Gazeteci Mustafa Kılıç kimdir?

36 yaşındaki gazeteci Mustafa Kılıç, FETÖ’nün kapatılan Taraf ve Bugün gazetelerinde çeşitli eklerde yazarlık yaptı. 2011 yılında Milli Gazete’de İstihbarat Muhabirliği yapan Kılıç, son yıllarda sosyal medya platformlarına ağırlık verdi. Daha önce “Sokaktayız” isimli bir kanal açan Kılıç, bu projesi başarısız olduktan sonra “Daha Neler” isimli kanalını açtı. Dizi-film inceleme üzerine görünen kanalda, yaklaşık son 6 aydır FETÖ‘cüler boy gösteriyor. Kendisini daha fazla saklayamayan Kılıç, Said Sefa, Tarık Toros, Cevheri Güven ve Adem Yavuz Arslan gibi isimleri kanalında ağırladı.

Ayrıca, Daha Neler isimli kanalda, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle önce müebbet hapis cezasına çarptırılan, ardından Yargıtay’ın skandal bir kararıyla tahliye ettiği askeri öğrencilerin çekmiş oldukları “Mavi Otobüs” belgeselinin de reklamını yaptı. Askeri öğrencilerden Adnan Yıldız ile röportaj yapan Kılıç, 15 Temmuz için “aydınlatılmamış” tabirini kullandı. 

Gazeteci Mustafa Kılıç, FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman gazetesine de sahip çıkmıştı.  Akit TV,  Ekim 2015’te Zaman gazetesinin önünde yayın yapmıştı. Zaman gazetesinin kapatılmasını istemeyen bir grup örgüt destekçisi, yayını taciz etmiş ve muhabirlere saldırmıştı. Kılıç da bu provokatörlerin arasında yer almıştı. 

FETÖ‘nün amaçlarına ulaşmak için her yolu denediği aşikar. Medya alanında özellikle yeni kuşağın dikkatini çekmek isteyen FETÖ, medyadaki yapılanmasıyla sürekli zihinleri kendisiyle meşgul tutarak algı tutturmayı başarıyor. Buna en basit örnek, Twitter’da Türkiye gündeminde sık sık hamile tutuklular, KHK’lıların mağduriyetleri gibi konu başlıkları görüyor olmamız. Örgütün terör suçlularını mağdur gösterme politikasının bir eseri olan bu hashtaglerde yapılan paylaşımlar, konu hakkında bilgi sahibi olmayan bir insana “devletin zalim bir organ olduğunu”, FETÖ’cülerin mağdur edildiklerini düşündürtebilir. Zaten bunu istedikleri için de bu algılarına sürekli devam ediyorlar. Gazeteci Mustafa Kılıç’ın izlediği yol ise, kültür-sanat, dizi-film incelemesi gibi popüler alanlara yönelip belli bir takipçi kitlesi edindikten sonra bu kitleyi FETÖ propagandasına maruz bırakmak oldu. 

Gazeteci Mustafa Kılıç FETÖ desteğini gizleyemedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi sonrasında, Anayasa’nın 120. Maddesi kapsamında 21 Temmuz 2016’da Bakanlar Kurulu Kararıyla yurt genelinde olağanüst hal (OHAL) kararı verilmişti. Bunun yanı sıra, darbe teşebbüsü ve Terörle Mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler ve bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemek için Kanun Hükmünde Kararnameler ile çeşitli konularda düzenlemeler getirilmişti. KHK’lar ile, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu belirlenen ve FETÖ ile ilişkili kurum ve kuruluşların büyük bir kısmı kapatılmış, kapatılan kurum ve kuruluşların bağlı oldukları şirketlerin ticaret sicilden terki yapılarak bunların devranılan varlıkları Hazine’ye devredilmesi sağlanmıştı. Milli güvenliği korumak kapsamında önlemler devam ederken, FETÖ’cülerin mal varlıkları hakkında dondurma kararı verildi. Resmi Gazete’de yayınlanan kararla, 770 teröristin mal varlıklarının dondurulduğuna dair açıklama yapıldı. Mal varlıkları dondurulan 770 kişiden 454’ünün FETÖ üyesi olduğu kaydedildi.

Aralarında Adil Öksüz de var

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre; FETÖ/PDY, PKK/KCK, dini istismar eden terör örgütleri ve sol terör örgütü mensubu olmak üzere 770 teröristin Türkiye’de bulunan mal varlıkları donduruldu. Mal varlığı dondurulan FETÖ’cü isimler arasında, darbe girişimini yöneten sivil imamlardan Adil Öksüz de bulunuyor. Bunun yanı sıra, FETÖ’nün medya ayağındaki tetikçiliği görevini üstlenen isimlerden; Adem Yavuz Arslan, Cevheri Güven, Tarık Toros, Tuncay Opçin, Said Sefa ve Ekrem Dumanlı da listede yer aldı. Örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in isminin ön plana çıktığı listede, İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın İpek, eski Samanyolu TV Genel Koordinatörü Hidayet Karaca, Abdullah Aymaz, FETÖ’nün kumpas savcısı Zekeriya Öz, Ahmet Kurucan, Cemal Uşak, Cevdet Türkyolu, Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil, Önder Aytaç ve Şerif Ali Tekalan gibi isimler var. Ayrıca, FETÖ ile bağlantıı Niagara Vakfı’nın da mal varlığı donduruldu.

PKK/KCK terör örgütünden ise 108 teröristin mal varlığı donduruldu. Mal varlığı dondurulanlar arasında, Ferhat Abdi Şahin, Hülya Oran, Duran Kalkan, Murat Karayılan, Ali Haydar Kaytan, Cemil Bıyık, Fehman Hüseyin ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kardeşi Nurettin Demirtaş var. Hizbullah, DEAŞ, El Kaide, İslami Hareket Örgütü, Kudüs Ordusu ve El Nusra gibi dini istismar eden örgütlerden 119 kişinin Türkiye’deki mal varlıkları dondurulurken, DHKP/C, MKP, MLKP, TKP/ML, DKP/BÖG ve DEV-KAR gibi sol terör örgütleri üyesi 89 kişi de mal varlığı dondurulanlar arasında yer aldı.

FETÖ’cülerin mal varlıkları donduruldu, işte o liste…

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’cülerin mal varlıkları Resmi Gazete’de yayımlanan kararla donduruldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

2017 yılında, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) medya yapılanmasına yönelik soruşturma açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturmanın ardından, açılan davanın duruşması 27 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirilmişti. Savcı Murat Çağlak tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün medya yapılanması hakkında bilgiler verilerek, örgütün medyayı algı operasyonları için nasıl kullandığı hakkında detaylı bilgiler yer almıştı. İddianamede adı geçen isimler arasında sosyal medyada “fuatavni” ismiyle tanınan Said Sefa ve kapatılan Meydan gazetesinin yazarı Atilla Taş da yer almıştı. Sanık Atilla Taş, “örgüte yardım etmek” suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası almıştı. 6 Mart 2020’de görülen duruşmada ise mahkeme, sanıklardan Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız ve Atilla Taş yönünden verilen hükümlerin bozulması yönünde karar vermişti. Diğer 17 sanık hakkında verilen cezalar ise Yargıtay tarafından onanmıştı.

Atilla Taş duruşmaya katılmadı

FETÖ’nün medya yapılanması kapsamında Yargıtay tarafından cezaları bozulan Atilla Taş ve Ulusal Parti Genel Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun da aralarında bulunduğu 8 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında sanıklar kendilerini savundu. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklar Ünal Tanık, Yakup Çetin, Ahmet Memiş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş avukatlarıyla beraber hazır bulundu. Sanık Atilla Taş ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada dinlenen sanıklar savunmalarını yaparak adli kontrollerinin kaldırılması yönünde talepte bulundu. Savunması alınmayan Atilla Taş dışındaki 7 sanığın adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verildi.

Sanıklardan Ali Akkuş’u tanıdıklarını beyan eden 3 tanık,  Akkuş’un Zaman gazetesinde herhangi bir örgütsel bağ ile değil profesyonel iş kapsamında çalıştığını ve FETÖ propagandası yaptığını görmediklerini ifade etti. Sanık Ünal Tanık ve Yakup Çetin hakkında da tanıklar benzer ifadeler kullandı.

Avukatı beraat talep etti

Atilla Taş’ın avukatı Sevgi Kalan, müvekkilinin attığı tweetlerle ilgili suç unsuru oluşmadığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Taş ile ilgili “ihlal” kararı verdiğini söyleyerek bu kararın dikkate alınması gerektiğini belirtti. Avukat Kalan, suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle müvekkili Taş hakkında ayırma ve beraat kararı verilmesini istedi.

Mahkeme, haklarında adli kontrol tedbiri bulunan sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Ünal Tanık, Yetkin Yıldız, Yakup Çetin, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Cemal Azmi Kalyoncu’un adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti. Sanık Atilla Taş’ın ise, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinden yargılanması için Adalet Bakanlığı’ndan izin beklenmesini dikkate alan heyet, bu suçlama yönünden savunması alınmayan Taş hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi. Dosyasının ayrılması talebi ise daha sonra değerlendirilecek.

Duruşma, 17 Şubat tarihine erteledi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Atilla Taş hakkında karar verildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Suç örgütü lideri Sedat Peker, 12 videoluk bir seri ile hükümet hakkında bildiklerini anlatacağını iddia ederek, 2 Mayıs 2021 tarihinde Youtube üzerinden yayınladığı ilk videodan itibaren muhalif kesimin desteğini almayı başarmıştı. Peker’in videoları, özellikle Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının ilgisini çekmişti. Attığı iftiraların ise FETÖ tetikçileri tarafından aylar önce dile getirilmiş olması, aralarında planlı bir ilişki olabileceğine dair şüpheleri uyandırmıştı. Firari FETÖ tetikçisi Cevheri Güven, Emre Uslu ve “Fuat Avni” ismiyle sosyal medyada FETÖ adına algı çalışması yürüten hesabın yöneticilerinden Said Sefa gibi isimlerle ağız birliği yapan Peker’e, terör örgütünden bir destek hamlesi daha geldi. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Ağustos 2017’de tutuklanarak cezaevine gönderilen FETÖ’cü Enver Altaylı, Peker’e açık mektup yazdı.

FETÖ’cü Enver Altaylı Sedat Peker’den duacı oldu

Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu FETÖ’cü Enver Altaylı tarafından yazılan mektup, “Sözüm Sedat Peker’e” ifadeleriyle başladı. Altaylı Peker’e methiyeler dizerken, Türkiye aleyhine attığı iftiralar nedeniyle de kendisine teşekkür etmeyi ihmal etmeyerek: “Açıklamaların ülkenin, devletin temizlenmesi için bir fırsattır ve ifşaatın millete yapılan hizmettir. Bu hizmetin karşılığını Rabbim sana versin.” dedi.

Altaylı, Peker’e dua ederek: “Ben sana şunu yap, bunu yapma, şunu açıkla, şunu açıklama, demeyeceğim. Güzel bir abdest al, iki rekat namaz kıl, Rabbinin huzurunda iki rekat namaz kıl ve Rabbin huzurunda ağla. Rabbinden yardım iste. O sana. Ne yapacağını gösterecektir. Rabbim yardımcın olsun.”  ifadelerini kullandı. Mektup, cezaevindeki Altaylı’nın ailesi tarafından sosyal medya hesabından açık bir şekilde yayınlandı.

Mektubun tam metni:

“Sözüm Sedat Peker’e. Hepimiz zamanı geldiğinde Mahkeme-i Kübra’ da elbette hesap vereceğiz. Sen de, ben de. Allah ininde kim makbul, Kendisi bilir. Ne kendimi temize çıkarırım, ne de başkasını suçlarım. Şimdi gördüğüm şudur. Açıklamaların ülkenin, devletin temizlenmesi için bir fırsattır ve ifşaatın millete yapılan hizmettir. Bu hizmetin karşılığını Rabbim sana versin. Ben sana şunu yap, bunu yapma, şunu açıkla, şunu açıklama demeyeceğim: Sevdiklerinden, vatanından uzaksın. Etrafında insanlar olsa da yalnızsın. Ben  de dört yıldır cezaevinde tehlikeli tutuklu olarak 10 metrekarelik bir hücrede sosyal temastan tecrit edilmiş olarak Rabbim”in huzurundayım. Ne casusum ne de terör örgütü üyesiyim. Rabbim bilir masumum. Bu dönem benim için bir tefekkür ve arınma dönemidir. Bu dönem, senin için de bir tefekkür ve arınma dönemi olsun. Ben sana şunu yap, bunu yapma, şunu açıkla, şunu açıklama, demeyeceğim. Güzel bir abdest al, iki rekat namaz kıl, Rabbinin huzurunda iki rekat namaz kıl ve Rabbin huzurunda ağla. Rabbinden yardım iste. O sana. Ne yapacağını gösterecektir. Rabbim yardımcın olsun. Feridüddin Attar’ın Tezkiretül Evliyasını oku. Fudayl bin İyaz isimli mübarek bir zat vardır. O Allah sevgilisini kendine örnek al. Bir zaman namlı bir eşkiya iken, Rabbim onu ahde vefa sahibi, cesur ve yüreğinin derinliklerinde Allah’ına olan imam olduğu için sevdiği kullarının arasına kattı. Fudayl’ın Öyküsü Allah’a inanır, çadırında çok namaz kılardı. Ama haramilerin reisi idi. Kervanları soyar, kadınlara dokunmaz, gariplere yardım ederdi. Bir gün adamları bir kervanı bastı. Kervanbaşı on bin altını ile kervandan ayrıldı. Yolu Fudayl’ın çadırına düştü. Altınları ona emanet bıraktı. Fudayl “koy şuraya, dursun. Sonra alırsın” dedi. Kervana döndü. Herkes bağlanmış ve talan edilmişti. Fudayl’ın çadırına döndü. Anladı ki Fudayl eşkıya başıdır. “Yandım, altınımı elimle eşkiya başına teslim ettim” dedi. Fudayl ona “emanetin şuracıkta, al git” dedi. Kervancı hayretle. Fudayl “bizde emanete hıyanet yoktur” dedi. Yine bir kervan soyacaktı. Kervanda bir kişi, şu ayeti okuyordu. Fudayl işitti: “İman edenlerin, Allah’ı anmak ve Haktan inen gerçeği düşünmekten dolayı kalplerinin saygıyla yumuşaması hâlâ gelmedi mi? (Hadit Süresi, 16) Fudayl der ki, “Bu ayet benim içimi okundu. Yüreğime dokundu.” Başını secdeye koydu. Tövbe etti. Uzun uzun ağladı. Herkesle helalleşti. Fudayl’ın Halife Harun Reşid’e yaptığı nasihat önemlidir. Attar’ın Tezkiretül Evliya isimli kitabında Harun Reşit ile görüşmesi anlaşılır. Fudayl’ın hayatı hepimize örnek olsun.”

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’cü Enver Altaylı Sedat Peker’e destek mektubu yazdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sedat Peker’in adı ,2 Mayıs 2021’de sosyal paylaşım platformu Youtube’da yayınladığı ilk videosundan bu yana Türkiye gündeminde kalmayı başarıyor. İlk yayınladığı videosunda, 12 videoluk bir seri ile hükümet hakkında bildiklerini aktaracağını iddia eden Peker’in videoları, özellikle muhalif kesim tarafından ilgiyle karşılanıyor. Muhalif kesimin yanı sıra, Fethullahçı Terör Örgütü’nün yayın organları tarafından da desteklenen bu videolarda atılan iftiralar sebebiyle hükümetin istifaya çağrılması, hatta yargılanması isteniyor. Suç örgütü lideri Sedat Peker’in videolarına konu olan iddiaların büyük çoğunluğunun temellerinin ise FETÖ tetikçileri tarafından aylar önce atılmış olması, aralarında planlı bir ilişki olabileceğine dair şüphe uyandırmıştı. Peker’in videolarının perde arkasında Fethullahçı Terör Örgütü’nün bulunduğuna dair bazı kanıtları derledik.

Cevheri Güven’le ağız birliği

Sedat Peker, Türkiye’nin Kolombiya ile kokain ticareti yaptığını, uyuşturucu koridoru kurmak için Venezuela’ya Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın gittiğini iddia etmişti. FETÖ tetikçisi Cevheri Güven 23 Haziran 2020 tarihinde, Youtube kanalı üzerinden yayınladığı bir videoyla aynı iddiaları dile getirerek, Kolombiya’dan çıkan 5 ton kokainin Türkiye’den gönderileceği sırada yakalandığını, Türkiye’nin yeni kokain güzergâhlarından bir tanesi olduğunu ve bunun devlet tarafından organize edildiğini belirtmişti. FETÖ’nün algı operasyonlarını yürüten Nokta gazetesinin eski genel yayın yönetmeni olan Cevheri Güven, yurtdışında yaptığı yayınlarla Türkiye’ye yönelik karalama politikaları yürütmesiyle biliniyor.

Emre Uslu’nun ağzından kaçırdığı plan

FETÖ’nün bir başka tetikçisi olan Emre Uslu, 8 Aralık 2020 tarihinde bir video paylaştı. Bu videoda, Amerikan Başkanı Joe Biden ve Avrupa’lı liderlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı oyun dışı bırakmak için bir plan üzerinde uzlaşma sağladığını iddia eden Uslu, bahsi geçen planın 6 aylık bir sürede uygulanacağını anlattı. Planın başarılı olması durumunda ise, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de iktidar olacağını söyledi.

Dikkat çekici bir başka nokta ise, Emre Uslu’nun bu planın finansmanının Birleşik Arap Emirlikleri tarafından karşılanacağını ifade etmesiydi.

Sedat Peker’in videolarının Birleşik Arap Emirlikleri’nde kendisine tahsis edilen lüks otel odalarında çekildiği ortaya çıkmıştı.

Sedat Peker’in, Birleşik Arap Emirlikleri’nin piyonu ve Ortadoğu’nun kiralık katili olarak bilinen Muhammed Dahlan ile silah ticareti yaptığı da iddialar arasında. Muhammed Dahlan, aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişimini fonlayan isimlerden biri olması nedeniyle Türkiye’de kırmızı bültenle aranıyor.

Sedat Peker’in yolu 2015 yılında Emre Uslu’yla kesişmişti. Sosyal paylaşım platformu Twitter’da kendisine “mafya” diyen Emre Uslu ile yazışan Sedat Peker, orada birtakım itiraflarda bulunmuştu.

FETÖ’nün, kendisinden 1992 yılından beri burs ve bağış adı altında yüklü miktarlarda yardım ve himmet aldığını onaylayan Peker, örgütün tepe yöneticilerinin kendisini evinde ziyaret ettiğini ve kendisine Fethullah Gülen imzalı bir altın saat hediye edildiğini itiraf etmişti. Emre Uslu da yanıt olarak, kendisinin herhangi bir grupla ilişkisinin olmadığını, yalnızca gazetecilik yaptığını söylemişti.

Sait Sefa’nın iddialarını tekrarladı

Fuat Avni ismiyle sosyal medyada FETÖ adına algı çalışması yürüten hesabın yöneticilerinden Said Sefa, Youtube hesabı üzerinden Türkiye’ye yönelik karalama çalışması yürüten isimlerden biri.

Bir süredir, Sedat Peker hakkında açıklamalarda bulunan Sefa, Sedat Peker’in yurtdışına kaçmasının nedeninin Berat Albayrak olduğunu iddia etti. Berat Albayrak’ın, İstanbul’da baronların baronu olmaya karar verdiğini, bu nedenle Sedat Peker’in üstünü çizdiğini iddia eden Sefa’nın videolarının ardından Sedat Peker aynı iddiaları tekrar gündeme getirdi.

Sedat Peker’in FETÖ dergisine verdiği röportaj

Sedat Peker, kendisinin FETÖ’cü olduğuna dair iddiaları yalanlayarak, kendisinin cezaevine girmesinden FETÖ’cülerin sorumlu olduğu hatta cezaevindeyken annesi vefat ettiğinde FETÖ’cü savcıların cenazeye katılmasına izin vermediğini ifade etmişti. 2009 yılında annesi vefat eden Sedat Peker’in 2 sene sonra 2011’de FETÖ’nün yayın organı Aksiyon dergisine röportaj vermesi ise çelişkili bir durum olarak yorumlandı.

Sedat Peker FETÖ’nün çirkin iddialarını yineledi

Fethullahçı Terör Örgütü, 17-25 Aralık yargısal darbe girişimi sürecinde, ahlaksız ithamlarda bulunarak birtakım iftiralar atmışlardı. Sedat Peker, aynı çirkin iftiraları yineleyerek 26 Mayıs tarihinde Twitter’da bir açıklama yaptı.

Bu iftira uzun süre gündemden düşmedi. Mağdur edilen kadının paylaşımları üzerine Sedat Peker, geri adım atarak özür diledi.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Sedat Peker’in FETÖ ile ilişkisinin kanıtları yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kurtuluş, Arjantin’de tutulduğu cezaevinden FETÖ medyasına röportajlar vererek Türk Emniyeti ve adli makamlara iftiralar atarak iltica etmeye çalışıyor.

Interpol yakaladı

İş insanı Gökhan Kalıpçı (27) cinayeti ve AK Parti eski İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un öldürülmesi gibi birçok olaya karıştığı öne sürülen organize suç örgütü elebaşı Serkan Kurtuluş, geçtiğimiz haziranda Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te, Interpol birimlerince yakalandı. Kurtuluş, bir diğer suç örgütü lideri olan Lider Camgöz ile birlikte yakalandı.

Arjantin’de tutuklu bulanan Kurtuluş’un Türkiye’ye iadesi ile ilgili işlemler sürerken, “siyasi sığınma hakkı” için FETÖ ile işbirliği yaptığı öğrenildi. Tutuklu bulunduğu cezaevinden FETÖ ile bağlantılı yayın organlarına röportaj veren Kurtuluş’un kendisini siyasi suçlu gibi gösterip Türk Emniyet ve adli makamlarına iftiralar attığı belirtildi.

Cevheri Güven ve Said Sefa devrede

Organize suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş’un Türkiye’ye iftira atan açıklamalarını ilk yayınlayan isim eski Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni firari Cevheri Güven oldu. Daha sonra devreye giren eski “Fuat Avni” Said Sefa, Kurtuluş’un avukatı ile sözde bir röportaj yaparak yıllardır FETÖ’nün Türkiye’ye attığı iftiraları bu kez avukatının ağzından yayınladı.

Türkiye’de aranan çete üyesi, FETÖ’nün piyonu oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminden 1 gün önce FETÖ’nün Can Erzincan isimli yayın organında darbe tehditleri savuran Ahmet Altan’ın, darbenin sinyallerini Mayıs 2016’da vermeye başladığı belirlendi.

Ahmet Altan, kamuoyunda Fuat Avni olarak bilinen FETÖ firarisi Said Sefa’ya ait Haberdar isimli sitede 10 Mayıs 2016’da kaleme aldığı “Mutlak korku” başlıklı yazısında kullandığı “Sanırım kötü bir piyesin son perdesini seyrediyoruz. Bedeli biraz ağır oluyor ama… Biteceğini bilmek gene de iyi” ifadesiyle darbe hazırlığını bildiğini açık açık gösterdi.

Sarayı yerle bir ederler

Ahmet Altan, 14 Haziran 2016 yine FETÖ’ye ait sitedeki “Ezip geçmek” başlık yazısında ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne yapılacak saldırıyı şöyle tarif etti: “Sarayının duvarları top mermileriyle çöktüğünde eli silahlı insanlar koridorlarda birbirlerini öldürdüğünde iç savaşın ne olduğunu anlar ama geç kalmış olur”, “Sonunda da Erdoğan’ın sarayını yerle bir ederler. Geriye paramparça kanlı bir çöl kalır”

29 kişi şehit oldu

Altan’ın top mermileri, kurşunlar ve yıkılmakla tehdit ettiği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ’cü darbecilerin hedefi oldu. FETÖ’cüler Beştepe’ye bomba attı. FETÖ’cü darbeciler Ahmet Altan’ın saldırılacak dediği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 29 kişiyi bombalı saldırılarla şehit etti.

Beştepe’ye saldırı emrini Ahmet Altan mı verdi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün kapatılan yayın organı Today’s Zaman’ın eski Ankara Temsilcisi FETÖ firarisi Abdullah Bozkurt, seçim sonuçlarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Huber Köşkü’ndeki konuşmasını coşkuyla karşılayan vatandaşlara sosyal medya hesabı üzerinden saldırdı.

Vatandaşların coşkusundan rahatsız olan Bozkurt, “Erdoğan taraftarları dini sloganlar atıyor.” yorumunu yaptı.

İsveç’teki Türklerin seçim sonrası kutlamalarından da rahatsızlık duyan Bozkurt, Uluslararası Demokratlar Birliğini (UID) de hedefe koyarak vatandaşların tekbir getirmesini eleştirdi.

Bozkurt, FETÖ’ye ait Türkiye’de yasaklı Turkishminute.com adlı sitede kaleme aldığı yazıda ise halkın iradesini yok saydı ve muhalefetin de kabul ettiği seçim sonuçlarını “tartışmalı” olarak nitelendirerek “kaos tacirliğini” sürdürdü.

“Neden saygı duyayım kardeşim”

FETÖ’ye ait Türkiye’de yasaklı tr724.com sitesinde Seçim Ardıç ismiyle yayımlanan makalede, özgür iradesini sandığa yansıtan Türk halkı adeta “günah keçisi” ilan edildi.

Makalede, “Ekonomi bu hâlde iken bunların müsebbibi bir isme yüzde 52 destek veren halk da Pirus zaferini kutlayabilir. Türkiye Erdoğan’ın elinde küçülecek, halk daha da fakirleşecek.” ifadesi kullanıldı.

Kapanan Zaman gazetesinin eski çalışanlarından Kamil Maman, “Şu cümleye bitiyorum: ‘Halkın iradesine saygı duymak gerek’. Neden saygı duyayım kardeşim.” yorumunu paylaştı.

Firari gazetecilerden Bülent Keneş de Twitter hesabında bu paylaşıma yer verdi.

Uluslararası topluma Türkiye’ye “baskı” çağrısı

FETÖ’nün ABD’deki çatı kuruluşu AfSV tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Uluslararası topluma, Türk hükûmetine baskı uygulamaya devam etme ve Erdoğan’ı tebrik etmekten kaçınma çağrısında bulunuyoruz.” ifadesine yer verilerek Türkiye’ye karşı ABD’de kara propaganda yapılıyor.

MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri casusluk amacıyla temin edip açıklama suçlarından yargılanan eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ise seçim sonuçlarının ardından yaptığı paylaşımda seçmenleri aşağılayarak “Uzay madenciliği: 30, kıraathanede kek: 52” ifadelerini kullandı.

FETÖ firarisi Ergun Babahan da sosyal medyada “Gece yarısı asker devreye girdi ve bütün partiler hizaya geldi bence.” ifadelerini paylaştı.

Erdoğan’ın “faiz lobisi” ile mücadelesinden rahatsızlık duydular

FETÖ’ye ait Türkiye’de yasaklı tr724.com sitesindeki makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz lobisine” ilişkin tavrı da eleştirildi. Makalede, “İlk rövanş maçının ismi dünden belli. Kendi tabiri ile ilk hesaplaşmayı, doları ve faizi yükselten lobilerle yapacak.” yorumunu yapan FETÖ’cü yazar adeta “faiz lobisinin” avukatlığına soyundu.

Bununla yetinmeyen Ardıç, “faiz lobisiyle” mücadeleye muhalif tavır sergileyerek “Böyle bir iklimde Türkiye’nin bizzat Erdoğan’dan mütevellit riskleri daha da artacak.” ifadesinde bulundu.

FETÖ’nün “ayaklanma” beklentisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimden galibiyetle çıkması halinde sokaklara çıkılması ve Gezi türü bir ayaklanma beklentisi içerisine giren bazı FETÖ’cüler bu arzularını açıkça dile getirdi. Firari FETÖ mensuplarından Emre Uslu, daha önce internet üzerinden yaptığı açıklamada “Seçim gibi kendi oyunu muhafaza etmek üzere insanların sokağa çıkması kadar meşru bir şey yoktur. Bütün dünya bunu alkışlar.” ifadeleriyle Gezi türü bir ayaklanma beklentisini açığa vurmuştu.

Ancak CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin “Kaybettik.” açıklaması sonrası beklentileri boşa çıkan FETÖ’cüler, sosyal medyadan buna tepki gösteren paylaşımlarda bulundu. ”Fuat Avni” adlı hesabın kurucusu olduğu tespit edilen ve firari olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Said Sefa, İnce’yi hedef tahtasına koyarak “Beyefendi, yeni düzeni meşrulaştırma aparatından öteye geçemeyen biri oldu, ya farkında değil hâlâ ya da farkında ve görevini icra ediyor.” yorumunu yaptı.

Muhalefete dair asparagas iddialar yalanlandı

FETÖ’cü hesaplardan, seçim gecesi İnce hakkında “kaçırıldığını” ima eden iddialar da ortaya atıldı.

Firari FETÖ’cü Abdulhamit Bilici, Twitter hesabından İnce’nin seçim sonuçlarının hemen ardından basın açıklaması yapmamasına ilişkin, “Kahramanca meydan okumalardan sonra bu sessizlik çok tuhaf. Karanlık koridorlarda cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi için çok saygın bir hukuk profesörünün kafasına silah dayatılmış bir ülke olduğumuz insanın aklına her şey geliyor.” iddiasını ortaya atmıştı. Ancak İnce’nin kaçırıldığına yönelik haberlerin tamamen asparagas olduğunu açıklaması FETÖ’cüleri “yalancı” çıkarttı.

“Balyoz’da kumpas” davası sanıklarından firari FETÖ’cü Tuncay Opçin’in “Seçim tam Nasrettin Hoca fıkrası. Kedi buradaysa ciğer nerede? Ciğer buradaysa kedi nerede? Mitingleri birlikte izledik.

Yüz binler buhar olup uçmadığına göre seçimde yaşanan başka bir ‘olay’ var.” açıklaması da tepki çekti.

Oylar çalındı diyerek halkı sokağa dökmek istediler

Firari Adem Yavuz Arslan da sosyal medya hesabından seçim akşamı Anadolu Ajansı (AA) ile TRT’ye ithamlar yöneltti. “YSK ile AA verileri arasında uçurum var.

Manipülasyonda çığır açıyorlar.” iftirasını atan Arslan’ın bu savı çok sayıda tepki mesajı aldı.

Ayrıca “Oldu bittiye getirip seçimi yine çalıyorlar. Aynı tezgâhlar aynı yöntemler.” gibi asılsız iddialarla seçimin meşruiyetine gölge düşürmeye çalışan Arslan, oyların “çalındığı” iddialarına da yer verdi.

Arslan, Ali İpek’e ait “Biz bas bas bağırırken kimse kafasını kuma gömmeseydi hiç gerek kalmayacaktı bunlara” tweetini de paylaşarak halka adeta sokak çağrısı yaptı.

FETÖ’cüler seçim sonuçlarını hazmedemedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ firarisi Said Sefa daha önce yaptığı bir açıklama ile “24 Haziran’da Erdoğan seçilirse bugünlere de rahmet okuyacağız.” demişti.

"Fuat Avni" isimli hesabı yönettiği ortaya çıkan FETÖ'cü Said Sefa:
24 Haziran'da Erdoğan seçilirse bugünlere de rahmet okuyacağız." pic.twitter.com/KheXFkX4Nn

— Yekvücut (@yekvucutcom) May 13, 2018

FETÖ davalarına Başbakanlık adına katılan avukat Hayrettin Bıyıklıoğlu, yargılanmasına devam edilen darbe girişimi davalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Avukat Bıyıklıoğlu, sanıkların yargılama sürecini sekteye uğratmak için artık yeni stratejiler geliştirdiklerine dikkati çekti.

Davaları uzatma stratejisi

Bıyıklıoğlu, duruşma sürelerini uzatmak için sanıkların yoğun bir çaba sarf ettiklerini vurgulayarak “Darbe davalarında sona gelince sanıklar inkâr taktiğinden davaları uzatma stratejisine geçti. Savunma yapmaktan kaçarak davaların karara bağlanmasını engellemek isteyen sanıklar, bu tutumlarıyla örgüt adına hareket ettiklerini bir kez daha ortaya koymuştur.” tespitini yaptı.

“Suçsuzlarsa neden kaçıyorlar?”

Bıyıklıoğlu, “Aylar öncesinden hazırlanan duruşma listelerine rağmen bazı sanıklar savunma yapmaktan kaçıyor. Daha sonra bu sanıkların avukatları da duruşmalara gelmeyerek savunma alınmasını engelliyor. Madem suçsuzlar, neden savunma yapmaktan kaçtıklarını merak etmiyor değilim.” ifadelerini kullandı.

“İçerden çıkacaklarını zannediyorlar”

Sanıkların davaları uzatma girişiminin 24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinin yaklaşmasıyla daha da yoğunlaştığına işaret eden Bıyıklıoğlu, şöyle devam etti: “Seçim yaklaştıkça darbe sanıklarını ilginç bir heyecan sardığını görüyoruz.

Ara verilen davaların bir sonraki duruşmasının 24 Haziran seçimlerinden sonraya bırakılması için ısrar eden sanıklar, mevcut siyasi konjonktürün değişmesiyle içeriden çıkacaklarını zannediyorlar.”

FETÖ sanıkları davalarını 24 Haziran’dan sonraya bırakmaya çalışıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yürüttüğü Zeytin Dalı Harekâtı’nın 58. gününde Afrin ilçe merkezi ele geçirildi. Şehir merkezine Türk bayrağının asıldığı Afrin’de şehrin kuzey, doğu ve batı bölgeleri tümüyle kontrol altına alınarak teröristlerden temizlendi.

Zeytin Dalı Harekâtı’nın ilk günlerinde terör örgütü PKK lehine propaganda yürüten FETÖ firarileri, Afrin’in ele geçirilmesinin ardından çılgına döndü.

FETÖ’cüler sosyal medyada Türkiye’nin sınır güvenliğini güvenceye almak ve olası bir terör koridorunu önlemek üzere yürüttüğü harekâtı itibarsızlaştırmaya çalıştı.

Kapatılan Today’s Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Türkiye’nin Afrin’e “kayyım” atadığı tezviratını dillendirdi.

FETÖ’nün “Haberdar” isimli internet sitesinin sahibi Sefa Said, TSK ve ÖSO mensubu askerleri “çete” olmakla itham etti.

Kapatılan Bugün gazetesinin eski yazarı firari Ergun Babahan da Afrin’in yağmalandığını iddia ederek terör örgütü PKK’nın yalanlarını sahiplendi.

FETÖ firarilerinin kara propagandasının aksine uluslararası hukuk ve anlaşmalar çerçevesinde hareket eden Türkiye, sivil halkın zarar görmemesi için gereken her türlü tedbiri aldı. Bununla birlikte terör örgütü PKK’nın sivillerin bölgeden ayrılmasına engel olduğu, çocukları bile zorla silah altına alarak çatışma alanına sürdüğü biliniyor.

Zeytin Dalı Harekâtı, terör örgütleri FETÖ ve PKK’nın iş birliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Terörist kardeşliği: FETÖ’cülerden PKK’ya açık destek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.