hrant dink için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Fri, 08 Jul 2022 11:33:21 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png hrant dink için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 Türkiye Maarif Vakfı 234 FETÖ okulunu devraldı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/turkiye-maarif-vakfi-234-feto-okulunu-devraldi/ Fri, 08 Jul 2022 10:21:53 +0000 https://yekvucut.com/?p=56309 Türkiye Maarif Vakfı (TMV) İstanbul’da “12. Ülke Temsilcileri İstişare Toplantısı” organize etti.  7 Temmuz’da sona erecek olan toplantıda, Fetullahçı Terör...

Türkiye Maarif Vakfı 234 FETÖ okulunu devraldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye Maarif Vakfı (TMV) İstanbul’da “12. Ülke Temsilcileri İstişare Toplantısı” organize etti.  7 Temmuz’da sona erecek olan toplantıda, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) hakkında önemli değerlendirmeler yapıldı. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin akabinde hükûmetin, yurt içi ve dışında FETÖ ile mücadele başlattığını belirtti. Türkiye Maarif Vakfı’nın da FETÖ ile mücadelede önemli bir yeri olduğuna değinen Akgün, yurt dışındaki FETÖ iltisaklı okulların zararlarını ilgili ülkelere anlattığını ve bunların kapatılmasında ciddi mesafe kat ettiğini ifade etti. Vakfın, 6 Temmuz’da düzenlediği 15 Temmuz Paneli’nin moderatörlüğünü araştırmacı yazar İhsan Aktaş’ın üstlenirken, panele konuk olarak Avukat Hüseyin Aydın ve gazeteci yazar Nedim Şener katılım sağladı. 

turkiye-maarif-vakfi-facebok

Türkiye Maarif Vakfı 20 ülkede FETÖ’yle mücadele verdi

Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, bugüne kadar kapatılan FETÖ iltisaklı okullar hakkındaki son istatistikleri aktardı. Akgün, 20 ülkede 234 FETÖ iltisaklı okulun kapatıldığını ve Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmesini sağladıklarını ifade etti. Akgün, bazı ülkelerin bu girişimler sonucu ikna olup okulları kapattığını ve faaliyetlerini sonlandırdığını belirtti. Ayrıca, bazı ülkelerin bu okullardaki yöneticilerin görevine son verip kendi eğitim bakanlıklarına bağlı olacak şekilde okulları kamulaştırdığını anlattı.

Birol Akgün, FETÖ’nün yurt dışındaki eğitim faaliyetlerini engellemek ve sonlandırmak için vakıf olarak gösterdikleri gayretten bahsetti. Akgün, şunları kaydetti:

“15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra dünyada birçok ülke FETÖ okullarına yönelik farklı stratejiler geliştirdi. Bazı ülkeler FETÖ iltisaklı okulları devletleştirdi, bazıları kapattı, bazıları da 3. kişilere devretti, bazı ülkeler ise bu okulların Türkiye Maarif Vakfına devrini gerçekleştirdi. Batı dışında kalan ülkelerin yaklaşık olarak dörtte üçünde FETÖ iltisaklı okullara müdahalede bulunuldu.”

Nedim Şener ve Birol Akgün’den önemli açıklamalar

Akgün’ün konuşmasının ardından paneli başlatan İhsan Aktaş, FETÖ’nün gerçek yüzünü Hrant Dink cinayetinde gösterdiğini, 15 Temmuz darbe girişimiyle de artık tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde terör örgütü olduklarını ispatladıklarını aktardı. Yargının 15 Temmuz’dan hemen sonra risk alarak mücadele ettiğini dile getiren Aktaş darbeye gösterilen refleksin yavaş yavaş azaldığının altını çizdi.

Aktaş’ın ardından gazeteci Nedim Şener önemli açıklamalarda bulundu. Şener, 

“FETÖ, yalan ve iftira üzerine kurulu bir örgüt olması nedeniyle son derece tehlikeli bir yapıya sahip. Türkiye Maarif Vakfı olarak sahada sizler bu durumu daha iyi tecrübe ediyorsunuz. Bundan beş yıl önce söylenemeyecek, yapılamayacak olaylar artık gündeme geldi. FETÖ’cülere mağduriyet kılıfı uyduramayan siyasetçiler, Kanun Hükmünde Kararnameler ve terörle mücadele kanunu üzerinden dünyada PR çalışması yapıyorlar.” şeklinde konuştu.

turkiye-maarif-vakfi-facebok

Şener, örgütle mücadeledeki problemli alanları ortaya dökerek şunları söyledi:

“İçeriden bazı isimler üzerinden yargıya mesaj vermeye çalışıyorlar. Demokrasi kılıfıyla terör örgütlerinin savunuculuğunu yapıyorlar. Askeri öğrenciler üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. FETÖ’nün yaptığı da budur. Mesela Stockholm’de önemsiz bir dernek kurarak küçük küçük damlalarla bir deniz oluşturacaklarını biliyorlar. Biz maalesef bunu yapamıyoruz.”

Örgüt mensuplarının manipülasyon yapmada usta olduklarını aktaran Nedim Şener,

“En az onlar kadar uyanık olmalıyız. Darbe girişiminden bugüne kendi kendime soruyorum, FETÖ ile ilgili bir şey yapmadıysam o günü boş geçirmiş sayıyorum. Üzerinde güneşin batmadığı bir terör örgütünden bahsediyoruz. Her gün özellikle Türkiye ile uğraşıyorlar. Aynı yalanı günlerce tekrarlıyorlar. Her kılığa giriyorlar ve algı çalışmaları yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye Maarif Vakfı 234 FETÖ okulunu devraldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün siyasi ayağını merak edenlere https://yekvucut.com/gundem/fetonun-siyasi-ayagini-merak-edenlere/ Sat, 02 Jul 2022 11:09:12 +0000 https://yekvucut.com/?p=56158 22 Haziran akşam saatlerine doğru sosyal medyada bir haber yayıldı. Darbe girişimine katılan Harbiyeli askeri öğrencilerin tahliye edildiğine dair haber,...

FETÖ’nün siyasi ayağını merak edenlere yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
22 Haziran akşam saatlerine doğru sosyal medyada bir haber yayıldı. Darbe girişimine katılan Harbiyeli askeri öğrencilerin tahliye edildiğine dair haber, FETÖ’cü haber siteleri ve örgüt mensupları tarafından dolaşıma sokuldu. Çok geçmeden iddiaların gerçek olduğu, Yargıtay’ın 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yargılamalarda Sultanbeyli dosyası kapsamında müebbet hapis cezası verdiği 71 askeri öğrenci hakkındaki kararı bozduğu anlaşıldı. Aynı gün, gece saatlerinde Silivri Cezaevi’ndeki tutuklu yakınlarının sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar tahliyelerin doğru olduğunu ispatladı. Darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılan Taha Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya, oğluyla çekildiği fotoğraflarını yayınlıyor ve “mücadelesinin tüm tutuklular çıkana kadar devam edeceğini” bildiriyordu. 22 Haziran’ı takip eden günlerde “FETÖ’nün siyasi ayağı” kelime öbeğini ağzından düşürmeyen muhalefetten FETÖ’cülere destek aktı.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi

Muhalefetin kucakladığı Melek Çetinkaya kim?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Melek Çetinkaya ve oğlu Taha Furkan Çetinkaya’yı makamında ağırladı. Çetinkaya’yı bağrına basan Kılıçdaroğlu’na; sık sık KHK’lılara sahip çıkmasıyla gündeme gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Ankara Milletvekili Haluk Koç gibi isimler de eklendi. CHP’nin yanı sıra, FETÖ’nün meclisteki temsilcisi HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta da Çetinkaya ve diğer askeri öğrencilerin tahliyesine sevinen isimlerden. Hatta İYİ Partili Usta, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi Çetinkaya ailesini bizzat makamında ağırladı. 

Melek Çetinkaya, katıldığı televizyon programında FETÖ’yü öven açıklamalar yapmıştı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için “terörist diyemem” şeklinde konuşan Çetinkaya;

“Benim komşularım oldu mesela cemaatten (FETÖ’den). Ben tertemiz insanlar olduğunu düşünüyorum.” demişti. Çetinkaya, uzun süredir FETÖ’cü medya ve muhalefetin de desteğiyle kamuoyunu 22 Haziran’da yapılan skandal tahliyelere hazırlıyordu. Cezaevindeki FETÖ’cülerin annelerinin ağladığı görüntüler; 15 Temmuz’un bir kumpas, ceza alanların ise aslında masum olduğu algısını yaratmak için sık sık servis edildi Çetinkaya ve diğer FETÖ tetikçileri tarafından.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi
Melek Çetinkaya

Muhalefet hakkında iyimser olacaksak, bu açıklamaları unuttuklarını düşünebiliriz. Ancak, muhalefetin FETÖ’ye olan desteğini “unutkanlıkla” açıklamaya çalışmak biraz zor, çünkü Çetinkaya oğlu tahliye olduktan sonra da FETÖ lehine açıklamalar yaptı.

“Suçu ve suçluyu övmek” suçundan cezaevine giren Çetinkaya, yaşadığı süreci KHK TV’ye anlatırken, geçmişteki açıklamalarını üzerine ekleyerek yineledi. Hiç pişman olmadığını söyleyen Çetinkaya, cezaevinde beraber kaldığı FETÖ’cü isimlerin aslında terörist olmadığını iddia etti. Çetinkaya, FETÖ’den ceza alan koğuş arkadaşlarını savunarak, “Cemaatten tanıdığım insanların terörist olduğuna inanmıyorum.” dedi.

Çetinkaya’nın öve öve bitiremediği isimlerden biri Kerime Yıldırım. Darbe girişiminin kritik isimlerinden eski pilot üsteğmen Yıldırım, kara yoluyla darbe girişimine katılamayan darbecilerin pilotluğunu yaparak taşınmasını sağladı. Yıldırım, darbenin en kritik noktaları olan TRT binası, Beşiktaş Vodafone Arena Stadı ve Atatürk Havalimanı’na FETÖ’cü askerleri taşıdı. Son olarak da tüm gece halka ateş eden darbecileri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde kurtarmaya gitti. Yüzlerce insanımızı şehit eden askerleri gece boyunca taşıyan, sabaha karşı hiçbir şey olmamış gibi Yalova’daki birliğine dönen Yıldırım, Çetinkaya’nın “karıncayı bile incitmez” dediği insanlar arasında yer aldı.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi

Muhalefetin ikiyüzlülüğü

Tahliye kararının ardından FETÖ medyası Kronos’a konuşan Melek Çetinkaya, Hani 15 Temmuz’u unutturmayacağız diyorlar ya ben de onlara bu utancı unutturmayacağım. Murat’ın ve Ragıp’ın adını Hava Harp Okuluna yazdırmadan benim mücadelem bitmeyecek.” şeklindeki ifadeleriyle de “evladına kavuşmayı bekleyen masum anne” maskesinden sıyrılıp gerçek amacının FETÖ’yü aklamak olduğunu bir kez daha ispat etti.

Bu cümleleri kuran kişinin, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı tarafından ağırlanması skandal bir haber olsa da artık ne yazık ki şaşıramıyoruz. 15 Temmuz 2016’da halk darbe girişimine karşı direnirken Kemal Kılıçdaroğlu, TV başında olanları seyretmiş ve daha sonrasında yaptığı “kontrollü darbe” açıklamalarıyla da FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmüştü. Akabinde de sürekli FETÖ ile aynı dili konuşan Kılıçdaroğlu, “siyasi cinayetler” ve “kayıp silahlar” iddialarında da FETÖ’yü taklit etmekten ileri gidemedi. Siyasetin diğer isimlerinin yanı sıra, medya alanından da “aydın” olduğunu iddia eden kişiler, Harbiyelilere sahip çıktı.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi

Muhalif kişiliğiyle tanınan Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Yazgülü Aldoğan, Harbiyeli askeri öğrencileri aklamaya çalıştı. Üstelik, firari FETÖ yöneticisi Ali Yurtsever’in programında…

“Onlara kimse sahip çıkmadı, gencecik çocuklar işkenceye maruz kaldı, o gece nasıl korktular, o gece nasıl şaşırdılar…”

Muhalif isimlerin, teröristler söz konusu olduğunda takındığı hümanistçe tavrı ve merhameti bugüne kadar gerçek mağdurlar konusunda gösterdiğine hiç şahit olmadık. “Gencecik çocuklar” diye mağdur göstermeye çalıştıkları darbeci askeri öğrencileri savunan isimlerin hiçbiri, şehitlerimiz hakkında aynı duyarı göstermedi.

Darbeciler tarafından şehit edildiğinde henüz 15 yaşında olan Halil İbrahim Yıldırım, 16 yaşında şehitlik mertebesine ulaşan Abdullah Tayyip Olçok, naaşı tanınmaz hale geldiği için kimliği ancak DNA ile tespit edilebilen 16 yaşındaki şehidimiz Engin Tilbaç ve 20’li yaşlarında hayatının henüz baharında olan onlarca şehidimiz…

Hiçbiri, muhalefet isimlerin sözde hümanistliklerine nail olamadı.

Muhalefet partileri Türkiye’de sadece siyaset yapmıyor: Bizzat yaşadığımız tarihi tekrar yazarak katilleri değiştiriyor. Sonra mağdurları görmezden gelip, zalimleri mağdur ilan ediyor.

Sahi FETÖ’nün siyahi ayağını merak eden aynı muhalefet değil miydi?

FETÖ’nün siyasi ayağını merak edenlere yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Medyanın “Hrant Dink” ikiyüzlülüğü https://yekvucut.com/gundem/medyanin-hrant-dink-ikiyuzlulugu/ Tue, 08 Mar 2022 10:24:46 +0000 https://yekvucut.com/?p=54069 Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın firari hükümlüsü Ahmet İskender’in yakalandığına dair haberleri hepimiz okuduk. Hakkında 14 yıl 4 ay kesinleşmiş...

Medyanın “Hrant Dink” ikiyüzlülüğü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın firari hükümlüsü Ahmet İskender’in yakalandığına dair haberleri hepimiz okuduk. Hakkında 14 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan İskender’in, 4 Mart’ta Kırgızistan’da üzerinde sahte pasaportla yakalandığı bilgisi ajanslar tarafından servis edildi. Kamuoyunu kısa süreliğine meşgul eden bu sıcak gelişmenin ardından, bazı gazeteler Hrant Dink’i anmakla yetinirken, Dink’in ölümünün sorumlusu olan FETÖ’ye dair birkaç kelime dahi edilmedi. Üstelik 26 Mart 2021’deki karar duruşmasında Hrant Dink’in FETÖ tarafından öldürüldüğünün kesinleşmesine rağmen… Yıllarca meydanlara çıkıp Hrant Dink’i anan, onun eşitlik mücadelesine methiyeler düzen, öldürülmesinin hesabının sorulmadığını iddia ederek tepki gösteren “Hrant Dink’in dostları”, katil FETÖ çıkınca büründükleri sessizliği hala koruyorlar. Acaba, çok aydın, çok insan hakları duyarlısı bu insanlar tepki gösterirken katil seçiyor olabilir mi?

hrant-dink-vakfi-kimdir-katili

Hrant Dink’i FETÖ öldürdü

Agos Gazetesinin kurucusu, genel yayın yönetmeni  ve başyazarı Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Cinayetin tetikçisi Ogün Samast, kısa sürede yakalandı ve Dink’i öldürdüğünü itiraf etti. Ancak, kanlı suikast başından beri FETÖ tarafından planlanıyordu. Dink suikastı, örgütün 15 Temmuz’a kadar işlediği bir dizi suikast, kumpas ve kalkışmanın ilk adımlarındandı. Sürecin emniyet ayağını kumpasların tanıdık ismi eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek yönetirken, medya kısmında ise Ercan Gün yer aldı. Cinayetin, 14 yıl boyunca aydınlatılamamasının en büyük nedeni, FETÖ’nün kurduğu kumpaslar sonucu delilleri saklamasıydı. Ancak, adalet yerini buldu ve Dink suikastı aydınlatıldı. Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın karar duruşmasında, cinayetin FETÖ tarafından işlendiği netleşti. Kararda şu ifadelere yer verildi:

“Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, söz konusu cinayet eyleminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatları ve örgütün amaç ve ideallerine uygun olarak mahkememiz dosyasında hüküm kurulan sanıkların iştiraki ile işlendiğine kanaat getirilmiştir.”

Katil FETÖ çıkınca suspus oldular

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Hrant Dink’in öldürülmesine toplumun her kesiminden insan tepki gösterdi. Dink’i anmak için düzenlenen törenlere binlerce insan katıldı, bu törenlerde mezarına çiçekler konuldu, dualar edildi. Dink için kitaplar yazıldı, şarkılar bestelendi. Ancak, Dink’in ölümünü politize etmeye çalışan insanlar da eksik olmadı.

hrant-dink-vakfi-kimdir-katili

“Hrant’ın Arkadaşları” olarak ortaya çıkan grup, cinayetin elbirliğiyle örtüldüğünü söyleyerek devleti katil olmakla suçladı. Ancak, Batı’dan da destek alarak alevlenen bu kampanya, Dink’in katilinin FETÖ olduğunun ortaya çıkmasıyla sönüverdi. Failin FETÖ çıkması, Dink’in öldürülmesini kendi siyasi ajandaları için kullanan kesimde hayal kırıklığı yarattı. Aynı durum Necip Hablemitoğlu cinayetinde de yaşanmıştı. Yıllarca ortalığı ayağa kaldıran Hablemitoğlu’nun dostları, fail FETÖ çıkınca suspus olmuştu.

Akıl ve mantık çerçevesinde fikir yürütebilen, vicdan muhasebesine sahip her insan haksızlığa tepki göstermenin siyasi bir duruştan daha fazlası olduğunu bilir. Dink’in dostlarının geçmişte verdikleri tepki samimi olsaydı, bugün FETÖ’ye bir iki çift laf edebilirlerdi. Ancak, bir kınama dahi yapmaktan aciz olduklarını gördük. Üstelik, cinayet çözülmeden önce FETÖ’yü aklayacak kadar ileri gidenler, çıkıp bir özür bile dilemediler.

2015 yılında, Dink’in dostlarından Hayko Bağdat, FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman Gazetesi’nden Selma Tatlı’ya konuşmuştu.

hrant-dink-vakfi-kimdir-katili

Bağdat, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu cinayet külliyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin o dönemi yöneten bütün kadrolarının cinayetidir. Hepsinin kafasında beyaz bere vardır. Kimin ölüsü üzerinden politik çıkarlarımızı ve egemenliğimizi sürdürürüz mantığı ile hareket ediliyor. Cinayetten 3 gün sonra yapılması gereken şeyler, Cemaat’le kavga ettiği için sadece Cemaat’e yakın olduğu düşünülen kişiler üzerine yıkılmaya çalışılarak devam ediyor.”

Devleti cinayetler üzerinden politik çıkarlar gütmekle suçlayan Bağdat, Dink’in katili FETÖ’yü aklamaya çalıştı. O halde, Bağdat’ın, fail FETÖ çıkmasına rağmen tek kelime etmeyişini, katilin politik çıkarlarına uymamasına mı bağlamalıyız?

 

 

 

Medyanın “Hrant Dink” ikiyüzlülüğü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ankesörlü telefon soruşturmaları FETÖ’nün hedefinde https://yekvucut.com/feto-gercekleri/ankesorlu-telefon-sorusturmalari-fetonun-hedefinde/ Mon, 17 May 2021 20:13:00 +0000 https://yekvucut.com/?p=49160 Ankesörlü telefon soruşturması ile FETÖ’ye darbe vuruldu Ankesörlü telefon soruşturmaları, Fethullahçı Terör Örgütü’nün TSK’daki kripto yapılanmasının çözülmesinde büyük önem taşıyor....

Ankesörlü telefon soruşturmaları FETÖ’nün hedefinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ankesörlü telefon soruşturması ile FETÖ’ye darbe vuruldu

Ankesörlü telefon soruşturmaları, Fethullahçı Terör Örgütü’nün TSK’daki kripto yapılanmasının çözülmesinde büyük önem taşıyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ankesörlü telefon soruşturması kapsamında, bir buçuk senede 18 ayrı operasyon gerçekleştirildiği kaydedildi. Operasyonlar sonucunda toplam 2 bin 365 örgüt mensubu asker hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkartıldı. Bu esnada yurtdışındaki FETÖ’cüler başarıyla yürütülen soruşturmaya gölge düşürmek için ellerinden geleni yaptılar. İzmir’deki ankesörlü soruşturmasının başında yer alan isim olan Cumhuriyet Savcısı Can Tunay, FETÖ’cüler tarafından hedef isim olarak belirlendi. Firari FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan, soruşturmayı yürüten savcı Tuncay’a saldırarak kara propaganda yaptı. Arslan, Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadelede ankesörlü telefon soruşturmalarının bahane edilerek ordunun lağvedildiği iftirasını attı.

Adem Yavuz Arslan kimdir?

Adem Yavuz Arslan hakkında, Hrant Dink soruşturması kapsamında 2017 yılında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan dolayı yakalama kararı çıkartıldı. Ardından Amerika’ya firar eden Arslan, Türkiye hakkında karalama kampanyaları yürüterek FETÖ’nün tetikçiliğini yapıyor. 15 Temmuz’u FETÖ’nün gerçekleştirmediğine ilişkin propagandalar üreten firari FETÖ’cü, aynı zamanda 2015 yılında kayyum atanarak kapatılan Bugün gazetesinin Ankara temsilcisiydi.  Daha önce FETÖ’cülere para toplamasıyla gündeme gelen Arslan, şu anda Fethullahçı Terör Örgütü’ne ait gazetelerde yazarlık yapıyor.

Soruşturmayı hedef aldı

Soruşturmaların başarılı bir şekilde yürütülmesi FETÖ’cüleri kızdırdı.  Ayrıca Adem Yavuz Arslan’ın, soruşturmaları hedef almasında öz yeğeninin ankesörlü telefon soruşturmaları kapsamında yargılanması da etkili oldu.  Üsteğmen olan A.C., TSK’dan ihraç edilmiş ve çıkartıldığı mahkemede itirafçı olmuştu. FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan, soruşturma dosyasını hazırlayan savcı Can Tuncay’ı hedef alarak “Türkiye için utanç verici bir dosya” dedi. İddialarına göre, yalnızca bir kez aranan ve 0 saniye kaydı olan isimler dosyada yer alıyor. Arslan, devletin ankesörlü telefondan aranan herkesi FETÖ/PDY mensubu ilan ettiğini iddia etti. Ancak ardışık aramaların hukuka uygun deliller arasında yer almasıyla birlikte Yargıtay 16.Ceza Dairesi tarafından bir delil olarak kabul edilebilmeleri için bazı kriterler belirlenmiştir.

Ankesörlü telefon soruşturmasında yer alan kriterler

  • Hedef şahsın numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi,
  • Aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması,
  • Aranan personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,
  • Aramaların ardışık olarak gerçekleştirilmesi,
  • Aramaların mesai saatleri dışında yapılması,
  • Sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle araması,
  • Aramanın on beş günde, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,
  • Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,
  • Sorumlu şahıs tarafından aranan askerin diğer örgüt mensuplarına bilgi vermesinin istenmesi,
  • Aranarak toplantıya çağrılan askerlerin buluşma yerlerine giderken arandıkları telefonları kapalı tutması veya cihazları yanında taşımaması.

 

Ankesörlü telefon soruşturmasının detayları

19 Kasım 2019 tarihinde başlayan ankesörlü telefon soruşturmalarında son operasyon 26 Nisan’da gerçekleştirildi. Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ortak bir şekilde çalışmaları yürüttü. Toplamda 2 bin 365 şüpheli hakkında gözaltı ve yakalama kararı verilirken bu şüphelilerin 2 bin 39’unun muvazzaf olduğu belirtildi. 109 şüphelinin ise darbe girişimi sonrası kapatılan askeri okullarda öğrenci olduğu tespit edildi. Soruşturmalar kapsamında bugüne kadar bin 165 kişi tutuklandı. Tutuklananlardan 334’ü faydalı itirafçı olması nedeniyle serbest bırakıldı. 819 şüpheli ise etkin pişmanlıktan faydalanmaları, sağlık durumları gibi sebeplerle adli kontrollerle serbest bırakıldı. 191 firari şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar ise sürüyor.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Ankesörlü telefon soruşturmaları FETÖ’nün hedefinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hrant Dink cinayetinde hesap zamanı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/hrant-dink-cinayetinde-hesap-zamani/ Fri, 26 Mar 2021 16:02:58 +0000 https://yekvucut.com/?p=48259 Hrant Dink cinayetinde cezalar açıklandı Hrant Dink cinayetinde FETÖ’cü hainlerin cezaları belli oldu. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in...

Hrant Dink cinayetinde hesap zamanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hrant Dink cinayetinde cezalar açıklandı

Hrant Dink cinayetinde FETÖ’cü hainlerin cezaları belli oldu. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in Yasin Hayal tarafından 19 Ocak 2017 tarihinde öldürülmesine ilişkin davada bugün karar günüydü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın karar duruşmasında  FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, FETÖ’cü eski savcı Zekeriya Öz,  FETÖ tetikçisi gazeteciler,  jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu, 13’ü firari 76 sanık yargılanıyordu. Mahkeme yurt dışındaki firari FETÖ’cülerin dosyalarını ayırırken Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in de aralarında bulunduğu sanıklar hakkındaki kararını açıkladı. Bugün görülen karar duruşmasında FOX TV eski Haber Müdürü Ercan Gün FETÖ üyesi olmaktan 10 yıl hapis cezası aldı.

Davada FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 13 firari sanığın dosyası ayrıldı.

Tutuklu sanıklardan

  • FOX TV eski Haber müdürü Ercan Gün, FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ercan Gün tutuklandıktan 1354 gün sonrasına kadar FOX TV künyesinde yer alıyordu. Hrant Dink’in FETÖ amaçları doğrultusunda öldürülmesi sonrası algı operasyonu yapan Ercan Gün, İsmail Küçükkaya ve Fatih Portakal tarafından mağdur ilan edilmişti.
  • Sanıklardan, Jandarma Uzman Çavuş Abdullah Dinç,  6 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
  • Karar duruşması öncesi Yunanistan’a kaçmak isterken yakalanan eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Yardımcısı  Hasan Durmuşoğlu’na 12 yıl 6 ay ve ihmal suçundan 3 yıl 9 ay ceza verildi. Hasan Durmuşoğlu, karar duruşması öncesi Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalanmıştı.
  • Cinayetin işlendiği tarihte İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Astsubay Bekir Yokuş‘a 10 yıl hapis cezası verildi.
  • Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yapan Önder Araz’a resmi belgeyi yok etme suçundan 3 yıl 9 ay,
  • Cinayetin işlendiği tarihte Devlet Denetleme Kurulu Üyesi olan Mehmet Ali Özkılıç’a silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 7 yıl 6 ay ve suçluyu kayırmadan 1 yıl 18 ay,
  • Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı Osman Gülber’e adam öldürmeyi ihmalden 16 yıl 8 ay,
  • Cinayetin işlendiği tarihte Samsun Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü olan Yakup Kurtaran’a silahlı terör örgütüne üye olmaktan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yakup Kurtaran Hrant Dink’in katili Ogün Samast ile “hatıra fotoğrafı” çektiren polis olarak biliniyordu.
  • Hrant Dink cinayetinde Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olan tutuksuz sanık Özkan Mumcu’ya silahlı terör örgütüne üye olmaktan 7 yıl 6 ay,
  • Eski jandarma istihbarat görevlisi Volkan Şahin’e 12 yıl 6 ay,
  • Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlisi Mehmet Ayan 12 yıl 6 ay, resmi belgede ihmalden 3 yıl 9 ay,
  • Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi görevlisi polis memuru Onur Karakaya 12 yıl 6 ay, resmi belgede ihmalden 3 yıl 9 ay,
  • Hrant Dink cinayetinde Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’ya 12 yıl 6 ay, resmi belgede ihmalden 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Tutuklu sanıklardan İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Muharrem Demirkale, başkasını araç olarak kullanarak adam öldürme ve anayasayı ihlalden iki kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

FETÖ’nün gözdelerine ağırlaştırılmış müebbet

Tutuklu sanıklardan FETÖ’cü eski İstanbul Emniyeti İstihbarat Müdürü Ali Fuat Yılmazer, ağırlaştırılmış müebbet ve 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. FETÖ’nün altın çocukları arasında yer alan eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı  Ramazan Akyürek, adam öldürmeden ağırlaştırılmış müebbet ve resmi belgede ihmalden 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Eski jandarma istihbaratçılar Okan şimşek ve Veysal Şahin’e adam öldürmeden 25 yıl, resmi belgede ihmalden 3’er yıl 4’er ay hapis cezası verildi.

Hrant Dink cinayetinde  Trabzon İl Jandarma Komutanı olan Ali Öz, adam öldürmeden 25 yıl, resmi belgede ihmalden 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ali Öz’ün Gürcistan’a kaçmayı planladığı MİT raporuyla ortaya çıkmıştı.

Tutuksuz sanıklar Sabri Uzun ve Celalettin Cerrah hakkındaki dava dosyası zaman aşımı nedeniyle düşürüldü.

Mahkeme, Adem Sarıgöl, Adnan Acar, Atilla Güçlüoğlu, Muhammed Ay, Metehan Kadir Yıldırım, Niyazi Malkoç, Cevat Eser, Rahmi Özer, Mesut Kütükoğlu, Ecevit Demir, Emre Cingöz, Hacı Şefik Şimşek, Eyüp Temel, Ahmet Faruk Aydoğdu, Birol ustaoğlu, Mithat Özbek, Hamza Celeboğlu ve Hüseyin Yılmaz’ın beraatine karar verdi.

Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç hakkında “ihmali davranışla öldürme” suçundan beraat, “kamu görevini ihmal” suçundan haklarındaki dava dosyasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi kararı verildi. Ali Poyraz hakkında davanın reddine karar verildi.

Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararı bulunan firari sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Adem Yavuz Arslan, Ekrem Dumanlı, Coşgun Çakar, Halil İbrahim Koca, Mehmet Akif Yılmaz, Mehmet Faruk Mercan, Metin Canbay, Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Yılmaz Angın, Yunus Yazar ve Zekeriya Öz’ün savunmalarının alınamamış olması nedeniyle dosyalarının ayrılmasına karar verdi. Halil İbrahim Koca, Hrant Dink’in FETÖ tarafından öldürülmesi sonrası Zaman gazetesi binasındaki toplantıyı yöneten kişi olarak biliniyor. Firari tetikçi Adem Yavuz Arslan’da Hrant Dink’in FETÖ tarafından öldürülmesini kamufle etmek için kitap yazmıştı.

Kararda, “Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, söz konusu cinayet eyleminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatları ve örgütün amaç ve ideallerine uygun olarak mahkememiz dosyasında hüküm kurulan sanıkların iştiraki ile işlendiğine kanaat getirilmiştir.” denildi.

Heyet, FETÖ’nün talimatları ile örgütün amaç ve idealleri doğrultusunda Hrant Dink cinayetinin işlenmesine katkıları olduğunu dikkate alarak eski emniyet müdürü sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek ile dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı hakkında, “Anayasa’yı ihlal” suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Sanıklar Ogün Samast, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender hakkında FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Olay tarihlerinde Trabzon Emniyet Müdürlüğünde TEM Şube Müdürü olarak görev yapan Yahya Öztürk ile aynı şubede Şube Müdür Yardımcısı Vekili olarak görevli komiser yardımcısı Adem Sağlam’ın, maktul Hrant Dink’e yönelik işlenen cinayeti “yükümlü oldukları halde önlemeyerek ihmali davranışla gerçekleşmesini sağladıkları”nı gerekçe gösteren heyet, bu sanıkların “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan soruşturulmaları için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Heyet, sanık Ogün Samast’ın mahkeme ve savcılık ifadesinde “Samsun’da beni cinayetten sonra Şeniz Dervişoğlu’nun adamları karşılayacak, kaçıracaklardı.” şeklindeki beyanları bulunduğunu hatırlatarak, yargılama dosyasında Şeniz Dervişoğlu hakkında sanık ya da şüpheli olarak bir sıfat bulunmadığını aktardı. Heyet, Şeniz Dervişoğlu hakkında “tasarlayarak öldürmek suçuna yardım etmek” suçundan suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.

Duruşmaya katılan bir sanık tutuklandı

Mahkeme heyeti, aralarında başka suçtan tutukluların bulunduğu, hakkında hüküm kurulan bu davanın tutuksuz 6 sanığı hakkında tutuklama kararı verdi.

Heyet, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Yavuz Karakaya’nın “Anayasa’yı ihlal” suçundan, dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Gazi Günay’ın “tasarlayarak öldürme” suçundan tutuklanmasına hükmetti. Duruşma salonunda bulunan Günay, tutuklandı.

Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinden Osman Gülbel, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Hasan Durmuşoğlu ve dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan tutuklanmalarına hükmeden heyet, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli komiser yardımcısı Özkan Mumcu’nun FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan tutuklanmasını kararlaştırdı.

Hrant Dink cinayetinde hesap zamanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avukatlar yapılanması imamı Yazıcıoğlu davasında itirafçı oldu https://yekvucut.com/feto-gercekleri/avukatlar-yapilanmasi-imami-yazicioglu-davasinda-itirafci-oldu/ Mon, 11 Jan 2021 12:00:45 +0000 https://yekvucut.com/?p=37281 Avukatlar yapılanması imamı itirafçı oldu FETÖ’nün avukatlar yapılanması mahrem imamı Kamil Bakum, Muhsin Yazıcıoğlu suikastıyla alakalı önemli itiraflarda bulundu. 31...

Avukatlar yapılanması imamı Yazıcıoğlu davasında itirafçı oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Avukatlar yapılanması imamı itirafçı oldu

FETÖ’nün avukatlar yapılanması mahrem imamı Kamil Bakum, Muhsin Yazıcıoğlu suikastıyla alakalı önemli itiraflarda bulundu. 31 Aralık 2020’de İstanbul Ümraniye’deki Gaybubet evinde yakalanan Kamil Bakum, Şehit Muhsin Yazıcıoğlu suikastıyla alakalı soruşturmanın yürütüldüğü Gaziantep’e götürülmüştü. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini açıklayan FETÖ’nün avukatlar yapılanması mahrem imamı Kamil Bakum, terör örgütünün üst düzey isimlerini ve şehit Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte hayatını kaybeden 5 kişinin soruşturmasına FETÖ’nün nasıl müdahale ettiğini açıkladığı öğrenildi. Kamil Bakum’un verdiği ifade ile FETÖ’nün avukatlar yapılanmasına yönelik yeni soruşturmaların başlaması ve Muhsin Yazıcıoğlu suikastında yeni gelişmelerin olması bekleniyor. Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009’da helikopterinin şüpheli bir biçimde düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti.

Avukatlar yapılanması mahrem imamı
Avukatlar yapılanması mahrem imamı Kamil Bakum 31 Aralık 2020’de yakalanmıştı

Şehit Yazıcıoğlu “tarlalar sürülmüş” demişti

Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Hrant Dink suikastından sonra yaptığı açıklamalarda “Bunu önlemek için elimden geleni yapıyorum ama bir yere kadar. Bizim tarlayı çok önceden sürmüşler” dediği ortaya çıkmıştı. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin şehit olmasından sadece üç gün sonra FETÖ elebaş Fetullah Gülen, 30 Mart 2009’da “herkul.org” isimli örgütün internet sitesinde bir konuşma yayınlamıştı. Konuşmanın ismi “Alperen ve Liyakat” başlığındaydı.

FETÖ elebaşı Gülen’e soru soran örgüt üyesi “Adet-i ilahiye açısından, iman hizmetinin bir neferi olma liyakatini ortaya koymayanların dairenin dışına itilmeye müstahak olacakları ifade ediliyor. Bu itibarla, irtidat kavramının gönül erlerine bakan yanları var mıdır? Bir ilâhi tokatla kenara atılmamak için liyakat mutlaka şart mıdır; bu konuda, fazl-ı ilahiye ne ölçüde bel bağlanmalıdır?” diye sordu.

FETÖ elebaşı suikastı üstlenmişti

FETÖ elebaşının soruya cevabı şöyle olmuştu. “Aldansanız bile kimseyi aldatmayın. Çünkü aldatma günahtır. Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz. Bir Perşembe akşamı vefat edersiniz, bir Cuma günü cenazenize ulaşırlar.”

“Asker vazifesini yapmadı dediler, ben yaptığına kâniyim yani. Hakikaten herkes seferber olmuş. Sivil inisiyatif bu mevzuda bir şey yapmadı, ben o kanaatte değilim, herkes elinden geleni yaptı.”

FETÖ elebaşının  korumaya çalıştığı askerlerden Davut Uçum ve Aydın Özsıcak, Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehit olduğu helikopterden elektronik cihazları sökmüştü. FETÖ’cü savcılar eliyle korunan iki isim 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast timinde yer almıştı.

 

Avukatlar yapılanması imamı Yazıcıoğlu davasında itirafçı oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Twitter FETÖ işbirliği sansüre doymuyor https://yekvucut.com/feto-gercekleri/twitter-feto-isbirligi-sansure-doymuyor-2/ Fri, 25 Dec 2020 13:53:13 +0000 https://yekvucut.com/?p=36988 Twitter FETÖ ortaklığı Twitter FETÖ işbirliği bu kez Türkiye- Amerika Uluslararası Yönlendirme Komitesinin hesabını sansürle ortaya çıktı. Twitter hesabı FETÖ...

Twitter FETÖ işbirliği sansüre doymuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Twitter FETÖ ortaklığı

Twitter FETÖ işbirliği bu kez Türkiye- Amerika Uluslararası Yönlendirme Komitesinin hesabını sansürle ortaya çıktı. Twitter hesabı FETÖ elebaşının gayri meşru çocuğu Enes Kanter’i eleştirdiği için askıya alındı. Türkiye’nin haklı davasını ABD’de duyurmak için çalışan Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi, FETÖ tehlikesine karşı ABD kamuoyunu bilgilendirmek için çalışmalar yürütüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinde de konuşma yaptığı TASC, FETÖ’nün hedefindeydi. Türkiye’nin haklı davasını ABD’de aktaran Bu yılın başında FETÖ Gerçekleri hesabımız FETÖ tetikçilerinin hedef gösterilmesi sonrasında kapatılmıştı.  Twitter daha sonra projemizin İngilizce hesabı olan @FETOFacts’i askıya aldı. Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının Twitter üzerinden her türlü iftira ve hedef göstermelerine ses çıkarmayan sosyal medya platformu, FETÖ’nün karanlık yüzünü gösteren hesapları hiçbir gerekçe göstermeden askıya alıyor. Twitter FETÖ ile mücadelesiyle tanınan gazeteci Nedim Şener’in sosyal medya hesabını da 1 hafta boyunca “cezalandırmıştı.”

Twitter FETÖ
Twitter FETÖ firarisi Enes Kanter’in yalanlarını yüzüne vuran hesabı askıya aldı

Jack FETÖ’cüleri çok seviyor

Twitter kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey, Fetullahçı Terör Örgütü’nün tetikçisi Enes Kanter’in Türkiye’ye hakaret ettiği paylaşımı paylaşarak tepki çekmişti. Terör örgütünün rahatça yalanlarını yaydığı Twitter ile FETÖ arasındaki organik ilişki bu kadarla sınırlı kalmamıştı. Türkiye’de onaylı hesap dağıtım merkezi olarak çalışan Jeans Biri FETÖ soruşturmasında tutuklanmıştı. Twitter FETÖ bağlantılı isimleri korumaya 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da devam etti. Hrant Dink cinayetinden aranan firari Adem Yavuz Arslan’ın hesabı Türkiye’de yasaklanınca kendisine ikinci hesabı açan ve ona da onay veren Twitter yönetimi, Türkiye’nin terör örgütüne karşı taleplerine de sağır kalmıştı.

Twitter FETÖ işbirliğini organize eden büyük isimse şu an Almanya’da firari olan Yasin Kesen oldu. Türkiye’de 17/25 Aralık kumpası öncesi atılan bütün Twitleri arşivinde tuttuğunu söyleyen Kesen, Twitter sahibi Dorsey ile bağlantısını gururla anlatıyordu.

Yumurta hesaplar ile algı operasyonu

Twitter, Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması Twitter aracılığı ile kara propaganda faaliyetlerine “dershanelerin kapatılması” sürecinde gün yüzüne çıktı. Örgüt mensupları FETÖ elebaşından aldıkları emirle birden çok yumurta hesap açıp, algı operasyonuna başlamıştı. Daha sonra açılan operasyon hesapları ile Türkiye’de AK Parti karşıtlığını konsolide ettiler.

Twitter FETÖ işbirliği sansüre doymuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hrant Dink cinayetinde mütalaa belli oldu https://yekvucut.com/video/hrant-dink-cinayetinde-mutalaa-belli-oldu/ Mon, 14 Dec 2020 16:00:05 +0000 https://yekvucut.com/?p=36712 Hrant Dink cinayetinde istenen cezalar belli oldu.  Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı FETÖ’cü Ramazan Akyürek için müebbet,   Dönemin İstanbul...

Hrant Dink cinayetinde mütalaa belli oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hrant Dink cinayetinde istenen cezalar belli oldu. 

Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı FETÖ’cü Ramazan Akyürek için müebbet,

 

Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü FETÖ’cü Ali Fuat Yılmazer içinse ağırlaştırılmış müebbet cezası talep edildi.

Hrant Dink cinayetinde mütalaa belli oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ, yalanlarına artık örgüt üyelerini bile inandıramıyor https://yekvucut.com/feto-gercekleri/feto-yalanlarina-artik-orgut-uyelerini-bile-inandiramiyor/ Sat, 22 Aug 2020 11:18:59 +0000 http://yekvucut.com/?p=33189 Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlattığı “15 Temmuz darbesindeki suçu örtme” çabalarına örgüt üyeleri bile tepki göstermeye...

FETÖ, yalanlarına artık örgüt üyelerini bile inandıramıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlattığı “15 Temmuz darbesindeki suçu örtme” çabalarına örgüt üyeleri bile tepki göstermeye başladı.

Bunun son örneği 15 Temmuz şehitler köprüsünde darbeci askerlere karşı mücadele eden daha sonra da darbecilerin adalete teslim edilmesini sağlayan Yavuz Türkgenci üzerinden yapılan algı operasyonlarına firari Kamil Maman’ın tepkisi oldu. Maman, sosyal medya hesabından “yalan haber paylaşıyorsunuz sonra da bunu haber diye paylaşıyorsunuz” yazarak tepkisini gösterdi.

Maman’ın gösterdiği tepki kapatılan Zaman gazetesinin sosyal medya hesabını çalarak Tr724 hesabına çeviren örgüt üyelerine oldu.

Paylaştıkları video yalanlarını açıkça ortaya koyuyor

15 Temmuz darbe girişimine karşı 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde sabaha kadar mücadele eden Yavuz Türkgenci, FETÖ’cülerin paylaştığı videoda, darbeci askerleri halkın elinden alarak polise teslim etmeye çalışıyor. İstanbul Emniyet Müdürü olarak darbecilere karşı mücadele eden Mustafa Çalışkan’ın hatırlarında Yavuz Türkgenci’nin darbeye karşı nasıl mücadele ettiği açıkça yer alıyor. Son YAŞ toplantısında Korgeneralliğe terfi ettirilen ve kendisi de FETÖ mağduru olan Türkgenci’nin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne dönemin 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ın emriyle köprüye gitmişti.

Firari teröristler yalanı yaymak için birbirleriyle yarıştı

Sosyal medyada operasyon hesaplarıyla videoyu paylaşan FETÖ’cüler daha sonra kapatılan Zaman gazetesinin sosyal medya hesabını değiştirerek kullanan Tr724 ile yalanı yaymaya başladı.

Türkiye’nin askeri sırlarını Yunanistan’a satan firari Halis Tunç, ABD’den çektiği videolar ile kara propaganda yapan Sacit Arvasi, Hrant Dink cinayetinden aranan Adem Yavuz Arslan, FETÖ’nün tetikçi yazarlarından Nedim Hazar ve terör örgütünün kurucularından olan Halit Esendir video açık olmasına rağmen yalanı yaymaya devam etti.

Örgüt içindeki kavgayı unutturmak istiyorlar

FETÖ içinde uzun zamandır devam eden örgüt içi tartışma Atlanta’daki dolandırıcılık olayı ve Elvan Aktaş’ın FBI’a itirafçı olması sonrası açığa çıkmıştı. Bu tartışmanın unutturulması ve örgüt içi birliğin sağlanması için 15 Temmuz özelinde yalanlarını arttıran FETÖ’cüler sosyal medyadaki kara propagandalarını arttırmıştı

FETÖ, yalanlarına artık örgüt üyelerini bile inandıramıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Metin İyidil darbeden sonra delilleri karartmak istemiş https://yekvucut.com/feto-gercekleri/metin-iyidil-darbeden-sonra-delilleri-karartmak-istemis/ Fri, 03 Apr 2020 15:44:48 +0000 http://yekvucut.com/?p=28445 Eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil’in; 15...

Metin İyidil darbeden sonra delilleri karartmak istemiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil’in; 15 Temmuz darbe girişiminin ardından delil karartmak için girişimde bulunduğu ortaya çıktı. Metin İyidil, kitaplığındaki siyah bir kasedin  imha edilmesini istemiş.

Metin İyidil’in; kendisine ait ajanda, not kâğıtları, fotoğraflar  ve aralarında terörist başı Fetullah Gülen’in sohbetlerinin yer aldığı ve Fetullah Gülen tarafından yazılan Kırık Testi’nin de bulunduğu kitapları yırtarak çöpe attığı tespit edildi.

Metin İyidil’in; Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunduğu odada 22 Eylül 2016 tarihinde yapılan genel aramada çöp torbası içerisinde ve çatı aramasında bir kısmı yırtılmış halde not kâğıtları bulunduğu, notların birleştirilmesinde, “Sincan’dan getirdiğim defteri aldılar inceliyorlar, Siyah bir kaset var onu imha edin. Kitaplığımda… (kaset kelimesinin altına “yazma” diye not düşüldüğü tespit edildi.)

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın; Metin İyidil’in imha edilmesini istediği kasedin ne olduğuna ilişkin soruşturma başlatacağı öğrenildi.

Metin İyidil’in delilleri nasıl kararttığı ortaya çıktı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski korgeneral Metin İyidil hakkındaki beraat kararının bozulmasına, İyidil’in Türk Ceza Kanunu’nun “anayasayı ihlal” suçunu düzenleyen 309. maddesinden cezalandırılmasına karar verilmesini istedi. Tebliğnamede; Metin İyidil’in 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ve cezaevinde delil karartmak istediğine dikkat çekildi.

Başsavcılık Metin İyidil hakkındaki tebliğnamesini, davayla ilgili son kararı verecek Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

Tebliğnamede; Metin İyidil’in, 15 Temmuz 2016 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı olarak (Korgeneral) rütbesiyle görev yaptığı; Darbeci Yurtta Sulh Konseyi tarafından hazırlanan sözde Sıkıyönetim Atama Listelerinde; ”K.K.K Emrine” atandığına dikkat çekildi.

Siyah poşetle delilleri çöp konteynırına atmış

Tebliğnamede; içeriği itibariyle sanık Metin İyidil’e ait olduğu belirlenen dokümanlara ilişkin arama tutanağına yer verildi.

Tutanakta; sanık Metin İyidil’in oturmakta olduğu Angora evlerinde 9 Ağustos 2016 saat 03.45’te Mutlukent Angora Evleri Marmara Caddesi Şehitler Parkı yanında Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü’nden iki polisin çöp konteynırında içi dolu siyah bir çöp poşeti ve üzerinde Kara Harp Okulu yazılı kırmızı bir ajanda ve sanık Metin İyidil’in ismini görmeleri üzerine haber merkezini arayarak Anayasal Düzen Cumhuriyet Savcısı Kemal Aksakal’a bilgi verildiği, çöp poşeti içinde kırmızı ajanda, yırtılmış kitap parçaları muhtelif banka dekontları ve kartvizitleri ile el yazmalı yırtılmış not kâğıtları ele geçtiğine dikkat çekildi.

Ajandasını çöpe atmış

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen 5 Aralık 2018 tarihli doküman inceleme ve tespit tutanağında; Metin İyidil isimli şahsa ait dokümanların yapılan incelemesine yer verildi.

Tutanakta; bir adet kırmızı renkli üzerinde “Kara Harp” ibaresi ve amblemi bulunan ajandanın incelendiğinde; ilk iki sayfasında anlaşılamayan yazılar ve rakamlar olduğu ve birçok sayfasının eksik olduğu, altı adet Metin İyidil adına düzenlenmiş çeşitli firmalara ait kart, bir adet Filiz İyidil adına düzenlenmiş Kent Clup kartı olduğuna dikkat çekildi.

FETÖ elebaşının yazdığı kitabı çöpe atmış

Tomar yırtık evraklar üzerinde yapılan incelemede; üzerinde Fetullah Gülen ISBN:978/975-991-922-1 kitabına ait bilgiler ile birlikte başka yırtık sayfaların Yenilenme Cehdi/Kırık Testi 12 kitabına ait sayfalar, Fetullah Gülen yazılı kâğıt, yırtık birleştirilmesi mümkün olmayan resim, birçok bir araya getirilemeyip tamamlanamayan ve anlaşılamayan kâğıt müsveddeleri olduğuna dikkat çekildi.

Kırık Testi adlı kitap terörist başı Fetullah Gülen tarafından yazıldı. Kitapta, Fetullah Gülen’in örgüt üyelerine sohbet adı altında verdiği talimatlar yer alıyor.

Faruk Mercan’ın FETÖ elebaşı hakkındaki kitabından da sayfaları yırtmış

Tomar yırtık evraklar üzerinde yapılan incelemede; Fetullah Gülen başlıklı, yazan Faruk Mercan şeklinde devam eden kısmen yırtık kitap sayfası, 7. Bölüm/1980:Gülenin …” başlayıp, “İhtilal gecesi baskını, Kurt ve kuzu hikayesi, Sitem dolu sızıntı başyazısı, Özal MGK’ da Güleni savunuyor, …” devam eden yırtık kitap sayfalarının olduğu ifade edildi.

Faruk Mercan, FETÖ’nün medya yapılanmasında yer alıyor ve Hrant Dink cinayeti soruşturmasında hakkında yakalama kararı bulunuyor. Faruk Mercan’ın, “Allah yolunda bir ömür M. Fetullah Gülen” adlı kitabında, terörist başı Fetullah Gülen’in hayatı ve anıları anlatılıyor.

Cezaevinde 5 ortalı harita metod defteri tutmuş

Tutanakta; Metin İyidil’in 19 Temmuz 2016 tarihinden itibaren Sincan 1 nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu iken, 9 Eylül 2016 tarihinde Kırıkkale Cezaevi’ne nakledildiği sırada yanında bulunan eşyalar arasında yer alan defterin 5 ortalı kareli harita metod olduğu, soruşturmaya esas olacak deliller içerebileceğinden el konulduğuna dikkat çekildi.

Tutanakta; defterin bütünü incelendiğinde; günlük şeklinde tutulduğu, şüpheli Metin İyidil’in avukatları, ailesi ve bir kısım askerlerle ilgili bilgilerin yazılı olduğu ifade edildi.

Cezaevinden talimat vermiş: Siyah kasedi imha edin

31 Mayıs 2017 tarihli Doküman İnceleme Tutanağı’nda sanık Metin İyidil’in, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde B12 numaralı odada 22 Eylül 2016 tarihinde yapılan genel aramada çöp torbası içerisinde ve ayrıca çatı aramasında bir kısmı yırtılmış halde not kâğıtları bulunduğu, tutanak ekinde bulunan notların birleştirildiği ve tutanağa eklendiği ifade edildi. Söz konusu notların birleştirilerek incelenmesinde; “Sincan’dan getirdiğim defteri aldılar inceliyorlar, Siyah bir kaset var onu imha edin. Kitaplığımda, (kaset kelimesinin altına “yazma” diye not düşüldüğü)” ifadelerinin yer aldığı tespit edildi.

“22 eylül (siyah bir kaset var), Birleştirilen notların sanık ile aynı koğuşta kaldığı Gökhan Eski’den hangisine ait olduğu belirlenirken, eşinin isminin “Filiz” ve “albaylık dönemim” şeklindeki açıklamalarından bu bilgilerin sanığın nüfus kaydına göre eşinin adının “Filiz” olması ve yazan kişinin albaylık dönemini aştığının anlaşıldığı, Gökhan Eski’nin ise yarbay olduğu dikkate alındığında, yukarıya alınan ibarelerin sanık Metin İyidil’ ait olduğu değerlendirilmiştir.”

16 Ocak’ta tekrar tutuklanmıştı

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yargılandığı davanın istinaf aşamasında beraatine ve tahliyesine karar verilen eski korgeneral Metin İyidil, tahliyesine yönelik itirazın kabul edilmesinin ardından 16 Ocak 2020 tarihinde tutuklandı.

İyidil, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından yargılandığı davada “ağırlaştırılmış müebbet hapse” mahkûm edildi, istinaf başvurusunu değerlendiren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi de 20’nci Ceza Dairesi, 14 Ocak 2020 tarihinde İyidil’in beraatine ve tahliyesine karar verildi.

Tahliye kararına Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı’nca yapılan itiraz, 21’inci Ceza Dairesi’nce incelendi, isnat edilen suç ve kaçma şüphesi gözetilerek İyidil hakkında dün tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı: Beraat kararı bozulsun

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski korgeneral Metin İyidil hakkındaki beraat kararının bozulmasına, İyidil’in Türk Ceza Kanunu’nun “anayasayı ihlal” suçunu düzenleyen 309. maddesinden cezalandırılmasına karar verilmesini istedi.

Tebliğnamede, İyidil’in darbenin bastırılması için birliğinin başına geçerek darbecilerle mücadele etmediği, darbe teşebbüsünün hazırlık ve planlama aşamalarında yer aldıktan sonra girişimin FETÖ terör örgütü üyesi askerler tarafından gerçekleştirildiğinin açıklandığı ilk andan itibaren darbeci ast birlik komutanları ile irtibatını sürdürerek onları yönlendirdiği belirtildi.

Metin İyidil’in bir yandan da medya organlarına bağlanıp darbenin karşısında olduğu şeklinde açıklamalar yaparak kamuoyunu ve darbeye karşı mücadele eden yurtsever güçleri yanıltmaya çalıştığı ve darbecilere zaman kazandırmayı amaçladığı kaydedildi. Metin İyidil ile ilgili son kararı Yargıtay 16. Ceza Dairesi verecek.

Metin İyidil darbeden sonra delilleri karartmak istemiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>