
“Senin gibiler problem değil, problem olan başörtülü olanlar.” “Sırada bütün gün beklesen de umurumda değil. Çünkü bu benim sorunum değil. Sen de diğerleri gibi sabah 3’te burada ol o zaman.” “Duvara yaslanma, kirletiyorsun”
Bir yerlerde, Almanya’daki günlük hayat ile Yabancılar Dairesi’nde maruz kalınan Kafkavari dayanıklılık testi arasında bir bağlanstısızlık, bir tutarsızlık var.
Bir tarafta güvenli, dostça “mülteciler hoşgeldiniz” yazılı olduğu duvarlar bir tarafta yabancıların devlet dairesinde maruz kaldığı ırkçılığa varan, ayrımcılık.
Alman DW’nin değişik din, dil, renk ve etnisitelere sahip yabancılarla görüşerek yaptığı haber yabancıların gündelik hayatta karşılaştığı düşmanca tutumu, ırkçılığı gözler önüne seriyor.
Görüşülen yabancılardan biri olan Amerikalı bir öğrenci, Köln ve Freiburg şehirlerindeki Yabancılar Dairesi ofislerinde yaşadığı bazı kötü muamele türlerini kendisine yalan söylenmesi, saatlerce yerde oturmak zorunda bırakılması, Almanca bildiğini dil belgesiyle kanıtlamasına rağmen aksinin iddia edilip Almanca kurslarına devam edilmek zorunda bırakılması.
Ancak bu Amerikalı öğrencinin yaşadıkları, diğer çoğu yabancının karşılaştığı aleni ırkçılık, bilerek kötü davranma gibi muamelelerin yanında önemsiz kalıyor.
Hindistanlı bir öğrenci olan Vrajesh farkında olmadan vizesinin iki hafta geçmesi ile ilgili olarak görüşmek için Berlin Yabancılar Ofisi’ne gittiğinde belgelerini inceleyen kadın memururun “Kaygılanmana gerek yok. Senin gibiler problem değil. Problem olan başörtülü olanlar.” demesi karşısında şok oldu. Vjaresh’e göre sorun sadece İslam düşmanlığı da değil. “Deri rengimi görenler Almanca konuşamayacağımı düşünüyor”dedi.
Diğer bir yabancı olan İsrailli gazeteci Yael’in ise Köln Yabancılar Dairesin’de şahit olduklarını, yaşadıklarını anlatırken gözleri doluyor. “Yanıma bebeği ile ilgilenen bir anne ile beraber oturuyordum. O sırada içeriden bir erkek memur çıkarak inanılmaz yüksek bir sesle bağırmaya başladı. Duvara yaslanmasanız iyi olur, kirletiyorsunuz dedi”. Yael bu olayın kendisinde travma yarattığını, tüm gün ağladığını aktardı.
Freiburg Yabancılar Ofisi’nde yaşadıklarını anlatan Kanadalı beyaz yakalı Leah ise ne zaman oraya gitse karşılaştıkları muamele yüzünden ağlayan yabancılar gördüğünü anlatıyor. Ağustos’ta dolacak vizesini yenilemek için Yabancılar Dairesi’ne giden Leah’a Ocak ayı için randevu verildiğine durumu açıkladığında aldığı cevap ”O benim problemin değil.” olmuş.
Ve bütün bunlar Daire’nin kendisine tavsiye ettiği gibi iki ay öncesinden randevu alıp gitmesine rağmen olmuş. Nüfusu yaşlanan ve beyin göçü yaşayan Almanya, kendini yabancılara pazarlamak için çok uğraştı. Almanya’da iş bulmak için internet siteleri, dış ülkelerdeki iş fuarlarına katılım, İngilizce eğitim verilen üniversite programlarının artırılması hep başka ülkelerden yabancı işgücü çekebilmek içindi. Ancak, yabancıların maruz kaldıkları muamale muhtemelen Almanya’nın tüm bu çabalarına da sekte vuracak.