7 Haziran’da Bartın’da gerçekleştirilen FETÖ operasyonu bu haftanın gündemine damga vurdu. FETÖ’nün yeniden yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Bartın merkezli 4 ilde operasyon düzenlendi. Bartın’ın yanı sıra İstanbul, Karabük ve Isparta’da eş zamanlı olarak 50 farklı adrese baskın yapıldı. Baskın yapılan adreslerden en dikkat çekeni ise, örgüte ait olduğu tespit edilen gizli bir depoydu. İçinde gıda ve temizlik malzemesi olduğu belirtilen deponun emniyet tarafından deşifre edilmesi, FETÖ mensuplarını rahatsız etti. Firari örgüt tetikçileri operasyonu itibarsızlaştırmak ve manipüle etmek için elinden geleni yaparken, muhalif isimler de bu algıya ortak oldu. O halde, kafası karışmış (!) muhalefeti rahatlatmak maksadıyla şu soruya bir cevap arayalım: Gıda deposundan terör çıkar mı?
Muhalefet destekli algı operasyonu
Bartın’ın Gölbucağı Mahallesi’nde terk edilmiş bir binanın en alt katı, örgüt mensuplarınca depo olarak kullanılıyordu. Gıda ve temizlik malzemeleriyle dolu depodaki ürünler, cezaevinden çıkmış veya KHK ile ihraç edilmiş örgüt mensupları ve ailelerine veriliyordu. Muhalif kanattan bazı isimler bu durumu “Ne var bunda? İnsanlar aç mı kalsınlar?” şeklinde yorumladı. Gazeteci İsmail Saymaz, operasyona şu sözlerle tepki gösterdi:
“İnsanlar bir suçtan tutuklandı ve yargılanıyor diye, KHK ile ihraç edildiği için aç mı kalsınlar? İşsiz mi bırakılsınlar? Bu kadar mı hukuktan ve merhametten uzaksınız? Öyleyse atın vatandaşlıktan.”
HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu ise operasyonu “gülünç bir komedi” olarak nitelendirdi. Operasyonda deşifre edilen depo için “Küçük bir bakkal dükkânı” şeklinde konuşan Gergerlioğlu, “İhtiyaç sahibi insana yardım etmek, bir bakkaldan alışveriş yapmak suç mu?” dedi.
Gergerlioğlu, “Bir bakkaldan alışveriş yaptığınız zaman terörist olabilirsiniz.” sözleriyle de kamuoyuna akıl vermeyi ihmal etmedi.
FETÖ’cü hesaplar Twitter’da “AyçiçekYağından TerörÖrgütü” , “SuçDelilleri MakarnaYağ”, şeklinde etiketleri kullanarak binlerce paylaşım yaptı. Firari FETÖ’cüler operasyon hakkında kin ve hakaret dolu paylaşımlar yaptı. Hatta Today’s Zaman gazetesinin eski genel müdürü Bülent Keneş, “rezalet” olarak değerlendirdiği operasyonu o kadar dramatize etti ki muhalefete çağrı yaptı.
Emniyetin gerçekleştirdiği operasyonu bir zulüm olarak tanımlayan FETÖ’cüler, kendilerini “yalnızca gıda ve temizlik malzemesi yardımı yapıyoruz” diyerek savundu. FETÖ’cülerin “İnsani yardım yapmamız bile engelleniyor” diyerek ortalığı ayağa kaldırma çabalarının asıl amacı, devleti ayçiçek yağından bile huylanıp masum insanlara terörist muamelesi yapan paranoyak ve zalim bir aygıt olarak göstermek.
Ayrıca; aynı soruşturma kapsamında baskın yapılan diğer adreslerde 4 adet tüfek bulunmuş olması, yakalanacağını anlayan örgüt mensuplarının cep telefonlarını balkondan aşağı atarak imha etmeye çalışmaları gibi bilinçli olarak gözden kaçırılan detaylar, örgütün kendine taktığı “masumiyet” sıfatını yerle bir ediyor.
Gıda deposundan 20 ton malzeme çıktı
Bunu açıklamak zorunda kalmış olmak tuhaf, ancak gıda ve temizlik malzemeleri elbette ki normal koşullarda terör için delil oluşturmaz, kaldı ki oluşturduğu da iddia edilmedi.
Peki Bartın’da bulunan bu depo bize ne anlatmalı?
Öncelikle depoda bulunan malzemelerin 20 ton olduğunu belirtelim. Yani, en az bir tırı doldurabilecek kadar gıda ve temizlik ürünü FETÖ mensupları tarafından terk edilmiş bir binanın en alt katında saklanmış.
Neredeyse her geçen gün Türkiye’nin dört bir yanında operasyon yapılıyor, FETÖ’cüler gözaltına alınıyor, gözaltındaki örgüt mensuplarının büyük bir kısmı itirafçı oluyor. Tüm bunlar yaşanırken terör örgütü mensupları, Bartın’ın küçük bir mahallesinde dikkat çekmeden gıda ve temizlik malzemesi stoklamaya başlıyor.
20 bin kilogramlık malzemenin temin edilmesi, taşınması ve depoya yerleştirilmesi vs. hepsi ayrı bir süreç. Bu süreçlerin her biri için de insan gücü, para, araç gibi çeşitli kaynaklar gerekiyor. Bu aşamalarda örgütün ihtiyaç duyduğu kaynakları dışardan temin etmesi de mümkün değil. Bu nedenle bu deponun, bir grup örgüt mensubunun kapsamlı bir ekip çalışması sonucu oluşturulduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun dışında, depodaki ürünlerin yurt dışından gönderilen örgüt paralarıyla alındığını da biliyoruz.
Örgütün yurt dışından aktarılan paralarla topladığı gıda ve temizlik malzemeleri, ihtiyaç sahibi FETÖ’cülere veriliyor. FETÖ’de bu tarz yardımların en temel nedeni, örgütün giderek artan itirafçılığın önüne geçmek istemesi. İtirafçıları tehdit, şantaj veya EP’ci (Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan kişi) olmakla itham ederek susturamayan örgüt, para ve yardımla örgüt mensuplarının itirafçı olmasının önüne geçmeye çalışıyor. Ayrıca, örgüt içi kopmaları da bu şekilde engellemeye çalışıyor.
Örgütün yaklaşık 200 bin kişilik nüfusa sahip küçük bir ilde böyle bir depo kurmuş olması, farklı şehirlerde de buna benzer girişimleri olduğuna işaret ediyor. Üstelik büyük şehirlerde de örgüt buna benzer stoklamalar yapmışsa, temin ettiği malzemelerin 20 tondan fazla olacağı da kesin. İleride yapılacak operasyonlarda buna benzer depolar bulunabilir.
Tüm bunlar, FETÖ’nün hala aktif ve koordineli bir şekilde hareket ettiğini göstermesi bakımından örgütün yeniden yapılanmasının hiç de hafife alınmaması gerektiğini kanıtlıyor.
