yunanistan için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Tue, 01 Aug 2023 16:42:19 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png yunanistan için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 Batı Trakya’da Türk okullarının kapatılması çalışanların geleceğini etkiliyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/bati-trakyada-turk-okullarinin-kapatilmasi-calisanlarin-gelecegini-etkiliyor/ Tue, 01 Aug 2023 16:42:19 +0000 https://yekvucut.com/?p=57421 Yunanistan, Batı Trakya’da Türk azınlık okullarını kapatmaya devam ediyor. Batı Trakya Türklerinin tarihi anlaşmalardan doğan anadilde eğitim ve okul açma...

Batı Trakya’da Türk okullarının kapatılması çalışanların geleceğini etkiliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yunanistan, Batı Trakya’da Türk azınlık okullarını kapatmaya devam ediyor. Batı Trakya Türklerinin tarihi anlaşmalardan doğan anadilde eğitim ve okul açma hakları ihlal ediliyor. Bu nedenle azınlık okulu çalışanlarının geleceğinin de riske attığı belirtiliyor. Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümet Başbakan Yardımcısı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı ve AK Parti Bursa Milletvekilliği de yapan Batı Trakya kökenli siyasetçi Hakan Çavuşoğlu, AA muhabirine, Yunanistan’da azınlık okullarının kapatılmasının sonuçlarını anlattı. Çavuşoğlu, Batı Trakya’da 1926’da 307 azınlık ilkokulu varken son olarak 19 Temmuz’da Rodop’ta 7, İskeçe’de 2 Türk azınlık ilkokulunun kapatılmasıyla eğitim veren ilkokul sayısının 90’a düştüğünü belirtti. “Okulların kapatılması, eğitim sektöründeki iş gücü ve istihdam açısından da olumsuz sonuçlara yol açıyor. Bölgedeki öğretmenler, personel ve diğer ilgili kişiler işsiz kalacak ve ekonomik göçe zorlanacak.” Batı Trakya’daki Müslüman Türk okullarının kapatılmasının Yunanistan’ın azınlık haklarına saygı göstermediğinin açık göstergesi olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, ülkede tüm uluslararası anlaşmalara aykırı şekilde okulların kapatılması ve Türkçe müfredatın kısıtlanması yönündeki müdahalelerin devam ettiğini belirtti.

“Eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin ihlali, diğer toplum üyeleri arasında hoşnutsuzluğa neden olur”

Çavuşoğlu, eğitimin, azınlıkların sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal açıdan güçlenmesi için temel araçlardan olduğuna dikkat çekti. Batı Trakya Türkleri için eğitimin kendi kültürel miraslarını, dil ve geleneklerini gelecek nesillere aktarmalarının en önemli unsurlardan olduğunu vurguladı. Okulların kapatılmasının toplumda hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığın artmasına yol açabileceği uyarısında bulunan Çavuşoğlu, “Eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin ihlali, diğer toplum üyeleri arasında hoşnutsuzluğa neden olur ve toplumsal huzuru tehdit edebilir.” dedi. Çavuşoğlu, Batı Trakya dahil Yunanistan genelinde 2011-2012 ders yılından itibaren okul öncesi azınlık öğrencilerinin yalnızca Yunanca faaliyet gösteren anaokullarına gitmeye zorlandığını anımsatarak, “Bu uygulama açık bir asimilasyona işaret etmektedir. Ülkede aileyi, toplum temsilcilerini ve kurumları dışlayan her karar, Lozan Antlaşması’ndan doğan azınlık haklarının ihlalidir.” ifadelerini kullandı. Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığa ait okulların sayısının artırılması ve bu eğitim kalitesinin yükseltilmesiyle eğitimde fırsat eşitliği sağlanacağına değinen Çavuşoğlu, “özel azınlık eğitim kurumlarının” kurulmasına yönelik engellerin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.

Batı Trakya’da Türk okullarının kapatılması çalışanların geleceğini etkiliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kanlı Noel katliamının üstünden 59 yıl geçti https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/kanli-noel-katliaminin-ustunden-59-yil-gecti/ Wed, 21 Dec 2022 14:35:40 +0000 https://yekvucut.com/?p=57229 Kıbrıs’ta Rum çetelerinin gerçekleştirdiği “Kanlı Noel” katliamının üzerinden 59 yıl geçti. Saldırılarda 364 kişi şehit düştü, 103 Türk köyü boşaltıldı....

Kanlı Noel katliamının üstünden 59 yıl geçti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kıbrıs’ta Rum çetelerinin gerçekleştirdiği “Kanlı Noel” katliamının üzerinden 59 yıl geçti. Saldırılarda 364 kişi şehit düştü, 103 Türk köyü boşaltıldı. Rum çeteleri, 24 Aralık 1963’te Lefkoşa’nın Kumsal bölgesindeki saldırılarına devam ederken, Kıbrıs’taki Türk Alayı’nda doktor olarak görev yapan Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi ile 3 çocuğunu da vahşice katletti. Rumlar 6 Ağustos 1964 tarihinde Erenköy’e EOKA lideri Yeoryos Grivas komutasındaki kuvvetlerle saldırıya geçti. Bölgedeki kuşatmayı sona erdiren ise Türk Hava Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği uyarı uçuşları oldu. Yüzbaşı Cengiz Topel’in kullandığı F100F jeti düşürüldü. Paraşütle atlamayı başaran Topel, indiği Rum köyü yakınlarında esir alındı. Rumlar tarafından işkenceyle öldürülen Yüzbaşı Topel, Cumhuriyet döneminin ilk hava harp şehidi oldu. 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı başlatıldı. Ada’da Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu olmak üzere iki özerk yönetimin mevcudiyeti ilkesel olarak tanındı. Konferansın 2.aşamasında ise Yunanistan, yeni anayasal düzenin kurulmasına yönelik teklifleri reddetti. Ayrıca ikinci toplantıya kadar Rum ve Yunan askerlerinin, Türklerin bulunduğu bölgeden çekilmeleri gerekiyordu ancak çekilmedikleri gibi saldırılar da sürdü. 14 Ağustos’ta “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla Kıbrıs Barış Harekatı’nın ikinci aşaması başladı. Harekatın ikinci aşamasında Rum çeteler bir katliama daha imza attı. 14 Ağustos 1974’te Türk köylerine girdiler. Aralarında bebeklerin de bulunduğu 126 Kıbrıs Türkünü katlettiler. Bugün “Katliam Çukuru” olarak bilinen toplu mezar, katliamdan 18 gün sonra tesadüfen buldu.

Kanlı Noel katliamının üstünden 59 yıl geçti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye’yi görmezden gelmenin riskleri https://yekvucut.com/dunyadan/turkiyeyi-gormezden-gelmenin-riskleri/ Tue, 20 Dec 2022 10:57:41 +0000 https://yekvucut.com/?p=57220 Türkiye politikalarında haklı Lihtenştayn Prensi Michael, kendi kurmuş olduğu, üst düzey politikacı ve yöneticilere istihbari fikir ve öneri sunduğu gisreportsonline...

Türkiye’yi görmezden gelmenin riskleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye politikalarında haklı

Lihtenştayn Prensi Michael, kendi kurmuş olduğu, üst düzey politikacı ve yöneticilere istihbari fikir ve öneri sunduğu gisreportsonline kanalda, Avrupa’nın Türkiye konusunda başarısız bir strateji izlediği, Türkiye’nin gerek konumu, gerek sürdürdüğü politikaları konusunda haklı ve başarılı olduğunu belirten bir yazı yayınladı.

Batı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kendine ait stratejik çıkarları olduğunu kabul etmiyor

Batı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kendine ait stratejik çıkarları olduğunu kabul etmeyi reddediyor ve bunu yaparken çok önemli bir müttefiki yabancılaştırma riskini alıyor. Avrupa’nın güneydoğu komşuları –Doğu Akdeniz, Karadeniz bölgesi ve Kafkaslar- uzun süredir büyük jeopolitik aktörlerin etki için yarıştığı bir arena olmuştur.

Türkiye de bu kritik bağlantının merkezinde yer alıyor. Bu, Ankara’yı büyük zorluklar ve sorumluluklarla karşı karşıya bırakıyor. ABD, Avrupa Birliği, NATO ve Rusya’nın bölgede stratejik çıkarları var ve İsrail, Mısır ve Yunanistan gibi diğer önemli aktörlerin de tehlikede olduğu çok şey var.

Ukrayna halkının yaşadığı korkunç kayıplara ek olarak, işgal, çeşitli küresel siyasi ve ekonomik zorluklara yol açtı. Tüm bu yakıcı meseleler Avrupa’nın yakın çevresinde yaşanıyor ve bölgenin sinir merkezi olan Türkiye’nin konumu ve çıkarlarının anlaşılmasını zorunlu kılıyor.

NATO üyeleri Türkiye’yi çeşitli konularda eleştirdiler. Bunlardan biri Rus S-400 hava savunma sisteminin satın alınmasıydı. Sorun şu ki, Ankara’nın çıkarlarını savunmak için belirli bir stratejik özerkliğe ihtiyacı var. Tamamen Batı donanımına bağımlı olmak, özellikle de yazılımı kontrol edememek, manevra alanını sınırlayacaktır. Bağımsızlığını korumak için gelişen bir savunma sektörü inşa etti. Türkiye’nin çıkarları Batı tarafından büyük ölçüde göz ardı edildiğinden, Ankara bazen şantaj olarak görülen ama aslında sadece ulusal çıkarları koruyan önlemlere başvurmak zorunda kalıyor. Finlandiya ve İsveç’in PKK’lı teröristlere barınmayı bırakmamaları halinde NATO’ya katılımlarının engellenmesinde de durum böyleydi.

ABD ve AB, Türkiye çıkarlarını görmezden geliyor

Türkiye, ekonomik faaliyet yoluyla Afrika’da önemli bir nüfuz kazandı. Orta Doğu’yu istikrara kavuşturma potansiyeline sahiptir ve Orta Asya’da önemli bir rol oynayabilir. Batı için hayati önemdedir. Yine de ABD ve AB, Türkiye’nin çıkarlarını görmezden geliyor ve sürekli olarak uluslararası sahnede ülkeyi itibarsızlaştırıyor. Bu geri tepecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan tam bir pragmatist. Bu, politikalarını sık sık değiştirmesine neden olur. Pek çok yorumcu, Türk siyasetinin öngörülemez olduğunu düşünüyor, ancak bunlar mantıklı ve ulusal çıkarlar tarafından yönlendiriliyor.

Türkiye olmadan Avrupa’nın güvenliği ve çıkarları sürekli tehdit altında olacaktır. Avrupalılar Ankara’yı anlamak için çaba gösterselerdi, daha güvenli ve istikrarlı bir yakın çevre ile ödüllendirilirlerdi.

Türkiye’yi görmezden gelmenin riskleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığına baskıları devam ediyor https://yekvucut.com/dunyadan/yunanistanin-bati-trakya-turk-azinligina-baskilari-devam-ediyor/ Sat, 24 Sep 2022 09:39:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=56960 Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığına yönelik baskıları devam ediyor. Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü Vaizi ve bir dönem Batı Trakya Azınlık Okulları...

Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığına baskıları devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığına yönelik baskıları devam ediyor. Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü Vaizi ve bir dönem Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olan Mehmet Emin Ahmet, Batı Trakya Türk azınlığına yapılan baskıları anlattı. Ahmet, Batı Trakyalı çocukların ana dilde eğitim hakkının engellendiğini ve daha üst sınıflarda öğretmen bulunamadığı gerekçesiyle Türkçe verilmesi gereken derslerin Yunanca yapıldığını açıkladı. AA muhabirine konuşan Ahmet, çalışmak için Avrupa’ya giden Türk soydaşlardan farklı olarak Batı Trakya’nın 800 senelik geçmişe sahip, yerli ve asli unsuru olduklarını söyledi. Ahmet, Batı Trakya Türklerinin haklarının Lozan Antlaşması’yla güvenceye alındığına dikkati çekti. Sahip oldukları pek çok hakkın farklı şekillerde ihlal edildiğini ifade etti.

Batı Trakyalı çocuklar, anaokulunda ana dilde eğitim alamıyor

Ahmet şöyle devam etti: “Bizim Yunanistan’daki okullardan farklı olarak azınlık okullarımız var. Azınlık okulları, iki dilli eğitim yapan ve iki farklı müfredatı olan ama tamamen azınlığa ait okullar demektir. Bu okulların idari ve eğitim kadrosu hem Yunan hem de Türklerden oluşmaktadır ama düzenleme geliştirmek, çağa ayak uydurmak için bazı dersler Türkçe müfredattan Yunanca müfredata alındı. Bazen bir düzenleme oluyor ve bakıyorsunuz ‘Bu dersi branş öğretmeni verecek, işte sizde var mı? Yok. O zaman şimdilik Yunanlılar versin, sonra bakarız.’ denilmiş ve kadro da gitmiş, bir daha da geri gelmemiş. Aleyhimize bir durum söz konusu.”

Ahmet, azınlık okulu idaresi veya veliler, Yunan öğretmenlerle sorun yaşadıklarında şikayetlerinin dikkate alınmadığını belirtti. “Milli Eğitim, çocukları taciz ettiği için, şiddet uyguladığı için şikayet ettiğiniz bir öğretmeni bir yıl sonra cezalandırmak yerine aynı okula müdür yapabiliyor”

Azınlık okulları bürokratik engellerle karşılaşıyor

Azınlıkların kendi okullarında etkinlik yapmak istediklerinde de birçok bürokratik engelle karşılaştığını kaydeden Ahmet, “Okul yararına, çocuklarımızın eğitimine de katkı sağlayacak bir program yapmak istediğimiz zaman okulun sahipleri olarak biz ‘Tamam’ diyemiyoruz. Devletin birimlerinden izin almak durumundayız. Biz kaçak bir şey yapmıyoruz fakat yasalarda belirtilmiş imkanları kullanamamak ve izin alınma şartını ortaya koyarken iyi niyetin olmaması bizi rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı. Ahmet, azınlık okullarının fiziki imkanlarının yetersizliğinden de bahsetti. Bazı Türk velilerin bu nedenle çocuklarını devlet okullarına gönderdiğini aktardı. Bazı derslerde 30 yıl boyunca aynı kitapları kullanmak zorunda kaldıklarını kaydederek, “Okulda okutulan kitaplar artık fotokopi oldu. 30 yıl önceki müfredatla çocuklarımız okula gitmek zorunda kaldı. Türkiye’den kitap gelmesi ve içeriklerin güncellenmesi gerekiyor ama iki ülke komisyonlar şeklinde toplanıyor ve uzun süre neticeye varılmıyor” dedi.

Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığına baskıları devam ediyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Batılı ülkelerin göçmenlere yönelik ayrımcı tutumu raporlandı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/batili-ulkelerin-gocmenlere-yonelik-ayrimci-tutumu-raporlandi/ Thu, 15 Sep 2022 08:41:10 +0000 https://yekvucut.com/?p=56930 Rusya’nın Ukrayna‘ya askeri müdahalesiyle birlikte Batılı ülkelerin göçmenlere yönelik ırkçı tutumu da gözler önüne serildi. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, 12...

Batılı ülkelerin göçmenlere yönelik ayrımcı tutumu raporlandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Rusya’nın Ukrayna‘ya askeri müdahalesiyle birlikte Batılı ülkelerin göçmenlere yönelik ırkçı tutumu da gözler önüne serildi. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, 12 yılda 1,1 milyon Suriyeliyi ülkelerine  aldı. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı sırasında 7 ayda 7 milyonu aşkın Ukraynalıyı kabul etti. Batılı ülkelerin mültecilere yönelik çifte standardı ve ayrımcı politikaları uluslararası raporlara da yansıdı. Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği (BMMYK) 6 Eylül’de konuyla ilgili bir rapor yayımladı. 7 milyon 156 bin 748 Ukraynalının başta Almanya, Polonya, Macaristan ve Romanya olmak üzere AB üyesi ülkelere sığındığını bildirdi. Raporda, 4 milyondan fazla Ukraynalının geçici koruma programlarına alındığı belirtildi. En çok Ukraynalı kabul eden ülke 2 milyon 536 bin 630 kişiyle Polonya. Polonya’yı 1 milyon 338 bin 276 kişiyle Macaristan’ın takip ediyor. Üçüncü sırada ise yaklaşık bir milyon kişiyle Almanya’nın yer alıyor.

Batılı ülkelerin ayrımcı tutumu

Öte yanda BM’nin yayımladığı rapora göre AB, Suriye’deki iç savaşın başladığı günden bu yana sadece 1 milyon 160 bin Suriyeliye kapılarını açtı. Almanya, 560 bin, İsveç, Avusturya, Hollanda, Fransa, Yunanistan yaklaşık 600 bin Suriyeli mülteciyi kabul etti. Ukrayna’dan çok sayıda sığınmacı kabul eden Polonya, Macaristan, Romanya ve Moldova gibi ülkelerin Suriye iç savaşının başından bu yana ne kadar sığınmacı kabul ettiğine ilişkin ise veri bulunmuyor. Ukraynalı olmadıkları için Avrupa’ya kabul edilmeyen sığınmacıların binlercesi Akdeniz’de hayatını kaybetti ya da Yunan sahil güvenlik birimleri tarafından zorla geri itildi. AB sınır koruma ajansı Frontex’in, Yunan güçlerini engellemesi gerekiyordu. Ancak Froxtex de mültecilere yapılan insan hakları ihlallerine gözlerini yumdu. AB’ye kabul edilmeyen mültecilerin çoğu 2016 öncesi Ankara’ya AB tarafından mali destek verilmesi koşuluyla gönderildi. Türkiye’nin bugün 4 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaptığı biliniyor.

Batılı ülkelerin ayrımcı politikaları medya kuruluşlarının yayınlarına da yansıdı

AB ülkelerinin sığınmacılar konusundaki ırkçı tutumu siyasetçilerin açıklamalarına ve batılı medya kuruluşlarının yayınlarına da yansıdı. BBC’ye açıklamada bulunan eski Ukrayna Başsavcı Yardımcısı David Sakvarelidze: “Bu yaşananlar benim için çok duygu yüklü. Sarı saçlı, mavi gözlü Avrupalılar ve çocukların (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’in füzeleriyle, helikopterleriyle ve roketleriyle öldürüldüğünü görüyorum.”

NBC televizyonu muhabiri Kelly Cobiella: “Bunlar Suriye’den gelen mülteciler değiller. Bunlar Ukrayna’dan geliyorlar. Hıristiyanlar, beyazlar.”

İngiliz ITV News muhabiri Lucy Watson: “Ukraynalıların başına tahmin edilemez şeyler geldi. Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil. Burası Avrupa.”

Fransız BFM TV’den Ulysse Gosset: “21. yüzyıldayız. Bir Avrupa şehrindeyiz ama sanki Irak ya da Afganistan’daymışız gibi seyir füzesi ateşi sürüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Telegraph yazarı Daniel Hannan: “Bize çok benziyorlar. Olanları bu kadar şoke edici kılan da bu. Savaş artık sadece fakirleşmiş ve uzaktaki halkların başına gelen bir şey değil” dedi.

Batılı ülkelerin göçmenlere yönelik ayrımcı tutumu raporlandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yunanistan göçmenleri ölüme itti: 5 çocuk hayatını kaybetti https://yekvucut.com/video/yunanistan-gocmenleri-olume-itti-5-cocuk-hayatini-kaybetti/ Wed, 14 Sep 2022 16:16:10 +0000 https://yekvucut.com/?p=56924 🇬🇷 Yunanistan'ın masumlara yaptığı zulümler bitmek bilmiyor! ▪️Yunan güçleri, Lübnan'dan İtalya'ya geçmek isteyen göçmenleri açık denizde geri itti. ▪️5'i çocuk...

Yunanistan göçmenleri ölüme itti: 5 çocuk hayatını kaybetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>

🇬🇷 Yunanistan'ın masumlara yaptığı zulümler bitmek bilmiyor!

▪Yunan güçleri, Lübnan'dan İtalya'ya geçmek isteyen göçmenleri açık denizde geri itti.

▪5'i çocuk altı göçmen hayatını kaybetti.

▪İki kardeşten, Asım 9 aylık, Abdulvahap 4 yaşında idi. pic.twitter.com/K7Kez1IUlB

— Batı Raporu (@BatiRaporu) September 14, 2022

Yunanistan’ın göçmenlere yönelik zalim politikaları devam ediyor. Yeni bir yaşam umuduyla Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenler Yunan güçleri tarafından açık denizde Türk Karasularına geri itiliyor ve ölüme terk ediliyor. Göçmenlerin tüm eşyalarını alan Yunan güçleri, onları ayrıca darp ediyor ve kıyafetlerini de çıkararak çıplak şekilde Türkiye’ye geri gönderiyor. Zalim Yunanistan’ın son olarak göçmenlere yaptığı zulüm adeta insanlıktan nasibini almadıklarını gözler önüne seriyor. Lübnan’dan İtalya’ya geçmek isteyen bir grup göçmen, Yunanistan’dan geçmek zorunda kalınca yine ölüme itildi. Muğla açıklarında, Türk Karasularına geri itilen göçmenlerden 5’i çocuk 6 kişi denizde boğularak hayatını kaybetti. Türk Sahil Güvenliği açık denizdeki diğer 73 göçmeni kurtarmayı başardı. Ancak ne yazık ki küçük çocukların cansız bedenine ulaşıldı.

Yunanistan göçmenleri ölüme itti: 5 çocuk hayatını kaybetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Macron’un çırpınışları: Cezayir yine mi sömürülecek? https://yekvucut.com/gundem/macronun-cirpinislari-cezayir-yine-mi-somurulecek/ Sat, 03 Sep 2022 08:32:16 +0000 https://yekvucut.com/?p=56874 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 27 Ağustos’ta doğal gaz umuduyla Cezayir’e gitti. Malum, Rusya’nın gaz kesme kararı sonrası Avrupa ülkeleri ne...

Macron’un çırpınışları: Cezayir yine mi sömürülecek? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 27 Ağustos’ta doğal gaz umuduyla Cezayir’e gitti. Malum, Rusya’nın gaz kesme kararı sonrası Avrupa ülkeleri ne yapacağını şaşırdı. Dev ekonomilere sahip olan ülkeler, yaşanan kriz için ardı ardına çözüm önerilerini açıkladı. Örneğin; İngiltere, “bu sene ısınmak için evde zıplayın” dedi. Almanya, vatandaşlarına “duş sürelerini kısaltmalarını ve sıcak suyu az tüketmelerini” söyledi. Avusturya, “sıcak su yerine soğuk su kullanın” tavsiyesi verdi. Belçika, gıdaları ısıtmak için mikrodalga kullanılması gerektiğini duyurdu. İsviçre, “yeterince mum ve yakacak odun stoklayın” çağrısında bulundu. İspanya, kış aylarında klimaların sıcaklığının 19 derecenin üzerine çıkarılmayacağını açıkladı. Yunanistan yaz aylarında klimaları 26 derecenin altına düşürmeyi yasakladı. Fransa ise klimalı işyerlerinin kapılarının açık tutulmayacağını bu kararı ihlal edenlere de 750 avroya kadar para cezası vereceğini açıkladı. Soğuk su ile duş, klimasız ofisler, elektrik yerine yakılan mumlar…

Macron’un Cezayir ziyareti

Rusya’dan gaz alamayan Avrupa ülkeleri, soluğu başka alternatiflerde aramaya başladı. Fransa’nın da aklına doğal olarak eski sömürdüğü ülkeler geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da “Yıllarca sömürdük zaten biraz daha sömürmekten zarar gelmez” kafasıyla Afrika’nın en büyük doğal gaz ülkelerinden biri olan Cezayir’e gitti. Macron 27 Ağustos’ta ilk olarak ülkenin kuzeybatısında Akdeniz’e kıyı olan Oran şehrinde gençlerle kaynaşmak için tarihi müzik dükkânı “Disco Maghreb’i” ziyaret etti. Fakat beklediği ilgiyle karşılaşamadı. Dükkândan çıktıktan sonra toplanan kalabalığı selamlamak isteyen Macron, Cezayirlilerin protestolarıyla karşılaştı. Cezayirliler, “Buradan defol git. Cezayir çok yaşasın” sloganlarıyla Macron’a tepki gösterdi. Kalabalığın içinde rezil olan Macron, korumaları tarafından apar topar araca bindirilerek olay yerinden uzaklaştırıldı.

Afrika ülkeleri uyanıyor

Afrika ülkeleri artık yavaş yavaş uyanıyor. Doğal olarak Cezayirliler de artık Fransa tarafından sömürülmek istemiyor. Cezayir’de beklediği ilgiyi göremeyen Macron ise ülkesinin sömürge geçmişinden kurtulmak için kurban arıyor. Nitekim Cezayir’de yaptığı açıklamalarda “Türkiye’nin Fransa karşıtı eylemler yaptığını” söyledi. Tüm bu olaylardan sonra insan kendini “şimdi Türkiye ne alaka?” demekten alamıyor. Macron’un bir şekilde işin içinden sıyrılması lazım tabi. Türkiye de Ukrayna-Rusya krizinde taraf olmayıp arabulucu konumunda olduğu için hedef tahtasına oturtulan ülkeler arasında ilk sırada yerini alıyor. Yine Macron’un Türkiye’yi suçlamasının diğer bir nedeni Cezayir’in bir zamanlar Osmanlı toprağı olması.

Ancak Macron’a hatırlatmak isteriz ki; Cezayir’i işgal edip yıllarca sömüren Osmanlı değil Fransa’ydı. Cezayirliler, Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde iken yıllarca huzur içinde yaşamıştı. Fransa ise 1830 yılında işgal ettiği Cezayir topraklarını tam 132 yıl boyunca sömürdü. Bu süre içinde bir buçuk milyon insan acımasızca katledildi. Cezayir’deki köyler ve kasabalar yerle bir edildi. Müslüman kadınlar tecavüze uğradı. Fransızlar, halkın Müslüman ve Arap kimliğini yok etmek için Arapça ve Berberice yerine Fransızcayı hâkim dil haline getirdi. Cezayir 5 Temmuz 1962’de bağımsızlığına kavuştu. Macron ve Batılı ülke liderlerinin unuttuğu bir şey var. Ne dünya sömürgeciliğin başladığı yüzyıldaki gibi tek kutuplu ne de Afrikalılar artık çaresiz. Afrika, Batılıların kendilerini bir daha sömürmesine ve soykırım uygulamasına müsaade etmeyecek gibi görünüyor.

Büşra DEDE

Macron’un çırpınışları: Cezayir yine mi sömürülecek? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’nin Türkiye İki Yüzlülüğü https://yekvucut.com/gundem/abdnin-turkiye-iki-yuzlulugu/ Wed, 31 Aug 2022 12:50:46 +0000 https://yekvucut.com/?p=56865 ABD’den yeni yaptırım tehdidi Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından başta ABD ve diğer Batılı ülkeler tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımlara katılmadı....

ABD’nin Türkiye İki Yüzlülüğü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’den yeni yaptırım tehdidi

Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından başta ABD ve diğer Batılı ülkeler tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımlara katılmadı. Ticaretine devam edeceğini de açıklamıştı. ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, Türk şirketlerine Batı yaptırımlarına maruz kalan Rus iş insanları ve şirketler ile iş yapmamaları konusunda uyarıda bulunmak için bir mektup gönderdi. Adeyamo’nun mektubunda, Türk şirketlerinin yaptırımlara maruz kalan Ruslarla iş yapmasının ABD’nin kendilerine yaptırım uygulanmasıyla sonuçlanacağı da vurgulandı.

ABD’nin iki yüzlü tutumu

Ancak, ABD’nin Türkiye’ye karşı yaptırım tehdidi iki yüzlü tutumunu bir kez daha ortaya koydu. Çünkü Avrupa devletlerinin ilan ettikleri ambargolara uymadığı ortaya çıktı. İngiltere ve diğer Batılı ülkeler Rus petrollerinin gizli ortakları. Çoğu ABD ve İngiliz 400 finans kuruluşu Rus petrol şirketlerini 130 milyar dolarla fonladı. Sadece petrol de değil. Yaptırım listesinde yer alan birçok mal da dahil olmak üzere milyarlarca dolarlık ürün; Rus limanlarından ABD’ye hareket etmeyi sürdürüyor. Ahşap, metal ve kauçuk mallardan oluşan 3 bin 600 sevkiyat gerçekleştirildi. Moskova’nın ABD ile sürdürdüğü ticari ilişkilerinden her ay 1 milyar dolardan fazla gelir elde ettiği Associated Press’in haberinde açıklandı.

Yunanistan’ın desteğine ABD sessiz

Rusya’nın Baltık ve Karadeniz limanlarından Avrupa sularına giden petrol kargolarındaki artış, ihracatı yükseltiyor. Bu iki limandan deniz yoluyla taşınan petrol miktarı yılın ilk çeyreğinde günlük ortalama 1,8 milyon varil olurken, nisan ve mayıs ayrılarında günlük ortalama 2,3 milyon varile çıktı.

Sadece Yunanistan limanlarına ulaşan petrol ise günlük 900 bin varile ulaştı. Yunanistan limanları Rus petrolünün gemiden gemiye aktarım yoluyla diğer ülkelere ihraç edildiği önemli bir merkez haline geldi. Yunanistan’a ait tankerler de halihazırda Rus petrolünün ana taşıyıcısı konumunda bulunuyor. Uluslararası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Robin Brooks’un paylaştığı verilere göre, Yunanistan’a ait tankerler Rus petrolünün yüzde 63’ünün taşınmasını sağlıyor. Rusya, Yunanistan’ın tanker filosu sayesinde dünyaya her zamankinden daha fazla petrol sevk etti. Yunan gemileri 2020-21’de %34 kapasitedeyken 2022’de %55 kapasiteye yükseldi.

Yaptırımlar kime zarar verir?

Ancak ABD’den ne Yunanistan’a, ne ambargo açıklayıp uymayan Avrupa ülkelerine ne de kendi bünyesindeki şirketlere bir yaptırım açıkladığına şahit olmadık. Türkiye’ye ambargo uygulamak için fırsat kollasa da Rusya-Ukrayna krizinde Türkiye’nin arabuluculuğu tüm dünyadan takdir topladı. Yani ABD’nin oluşturmaya çalıştığı algının aksine Türkiye savaşa destek olmak yerine bu savaşın bir an önce bitmesi için var gücüyle çalışıyor. Ayrıca Rus pazarının terk edilmesiyle büyük kayıplara uğrayan ABD’li şirketler açıklarını kapatmak için Türk şirketlerine komisyon karşılığında birlikte iş yapmayı teklif ediyor. Bu da demek oluyor ki olası bir yaptırım Türkiye’den çok ABD’ye zarar verir.

ABD’nin Türkiye İki Yüzlülüğü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetonun-mit-imami-gundemden-dusmuyor/ Tue, 23 Aug 2022 13:49:24 +0000 https://yekvucut.com/?p=56771 FETÖ mahrem imamı Temel Alsancak adına açılan Twitter hesabı, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut hakkında birtakım iddialar ortaya attı. Örgütün...

FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ mahrem imamı Temel Alsancak adına açılan Twitter hesabı, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut hakkında birtakım iddialar ortaya attı. Örgütün emniyet mahrem imamı Alsancak’ın adını taşıyan hesap, geçtiğimiz günlerde öldüğü iddia edilen “Dr. Sinan” kod adlı Karabulut’a örgüt tarafından çeşitli imtiyazlar tanındığını yazdı. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, Karabulut’un öldüğünü, sessiz sedasız gömüldüğünü iddia edilmişti. Bir dönem polis akademisinde dekan yardımcılığı yapan Aytaç, daha sonra Karabulut’un ölmediğini, İngiliz ve Alman istihbaratından kaçmak için öldü süsü verildiğini belirtmişti. Alsancak adını taşıyan hesabın ifadelerine göre Karabulut, Türkiye’den rahatlıkla firar etti ve Almanya’da sığınma hakkını kullandı. Karabulut’un, örgütün kendisine tanıdığı imtiyazlar sayesinde Almanya’da lüks bir yaşantı sürdüğü de iddialar arasında bulunuyor.

FETÖ’nün MİT imamı Karabulut’a Almanya’da lüks ev

FETÖ’nün eski Türkiye emniyet imamı Temel Alsancak adına açılan hesap, şunları kaydetti:

“Dr. Sinan hakkında yazılanlara ek olarak: Ülkeyi mağdur ettiği insanlar gibi zor şartlarda terk etmedi. Yunanistan bariyerinde de takılıp ikinci çileyi çekmedi. Almanya’da sığınma hakkını kullandı. Bu esnada NRW’den Sami ve Cihan’a haber edip ilgilenmeleri talimatını verdik. Kendisine ikamet yeri olarak gösterilen bölgeden ayrılıp Köln’e gelebilmesi için 3700 euro maaşla çalışıyor gösterdiler. Nasıl olsa böyle bir maaş ile iş bulan birisinin ikamet izni çabuk çıkar diye evi ayarlandı. Bahçeli ve lüks muhitte bulunan ev, ikamet izni geç çıkmasına rağmen 2 yıla yakın boş bekletildi. Ev arayan onlarca mağdur olmasına rağmen kirası ödenen evde bu süre zarfında beyefendi sadece bir iki defa gelip mangal yakıp geri döndü. Herkesin çile çektiği süreç bazıları için turistik geziden ibaret. Gören gözler için aşikâr…”

“Ev 2 sene boş durdu”

Temel Alsancak adına açılan hesap, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut’un örgütün diğer elemanlarından farklı muamele gördüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

“O kadar kazanılmış hak görüyordu ki sormak, itiraz etmek aklına bile gelmedi. Bu kadar insan kamp, Heim köşelerinde sürünürken bu denli ayrıcalıklı muamele hak mıydı, helal miydi? Üstelik binlerce insan mağduriyetinden 1. derece sorumlu olan birisi olarak bu mükafat şöyle dursun ‘ben göz önünde olmayayım, farklı muamele görmeyeyim’ diyemedi. ‘Benim için harcanan bu denli mali imkân ile Türkiye’de Yunanistan’da kaç aile geçim sağlar’ diyemedi. ‘Bu paralar birinin şahsi parası değil, kamuya ait, hesabı zor olur’ diyemedi. ‘Ev bulmanın bu kadar zor olduğu dönemde 2 sene boş rezerve edilen evi ihtiyaç sahibi birine verelim’ diyemedi. lmanelle Str. Rodenkirchen’ deki evin sahibi M.İ.oğlu diğer dairelerin tamamını kader ortaklarına verirken gelen talimat ile bu usulsüzlüğe göz yumdu.”

Örgütün üst yönetimine ironik eleştiri

FETÖ’nün mahrem imamı Temel Alsancak adını taşıyan hesap, Murat Karabulut‘u ve örgütün üst kadrosundan Mustafa Özcan ile Mustafa Yeşil’i ironi yaparak topa tuttu:

“Sami ile Cihan, Mustafa Özcan’dan gelen talimata adeta taparcasına biat ederek çevredekilerin yüzüne bakarken yüzleri kızarması bir yana Yaradan’a nasıl hesap vereceklerini düşünmediler. ‘Nasıl daha iyi takla atarız, nasıl konumumuzu koruruz’ derdine devam ettiler. Şimdi gerçekten öldü diye gündem yapılıyor: Be birader zaten hiçbir zaman sizden biri gibi yaşamamış ki sizin için çok önceden ölmüş. Gel gör ki bunu anlayabilen yok denecek kadar az. Bizi eleştiren bu tip değerlendirmeler için ahlak, insaf, izan kastıranlar; Biz on binlerce insanın hayatlarını, çocuklarının geleceğini rezil ettik. Siz hala neyin peşindesiniz? Açın gözünüzü, hele bizimle iş tutanlar utanın kendinizden kan ağlayan insanların sırtından inin. Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil, ben ve bizim ekip açık ve net bir şekilde “haramzadeyiz” söylediğimiz yalanlara utanmadan devam ediyoruz, bunu görmemek imkansız. Siz nasıl oluyor da anlamıyorsunuz? Daha ne olmasını bekliyorsunuz? Anlaşılır gibi değil.”

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yunanistan’ın göçmenlere duyarsızlığı bir cana daha mal oldu https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/yunanistanin-gocmenlere-duyarsizligi-bir-cana-daha-mal-oldu/ Fri, 12 Aug 2022 12:14:36 +0000 https://yekvucut.com/?p=56668 Yunanistan’ın göçmenlere yönelik duyarsızlığı devam ediyor. Kendi ülkelerindeki zorlu hayat koşullarından usanan mülteciler, Avrupa’ya gitmek istiyor.  Ancak Yunanistan’ın insanlık dışı...

Yunanistan’ın göçmenlere duyarsızlığı bir cana daha mal oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yunanistan’ın göçmenlere yönelik duyarsızlığı devam ediyor. Kendi ülkelerindeki zorlu hayat koşullarından usanan mülteciler, Avrupa’ya gitmek istiyor.  Ancak Yunanistan’ın insanlık dışı politikalarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenler, Yunan güçleri tarafından açık denizde lastik bota bindirilerek ölüme terk ediliyor. Yunan güçlerinin şiddetinden korkan göçmenler ise adalara sığınmak zorunda kalıyor. Ancak oralarda da açlık ve susuzluktan hayatını kaybediyorlar. Yunan makamları ise göçmenlerin yardım çağrılarını görmezden geliyor. Son olarak Türkiye üzerinden Yunanistan’a geçmeye çalışan Suriyeli bir grup, Meriç nehrinde bir adacıkta mahsur kaldı. Sığınmacı grubunun içindeki 5 yaşındaki bir kız çocuğu akrep sokmasından dolayı hayatını kaybetti. Küçük kızın 9 yaşındaki ablasının ise hayati tehlikesinin olduğu bildirildi.

Yunanistan'ın göçmenlere zulmü
Yunanistan’ın göçmenlere zulmü: Bir kız çocuğu daha hayatını kaybetti

Yunanistan’ın göçmenlere zulmü bitmiyor

Yunanistan’ın önemli haber portallarından efsyn.gr‘nin haberine göre; Kalabalık bir mülteci grubu, Yunan makamlar insan hakları örgütlerinin kurtarma çağrılarına kulak vermeyince Meriç Nehri’ndeki bir adacıkta iki hafta mahsur kaldı. Hellenic Council for Refugees ve Human Rights 360, Twitter üzerinden 5 yaşındaki mülteci bir çocuğun hayatını kaybettiğini, 9 yaşındaki ablasının da yine akrep sokması nedeniyle hayati tehlikesinin devam ettiğini duyurdu. Mültecilerin fotoğraf gönderdikleri, fakat nerede olduklarının bilinmediği ifade edildi. Sığınmacılar bulundukları yerde fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını 5 yaşındaki çocuğun akrep sokması sonucu ölümüne karşı da ellerinden bir şey gelmediğini söyledi.  Tüm bunlar Yunanistan’ın göçmenlere zulmünün devam edeceğini de açıkça gösterdi.

Yunanistan’ın göçmenleri geri itiyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Yunanistan‘ı geri itmeler konusunda suçlu buldu. Mahkeme, 11 kişinin öldüğü olay için Yunanistan’ı, 330 bin avro tazminat ödemeye mahkum etti. Yunanistan, 20 Ocak 2014’te 27 göçmeni taşıyan mülteci teknesini batırarak 11 kişinin ölümüne sebep oldu. Ölen ailenin yakınları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gitti ve Yunanistan’dan şikayetçi oldu. Mahkeme heyeti, yargılamanın ardından, Yunan güvenlik güçlerinin ve yetkililerinin insan haklarını ihlal ettiğine hükmetti. AİHM, yaşanan olayın Yunan adli makamları tarafından kusurlu bir şekilde incelendiğine karar verdi. Sahil güvenliğin gemi kazasındaki ihmalleri ile gemideki insanların ölümleri arasında doğrudan bir ilişki olduğunu bildirdi. Mahkeme heyeti, Yunanistan2ın olayla ilgili 330 bin euro tazminat ödenmesine hükmetti. AİHM, Yunanistan’ın mülteci botlarını kasten batırdığını, söyledi. Mültecilerin ölümüne sebebiyet verdiğini ve hayatta kalan mültecilere insanlık dışı muamele yapıldığını tescillemiş oldu.

Yunanistan’ın göçmenlere duyarsızlığı bir cana daha mal oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>