pkk fetö için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Thu, 04 Aug 2022 10:41:32 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.3 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png pkk fetö için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 İçişleri Bakanlığı Sözcüsü ihraç sayılarını açıkladı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/icisleri-bakanligi-sozcusu-catakli-ihrac-sayilarini-acikladi/ Thu, 04 Aug 2022 08:58:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=56576 İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Bakanlık Konferans Salonu’nda “Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı” düzenledi. Toplantıda konuşan Çataklı, İçişleri...

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü ihraç sayılarını açıkladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Bakanlık Konferans Salonu’nda “Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı” düzenledi. Toplantıda konuşan Çataklı, İçişleri Bakanlığı‘ndan toplamda 49 bin 13 kişinin ihraç edildiğini açıkladı. Bugüne kadar 2 şekilde ihraç gerçekleştiğini aktaran Çataklı, KHK’lar ile yapılan ihraçlar ve idari işlemlerle yapılan ihraçlar olarak iki tür ihraç olduğunu söyledi. KHK ile ihraç edilenlerin sayısını 37 bin 934 olarak açıklayan Çataklı, idari işlemlerle ise 11 bin 79 kişinin ihraç edildiğini belirtti. İçişleri Bakanlığı’ndan toplam 49 bin 13 çalışanın ihraç edildiğini söyleyen Çataklı, “FETÖ ile mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi son FETÖ’cü ayıklanana kadar sürecek.” şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde 49 bin 13 kişi ihraç edildi

İsmail Çataklı, İçişleri Bakanlığı koordinesinde yürütülen iç güvenlik operasyonları kapsamında 2022 Temmuz ayında PKK’ya yönelik kırsal alanda 11’i büyük, 25’i orta çaplı olmak üzere toplam 12 bin 377 operasyon yapıldığını belirtti. Çataklı, tüm terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik 728 operasyon yapıldığını aktardı. Konuya ilişkin şu açıklamarı yaptı:

“Bu operasyonlarda aralarında 2’si gri, 4’ü turuncu ve 1’i mavi kategoride aranan teröristlerin de bulunduğu 10’u ölü, 44’ü sağ, 14’ü teslim toplam 68 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen teröristlerden 56’sı PKK/KCK, 11’i DEAŞ, 1’i sol terör örgüt mensubudur. Ayrıca, Temmuz ayı içerisinde terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptığı, örgütlerle irtibatlı olduğu değerlendirilen bin 141 şüpheli gözaltına alındı. Bunlardan 367’si PKK/KCK, 594’ü FETÖ, 136’si DEAŞ, 44’ü sol terör örgüt mensubudur. Gözaltına alınanlardan ise, 74’ü PKK/KCK, 114’ü FETÖ, 23’ü DEAŞ, 8’i sol terör örgütleri mensubu olmak üzere 219 kişi tutuklanmıştır.”

icisleri-bakanligi-personel-alimi
İsmail Çataklı

Çataklı, ihraç sayıları ile ilgili bilgi vererek şunları kaydetti:

“Bir KHK‘lar ile ihraçlar oldu, bir de idari işlemlerle ihraçlar oldu. KHK’lar ile 37 bin 934 kişi, idari işlemlerle 11 bin 79 kişi olmak üzere toplam 49 bin 13 İçişleri Bakanlığı çalışanı ihraç edildi. Bunlar içerisinde Mülki İdare Amirleri, Jandarma, Emniyet, Sahil Güvenlik, AFAD, Göç İdaresi, Belediye personelleri var. Mülki İdare Amirlerinden bin 800, Jandarma’da 8 bin 523, Emniyette 35 bin 112, Sahil Güvenlikten 690 kişi ihraç edildi. Toplam ihraç sayısı ise 49 bin 13. FETÖ ile mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi son FETÖ’cü ayıklanana kadar sürecek” şeklinde konuştu. 

KAYNAK: SABAH

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü ihraç sayılarını açıkladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü Mehmet Gündem Yunanistan’a kaçmak üzereyken yakalandı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetocu-mehmet-gundem-yunanistana-kacmak-uzereyken-yakalandi/ Wed, 03 Aug 2022 18:39:10 +0000 https://yekvucut.com/?p=56569 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının Yunanistan‘a kaçma girişimleri hız kesmeden sürüyor. Edirne’den yasa dışı yollarla Yunanistan’a kaçmaya çalışan...

FETÖ’cü Mehmet Gündem Yunanistan’a kaçmak üzereyken yakalandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının Yunanistan‘a kaçma girişimleri hız kesmeden sürüyor. Edirne’den yasa dışı yollarla Yunanistan’a kaçmaya çalışan 20 terörist yakalandı. Yunanistan’a girmek isterken sınır polisi tarafından geri itilen şüphelilerin yakalanmasıyla, terör örgütlerinin iş birliği ortaya çıktı. Şüphelilerden; 16’sının FETÖ mensubu, 2’sinin PKK, 1’inin MLKP, 1’inin de DHKP-C’li olduğu tespit edildi. 2 FETÖ mensubunun aranması olduğu, birçoğunun da dosyasının istinafta onama beklediği belirtildi. Yakalanan şahıslar arasında, daha önce FETÖ elebaşıyla beraber geçirdiği 11 günü kitap haline getirerek yayınlayan FETÖ’cü Mehmet Gündem de bulunuyor. Eşiyle birlikte kaçmaya çalışan Değerli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

fetocu-mehmet-gundem-antalya

Jandarma pusu kurdu

Edirne’nin Enez ilçesinde Jandarma ekipleri, gece yurt dışına yasa dışı yollarla 6 kişinin kaçacağına dair bilgi aldı. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, Yeni Mahalle bölgesinde pusuya yattı. Gece 01.30 sıralarında yola çıkan 1’i kadın 7 şüpheli, düzenlenen operasyonla yakalandı. Aralarında bir avukatın da bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Yasa dışı yollarla Yunanistan‘a firar etmek isteyen FETÖ’cü Mehmet Gündem ile beraber eşi Mine Gündem de bulundu. FETÖ‘nün medya yapılanmasının önemli isimlerinden Gündem hakkında yurt dışına çıkış yasağı vardı. Gündem’in Edirne’nin Enez ilçesinde gece pusu kuran Jandarma tarafından yakalanmasıyla, FETÖ’cülerin en sık kaçtığı noktalardan olan Yunanistan’a kaçma planı suya düştü.

FETÖ’cü Mehmet Gündem kimdir?

Mehmet Gündem, Fetullahçı Terör Örgütü’nün kapatılan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’na üyeydi. FETÖ’cü Mehmet Gündem, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de aralarında bulunduğu birçok siyasetçinin biyografisini kaleme almıştı. Ayrıca, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile geçirdiği günleri de kitaplaştırmıştı. Gündem, 1 Kasım 2017 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kapatılan Gazeteci ve Yazarlar Vakfı’nın yönetici, üye ve çalışanlarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan Gündem, bir süre cezaevinde kaldı. Hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunan Gündem’in aldığı ceza dosyasının istinafta olduğu belirtildi.

KAYNAK: SABAH

FETÖ’cü Mehmet Gündem Yunanistan’a kaçmak üzereyken yakalandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
NATO zirvesi muhalefetin ayarını bozdu https://yekvucut.com/gundem/nato-zirvesi-muhalefetin-ayarini-bozdu/ Sun, 03 Jul 2022 11:04:34 +0000 https://yekvucut.com/?p=56181 Türkiye, NATO zirvesindeki kararlı duruşuyla yine büyük bir başarıya imza attı. 40 senedir terörle mücadele eden Türkiye, terör örgütlerine her...

NATO zirvesi muhalefetin ayarını bozdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye, NATO zirvesindeki kararlı duruşuyla yine büyük bir başarıya imza attı. 40 senedir terörle mücadele eden Türkiye, terör örgütlerine her türlü desteği sağlayan İsveç ve Finlandiya’nın Rusya-Ukrayna savaşından sonra NATO’ya girme isteğini reddetmişti. Bu süreçte paçaları tutuşan iki ülke, NATO’ya girebilmek için Türkiye’nin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı. 28 Haziran’da yapılan zirve sonrası iki ülkenin de NATO üyelik süreçleri hakkında ortak bildiri imzalandı. Terör örgütü YPG ve FETÖ ilk kez NATO belgelerine girdi. Böylece Türkiye, istediğini alarak ciddi kazanımlar elde etmiş oldu. Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi’nde İsveç Finlandiya, terör örgütü PKK, YPG ve FETÖ’ye destek vermeyeceklerini, ellerindeki teröristleri de teslim edeceklerini taahhüt etti. İmzalanan ortak bildirinin kritik maddeleri ise şöyle:

  • PKK ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye’yle tam iş birliği
  • Terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle dayanışma sergilenmesi.
  • PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahhüdü.
  • Savunma sanayii alanında ambargo kısıtlamalara gidilmemesi, iş birliğinin artırılması.
  • İsveç ve Finlandiya’nın terörizmle mücadele ve savunma sanayii konularındaki ulusal mevzuatlarını ve uygulamalarını tadil etme taahhüdü.
  • Terörizm ve örgütlü suçlarla mücadele alanında istihbarat paylaşımına ilişkin yapılandırılmış iş birliği mekanizması tesisi.

Yandaş medyanın hazımsızlığı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Zirvesi’ndeki dik duruşu, dünya basınında da geniş yankı buldu. ABD merkezli Wall Street Journal gazetesinde, “Anlaşma, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ülke içindeki siyasi konumu için zafer kazandırdı.” denildi. Yunan gazetesi Kathimerini’de, “Madrid’in arka planı ve Biden ile randevu” başlıklı haberinde, “İmzalanan anlaşma Türk tarafını tamamen memnun etti” ifadesi yer aldı. Alman Frankfurter Allgemeine gazetesi, haberi “Erdoğan istediğini aldı” manşetiyle servis etti. İngiliz The Guardian gazetesi, “Kuzey ülkeleri önemli bir taviz vererek PYD ve YPG’ye destek sağlamayacağını teyit etti.” yorumu yapıldı. The Economist, “Recep Tayyip Erdoğan eve zaferle dönüyor” dedi. İsveç ve Finlandiya basını da gelişmeyi sevindirici diye yorumlarken tavizler verildiğini kaydetti. Tüm dünya Türkiye’nin NATO’daki başarısından söz ederken, ülkemizdeki muhalefete yakın basın ve medya kuruluşları, Erdoğan’ın zaferine her zamanki gibi yine kılıf uydurdu. Yandaş Oda TV, DW Türkçe, Euronews, Cumhuriyet ve Halk TV NATO’daki gelişmeler için “Erdoğan geri adım attı” manşetleriyle, bir kez daha Türkiye’nin dış politikadaki başarılarını hazmedemediğini ortaya koymuş oldu.

Muhalefet de Türkiye’nin zaferinden rahatsız

Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesini hazmedemeyen elbette sadece yandaş basın değildi. Şu zamana kadar dış politika konusunda, tek bir proje dahi üretemeyen muhalefet Türkiye’nin NATO’da elde ettiği başarıyla adeta çılgına döndü. Suriye iç savaşında katil Esed’i, Mısır’da Sisi’yi destekleyen; Libya’da, Doğu Akdeniz’de “ne işimiz var” diyen bir muhalefetten bahsediyoruz. Tabii ki NATO’da çıkan sonuca “harika iş yaptınız” demeyeceklerdi. Milliyetçilik kitabini CHP ve HDP ile tekrar yazan Meral Akşener, NATO’da imzalanan ortak bildiriden rahatsız oldu. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, mutabakatı eleştirirken, “İktidarın attığı bu imza ülkemizin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir tavizdir” dedi.

“Hükümetin başına gelirsek FETÖ ile ihraç edilen KHK’lıları kurtaracağız” ve “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyorum” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ise akla ziyan açıklamalarda bulundu. FETÖ ve YPG’nin uluslararası metinlerde “ilk kez” terör örgütü olarak tanınmasını sağlayan Türkiye’nin “bir şey yapamadığını” söyleyen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ülkenin itibarını zedelediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Başta kaldığım sürece asla giremezler, dedi. E ne oldu? Gittin, bastın imzayı çıktın geldin. Peki Türkiye’nin ağırlığı oldu mu? olmadı. Ciddiye alınır mı artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti? Türkiye böyle bir yönetimi hak etmiyor” diye konuştu. Muhalefet parti liderlerinin NATO’da terör örgütlerine karşı imzalanan bildiriye bu denli çıkışması insanı gerçekten hayrete düşürüyor. Türkiye böyle vizyonsuz muhalefeti hak ediyor mu acaba? diye düşünmeden de edemiyoruz doğrusu. Ülkemizin çıkarlarıyla doğrudan bağdaşan bu sonuçların içimizdeki terör sevicilerini yıktığı çok aşikâr. Bunlara rağmen; Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını bir kez daha tüm dünyaya gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Büşra DEDE

NATO zirvesi muhalefetin ayarını bozdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Adalet Bakanı teröristlerin iadesi konusunda açıklama yaptı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/adalet-bakani-teroristlerin-iadesi-konusunda-aciklama-yapti/ Thu, 30 Jun 2022 11:03:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=56114 Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca (TİHEK) The Ankara Hotel’de düzenlenen “İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesinde...

Adalet Bakanı teröristlerin iadesi konusunda açıklama yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca (TİHEK) The Ankara Hotel’de düzenlenen “İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesinde Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Güçlenen Rolleri Uluslararası Zirvesi” sonrası gazetecilerin sorularına yanıt verdi. Gazetecilerin, İspanya’nın başkenti Madrid’de Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan “Üçlü Muhtıra“ya ilişkin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bozdağ; Türkiye’nin, NATO’nun, Avrupa Konseyinin ve çok sayıda uluslararası örgütün üyesi olan bir ülke konumunda bulunduğunu söyledi. NATO’nun bir güvenlik örgütü olduğuna vurgu yapan Bozdağ, Türkiye’nin başta PKK, FETÖ, DHKP-C, PYD, YPG ve DEAŞ olmak üzere terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirterek NATO‘nun güvenliğinin üye ülkelerin güvenliğinin sağlanmasıyla temin edilebileceğini belirtti. Bozdağ, İsveç ve Finlandiya’daki teröristlerin iadesiyle ilgili şunları kaydetti; Finlandiya’da 6 PKK’lı, 6 FETÖ’cü, İsveç’te 10 FETÖ’cü, 11 PKK’lının dosyaları bekliyor. Mutabakattan sonra bunların iadesi hususunu yeniden yazacağız ve hatırlatacağız.”

“Uygulamada hayata geçmesini takip edeceğiz.”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:

“Görüyoruz ki Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa, İsveç dahil olmak üzere pek çok ülke terör örgütlerine aleni bir şekilde destek veriyorlar uzunca bir zamandır. PYD ve YPG’nin, PKK’nın farklı versiyonları ve PKK olduğunu bildiği halde binlerce tır oraya silah aktardılar ve bunu gizlemeden yaptılar. Eğitimler, başka şeyler yapılıyor. Türkiye haklı olarak, ‘Madem NATO üyesiyiz bizim aleyhimize yapılan bu terör faaliyetlerini sizin desteklemeniz bu çatının doğurduğu hukuka aykırıdır.’ diye her defasında ifade etti. Onlar dinlediler, ‘Gereğini yapacağız.’ dediler ama bugüne kadar maalesef gereken yapılmadı.”

adalet-bakani-bozdag-adalet-bakani-bekir-bozdag

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin hukukunu koruyan bir irade ortaya koyduğunu belirtti. Bozdağ, Erdoğan’ın “Türkiye’nin terör örgütleriyle yaptığı mücadeleye karşı NATO ve NATO’ya üye olmak isteyenler ortak bir irade ortaya koymazlarsa biz bu geçişe izin vermeyiz.” cümlelerini anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, haklı bir sesi yükselttiğini ifade eden Bozdağ, Türkiye’nin bu noktadaki samimi ve haklı sesinin, Türkiye’nin geri adım atmayacağı değerlendirildiği için “Üçlü Muhtıra“nın imzalandığını kaydetti. Bozdağ, şunları söyledi:

“Bu mutabakat metni, Türkiye’nin dış politikada ortaya koyduğu iradenin nasıl netice aldığını, olumlu sonuçlandığını göstermesi bakımından son derece önemli olduğu gibi öte yandan PKK terör örgütü dışında uluslararası sözleşmelerde veya herhangi bir şeyde terör örgütü olarak nitelendirilmeyen FETÖ, PYD, YPG de terör örgütü olarak nitelendirilmiştir. Bu da fevkalade önemlidir. Türkiye, bundan sonraki süreçte bu mutakabatta yer alan hususların takibini yapmada da kararlıdır. Burada mutabakat metninde yer alan ifadeler kadar bu ifadelerin uygulanıp uygulanmayacağını izlemek ve gerekenleri yapmak üzere güvenlik, adalet ve istihbarat birimlerinden oluşan bir izleme kurulunun da oluşturulması son derece önemlidir. Bu şu demektir: Biz bunun yazıda yazılmasını kafi görmüyoruz, uygulamasını da denetleyeceğiz. Uygulamada da bunların bir bir hayata geçmesini takip edeceğiz.”

Adalet Bakanı açıkladı: 33 teröristin iadesi bekleniyor

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir gazetecinin teröristlerin iadesi konusunda yeni bir adım atılıp atılmayacağına yönelik sorusunu cevap verdi. İade dosyalarının daha önceki dönemlerde gönderildiğini hatırlatan Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:

“Onlardan bu mutabakat metni çerçevesinde bu başvurularımızın gereklerini yapmalarını isteyeceğiz. Zaten başvurularımız var. Onlara ayrıca bir yazı yazarak bu mutabakat çerçevesinde verdikleri sözlerin gereği, hem Finlandiya’da 6 PKK’lı, 6 FETÖ’cü terörist, İsveç’te ise 10 FETÖ’cü, 11 PKK’lı teröristin dosyaları, ilgili ülkelerin Adalet Bakanlıklarında bekliyor. Şimdi bu mutabakattan sonra biz de Adalet Bakanlığı olarak bunların iadesi hususunu yeniden kendilerine yazacağız ve hatırlatacağız. Yeniden bir dosya göndermemize gerek yok. Dosyalar orada, sözlerinin gereğini yerine getirmelerini bir kez daha isteyeceğiz.”

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

Adalet Bakanı teröristlerin iadesi konusunda açıklama yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İsveç ve Finlandiya ile Üçlü Muhtıra imzalandı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/isvec-ve-finlandiya-ile-uclu-muhtira-imzalandi/ Wed, 29 Jun 2022 08:37:04 +0000 https://yekvucut.com/?p=56095 Türkiye, İsveç ve Finlandiya‘nın terör örgütlerine verdikleri destek nedeniyle NATO’ya üye olmalarını karşı çıkmıştı. 28 Haziran’da İspanya’nın başkenti Madrid’de NATO...

İsveç ve Finlandiya ile Üçlü Muhtıra imzalandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye, İsveç ve Finlandiya‘nın terör örgütlerine verdikleri destek nedeniyle NATO’ya üye olmalarını karşı çıkmıştı. 28 Haziran’da İspanya’nın başkenti Madrid’de NATO Zirvesinin yapıldığı IFEMA Kongre Merkezi’nde dörtlü görüşme yapıldı. Türkiye, bu görüşmede istediği sonuçları alarak tarihi bir zafer kazandı. Türkiye, İsveç ve Finlanda arasında “Üçlü Muhtıra” imzalandı. İmza töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö, İsveç Başbakanı Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg katılımıyla gerçekleştirildi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in uzlaştırıcılığıyla bir araya gelen Türkiye, Finlandiya ve İsveç temsilcilerinin müteakip hususlarda mutabık kaldıkları belirtildi. Muhtıra hakkında açıklama yapan Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım yolunun açılması üzerine Türkiye ile mutabakata varıldığını, imzalanan muhtıranın Türkiye’nin silah ihracatı ve terör ile mücadele konusundaki endişelerini gidermesi için yapıldığını kaydetti. Türkiye, bu anlaşma ile terör örgütleriyle mücadele hususunda ciddi kazanımlar aldı. PKK/YPG/PYD ile beraber FETÖ’nün bir terör örgütü olduğu uluslararası bir anlaşmada ilk kez bu kadar kesin olarak yer aldı.

isvec-ve-finlandiya-nato-nato-ya-girdi-mi

İsveç ve Finlandiya artık FETÖ ve PKK’ya destek sağlamayacak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ve İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin imzaladığı üçlü muhtıranın maddeleri şu şekilde:

1. Bugün, NATO Genel Sekreterinin kolaylaştırıcılığında bir araya gelen Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in temsilcileri müteakip hususlarda mutabık kalmışlardır.

2. NATO, müşterek savunma ve güvenliğin bölünmezliği ilkeleriyle ortak değerlere dayalı bir İttifaktır. Türkiye, Finlandiya ve İsveç Washington Antlaşması’nda belirtilen ilkelere ve değerlere bağlılıklarını ifade ederler.

3. İttifakın en temel unsurlarından biri üye devletlerin milli güvenliğinin yanısıra uluslararası barış ve istikrara doğrudan tehdit teşkil eden terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliğidir.

4. Müstakbel NATO Müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç’e tam destek verir. Finlandiya ve İsveç terörizmi tüm biçim ve tezahürleriyle en kuvvetli şekilde reddeder ve kınar. Finlandiya ve İsveç, tüm terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı gerçekleştirdikleri saldırıları açık ve net biçimde kınar, Türkiye’yle ve mağdurların aileleriyle en derin dayanışma duygularını ifade eder.

5. Finlandiya ve İsveç, PKK’nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder. Finlandiya ve İsveç, PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin, bunların uzantılarının faaliyetleri ile iltisaklı kuruluşlar ve paravan örgütler içerisinde yeralan veya bu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bu terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemek amacıyla aralarındaki işbirliğini artırmaya karar vermişlerdir. Finlandiya ve İsveç, bu terör örgütlerinin emellerini reddeder.

6. Buna ilaveten, Finlandiya 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren Ceza Yasası’nda yaptığı bir dizi değişiklikle cezalandırılabilir terör suçları kapsamına yeni faaliyetler eklemiştir. 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren bu son değişikliklerle terörist grupların faaliyetlerine katılım suçunun kapsamı genişletilmiştir. Aynı zamanda, kamusal alanda terörizmi tahrik eylemleri ayrı bir suç olarak cezalandırılmıştır. İsveç, yeni ve daha etkin bir Terör Suçları Kanunu’nun 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe gireceğini ve hükümetin terörle mücadele mevzuatını daha da tahkim edeceğini teyit eder.

7. Türkiye, Finlandiya ve İsveç aralarında artık hiçbir milli silah ambargosu bulunmadığını teyit ederler. İsveç, NATO Müttefiklerine yönelik olarak silah ihracatına ilişkin milli mevzuatını tadil etmektedir. Gelecekte, Finlandiya ve İsveç’ten yapılacak savunma sanayii ihracatı Müttefik dayanışmasına ve Washington Anlaşması’nın 3. Maddesi’nin ruhuna ve lafzına uygun biçimde yürütülecektir.

isvec-ve-finlandiya-nato-nato-ya-girdi-mi
İsveç ve Finlandiya

8. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bugünkü görüşmelerden sonra müteakip somut adımları atacaklarını taahhüt ederler:

  • Terörizmle, örgütlü suçlar ve diğer ortak sınamalarla mücadelede mutabakat temelinde işbirliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her düzeyde hükümetlerarası yapılandırılmış bir diyalog ve işbirliği mekanizması tesis edeceklerdir.
  • Finlandiya ve İsveç, ilgili NATO belgelerinin ve politikalarının hükümleriyle uyumlu biçimde terörizmle mücadeleyi kararlılık ve azim içinde yürütecek ve yerel mevzuatlarını bu doğrultuda güçlendirmeye yönelik gerekli tüm adımları atacaklardır.
  • Finlandiya ve İsveç, Avrupa İade Sözleşmesi’yle uyumlu biçimde, Türkiye tarafından sağlanan bilgi, delil ve istihbaratı dikkate alarak Türkiye’nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme koyacak ve Türkiye’yle iade ve güvenlik işbirliğini geliştirmek için gerekli ikili ahdî düzenlemeler yapacaklardır.
  • Finlandiya ve İsveç, 5. paragrafta kayıt altına alındığı çerçevede, PKK terör örgütünün ve bütün uzantıları ile iltisaklı kuruluşlarının ve paravan örgütlerinin para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatacak ve bunları yasaklayacaklardır.
  • Türkiye, Finlandiya ve İsveç dezenformasyonla mücadele edeceklerini taahhüt edecek ve yasalarının, Türkiye’ye yönelik şiddeti kışkırtan faaliyetler dahil olmak üzere, terör örgütlerinin propagandası amacıyla istismar edilmesini engelleyeceklerdir.
  • Finlandiya ve İsveç, silah ihracatına dair mevzuatlarının Müttefiklere yönelik yeni taahhütleri mümkün kılmasını ve NATO’daki üyelik statüleriyle mütenasip olmasını temin edeceklerdir.
  • Finlandiya ve İsveç, Türkiye’nin askeri mobilite konusundaki PESCO projesine katılımı dahil olmak üzere, Türkiye ve diğer AB üyesi olmayan Müttefiklerin Avrupa Birliği’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası’nın mevcut ve müstakbel girişimlerine mümkün olan en geniş şekilde dahil edilmesine destek vereceklerdir.

9. Bu adımların hayata geçirilmesi için, Türkiye, Finlandiya ve İsveç Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, İstihbarat Servisleri ve Güvenlik Kurumlarından uzmanların katılımıyla bir Daimi Ortak Mekanizma tesis edeceklerdir. Daimi Ortak Mekanizma diğer ülkelerin katılımına açık olacaktır.

10. Türkiye, NATO’nun Açık Kapı politikasına uzun zamandır devam eden desteğini teyit eder ve Madrid Zirvesi’nde Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi olmak üzere davet edilmelerine desteğini ifade eder.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

 

İsveç ve Finlandiya ile Üçlü Muhtıra imzalandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ tekrar kamu görevlilerini hedef aldı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/feto-tekrar-kamu-gorevlilerini-hedef-aldi/ Mon, 27 Jun 2022 12:47:32 +0000 https://yekvucut.com/?p=56067 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) bağlı Advocates of Silenced Turkey, Türkiye’deki devlet memurlarını tekrar hedef aldı. Kurum tarafından “İşkenceciler”...

FETÖ tekrar kamu görevlilerini hedef aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) bağlı Advocates of Silenced Turkey, Türkiye’deki devlet memurlarını tekrar hedef aldı. Kurum tarafından “İşkenceciler” başlıklı Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan raporlarda, kamu görevlileri ihbar edildi. Daha önce “İşkenceciler 1” şeklinde rapor hazırlayan kurum, aynı raporun ikincisini paylaştı. Böylece, hedef gösterilen kamu görevlisi sayısı 108’e vardı. Bu raporların dayanak noktaları ise işkenceye uğradığını iddia eden örgüt mensuplarının ifadeleri ve suç duyuruları. AST, daha önce Türkiye hakkında bir işkence raporu hazırlamış ve bu raporu BM İşkence Komisyonu’na göndermişti. “İşkenceciler 2” isimli raporda; gözaltında ve sorgu merkezlerinde FETÖ iltisaklı kişilerin işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları, cinsel saldırıya uğradıkları ve kamu görevlilerinin cinayet gibi suçlar işlediği ileri sürüldü.

Orhan İnandı hakkındaki işkence iddiaları

İşkenceye uğradığı iddia edilen örgüt mensubu isimlerden birisi Orhan İnandı. FETÖ’nün sözde Orta Asya Bölge Sorumlusu ve üst düzey yöneticisi olan İnandı, MİT tarafından paketlenerek Türkiye’de adalete teslim edilmişti. İnandı’nın tutukluyken tırnaklarının uzamasından dahi işkence çıkartan FETÖ, İnandı’nın “kaçırıldığı, kolunun üç yerden kırıldığı ve işkence altında 37 gün boyunca gayri resmi şekilde sorgulandığı” iddialarını öne taşıdı. Elif Uzun Sümercan ve Ayşe Yalçın ise kadın işkenceci memurlar olarak hedef gösterilen isimler arasında yer aldı. 

Türkiye Tribunali de aynı taktiği uyguluyor

AST‘nin hareket şekli ise yine FETÖ’cü organizasyonlardan Türkiye Tribunali’ne benziyor. 2020 yılında Belçika’da kurulan sözde mahkeme Türkiye Tribunali, bugüne kadar yayınladığı raporlarda; işkence, insan kaçırma, yargı bağımsızlığı, cezasızlık, basın ve ifade özgürlüğü ve adalete erişim gibi başlıklar adı altında Türkiye’de hak ihlalleri yaşandığını ileri sürdü. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) usulsüz ve hukuka aykırı şekilde insanları kaçırdığı, gözaltındaki FETÖ şüphelilerinin işkence gördüğü gibi iddiaları sürekli dile getiren oluşum, Cenevre’de 20 Eylül 2021’de başlayan oturumlarda da bu ifadelerini tekrarladı. FETÖ medyası tarafından “Bağımsız ve tarafsız halk mahkemesi” şeklinde tanımlanan Türkiye Tribunali’nin oturumlarında, FETÖ’cü ve PKK’lı isimler tanık ve mağdur sıfatıyla yer aldı. Duruşmalarda ise, Türkiye tutuklu mahkumlarına işkence eden bir ülke olarak gösterilip karalanmaya çalışılıyor. Türkiye Tribunali’nin reklamını ise FETÖ’cü medya organları Ahval, Kronos ve TR724 yaptı. Terör örgütünün Türkiye aleyhine karalama kampanyasının ete kemiğe bürünmüş hali olan mahkeme, uluslararası kamuoyunda algı yaratarak Türkiye’yi hedef gösteriyor.

FETÖ imamı Murat Kaval AST’nin başında

Advocates of Silenced Turkey isimli FETÖ’cü organizasyon, bugüne kadar Türkiye’yi karalamak adına birçok çalışma yaptı. AST, New York’un en işlek caddelerinden Time Square’de reklam panolarına “Stop Erdoğan” şeklinde afiş bastırarak propaganda yapmıştı. Kurumun başında bulunan Murat Kaval, Anadolu Ajansı muhabirlerinin kendisine “Türkiye düşmanlığı yapılan ilanı neden verdiniz, bu parayı nereden buldunuz?” şeklinde soru sorması üzerine, “Gerekli bilgileri, siz FBI’a vereceğiz.” şeklinde konuşarak tehdit savurmuştu.

feto-operasyonu-son-dakika

AST’nin yöneticisi olan Kaval’ın, ayrıca FETÖ’nün ABD yapılanmasında sözde “bölge imamı” olarak faaliyet gösterdiği belirlenmişti. Kaval, 2006-2009 yılları arasında örgütün New York taşra imamı olarak görev yaptı. Rochestar, Buffalo ve Syracuse gibi şehirlerdeki FETÖ’ye bağlı tüm kurumların yapılanma ve işleyişinden sorumlu kişiydi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ tekrar kamu görevlilerini hedef aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
DHKP/C ve FETÖ : Yakın tarihimizin karanlık aktörleri https://yekvucut.com/gundem/dhkp-c-ve-feto-yakin-tarihimizin-karanlik-aktorleri/ Sat, 25 Jun 2022 16:33:08 +0000 https://yekvucut.com/?p=56027 18 Haziran 2022 tarihinde, ajanslara bir haber düştü. Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şükrü Çağlar‘ın şüpheli bir biçimde hayatını...

DHKP/C ve FETÖ : Yakın tarihimizin karanlık aktörleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
18 Haziran 2022 tarihinde, ajanslara bir haber düştü. Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şükrü Çağlar‘ın şüpheli bir biçimde hayatını kaybettiği öğrenildi. 23 yıllık hâkim olan Çağlar, o gün adliyeye gitmemişti. Bunun üzerine evine polis ekipleri gönderildi. Ekipler, Çağlar’ı ölü halde buldu. FETÖ davalarının kilit isimlerinden olan Çağlar’ın yargıladığı isimler arasında; FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğenleri Şamil Gülen ve Tavus Bin Keysan Gülen, FETÖ’cü eski istihbaratçılar ve mahrem imamlar var. Çağlar’ın ölüm nedeninin belirlenmesi için yapılacak olan otopsi, gerçekleri ortaya çıkartacak. Çağlar’ın şüpheli ölümü ise akıllara FETÖ’nün işlemesi muhtemel olan cinayet şüphesini getirdi. Üstelik, Çağlar’ın FETÖ’cü hesaplar tarafından daha önce hedef gösterildiği ortaya çıktı. İlk bakışta işinin ağırlığı altında ezilmiş bir hâkimin ölümü gibi geliyor kulağa; ne de olsa Çağlar, baktığı kritik FETÖ davalarıyla anılıyordu. Ancak Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda şüphelenmek için yeterli sebebimiz var. 

DHKP/C ve FETÖ savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit etti

―――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――

“Eğer taleplerimiz kabul edilmezse ne olacak? Şöyle; bu konuda bizim kararımız kesin. Çok kararlıyız, netiz biz savcıyı ölümle cezalandıracağız. Çünkü en başta da söyledik taleplerimiz 3 saat içinde yerine gelmezse savcıyı cezalandıracağımızı, adaleti sağlayacağımızı söyledik. Onun dışında odaya herhangi müdahale olursa görüşmeler sırasında yine aynı şekilde savcıyı hiç tereddüt etmeden cezalandıracağımızı söyledik. Mahir Çayan’ların yolundan, onların izinden geliyoruz. Onlar da Kızıldere’de son derece nettiler kesindiler. Biz de aynı şekilde burada savcıyı o şekilde cezalandıracağız. Silahımızın son mermisine kadar çatışacağız, gerekirse şehit düşeceğiz.”

―――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――――

Bu cümleler, Netflix’teki bir aksiyon filminin rehin alma sahnesinden değil. 31 Mart 2015’te Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan teröristlere ait. Kiraz’ı rehin alan DHKP/C’li teröristler canlı yayına bağlandığında bu cümlelerle devlete tehdit savurmuştu. Ardından teröristler silahlarını ateşleyerek Kiraz’ı ağır yaraladılar. Türkiye’nin karanlık gününde, teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol etkisiz hale getirildi. Kiraz ise hastaneye kaldırıldı. Ardından Türkiye’yi yasa boğan haber geldi, Savcı Kiraz şehit oldu.

dhkp-c-ve-feto-arasindaki-fark

Kiraz’ın şehit olmasında DHKP/C ve FETÖ iş birliği içindeydi. Savcı Kiraz’ı rehin alan teröristlerden Şafak Yayla’nın ismi, ilk kez FETÖ’cü polis Kadri Cemil Yiğit tarafından duyuruldu. KHK ile ihraç edilen ve hala tutuklu bulunan Yiğit, komik bir şekilde teröristi gözlerinden tanıdığını iddia etti. Firari FETÖ’cü Can Dündar’ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı Cumhuriyet Gazetesinde ise DHKP/C’li teröristlerle röportaj yapıldı. Ahmet Şık imzalı röportaj haberde, teröristlere “eylemci” dendi, propaganda fotoğrafı yayınlandı. Başlık ise daha da enteresandı:

“Bu eylem mecbur bırakıldığımız yöntem”

dhkp-c-ve-feto-arasindaki-fark

Karanlık terör örgütü DHKP/C, kanlı terör eylemlerinde bugüne kadar birçok devlet memurunu hedef aldı. Örgüt, 60 vatandaşımızı şehit etti, 526 vatandaşımızı ise yaraladı. Eski Adalet Bakanı Mehmet Topaç, polis memurları Naci Canan Tuncer, Halil İbrahim Doğan, Tuncay Karataş, Bülent Özkan, Büyükelçilik görevlisi Mustafa Akarsu katillerin şehit ettiği isimler arasında.

dhkp-c-ve-feto-arasindaki-fark

FETÖ, kanlı suikast bayrağını taşımaya devam etti

Bugün, “gazeteci, aydın, eğitimli insan, insan hakları savunucusu, aktivist” kılığına giren FETÖ’cü teröristler, kanlı eylemlerinden vazgeçmiş gibi görünseler de durum hiç öyle değil. FETÖ, suikastları işleme yöntemi ve hedef aldığı isimler bakımından DHKP/C ile aynı yolu izlemeye kararlı.

Örgüte bağlı ihraç firari savcı Hasan Dursun, FETÖ tarafından kurulan paralel sözde mahkeme olan Sınırı Aşan Hukukçular (Cross Border Jurists) yönetim kurulunda bulunuyor. Dursun, Çağlar’ı hedef göstermişti:

“CBJ Derneği sayesinde, Anayasa ve yasaları hiçe sayarak, verdiği kararlarla temel hak ve özgürlükleri yok eden (49) yargı mensubunun ismini daha biliyoruz. HAAK tarafından hazırlanan bu kararlar, bu hâkim ve savcıların adeta iddianamesi gibi. İşte o isimler…”

dhkp-c-ve-feto-arasindaki-fark

İsimler değişiyor, kurbanlar değişiyor ancak örgütün saldırı şekli ve acımasızlığı pek değişmiyor.

Hafızalarımızı tazeleyelim:

Tarihler 11 Aralık 2018’i gösterirken, Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, makamında şehit edildi. Verdi, FETÖ ile mücadelenin başarılı isimlerindendi. FETÖ tarafından öldürüldüğü kesinleşen Verdi, daha önce örgüte bağlı hesaplar tarafından hedef gösterilmişti.

dhkp-c-ve-feto-arasindaki-fark

dhkp-c-ve-feto-arasindaki-fark

FETÖ’nün taktikleri güçlense de hedef aldığı kurbanları daha öncesinden ihbar ettiği biliniyor. Örgüt, bugüne kadar kurduğu sözde mahkemelerle ve sosyal medyadaki operasyon hesaplarıyla sayısız devlet memurunu hedef gösterdi. Nitekim Belçika’da kurulan Türkiye Tribunali, İsviçre’de düzenlediği sözde mahkemelerde “işkence ve kaçırma” iddialarıyla Türkiye’deki devlet görevlilerini ihbar etmişti. FETÖ’cü isimlerin yanı sıra PKK’lı isimler de bu tiyatronun sahnesinde söz alarak Türkiye karşıtı propagandanın yürütülmesini sağlamıştı. Bu nedenle bugün Hâkim Şafak Çağlar’ın FETÖ tarafından öldürüldüğünü düşünmek için elimizde birden fazla sebep olduğu apaçık ortada.

DHKP/C ve FETÖ : Yakın tarihimizin karanlık aktörleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ içinde kopan fırtına dinmiyor https://yekvucut.com/gundem/feto-icinde-kopan-firtina-dinmiyor/ Sun, 19 Jun 2022 09:51:01 +0000 https://yekvucut.com/?p=55885 Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının kendi aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık had safhaya çıktı. Örgüt içi fikir ayrılıkları, güvensizlikler ve cepheleşmelerin giderek...

FETÖ içinde kopan fırtına dinmiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının kendi aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık had safhaya çıktı. Örgüt içi fikir ayrılıkları, güvensizlikler ve cepheleşmelerin giderek derinleşmesinin bir sonucu olarak FETÖ’cüler sürekli kavga ediyor. Öyle medeni üslup takınarak yapılan bir tartışma da söz konusu değil; baya baya küfür, hakaret ve tehditlerin havada uçuştuğu, okumasının da izlemesinin de rahatsızlık verdiği kavgalara şahit oluyoruz. Kaçtıkları ülkelerde sürdükleri rahat yaşamın batmasından mıdır bilinmez, geçtiğimiz günlerde İsveç’teki FETÖ firarileri birbirine girdi. İsveç’e firar eden Muhammed Şaban ve Mehmet Can Seyhan, birbirlerini “çocuk tacizi”yle suçladılar. Aynı şekilde, İngiltere’ye kaçan FETÖ’cü İhsan Yılmaz’ın eşi Arzu Yılmaz ise örgütün sosyal medyadaki tetikçilerinden Aslı R. Topuz’a küfretti. Kendilerini her fırsatta “aydın” ilan eden örgüt mensuplarının tartışmalarındaki seviyesizlik, rezilliklerini bir kez daha kanıtlamış oldu.

Çocuk tacizi skandalı patlak verdi

Twitter’da “isvec_imami” rumuzunu kullanan Mehmet Can Seyhan, FETÖ’cüler tarafından son günlerde karalanıyor. Hakkında “dolandırıcı ve şantajcı” olduğu iddiaları sosyal medyada dolaşan Seyhan, Muhammed Şaban ile kavga etti. Şaban’ın anlattığına göre Seyhan, Şaban’a ve küçük yaştaki oğluna ağır hakaretler etti. Şaban’ın Seyhan hakkındaki iddiaları ve olayın tüm detayları şu şekilde:

 

Seyhan ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, Şaban’ın oğlunu taciz etmediğini, üstelik Şaban’ın kendisine borcu olduğunu ileri sürdü. Tartışma o kadar büyüdü ki örgüt mensupları Şaban’ın haklı bulanlar ve Seyhan’ı savunanlar olarak ikiye ayrıldı. KHK ile ihraç edilmiş firari hâkim Ramazan Faruk Güzel de tartışmaya dahil olarak Seyhan’ın bu tarz vukuatlarının daha önce de yaşandığını, Seyhan’ın taciz ettiği çocuğun psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Bunun üzerine Seyhan öfkelenerek Güzel için “erkek çocukları üzerine cinsel fanteziler kurgulayan pedofili sapık” şeklinde ifadeler kullandı. Mide bulandıran tartışmada firari FETÖ tetikçisi Emre Uslu da Şaban’ın paylaşımını RT’leyerek Şaban’a destek oldu. Tartışma sayesinde ortaya çıkan en korkunç gerçek ise küçük bir çocuğu taciz ederek psikolojisini bozduğu iddia edilen Seyhan’ın, 9-16 yaş aralığındaki çocuklara yazılım kursu veriyor olması.

FETÖ tetikçisi kadınlar birbirine girdi

Bu hafta örgüt içinde yaşanan ikinci kavga ise FETÖ’cü İhsan Yılmaz’ın eşi Arzu Yılmaz’ın Aslı R. Topuz hakkında “o….” demesiydi.

 

Topuz, örgüt içerisinde çok tartışılan bir isim. Gerçek adının Kamuran Tıbık olduğu iddia edilen Topuz, firar ettiği Kanada’da yaşıyor. Eşinin de örgüt mensubu olduğu ve tutuklu olarak cezaevinde kaldığı söylenen Topuz, yazılarında kullandığı dil nedeniyle örgüt içerisinde sık sık eleştiriliyor. Kendisini “entelektüel” olarak tanımlayan Topuz’un küfürsüz veya bel altı konuşmadığı bir paylaşımı neredeyse yok.

feto-kavga-feto-para-kavgasiTopuz, “Zeyd” kod adlı Tuncay Opçin ve Adem Yavuz Arslan gibi isimlerden de destek görüyor. Daha önce örgütün Yalova il imamı Tayfun Tuna’ya “y.vşak” diyerek hakaret etmişti.

İngiltere’de firari durumda olan Arzu Yılmaz ise bukalemun gibi sürekli renk değiştiren bir isim. Türkiye’de yaşarken başörtülü olan ve muhafazakâr bir görüntü veren Yılmaz, İngiltere’de kendisine seküler bir kimlik yarattı.

feto-kavga-feto-para-kavgasi

Yılmaz, kimi zaman Gezi destekçisi, kimi zaman da DHKP-C’li ve PKK’lı kılığına bürünüyor.

feto-kavga-feto-para-kavgasi

Yılmaz, Topuz için ayrıca “şiştik artık, konu bu kadın da değil, ona alanı açan güruh.” dedi. Yılmaz’ın bahsettiği kişiler arasında yer alan Tuncay Opçin, Topuz için “Aslı R. Topuz’u susturmak, yazmasını engellemek en çok kime yarar? Saray’a, AKP’ye, Ergenekon’a. Getirdiği eleştiriler son derece sağlam temellendirilmiş ve reddedilemeyecek argümanlar içeriyor.” ifadeleriyle sahip çıkmıştı. Ayrıca, Tayfun Tuna ile olan kavgasında da Topuz’u desteklemişti. Opçin, yine Topuz’u savunarak şunları yazdı:

Aslı Topuz’a vasat akademisyen hakaret etmiş. Üstad’ın güzel bir sözü vardı: Mücadele-i bi’l huruf mümkün olsaydı, mücadele-i bi’s-suyufa müracaat etmeyeceklerdi. Çapları yetmeyince hakaret ediyorlar.”

Örgütün yönetim kadrosuna muhalif isimlerden Önder Aytaç da Topuz’u sevmeyenlerden.

Aytaç, “Aslı Topuz sevicilere hayret ediyorum.1 kadının erkekleşmesi sendromuna çanak tutan 1 avuç hizmet abisini de merakla izliyorum.” diyerek tepkisini ortaya koymuştu.

FETÖ içindeki kavgaların nedeni ne?

Youtube kanalımızdaki “FETÖ elebaşını 2021’de çökerten 4 kavga” isimli videomuzda, FETÖ içindeki kavgaların 2022’de de şiddetle devam edeceği öngörüsünde bulunmuştuk. Gerçekten de beklenildiği gibi örgüt mensupları sürekli didişiyor. Kendilerini aydın, elit ve eğitimli olarak pazarlayan örgüt mensupları, kavgalar sırasında kullandıkları “mahalle ağzı” dil ile gerçek yüzlerini de kanıtlıyor. Üstelik bu kavgaları yapan isimlerin hiçbiri örgütten afaroz edilmemiş. Yani kavgaları gerçekleştirenler, örgüt içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren FETÖ’cüler. Peki bu kavgalar bize ne anlatıyor? Örgüt mensupları neden sürekli birbirine giriyor?

KHK’lı Celalettin Tokmak’ın kendisi gibi ihraç edilmiş örgüt mensuplarından harem kurduğu ve bu kadınlara şiddet uyguladığı ortaya çıkmıştı. Bu olayı ortaya çıkartan ise yine örgüt mensuplarıydı. Türkiye’de yaşayan örgüt mensuplarının birbirini ifşa etmesi, artık örgüt içi tahammül seviyesinin ve güven alanının daraldığını göstermişti. 

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasıyla hayalleri yıkılan örgüt mensuplarının en büyük kavga sebebi ise “para”. Türkiye’den kaçan örgüt mensuplarından ise nefret ediliyor, çünkü ABD ve Avrupa’daki örgüt mensuplarının rahatını bozuyorlar, bir yük olarak görülüyorlar. Muhammed Şaban’ın Mehmet Can Seyhan hakkındaki şikayet dolu yazısında da bu durumun bir yansıması var. Şaban’ın anlattıklarına göre Seyhan İsveç’e firar ettikten sonra mağdur bir görüntüyle Şaban’dan yardım istiyor.

FETÖ’cülerin para söz konusu olduğu zaman gözlerinin hiçbir şeyi görmediğini Cevdet Türkyolu’nun Osman Şimşek’i tekme tokat dövdüğü kavgadan da hatırlayabiliriz. Yine Atlanta’daki dolandırıcılık olayları da aynı para hırsının sonucuydu.

Ayrıca, örgütün Türkiye’deki ayağının zayıflamasıyla beraber maddi kaynaklarında ciddi bir azalma yaşandı. Çünkü örgütün en büyük kaynağı Türkiye’ydi. Örgüt, devlet kadrolarına sızdırdığı memurlar ve kendisine bağlı iş adamlarından aldığı himmetle ciddi bir finansal güce sahipti. 

Örgüt üyelerinin para hırsının yanında; kıskançlık, çekememezlik, örgüt içinde muhalif taban ile yönetici kadro ve taraftarlarının sürekli çatışması, Türkiye’de kalan örgüt mensuplarının Avrupa ve ABD’deki örgüt mensuplarına olan öfkesi de FETÖ içindeki kavgaların sebepleri arasında. 

 

 

FETÖ içinde kopan fırtına dinmiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Almanya terör örgütü PKK sempatizanlarına göz yumuyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/almanya-teror-orgutu-pkk-ya-goz-yumuyor/ Wed, 08 Jun 2022 07:46:24 +0000 https://yekvucut.com/?p=55628 Son günlerde Avrupa’da birçok ülkede terör örgütü PKK sempatizanları sokağa çıkıyor, terör propagandası yapıyor. Polis ise bu duruma sessiz kalıyor,...

Almanya terör örgütü PKK sempatizanlarına göz yumuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Son günlerde Avrupa’da birçok ülkede terör örgütü PKK sempatizanları sokağa çıkıyor, terör propagandası yapıyor. Polis ise bu duruma sessiz kalıyor, hatta hiçbir müdahalede bulunmuyor. Bu ülkelerin başında da Almanya geliyor. Almanya, PKK’yı terör örgütü olarak kabul etse de PKK’lı teröristlerin yasak olan terör propagandalarına açıkça göz yumuyor. Almanya’daki PKK tehlikesi ise istihbarat raporlarında bir kez daha yer aldı. İç İstihbarat Servisine göre PKK, Almanya’da para toplayıp bunu Türkiye’de terörü finanse etmek için kullanıyor. Örgüt Almanya’yı dinlenme ve geri çekilme alanı olarak görüyor. Terör örgütü PKK’nın Almanya’daki yasa dışı faaliyetleri istihbarat raporuna yansıdı. PKK’nın, Almanya için tehdit olmayı sürdürdüğü vurgulandı. Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang, “Almanya’da bağışlar toplayıp bunları Türkiye’de terörü finanse etmek için kullanıyorlar. Almanya, PKK için dinlenme ve geri çekilme alanı olarak görülüyor. Burada da siyasi etki kurmaya çalışıyorlar” dedi. Almanya’daki terör örgütü PKK tehlikesinin boyutlarını ortaya koyan bu sözler İç İstihbarat Servisi Başkanı Thomas Haldenwang’a ait. Haldenwag, İçişleri Bakanı Nancy Faeser ile birlikte 2021 yılı Anayasa Koruma Raporu’nu açıkladı.

Almanya-teror-orgutu-pkk-goz-yumuyor
Almanya, terör örgütü PKK sempatizanlarına göz yumuyor

PKK’nın Almanya’da 14 bin 500 sempatizanı bulunuyor

Terör örgütü PKK üyeleri, kaçtıkları Almanya‘da faaliyetlerini “rahatça” sürdürüyor. Üniversitelerde, düşünce kuruluşlarında ve siyasi partilerde izlerine rastlamak mümkün. Başta PKK ve FETÖ olmak üzere birçok terör örgütü ve uzantısı alman akademi dünyasında kendisine geniş alan buluyor. Bir yandan kendi eğitim kurumlarını açıyorlar, diğer yandan çeşitli düşünce kuruluşları aracılığı ile eğitimi bir araç olarak kullanarak Türkiye karşıtlığını aşılamaya çalışıyorlar. İstihbarat raporu, PKK’nın Türkiye’de saldırılar düzenlediğini ve cinayetler işlemeye devam ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Raporda terör örgütü PKK’nın Almanya’daki yabancı terör örgütleri listesinde olduğunun altı çizildi. PKK’nın, örgüte katılım için Almanya’daki gençleri hedef aldığı hatırlatıldı. İçişleri Bakanı Faeser da uluslararası terör örgütü olan PKK’ya karşı ülkesinin duruşunun değişmediğini mücadelenin devam edeceğini ifade etti. İstihbarat servisinin raporuna göre terör örgütü PKK’nın Almanya’da 14 bin 500 sempatizanı bulunuyor. Örgüt geçen yıl ülkede 16 milyon 700 bin avro haraç topladı.  PKK, Almanya’nın terör örgütü listesinde. Ancak buna rağmen örgütün üniversitelerdeki varlığına göz yumuluyor. Üniversitelerdeki terör örgütü üyeleri, Türk öğrencileri de tehdit ederek baskı altına almaya çalışıyor.

Almanya terör örgütü PKK sempatizanlarına göz yumuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Batı medyası FETÖ’yü nasıl aklamaya çalışıyor? https://yekvucut.com/gundem/bati-medyasi-fetoyu-nasil-aklamaya-calisiyor/ Sat, 04 Jun 2022 16:08:44 +0000 https://yekvucut.com/?p=55569 NATO üyeliği konusundaki ısrarı devam eden İsveç ve Finlandiya teröre desteğini sürdürürken, medya kanalları aracılığıyla da algıyı kendi lehine yönetmeye...

Batı medyası FETÖ’yü nasıl aklamaya çalışıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
NATO üyeliği konusundaki ısrarı devam eden İsveç ve Finlandiya teröre desteğini sürdürürken, medya kanalları aracılığıyla da algıyı kendi lehine yönetmeye çalışıyor. Batı medyası da tam kapasiteyle FETÖ’ye destek oluyor. FETÖ tutuklularına sahip çıkan İsveç’te, örgütün kritik isimleri Türkiye’yi karalamak için durmaksızın propagandalarını sürdürüyor. Aynı zamanda PKK’ya da finansal destek sağlayan İsveç’i, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu sözlerle özetlemişti: “İsveç, terörün kuluçka merkezi.” NATO’ya resmi olarak başvuruda bulunan İsveç’in Başbakanı Magdalena Andersson, görünüşte Türkiye’nin itirazlarını dikkate alıyor. Türkiye ile diyalog çağrısını yineleyen Andersson; “Türkiye ile yakın gelecekte yapıcı toplantılar yapmayı istiyoruz.” dedi. Andersson; “Türkiye’nin taleplerine olan cevabımızı onlara doğrudan ileteceğiz, yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıracağız.” ifadelerini kullandı. Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ise, Türkiye ile NATO hakkında görüşmelerin devam edeceğini belirtirken, Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği için birçok şart koştuğunu vurguladı. Peki bu şartlar ne? Türkiye ne istiyor? 

Teröristlerin iadesi isteniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK’ya destek verip bizden destek istemek olmaz.” diyerek Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine neden olumsuz baktığını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, yaptığı diplomatik telefon görüşmesinde Türkiye’nin beklentilerini ve şartlarını açıkça ifade etti. Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsveç Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Robert Rydberg, Finlandiya Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı Petri Hakkarainen, Almanya Başbakanı Dış Politika Danışmanı Jens Plötner ve Birleşik Krallık Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Lovegrove ile telefonda görüştü. Bu görüşmede, NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’dan, Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarının giderilmesi yönünde somut adımların beklendiği iletildi. Ayrıca, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Türkiye’nin beklentilerinin karşılanması gerektiği de vurgulandı. PKK/PYD/YPG ve FETÖ mensuplarının İsveç ve Finlandiya’da barınmalarına müsaade edilmeyeceğine yönelik tavır net bir şekilde gösterildi.

Batı medyası FETÖ’cülerin ifadelerini yayınladı

Tüm bu diplomatik diyaloglar sürdürülürken, FETÖ panik halinde Türkiye’ye saldırmaya başladı. Çünkü, firari örgüt mensuplarının Türkiye’ye iade edilmesi ve adalet önünde hesap vermesi, örgütün en son istediği şeyler arasında yer alıyor. FETÖ, propagandasını sürdürürken İsveç medyası ise tüm bu kargaşa arasında geri adım atmak şöyle dursun “Teröristleri nasıl aklarım” kaygısına girdi. İsveç gazetesi Expressen, 17 Mayıs’ta yayınladığı yazıda terör mensuplarının ifadelerine geniş yer verdi. Türkiye’de terörden arananlar listesinde yer alan teröristlerin ifadeleri, isimleri gizlenerek paylaşıldı. Üstelik, haklarında kırmızı bülten çıkarılmış isimlere haklılık payı gütmeye çalışan İsveç medyası, bu isimleri çok “değerli” gazeteci ve aktivistler olarak tanımladı. Modern olduğunu iddia eden Batı medyası; Peygamber Efendimizle konuştuğunu iddia edecek kadar ileri giden bir liderin kendisine atletini koklama raddesinde bağlı itaatkâr üyelerini, bugün büründükleri sahte kimlikler üzerinden tanımlıyor. Böylece; Türkiye sözde gazetecilerine, kitap yazarlarına, akademisyenlerine ve aktivistlerine zulmeden bir ülke olarak gösterilmek isteniyor.

İsveç gazetesi Expressen’de yayınlanan yazıda, FETÖ firarisi Abdullah Bozkurt olduğu tahmin edilen terör mensubu şu cümlelerle tanımlandı:

“İsminin açıklanmasını istemeyen tanınmış bir TV tartışmacısı ve yazar”

Ardından ise şu ifadelerine yer verildi:

“Adım Erdoğan için büyük bir sembolik değere sahip ve şu anda Türkiye’ye iade edilecek olursam, işkence göreceğime yüzde 100 eminim.”

Teröristleri allayıp pullayan İsveç’te bunlar yaşanırken Finlandiya da geri durmadı. Finlandiya’lı vekil Johan Kvarnström, ülkelerindeki teröristleri iade etmeyeceklerini açıkladı. Kvarnström;

“Türkiye’nin PKK ve Gülen Cemaatine (FETÖ) üyelik gerekçesi ile iadelerini talep ettiği kişileri sınır dışı etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Ardından ise “Kürtlerin dağlardan başka dostları da olsun” şeklinde bir acıtasyon cümlesiyle hümanistliğini (!) bebek katili bir örgüt üzerinden tasavvur etti.

ABD destekli algı yönetimi

FETÖ, Türkiye’nin NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’daki terör örgütü mensuplarını iade etmemesi için propagandasını her türlü kanaldan sürdürürken, ABD’den de destek alıyor. ABD’deki Cumhuriyetçi Parti senatörlerinin yakın ilişkiler kurduğu FETÖ tetikçisi Enes Kanter’in yazdığı bir yazı, ABD’de çıkan Time dergisinde yayınlandı. “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Herkese Zorbalık Yaptığı Gibi NATO’ya Zorbalık Yapmasına İzin Vermeyin.” başlığıyla yayınlanan yazı, apaçık ve bolca FETÖ propagandası içeriyor. Finlandiya ve İsveç’i savunan Kanter, Türkiye’nin iki ülkeye saldırgan muamele gösterdiğini iddia etti. NATO’nun Türkiye’ye taviz vermesi halinde ise bunun sonuçlarının ağır olacağını söyledi.

isvec-finlandiya-feto-hazirlama
Enes Kanter

Kanter, ayrıca“Erdoğan’ın hedefleri arasında saygın yayıncılar, gazeteciler ve aktivistler yer alıyor.” cümleleriyle Batı’nın teröristleri sokmaya çalıştığı kılıfa uygun hareket etti. İsveç ve Finlandiya’daki teröristlerin iadeleri halinde ise işkenceye maruz kalacaklarını iddia eden Kanter, Erdoğan’ı zorbalıkla suçladı. Kanter, “ABD ve diğer 29 ülkenin bu zorbalığa karşı sağlam durması gerekiyor.” diyerek de uyarı yaptı.

Tüm bu danışıklı dönüşüklü algı yönetimi, tarihi riyakarlıkla dolu Batı’nın terör karşısında takındığı “sempatik” tavrı özetlerken, FETÖ’nün firari örgüt mensuplarını korumak için her türlü çirkinliği sergileyebileceğini gösteriyor.

 

Batı medyası FETÖ’yü nasıl aklamaya çalışıyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>