DEVA Partili Yeneroğlu’nun “legal” dediği Bank Asya

DEVA Partili Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, FETÖ’nün kapatılan finans kuruluşu Bank Asya‘yı “legal” diyerek aklamaya çalıştı. Bu da partinin Genel Başkanı Ali Babacan‘ın zamanında Bank Asya’yı nasıl desteklediği konusunu tekrar gündeme getirdi. Bank Asya, 17-25 Aralık sürecinden sonra kamu kurumlarının yatırdığı paraları çekmesi üzerine krize girdi. FETÖ, bu krizi aşabilmek için örgüt mensuplarının bankaya para yatırması çözümünü buldu. FETÖ’nün iki numaralı ismi Mustafa Özcan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile yaptığı telefon görüşmesinde elebaşından onay aldı. Ardından FETÖ elebaşının doktoru Kudret Ünal, FETÖ mensubu iş adamlarına Bank Asya’ya para yatırmaları konusunda baskı yaptı. FETÖ’cü iş adamlarından 300 milyon dolar isteyen Ünal, bu paraları yatırmaları halinde 15-20 Umre sevabı kazanacaklarını söyledi. Bu yüzden Bank Asya’ya Ocak 2014’te para yağmaya başladı. Örgüt mensupları, evlerini ve arabalarını satarak, başka bankalardan kredi çekerek bankaya para yatırdı. Mart 2014’te Bank Asya’nın Katar’lı Qatar Islamic Bank ile ortak olacağına dair haberler dolaşıma sokuldu. Böylece bankanın hisseleri yüzde 6,73 yükseldi. Ağustos 2014’te ise Bank Asya Katar ile hisse satışı için yaptıkları görüşmeleri sonlandırdığını duyurdu.

Ali Babacan Bank Asya için devreye girdi

Bank Asya‘nın satılamayacağının anlaşılması üzerine örgüt içerisinde tekrar kriz çıktı. DEVA Partili Ali Babacan, tam bu dönemde devreye girdi. 24’e çıkan Babacan, Ziraat Bankası’nın Bank Asya’yı satın alacağını söyledi. Bu açıklamanın ardından Bank Asya’nın hisseleri adeta uçuşa geçti. Hisselerin günlük değer artışı yüzde 8.26’ya ulaştı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, 360 TV’de Babacan’ın açıklamalarını yalanladı. 

Babacan’ın geçmişte Bank Asya için yaptıkları, bugün partisinin FETÖ’ye olan desteğiyle birleşince çelişkiye mahal vermiyor. DEVA Partisi, KHK’lıları görevlerine iade edeceklerine dair sık sık açıklamalar yapıyor. DEVA Partisi, 20 Mayıs’ta “KHK Mağduriyetleri Eylem Planı”nı açıklamış ve FETÖ’cülerin takdirini toplamıştı. 

KAYNAK: İHANET ÇETESİ

DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu FETÖ’ye destekte ısrarcı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün büyücüsü örgüt yöneticileriyle irtibatlı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Mehmet B.’nin örgütün tepe yöneticileriyle irtibatlı olduğu belirlendi. Bu isimler arasında; 17-25 Aralık’ın planlayıcısı olarak bilinen FETÖ imamı Necdet İçel, örgüt yöneticisi Halit Esendir, FETÖ tutuklusu Süleyman Ünsal ve FETÖ elebaşının özel sekreteri Cevdet Türkyolu bulunuyor. Mehmet B.’nin, ByLock üzerinden bu kişilerle irtibat kurduğu tespit edildi. ByLock incelemesinde, Halit Esendir, Süleyman Ünsal ve Cevdet Türkyolu’nun Mehmet B. ile koordineli çalıştığı, örgütün güçlenmesi için dualar istedikleri belirtildi. Ayrıca, örgüt yöneticilerinin Mehmet B. aracılığıyla büyü yaptırdıkları da iddialar arasında bulunuyor. Hakkında tanık ifadeleri bulunan Mehmet B.’nin, örgütün amaçları doğrultusunda hareket ettiği ifade edildi.

Halit Esendir

Hakkında itirafçı beyanları var

FETÖ soruşturmaları kapsamında ifade veren şüpheli Polat Ö., psikolojik rahatsızlıklar yaşadığı için diğer örgüt üyeleri tarafından Mehmet B.’ye yönlendirildiğini aktardı. Polat Ö., FETÖ’nün büyücüsü Mehmet B.’nin kendisine muska yazıp dua ettiğini söyledi. ByLock üzerinde yapılan incelemeler sonucu, örgüt üyelerinin kendi aralarında konuşurken Mehmet B. hakkında “Güvenilir mi?” şeklinde sorular sorduğu, bu sorulara ise “Evet, bizden.” şeklinde cevaplar verildiği kaydedildi.

Tüm delilleri inceleyen savcılık, Mehmet B. hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan iddianame hazırladı. İddianamede, Mehmet B.’nin ByLock kullanıcısı olduğu, örgütün finansman şirketlerinde SGK kaydı bulunduğu ve örgüt mensuplarıyla ankesörlü telefon üzerinden görüşmeler yaptığı ifade edildi. Mehmet B.’nin örgüt üyelerinin manevi rahatsızlıkları için ulaştıkları bir isim olduğu, dua listesinde adının geçmesi ile bu durumun kesinleştiği aktarıldı. Hakkında 10 yıla kadar hapsi istenen Mehmet B.’nin, Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacağı öğrenildi.

Önder Aytaç’ın “Ekmeğe büyü yapılıyor” iddiası

FETÖ’nün büyücüsünün deşifre olması, firari FETÖ’cü Önder Aytaç’ın “Halk ekmeğe büyü yapılıyor” şeklindeki iddiasını anımsattı. Aytaç, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda AK Parti’nin ekmeklere büyü yaptığını, böylece insanları etkisi altına aldığını iddia ederek kendisini komik duruma düşürmüştü. Aytaç, bir belediyenin halk ekmek firmasında çalışan arkadaşının, kendisine buralarda yapılan ekmeklere büyü yapıldığını söylediğini iddia etmişti.“Sanırım bu insanlar her gün ekmeklere acem-i büyü vb melanetler yapıyorlar.” diyen Aytaç, belediyelerin insanları etki altına almak için böyle bir yönteme başvurduğunu ileri sürmüştü. Devamında ise “Bu yüzden aldığımız ekmek ve süt gibi ürünleri güvendiğimiz yerlerden almalıyız” ifadelerini kullanmıştı.

KAYNAK: SABAH

FETÖ’nün büyücüsü yakayı ele verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Nakıboğlu ailesine verilen cezalar onandı

Taner Nakıboğlu, yerel mahkeme kararıyla “silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçundan 15 yıl hapis cezası almıştı. Nakıboğlu hakkındaki hükmün bozulmasına karar veren Daire, sanığın bu eyleminin “silahlı terör örgütüne üye olma” suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Daire, ayrıca Cahit Nakıboğlu ile 11 yıl 3 ay hapis cezası verilen Emre Nakıboğlu hakkındaki kararları da bozdu. Nakıboğlu’lar, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olmuştu. Sanıkların önceki aşamalarda örgüte dair verdikleri ifadeler göz önünde bulundurularak, verilen cezaların etkin pişmanlık hükümleri kapsamında değerlendirilmesine hükmedildi. Yerel mahkeme, sanık Emre Özkaya ve Mesut Çeven’i 6 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Özkaya ile Çeven hakkında verilen kararın da bozulmasına hükmetti. Kararda, sanıkların örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduklarını gösteren delil bulunmadığı kaydedildi. Sanıkların “muvazaalı arsa devirleri yaptıklarının” anlaşıldığı, bu eylemin de “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanıkların Naksan Holding‘e bağlı 42 şirketteki paylarının müsadere edilmesi yönünde verilen yerel mahkeme kararını ise şirketlerin müsadere edilmesi gerektiği hükmüyle düzeltti ve onadı.

Naksan Holding FETÖ’nün para kasası

Kararda, müsaderesine karar verilen şirketlerin FETÖ ile iltisaklı olduğu, para transferlerinin bulunduğu, kayıt dışı gelirin sisteme sokulması için kullanıldığı ve örgütün amaçları doğrultusunda tahsis edildiği belirtildi. Kararda; şirketlerin, silahlı terör örgütünün Türkiye içerisinde ve yurt dışında en önemli finans kaynaklarından biri haline geldiği saptandı. Kararda, şu ifadeler kaydedildi:

“Örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda hareket ettiğinin, bu yönde odak haline geldiğinin, terör örgütlerinin devamlılığını sağlamaya yönelik finansal destek çabalarının bulunduğu, örgütün kontrolüne girdiğinin anlaşılması halinde bütün olarak müsaderesi yasal olarak mümkün ve gereklidir.”

Naksan Holding davasında müsadere kararı onandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gözaltına alınanlardan 4’ü tutuklandı

FETÖ/PDY kapsamında adli işlem gören örgüt üyelerinin çocuklarının eğitim giderlerinin örgüt tarafından karşılandığı ve burs verildiği; cezaevindeki örgüt üyelerinin ailelerine ve cezaevinden çıkanlara örgütü ayakta tutmak, birlik ve beraberliği sağlamak, kopmaları ve çözülmeleri engellemek amacıyla para ve gıda yardımında bulunulduğu kaydedildi. Bartın‘daki FETÖ operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 37 kişiden 1’i savcılık sorgusu sonrası serbest bırakıldı. 31 kişi çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 4 kişi tutuklanırken, 1 kişi için ise ev hapsi cezası kararı verildi.

Bartın’daki FETÖ operasyonunda ortaya çıkanlar

Bartın‘daki FETÖ operasyonu kapsamında bulunan depoda, 20 tona yakın gıda ve temizlik malzemesi bulunmuştu. Bu malzemelerin örgüt mensuplarına yardım için tutulduğu kaydedilmişti. KOM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan açıklamaya göre, örgütün bu yardımları yapma nedeni “örgütün dinamik ve canlı yapısını yeniden tesis etmek, örgüt üyeleri arasında ‘biz’ duygusunu geliştirerek moral ve motivasyon sağlamak”. FETÖ’nün bu uğurda yurt dışından ve eski Kaynak Holding yöneticilerinden gelen paralar ve toplanan himmetlerle örgüt mensuplarına yardım yaptığı kaydedildi. Ayrıca, örgüt tabanının örgütten kopmasını önlemek de bu yardımların yapılmasının en büyük nedenlerinden.

Çetele tutarak örgüt mensuplarına fişleme yapmışlar

FETÖ, bu yardımları yapmak için bir çetele oluşturmuş. Bu çeteleye göre, yardımları almak için gereken bazı şartlar var. Öncelikle, yardım yapılacak kişilerin örgüte bağlılıklarının teyit edilmiş olması gerekiyor. Bunun dışında, adli işlem gören tüm örgüt üyelerinin adli işlem sonuçları, etkin pişmanlıktan faydalanıp faydalanmadıkları gibi özellikleri de çeteleye kaydediliyor. Bu çetele sayesinde tekrar örgütsel sorumluluk alıp alamayacakları belirlenen örgüt üyeleri takip ediliyor.

Operasyon kapsamında örgüt üyelerinin tuttukları çeteleler ele geçirilmişti. Bu çetelelerin incelenmesiyle, yakını cezaevinde olan örgüt mensuplarının “bizden/bizden değil” şeklinde fişlendikleri, itirafçı olan veya ayrıldığını tespit ettikleri kişileri de yardım listesinden çıkarıldıkları ortaya çıkmıştı. Yardımların; KHK ile ihraç edilmiş, cezaevinden tahliye olmuş örgüt üyelerine yapıldığı belirtiliyor. Ayrıca, örgütün kendinden gördüğü kişileri de örgüt amaçları doğrultusunda yeni görevlere yönlendirdiği ifade edildi.

Sosyal medyada propaganda görevi

Erzak yardımını alan kişilere örgüt tarafından sosyal medyada propaganda yapma ödevi verildiği belirlenmişti. Bu kapsamda, örgüt üyelerinin birbirine zaman ayarlı mesajlar gönderdikleri, telefonlarındaki içerikleri düzenli olarak sildikleri tespit edildi. Yapılan değerlendirmede; örgütün operasyon sonrasında kamuoyunu, toplum vicdanını etkilemek, mağdur rolüne bürünmek amacıyla sosyal medya üzerinden bunun yalnızca insanı yardım olduğunu belirterek STK’ları, insan hakları derneklerini, siyasi oluşumları etiketleyerek propaganda yürüttükleri, bu yolla mağdur maskesi takarak yürütülen soruşturmaların içini boşaltıp, toplumun bakış açısını değiştirmeye çalıştıkları kaydedildi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Bartın’daki FETÖ operasyonunda yeni gelişme yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bartın’daki FETÖ operasyonunda gizli depo bulunmuştu

Yurtdışından ve eski Kaynak yöneticilerinden gelen paralarla marketlerin sanal uygulamalarından sipariş ettikleri ürünleri depoladıkları kaydedildi. KOM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan açıklamaya göre, örgütün bu yardımları yapmasının sebepleri;  “örgütün dinamik ve canlı yapısını yeniden tesis etmek, örgüt üyeleri arasında ‘biz’ duygusunu geliştirerek moral ve motivasyon sağlamak”. FETÖ’nün bu sebeple yurt dışından ve eski Kaynak Holding yöneticilerinden gelen paralar ve toplanan himmetlerle örgüt mensuplarına yardım yaptığı ifade edildi. Ayrıca, örgüt tabanının örgütten kopmasını önlemek de bu yardımların yapılmasının en büyük sebepleri arasında yer alıyor.

Çetele usülü fişleme

FETÖ’nün bu yardımları yaparken bir çeteleye bağlı kaldığı saptandı. Bu çeteleye göre, örgüt mensuplarının bu yardımları almak için sağlaması gereken bazı şartlar var. Öncelikle, yardım yapılacak kişilerin örgüte bağlılıklarının teyit edilmiş olması gerekli. Bunun dışında, adli işlem gören tüm örgüt üyelerinin adli işlem sonuçları, etkin pişmanlıktan faydalanıp faydalanmadıkları gibi özellikleri de çeteleye yazılıyor. Bu çetele sayesinde tekrar örgütsel sorumluluk alıp alamayacakları belirlenen örgüt üyeleri adım adım takip ediliyor.

Operasyon kapsamında örgüt üyelerinin tuttukları çeteleler bulundu. Bu çeteleler üzerinde yapılan incelemelerle, yakını cezaevinde olan örgüt mensuplarının “bizden/bizden değil” şeklinde fişlendikleri, itirafçı olan veya ayrıldığını tespit ettikleri kişileri de yardım listesinden çıkarıldıkları tespit edildi. Yardımları, KHK ile ihraç edilmiş, cezaevinden tahliye olmuş örgüt üyelerinin yaptığı belirlendi. Ayrıca, örgütün kendinden gördüğü kişileri de örgüt amaçları doğrultusunda yeni görevlere yönlendirdiği kaydediliyor.

“Geri döneceğiz” uyarısı

Depodaki malzemelerin, büyük zincir marketlerin sanal uygulamalarındaki online ürün satışındaki kota sınırına takılmamak amacıyla, belirlenen kullanıcı adlarıyla örgüte ait depoların adreslerine çok sayıda sipariş vererek depolandığı belirtildi. Şüphelilerin lise ve üniversite çağındaki çocuklarına burs verilerek örgüte bağımlı kılınmaya çalışıldıkları ifade edildi. Ayrıca, örgüt üyelerine “cezaevlerinin dışarıdan daha güvenli olacağı günlerin geleceği” şeklinde söylemlerle “geri döneceğiz” mesajı verildiği belirlendi.

Sosyal medyada propaganda görevi

Erzak yardımını alan kişilere örgüt tarafından sosyal medyada propaganda yapma görevi verildiği tespit edildi. Bu kapsamda, örgüt üyelerinin birbirine zaman ayarlı mesajlar gönderdikleri, telefonlarındaki içerikleri düzenli olarak sildikleri kaydedildi. Yapılan değerlendirmede; örgütün operasyon sonrasında kamuoyunu, toplum vicdanını etkilemek, mağdur rolüne bürünmek amacıyla sosyal medya üzerinden bunun yalnızca insanı yardım olduğunu belirterek STK’ları, insan hakları derneklerini, siyasi oluşumları etiketleyerek propaganda yürüttükleri, bu yolla mağdur maskesi takarak yürütülen soruşturmaların içini boşaltıp, toplumun bakış açısını değiştirmeye çalıştıkları belirtildi.

353 bin 500 lira ele geçirildi

Bartın‘daki FETÖ operasyonu kapsamında baskın yapılan adreslerde;

353 bin 500 lira, 77 cep telefonu, 14 hafıza kartı, 43 flash bellek, 30 laptop ve tablet, 20 hard disk, 6 ruhsatsız av tüfeği ve tüfeklere ait fişekler, 1 kuru sıkı tabanca, 2 orijinal şarjör, 6136 kapsamına giren 111 fişek, 7 Mikro SD kart, 53 CD ve DVD, 1 çek, 70 yasaklı yayın evine ait olduğu değerlendirilen kitap, 2 tapu senedi, 28 FETÖ ile bağlantılı fotoğraf, 3 banka dekontu, 22 terör örgütü ile ilişkili olduğu değerlendirilen not defteri ve ajanda, 310 örgüt ile iltisaklı olduğu değerlendirilen kişilere ait sanal market fişi ve çok miktarda erzak paketi bulundu.

Gözaltına alınan şüphelilerin sorgulanmaları devam ediyor. 

KAYNAK: SABAH

Bartın’daki FETÖ operasyonuna ilişkin yeni detaylar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ borsası kuran Akalın’a 2 yıl 6 ay hapis

Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan‘ın avukatlığını yapan Kazım Yiğit Akalın ile beraber polis memurları İsmail İ., Bayram Y., Ertuğrul Osman T. ve Rıza E. ile avukat olan Mehmet Asım İplikçioğlu, davanın sanıkları arasında bulunuyor. Karar duruşması, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesince görüldü. Sanıklar, avukatları ile beraber salonda hazır bulundu. Bir önceki celse açıklanan esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyeti sanıklar hakkındaki kararını verdi. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve ilk duruşmada tahliye edilen sanık avukat Akalın, “rüşvete teşebbüs” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca Akalın’a 1 milyon 396 bin 360 lira adli para cezası verilmesine hükmedildi. Sanık avukat Mehmet Asım İplikçioğlu hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. Mahkeme heyeti, sanık polisler İsmail İ, Bayram Y, Ertuğrul Osman T. ve Rıza E’nin “rüşvet” suçundan beraat etmeleri yönünde karar verdi.

FETÖ’cü birçok ismin avukatı

FETÖ borsası kurmaktan 2 yıl 6 ay hapis cezası alan Kazım Yiğit Akalın, FETÖ’nün birçok kritik isminin de avukatı aynı zamanda. O isimler şunlar:

• FETÖ’den yargılanan Akfa Holding sahipleri Fatih Aktaş ve Ferhat Aktaş,
• FETÖ’den yargılanan tekstilci işadamları Bünyamin Gülçek ve Adil Gülçek,
• TUSKON davası sanıklarından Ömer Faruk Kavurmacı ile Aydınlı Grup patronu Mustafa Şevki Kavurmacı

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ borsası davasında karar çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“En yüksek türbin 3 bin rakımda”

Santralin İşletme Müdürü Rıza Sarısaç, proje kapsamına tüm türbinlerin kurulduğunu ve santralin devreye alındığını ifade etti. Projenin hayata geçirildiği bölgenin rüzgar enerjisi üretimi için en uygun yerlerden biri olduğunu belirtti. “Buranın tercih edilmesinin sebeplerinden biri rakım olarak yüksek olması. En yüksek tribünümüz 3 bin rakımda. Burası Türkiye’nin en doğusunda ve ülkenin en yüksek rakımındaki enerji santralidir. Rüzgar konusunda çok verimli bir bölge. Yüksek bir noktada yer alması rüzgarı daha iyi almasını sağlıyor. Bu da enerji üretimine iyi katkı sağlıyor.” diye konuştu.

“Son teknoloji kullanıldı”

Sarısaç, santralde 23 kişinin istihdam edildiğini dile getirdi.

“Yüksekte olduğumuz için kar yağışı çok oluyor. Tipi sürekli yollarımızı kapatıyor. Özel bir iş makinesiyle sahaya çıkıyoruz. 50 megavat gücü var. Uygun rüzgarda 50 bin haneye yetecek kadar anlık elektrik üretebiliyoruz. Santralimiz bu bölgede ilk. Son teknoloji kullanıldı. Meydana gelen arızaya anında müdahale edilebilir özelliği var.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin elektrik üretiminde yeşilin payı büyüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu

4’ü polis 2’si avukat 6 sanık yargılanıyor

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını bildirdi. Buna göre, sanık polis memurları Bayram Y., Ertuğrul Osman T. ve Rıza E.’nin müdahil Şahap Çak’ın dosyasının lehine sonuçlanması için aracıları kullanarak “rüşvet” suçunu işledikleri kaydedildi. Bu sebeple sanıkların ayrı ayrı 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep edildi. Mütalaada, sanık polis İsmail İ.’nin beraat edilmesi istendi.

Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan‘ın avukatlığını yapan Kazım Yiğit Akalın ve sanık Mehmet Asım İplikçioğlu’nun ise görevlerinin ifasıyla ilgili bir işi yapmak üzere para talep eden polis memurlarının taleplerine aracılık ettikleri kaydedildi. Avukatların, FETÖ borsası şebekesi kurdukları ve bir iş adamına;

“Hakkınızda FETÖ soruşturması var. Emniyette tanıdıklar var. 150 bin dolar karşılığında takipsizlik alabilecek şekilde emniyette fezleke hazırlatacağız.” şeklinde teklif yaptığı belirtilmişti.

Mütalaada, bu iki sanığa rüşvete aracılık suçunu işledikleri iddiasıyla, ikişer yıldan altışar yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi. Mütalaaya karşı beyanları sorulan sanık avukatlarının ek süre istemini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

FETÖ borsası davası hakkında iddianame

İddianame, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından düzenlendi. İddianamede, Hazine ve Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü ile Şahap Çak ve Gökalp Çak, müşteki sıfatıyla bulunuyor.

İddianameye göre, babasının gözaltına alınmak istenmesinin nedenini araştıran Gökalp Çak, şirket avukatlarından İplikçioğlu’nun konuyu takip etmesini istedi. Bu görüşmede, dosyanın Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli polisler tarafından babası lehine sonuçlanacak şekilde hızlıca hazırlanması için 150 bin dolar istendiğini öğrendiği ifade edildi. Çak’ın, bu durumdan rahatsız olması üzerine şikayette bulunması üzerine soruşturma başladı. Sanık İplikçioğlu’nun hakkında soruşturma izni alındıktan sonra ifadesine başvurulduğu, ifadesinde avukat sanık Kazım Yiğit Akalın‘ın ismini verdiği kaydedildi.

Soruşturma kapsamında el konulan dijital materyaller üzerinde yapılan incelemeler sonucu, bazılarının birbirleriyle irtibatlı olduğu belirlendi. Sanıkların ifadelerinde rüşvet iddialarını reddettikleri tespit edildi. İddianamede, sanıklar Bayram Y., İsmail İ, Rıza E. ve Ertuğrul Osman T.’nin “rüşvet”, sanık avukat Kazım Yiğit Akalın ile avukat Asım İplikçioğlu’nun da “rüşvete aracılık” suçunu işledikleri iddiasıyla ikişer yıldan altışar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Zengin FETÖ’cülerin avukatı

FETÖ borsası kurmaktan hakkında dava açılan Kazım Yiğit Akalın, FETÖ’nün önemli isimlerinin de avukatlığını yapmıştı. O isimler şunlar:

• FETÖ’den yargılanan Akfa Holding sahipleri Fatih Aktaş ve Ferhat Aktaş,
• FETÖ’den yargılanan tekstilci işadamları Bünyamin Gülçek ve Adil Gülçek,
• TUSKON davası sanıklarından Ömer Faruk Kavurmacı ile Aydınlı Grup patronu Mustafa Şevki Kavurmacı

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ borsası iddiacılarının avukatının yargılanmasına devam edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu Sami Boydak hakkında dava başlatıldı. Boydak, Kayseri’de gözaltına alınarak 12 Temmuz 2018’de 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmıştı. Karar duruşmasında, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 3 yıl 1 ay hapis cezası almıştı. İş insanı Boydak, 19 Ocak 2019’da Kayseri Erkilet Havalimanı’nda yakalanmıştı. Yapılan bagaj kontrolleri sırasında üzerinden 3 kilo 600 gram altın ile 40 bin ve 200 bin TL’lik senet çıkmıştı.“6649 sayılı suç gelirini aklanmasının önlenmesi kanununa muhalefet” suçundan gözaltına alınan Boydak, sorgusunun ardından adliyeye çıkartıldı. Boydak, sevk edildiği Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı kararıyla serbest bırakılmıştı. Hakkında iddianame hazırlanan Boydak’ın, ilerleyen günlerde ilk kez hâkim karşısına çıkacağı ifade edildi.

FETÖ’cü Sami Boydak için 10 yıl hapis cezası isteniyor

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’cü Sami Boydak hakkında yürütülen soruşturma bitirildi. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunun hazırlanmasının ardından tamamlanan soruşturmada iddianame hazırlandı. İddianame, Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianame kapsamında, Boydak hakkında, “terörizm finansmanını önleme kanuna muhalefet” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava başlatıldı.

FETÖ‘cü Sami Boydak, Erkilet Havalimanı’nda gözaltına alındıktan sonra ifade vermişti. Eşiyle beraber Suudi Arabistan’da oturma izinlerini olduğunu belirten Boydak, şunları kaydetmişti:

“Kiraladığımız dört katlı villa evimiz var. Bu evi yaklaşık 2,5 yıl önce kiralamıştım ve bu kira devam ediyor. İkamet sürem 20 gün sonra dolacağından hem ikamet yenileme hem kira bedeli olarak ayrıca bir miktarını ise yardıma muhtaç kimselere zekat olarak vermek için götürüyordum. Altın, Suudi Arabistan’da daha kıymetli olduğu için orada bozduracaktım. Altınlar tamamen kendi tasarruflarım.”

Ayrıca, havalimanında yanında bulunan altınların kendi tasarrufları olduğunu iddia eden Boydak,

“Eşim ve kızım ile Suudi Arabistan’a gitmek için saat 15.00 sıralarında Kayseri Havalimanı’na gittik. Burada uçağa binmek için geçiş yaptığımız esnada x-Ray cihazından geçerken, güvenlik görevlileri çantamdaki altınları fark ettiler ve gümrük görevlilerine bilgi verdiler. Üzerimde bulunan söz konusu altınları kendi tasarruflarımla yaklaşık 5-6 yıldır biriktiriyordum. Bunların bir kısmını kendime ait 2 aracı sattığımda, kızımın doğumu ve yaş gününde gelen altınlar ile birlikte iş yerime ait kazancımdan elde ettiğim tasarruflarımı altın olarak değerlendirdim.” şeklinde konuşmuştu.

Boydak ailesinin FETÖ’yle ilişkisi

Boydak Holding’in yöneticilerinin büyük bir kısmı FETÖ üyeliğinden yargılanmıştı. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Temmuz 2018’de görülen karar duruşmasında, Holding’in üst yöneticisi Memduh Boydak, “silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Holdingin eski yöneticileri Mustafa, Bekir, Erol ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7 yıl 6 ay, holdingin eski yönetim kurulu başkanı Hacı Boydak aynı suçtan 11 yıl 10 ay 15 gün, eski holding yöneticisi Şükrü Boydak ise aynı suçtan 10 yıl hapis cezası almıştı. Eski Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak ise, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanmıştı.

FETÖ üyesi Boydak, şok bir kararla adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı. Boydak’ın hesabından 17 Şubat 2014 tarihinde 3 milyon TL paranın Bank Asya’daki hesaplara aktarıldığı belirlenmişti. Boydak, FETÖ üyeliğinden 7.5 yıl hapis cezası almıştı. Hakkındaki hapis cezasının onanmasına rağmen dosyası Yargıtay’da bekleyen Boydak, tutuksuz yargılanıyor. 

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’cü Sami Boydak hakkında istenen ceza belli oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) sözde Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı tekrar hâkim karşısına çıkartıldı. İnandı, 5 Temmuz 2021’de Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) gerçekleştirdiği operasyonla yakalanmıştı. 1995 yılında yerleştiği Kırgızistan’da gizli yöneticilik yapan İnandı, 2010 yılında Kırgızistan vatandaşlığına geçerek buradaki tüm FETÖ okullarının yöneticiliği yapıyordu. Türkiye’de İçişleri Bakanlığı’nın terör arananlar listesinde yeşil kategori ile aranan İnandı’nın yakalanması, örgüt içinde büyük paniğe sebep olmuştu. FETÖ’nün Orta Asya sorumlusu İnandı hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

FETÖ elebaşına övgüler dizdi

FETÖ’nün Orta Asya genel sorumlusu olan Orhan İnandı‘nın yargılandığı davanın duruşması Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık İnandı katılırken avukatları da salonda hazır bulundu. 

Kendisine söz verilen İnandı, FETÖ’yü “hizmet hareketi” şeklinde tanımlayarak örgütle bağlantılarını anlattı. FETÖ ile üniversiteye başladığı 1985 yılında tanıştığını, okuldan mezun olduktan sonra da Ankara ve Trabzon’da örgütle iltisaklı dershanelerde öğretmenlik yaptığını söyledi. İnandı, “talebe sorumluluğu” gibi sıfatları kullanmadığını ileri sürerek, 1995 yılında örgütün Kırgızistan’daki okulunda çalışmaya gittiğini belirtti. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in okul açın talimatı sonrasında örgüt üyelerinin çeşitli ülkelerde okullar açtığını belirten İnandı, şunları kaydetti:

“Okul açanlar her zaman eğitime önem vermişlerdir. Türkiye’de de açılmasına öncü oldu, Allah razı olsun.”

Sanık İnandı, Kırgızistan‘da yasal olarak çalışan okulun faaliyetlerine ilişkin büyükelçilik ile bilgi paylaştıklarını, her iki ülke yetkilileri tarafından da faaliyetlerinin takdir edildiğini ileri sürdü. Ayrıca, bir dönem Kırgızistan’daki okulun eşyalarını FETÖ’nün kapatılan finans organı Kaynak Holding’den temin ettiklerini, belirli dönemlerde Türkiye’ye ziyarette bulunup holding yetkilileriyle toplantılar yaptıklarını ve bunların örgütsel toplantı olmadığını iddia etti.

“Onun evi (FETÖ elebaşı) manevi merkezdir.”

Savunmasında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’den “hoca efendi” şeklinde bahseden Orhan İnandı, “ülke imamı, kıta imamı” şeklindeki sıfatları hiçbir zaman kullanmadığını, Pensilvanya’dan talimat almadığını öne sürdü. Örgüt elebaşı Gülen’in ABD’deki malikanesinde kısa bir süre kaldığını, buradaki ibadet ve sohbetlere katıldığını anlatan İnandı, terörist olarak nitelendirilemeyeceğini iddia etti. FETÖ’nün Orta Asya imamı İnandı, şu ifadeleri kullandı:

“Onun evi (FETÖ elebaşı) manevi merkezdir. Gider kalırdık. Namaz kılar kitap okurduk, hoca efendi ders verirse katılıp dinlerdik. Bunların amaçları iyi, doğru insan olmaktı.”

İnandı Pensilvanya ziyareti sırasında FETÖ’nün çekirdek kadrosundan olan Naci Tosun, FETÖ’nün akademik yapılanmadan sorumlu imamı Şerif Ali Tekalan gibi isimlerin de olduğunu ve fikir alışverişlerinde bulunduklarını ifade etti. Savunmasında FETÖ’nün, örgüt üyelerine sağladığı finans desteği ile ilgili konuşan İnandı;

“Hapse giren, ihraç edilenlerin ailelerine yardım ettiklerini duydum ve bundan mutlu oldum. Talimatla yapılmıyor, birisine yardım etmek nasıl kötülük olabilir?” şeklinde konuştu.

FETÖ’nün Orta Asya sorumlusunun tahliye talebi reddedildi

Örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock’u kullanmadığını söyleyen İnandı, idianamede yer alan suçlamaları kabul etmedi. FETÖ adına kimseye talimat vermediği iddia eden İnandı, tahliye talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı, savunmanın alınması ve tanıkların dinlenilmesinin ardından görüş belirterek, sanık Orhan İnandı‘nın tahliye talebinin reddedilmesini ve tutukluluk halinin devam etmesi yönünde talep bildirdi. Duruşmaya ara verilmesinin ardından mahkemeye başkanlık eden Abdullah Köksal, ara kararları bildirdi. Buna göre, gelecek celse diğer tanıkların dinlenilmesine ve mevcut delil durumu gereği İnandı’nın tutukluluk halinin devam etmesine hükmedildi. Duruşma, 14 Nisan tarihine ertelendi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’nün Orta Asya sorumlusu yeniden hâkim karşısında yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.