Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Poyrazköy kumpası davasında birtakım gelişmeler yaşandı. Kumpasta görev alan 48 hâkim ve savcı için 23 yıldan 64 yıl 6 aya kadar değişen oranlarda hapis cezası talep edildi. Örgütün TSK’yı dizayn etmek amacıyla gerçekleştirdiği Poyrazköy kumpasında, firari FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz ve Fikret Seçen gibi isimler görev yapmıştı. Ergenekon soruşturması kapsamında açılan Poyrazköy davasının, örgütün kumpası olduğuna dair yürütülen soruşturma 21 Şubat’ta nihayete erdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 8 yıldır sürdürülen soruşturma sonucunda, bin 48 sayfalık iddianame düzenlendi. Davada, Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar’ın da aralarında bulunduğu 92 kişi ve kuruluş, müşteki sıfatıyla iddianamede bulundu.
Fikret Seçen
23 yıldan 64 yıl 6 aya kadar hapis istemi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Zekeriya Öz ve Fikret Seçen’in çeşitli suçlardan 23 yıldan 64 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Bu suçlar arasında şunlar yer aldı:
- “Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek”,
- “Haberleşmenin gizliliğini ihbar etmek”,
- “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”,
- “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak”,
- “Kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği”,
- “Gizliliğin ihlali”,
- “Suçluyu kayırma”,
- “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve
- “Görevi kötüye kullanma”
İddianamede yer alan diğer şüphelilerin de çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis ile cezalandırılmaları talep ediliyor. İddianamede, Poyrazköy kumpasında rol alan örgüt üyesi hâkim ve savcıların, planlı ve sistematik şekilde yürütülen bir organizasyonun parçası olarak mesleğin şeref ve onurunu bozan, mesleğe olan genel saygı ve güveni gideren nitelikte eylemlerde bulunup, gerçekte olmayan örgütlenmenin bulunduğuna dair algı yarattıkları kaydedildi. Ayrıca iddianamede, devletin yargı gücünü silah olarak kullanan şüphelilerin yürüttükleri kurgu soruşturmaları sonucunda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda üst düzey subayların tasfiye edildiği ve yerlerine FETÖ üyesi subayların yerleştirildiği vurgulandı. Bu da, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine giden yolda atılan ilk adımlardan olarak ifade edildi.
Poyrazköy kumpasında neler oldu?
Ergenekon davaları, 2009 yılında İstanbul Poyrazköy’de mühimmat bulunmasının ardından başladı. Ergenekon soruşturması kapsamında, 21 ve 28 Nisan 2009 tarihleri arasında, Poyrazköy Keçilik mevkisinde yapılan kazılarda mühimmat bulunduğu duyurulmuştu.
Dönemin özel yetkili savcıları, kazılarda ele geçirilen silahların Ergenekon Terör Örgütü’ne ait olduğunu ileri sürmüştü. Davada yargılanan askerler, silah bulunan arazinin SAT komandolarının eğitim alanı olduğunu, mühimmat denilen silahların ise eğitimlerde kullanıldıktan sonra atılan tek kullanımlık LAV silahları olduğunu iddia etmişti. Poyrazköy davası, daha sonra “Kafes Eylem Planı”, iki ayrı “Amirallere Suikast” davası, “Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan arama”, “ÇYDD ve ÇEV” davaları ile birleştirilmişti. Toplam 6 ayrı dosyanın birleşmesinden oluşan davayı, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması sebebiyle İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi yürütmüştü. Mahkeme 84 sanık hakkında beraat kararı vermiş, sahte delillerin kimler tarafından üretildiğinin tespit edilmesi için de savcılığa ihbar ve suç duyurusu yapmıştı.