzde 12’sini yapıyordu. Tahıl fiyatları sene başından bu yana yüzde 53 artmıştı. Hindistan’ın sıcak hava dalgası nedeniyle ithalatı durduracağını açıklamasıyla mayıs ayında fiyatlar yüzde 6 daha arttı.

Küresel tehdit yaklaşıyor

The Economist, gıda krizinin sadece yüksek fiyatlardan ibaret olmadığını; önümüzdeki günlerde insanları çok daha büyük bir tehlikenin bekliyor olabileceğini  ifade etti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Antonio Guterres 18 Mayıs’ta “Savaş on milyonlarca insanı gıda güvensizliğinin sınırlarına itti, bu da yetersiz beslenme, geniş kitlelerde açlık ve nihayetinde kıtlığa yol açabilir” dedi. The Economist’e göre gıda bulup bulamayacağı belli olamayanların sayısı yüksek gıda fiyatları nedeniyle 440 milyon daha artarak 1.6 milyara yükseldi; 250 milyon kişi ise açlığın sınırında. Dergiye göre Rusya-Ukrayna savaşı uzarsa yüz milyonlar daha yoksulluğa sürüklenebilir. Makalede, “Siyasi huzursuzluk artacak, çocukların gelişimi etkilenecek ve insanlar açlık yaşayacak” değerlendirmesinde bulunuldu.

Küresel gıda krizi: Kıtlık günleri kapıda mı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hindistan’da zulüm sürüyor: Müslümanların evleri talan edildi https://yekvucut.com/video/hindistanda-zulum-suruyor-muslumanlarin-evleri-talan-edildi/ Fri, 22 Apr 2022 12:21:12 +0000 https://yekvucut.com/?p=54860 🇮🇳 Hindistan'da zulüm sürüyor: Müslümanların evleri talan edildi ▪️Yeni Delhi'nin Jahangirpuri bölgesinde, Müslümanlara ait yaklaşık 50 mülk buldozerle yıkıldı. ▪️"Müslümanların...

Hindistan’da zulüm sürüyor: Müslümanların evleri talan edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>

🇮🇳 Hindistan'da zulüm sürüyor: Müslümanların evleri talan edildi

▪Yeni Delhi'nin Jahangirpuri bölgesinde, Müslümanlara ait yaklaşık 50 mülk buldozerle yıkıldı.

▪"Müslümanların bu ülkede yaşamasını istemiyorlar."

🔗@trtworld pic.twitter.com/nwf99KiI2l

— Yekvücut (@yekvucutcom) April 22, 2022

Hindistan’da Müslümanlar, başkent Yeni Delhi’deki Hanuman Jayanti Festivali sırasında Hindu gruplarla Müslümanlar arasında çıkan çatışmaların ardından Müslümanlara ait olan mülklerin buldozerle yıkılması hususunda mahkemeye başvurdu. Ülkenin en büyük sosyo-dini cemaati Ulama-i Hind, başvuruda, iktidardaki Hindistan Halk Partisi (Bharatiya Janata Partisi- BJP) tarafından yönetilen eyaletlerde Müslümanlara ait mülklerin yıkılmasına müdahale edilmesi çağrısında bulundu. Ancak buna rağmen, Yeni Delhi yetkilileri Müslümanların evlerinin yıkımına devam etti. Yeni Delhi’de 16 Nisan’da düzenlenen Hanuman Jayanti Festivalinde başkente bağlı Jahangirpuri bölgesindeki geçit töreni sırasında Hindu gruplarla Müslümanların taş fırlatmasıyla gerginlik başlamıştı.Olaylarda 10 kişi yaralanmış ve polis gruplara müdahale etmişti.Hindistan’da 14 muhalefet partisinin lideri, Hindu festivallerinde nefret konuşmaları ve şiddet olaylarına yönelik yaptıkları ortak açıklamada, festivallerin toplumu ayrıştırmak için kasten kullanıldığını belirtmişti.

Hindistan’da zulüm sürüyor: Müslümanların evleri talan edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hindistan, neden İngiltere’ye teşekkür etmemeli? https://yekvucut.com/gundem/hindistan-neden-ingiltere-ye-tesekkur-etmemeli/ Sat, 16 Apr 2022 12:39:56 +0000 https://yekvucut.com/?p=54775 Birleşik Krallık, Hindular ile Müslümanlar arasındaki dinsel ayrımı kullanarak Hindistan’dan tam 45 trilyon dolar çaldı. Bu miktar, bugün Birleşik Krallık’ın...

Hindistan, neden İngiltere’ye teşekkür etmemeli? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Birleşik Krallık, Hindular ile Müslümanlar arasındaki dinsel ayrımı kullanarak Hindistan’dan tam 45 trilyon dolar çaldı. Bu miktar, bugün Birleşik Krallık’ın toplam yıllık gayri safi yurtiçi hasılasından 17 kat daha fazla demek oluyor. Peki böylesine sistematik bir sömürü nasıl gerçekleşti? Planlı bir ticaret ağı sistemi yüz yıllar boyu süren sömürünün temelini mi attı? Günümüzde hala İngiltere’nin Hindistan’a kötü bir şey yapmadığını savunanlar var. Dahası, sömürünün adını refah getirmek ile karıştıranlar da ne yazık ki mevcut. Hindistan, İngiliz mühendislerin şaheseri olan demiryolları için İngiltere’ye teşekkür mü etmeli?  Eğer evet ise, dünya ülkelerinin pek çoğunun İngiltere’ye kendilerini “sömürdükleri” için teşekkür etmeleri gerekmez mi?

Sömürge döneminden önce İngilizler, Hintli üreticilerden tekstil ve pirinç gibi ürünler satın aldı. Bu ürünlerin ödemesini ise – o zamanın yaygın ödeme sistemiyle- gümüşle ödedi. Öte yandan İngilizlerin tamamen sömürge faaliyetleri için kurduğu Doğu Hindistan Şirketi, Hindistan ticareti üzerinde bir tekel kurdu. Şirket, Hindistan’da vergi toplamaya başladı ve daha sonra bu gelirlerin bir kısmını (yaklaşık üçte birini) Hint mallarının satın alınmasını finanse etmek için kullandı. Başka bir deyişle, Hint mallarını satın almak isteyen İngiliz tüccarlar kendi ceplerinden ödemek yerine onları bedavaya, yani köylülerden ve dokumacılardan “çaldıkları” parayı kullanarak satın aldılar. Çalınan mallar başka yerlere yeniden ihraç edildi. Yeniden ihracat sistemi, İngiltere’nin sanayileşmesi için gerekli olan demir, katran ve kereste gibi malzemeleri içeren, Avrupa merkezli bir ithalat akışının da önünü açtı. Görünen o ki, dünyaya çağ atlatan Sanayi Devrimi, büyük ölçüde Hindistan’dan yapılan bu “sistematik hırsızlık” temelinde gerçekleşti. Tüm Hint nüfusu, borç vermeye zorlandı ve bu da İngiliz kontrolünü daha da pekiştirdi. Üstelik hepsi bununla da kalmadı. İngiltere, Hindistan’dan gelen bu “haraç” akışını Avrupa’da ve Kanada ve Avustralya gibi ülkelerdeki yerleşim bölgelerinde, kapitalizmin genişlemesini finanse etmek için kullandı.

Dolayısıyla, yalnızca Britanya’nın sanayileşmesi değil, aynı zamanda Batı dünyasının sanayileşmesi de sömürgeler sayesinde gerçekleşmiş oldu. Çalarak güçlenen Doğu Hindistan Şirketi, dünyanın dört bir yanına baharat, pamuk, keten ve çay ticareti yapmaya başladı. Bir süre sonra bu şirket, kendi ordusu ve yasaları olan bir devlet kolu haline geldi. Demiryolu ulaşımı ise İngiliz mühendislerin buluşuydu. Doğu Hindistan Şirketi bu demiryollarını kullanarak ticaret ağını genişletti. Pamuk, kömür gibi kaynakların taşımacılığını yaptı. Yani aslında demiryolu o dönemde Britanya’nın Hindistan’dan devasa miktarda mal kaçırabilmesinin tek yoluydu. İngiltere Hindistan’ı kendisinden tren alması için zorladı ve 14 binden fazla lokomotif, Birleşik Krallık’tan Hindistan’a ihraç edildi. Üstelik Hintlilerin trenlerde çalışmasına bile izin yoktu. Makinistlerden, bilet kesicilere kadar tüm çalışanlar beyazdı. Böylece İngilizler, bu taktiklerle Hindistan’dan çaldıklarını, onlara bir “lütufmuş” gibi sundu. Amaç ise belliydi: Hindistan’ın tüm varlığını sağmak. 1943 yılında hala İngiltere’nin sömürgesi olan Bengal’de büyük bir açlık baş gösterdi. 4 milyon Benegalli açlıktan hayatını kaybetti. Çünkü onların yiyecekleri İngiliz askerlere yönlendiriyordu.

Winston Churchill ise yaşanan bu durum için “Tavşan gibi çoğaldıkları için açlık onların kendi hatasıydı.” sözleriyle Hintlileri suçladı. İngiliz baskısına daha fazla dayanamayan Hintliler, 1947 yılında Hindistan Bağımsızlık Hareketi isimli bir isyan başlattı. Böylece İngilizler nihayet Hindistan’ı terk etmeye başladı. Ancak İngilizler tabii ki bunu karşılıksız bir şekilde yapmadı. Bağımsızlık karşılığında Hint halkına ağır bir bedel ödetti: Tek millet halindeki Hintleri bölerek bölgede ayrılıkçılığı şiddetlendirdi. Nitekim Hindistan üçe bölündü: Müslümanlar Pakistan bayrağı altında toplandı, Bengaller ise Bangladeş adında yeni bir ülkede birleşti. Ancak bu bölünme milyonlarca insanın hayatına mal oldu. 15 milyon kişi yerinden oldu ve 2 milyon kişi de hayatını kaybetti. İngiliz mühendislerin “lütfu” olan trenler toplu katliam alanları oldu. Mültecilerle dolu trenler, sınırda durduruldu ve içindeki herkes katledildi. Kadınlar esir alındı ve onlara tecavüz edildi. İçi insan dolu vagonlar ateşe verildi. Yalnızca makinistleri sağ bıraktılar. Bu sayede ölü cesetlerle dolu treni son durağa götürüp, treni boşaltabiliyorlardı.

Tüm bunlara rağmen hala birçok insan İngiltere’nin Hindistan’a kötü bir şey yapmadığını düşünüyor. Geçmişte de böyle değil miydi? Batı’dan gelen “beyazlar” ırkçı taktiklerle, sömürdüğü ülkeleri önce kendilerine muhtaç hale getirdi. Sonrasında ise o ülkelerden çaldıklarını, – sanki kendi imkânlarıyla ve büyük bir yardımseverlikle veriyormuş gibi- yine o mağdur ettiği ülkelere “bağışladı”. Avrupa ise bu süreci her zaman yaptığı gibi “arkasına yaslanarak” izledi. Eğer Hindistan, Japonya’nın yaptığı gibi, kendi vergi gelirlerini ve döviz kazançlarını kalkınmaya yatırabilseydi, bugünün tarihi nasıl değişirdi? Yüzyıllarca süren sömürü önlenebilirdi. Hindistan dünyada önemli bir ekonomik güç haline gelebilirdi.

Hindistan, neden İngiltere’ye teşekkür etmemeli? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hindistan mahkemesi başörtüsü yasağını onayladı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/hindistan-mahkemesi-basortusu-yasagini-onayladi/ Tue, 15 Mar 2022 08:39:07 +0000 https://yekvucut.com/?p=54161 Hindistan’ın Karnataka eyaletinde başlayan başörtüsü zulmü devam ediyor. Başörtülü öğrenciler okullara girmesi engelleniyor.  Sınavlara alınmıyorlar ve zorla sınıflardan çıkarılıyorlar. Başörtülü...

Hindistan mahkemesi başörtüsü yasağını onayladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hindistan’ın Karnataka eyaletinde başlayan başörtüsü zulmü devam ediyor. Başörtülü öğrenciler okullara girmesi engelleniyor.  Sınavlara alınmıyorlar ve zorla sınıflardan çıkarılıyorlar. Başörtülü öğretmenlerin zorla başı açtırılıyor. Hindistan’da Müslümanlara yönelik yapılan zulüm dünya gündemine oturdu.  Bunun ardından da ülkede tepki çeken bir karara imza atıldı. Karnataka Yüksek Mahkemesi, eyaletteki okullarda uygulanan başörtüsü yasağına ilişkin kararını açıkladı. Mahkeme, Müslüman öğrencilere getirilen başörtüsü yasağına onay verdi. Verilen kararda, başörtüsü takmanın İslam için bir “esas” olmadığı iddia edildi. Bu arada Karnataka yönetimi, eyaletin başkenti Bengaluru’da “kamu düzeninin ve huzurun sağlanması için” bir hafta boyunca kalabalıklar halinde toplanmayı yasakladı. Yönetim, Mangalore kentinde de 15-19 Mart tarihlerinde kalabalıklar halinde toplanmaya izin verilmeyeceğini duyurdu.

hindistan-başörtüsü-yasagi
Hindistan’da başörtüsü yasağı onaylandı

Hindistan’da Müslümanlar saldırı altında

Nazi yönetimine hayranlık duyan Hindular, Müslümanlara saldırılar gerçekleştiriyor. 2018 yılında Hindistan Yüksek Mahkemesi, şehir dışından gelen Müslümanların Tac Mahal’de Cuma namazını kılmasını yasakladı. Bu karardan sonra vakit namazlarının da kılınmayacağı duyuruldu ve türbede abdest almak için kullanılan su tankı mühürlendi. 2019’da Cuma namazı sırasında Hindu milliyetçiler Müslümanlara saldırdı. 2010-2017 yılları arasındaki terör saldırılarının yüzde 51’inin hedefinde yine Müslümanlar vardı. Sadece 2017 yılında, Müslümanlara karşı 40’a yakın saldırı gerçekleştirildi. Irkçı bir Hindu Müslüman bir adamı yakarak öldürdü. İnek taşımacılığı yapan Müslümanlar katledildi. 2020’de Patna’daki Saroj Hastanesi’nde Müslüman bir kadın tedavi edilmedi. Hastane personelleri kadını Müslüman olduğu için tedavi etmeyi reddetti. Haziran 2021’de Uttar Pradeş eyaletinde 75 yaşındaki bir Müslüman, Hindular tarafından acımasızca dövüldü. Zorla Hindu şarkıları söyletilen adamın saçları kesildi.

Hindistan’da Müslümanlara saldırılar artıyor

Geçtiğimiz günlerde Tripura eyaletindeki Hindu milliyetçileri, Müslümanların ibadethaneleri, işyerleri ve evlerine saldırdı. Irkçılar, ellerinde kılıçlarla İslam karşıtı sloganlar atarak camilere doğru yürüdü. 8’den fazla camiye saldırdılar ve camileri yakıp yağmaladılar. Müslümanlar sokaklarda herkesin önünde linç edildi. Bu örnekler ne yazık ki o kadar fazla ki ne kadar sayarsak sayalım bitmiyor. Avrupa ülkeleri ise her zaman olduğu gibi Hindistan’da Müslümanlara yapılan bu zulme sessiz kalıyor. Her fırsatta insan haklarından bahseden Batı devletler söz konusu Müslümanlar olunca, tüm söylemlerini rafa kaldırıyor. Tüm dünya üç maymunu oynamaya devam ettikçe Hindistan’da Müslümanlara yapılan bu zulümler katlanarak artacak gibi gözüküyor.

Hindistan mahkemesi başörtüsü yasağını onayladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>