ÖNDER AYTAÇ için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Tue, 23 Aug 2022 13:52:35 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png ÖNDER AYTAÇ için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetonun-mit-imami-gundemden-dusmuyor/ Tue, 23 Aug 2022 13:49:24 +0000 https://yekvucut.com/?p=56771 FETÖ mahrem imamı Temel Alsancak adına açılan Twitter hesabı, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut hakkında birtakım iddialar ortaya attı. Örgütün...

FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ mahrem imamı Temel Alsancak adına açılan Twitter hesabı, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut hakkında birtakım iddialar ortaya attı. Örgütün emniyet mahrem imamı Alsancak’ın adını taşıyan hesap, geçtiğimiz günlerde öldüğü iddia edilen “Dr. Sinan” kod adlı Karabulut’a örgüt tarafından çeşitli imtiyazlar tanındığını yazdı. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, Karabulut’un öldüğünü, sessiz sedasız gömüldüğünü iddia edilmişti. Bir dönem polis akademisinde dekan yardımcılığı yapan Aytaç, daha sonra Karabulut’un ölmediğini, İngiliz ve Alman istihbaratından kaçmak için öldü süsü verildiğini belirtmişti. Alsancak adını taşıyan hesabın ifadelerine göre Karabulut, Türkiye’den rahatlıkla firar etti ve Almanya’da sığınma hakkını kullandı. Karabulut’un, örgütün kendisine tanıdığı imtiyazlar sayesinde Almanya’da lüks bir yaşantı sürdüğü de iddialar arasında bulunuyor.

FETÖ’nün MİT imamı Karabulut’a Almanya’da lüks ev

FETÖ’nün eski Türkiye emniyet imamı Temel Alsancak adına açılan hesap, şunları kaydetti:

“Dr. Sinan hakkında yazılanlara ek olarak: Ülkeyi mağdur ettiği insanlar gibi zor şartlarda terk etmedi. Yunanistan bariyerinde de takılıp ikinci çileyi çekmedi. Almanya’da sığınma hakkını kullandı. Bu esnada NRW’den Sami ve Cihan’a haber edip ilgilenmeleri talimatını verdik. Kendisine ikamet yeri olarak gösterilen bölgeden ayrılıp Köln’e gelebilmesi için 3700 euro maaşla çalışıyor gösterdiler. Nasıl olsa böyle bir maaş ile iş bulan birisinin ikamet izni çabuk çıkar diye evi ayarlandı. Bahçeli ve lüks muhitte bulunan ev, ikamet izni geç çıkmasına rağmen 2 yıla yakın boş bekletildi. Ev arayan onlarca mağdur olmasına rağmen kirası ödenen evde bu süre zarfında beyefendi sadece bir iki defa gelip mangal yakıp geri döndü. Herkesin çile çektiği süreç bazıları için turistik geziden ibaret. Gören gözler için aşikâr…”

“Ev 2 sene boş durdu”

Temel Alsancak adına açılan hesap, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut’un örgütün diğer elemanlarından farklı muamele gördüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

“O kadar kazanılmış hak görüyordu ki sormak, itiraz etmek aklına bile gelmedi. Bu kadar insan kamp, Heim köşelerinde sürünürken bu denli ayrıcalıklı muamele hak mıydı, helal miydi? Üstelik binlerce insan mağduriyetinden 1. derece sorumlu olan birisi olarak bu mükafat şöyle dursun ‘ben göz önünde olmayayım, farklı muamele görmeyeyim’ diyemedi. ‘Benim için harcanan bu denli mali imkân ile Türkiye’de Yunanistan’da kaç aile geçim sağlar’ diyemedi. ‘Bu paralar birinin şahsi parası değil, kamuya ait, hesabı zor olur’ diyemedi. ‘Ev bulmanın bu kadar zor olduğu dönemde 2 sene boş rezerve edilen evi ihtiyaç sahibi birine verelim’ diyemedi. lmanelle Str. Rodenkirchen’ deki evin sahibi M.İ.oğlu diğer dairelerin tamamını kader ortaklarına verirken gelen talimat ile bu usulsüzlüğe göz yumdu.”

Örgütün üst yönetimine ironik eleştiri

FETÖ’nün mahrem imamı Temel Alsancak adını taşıyan hesap, Murat Karabulut‘u ve örgütün üst kadrosundan Mustafa Özcan ile Mustafa Yeşil’i ironi yaparak topa tuttu:

“Sami ile Cihan, Mustafa Özcan’dan gelen talimata adeta taparcasına biat ederek çevredekilerin yüzüne bakarken yüzleri kızarması bir yana Yaradan’a nasıl hesap vereceklerini düşünmediler. ‘Nasıl daha iyi takla atarız, nasıl konumumuzu koruruz’ derdine devam ettiler. Şimdi gerçekten öldü diye gündem yapılıyor: Be birader zaten hiçbir zaman sizden biri gibi yaşamamış ki sizin için çok önceden ölmüş. Gel gör ki bunu anlayabilen yok denecek kadar az. Bizi eleştiren bu tip değerlendirmeler için ahlak, insaf, izan kastıranlar; Biz on binlerce insanın hayatlarını, çocuklarının geleceğini rezil ettik. Siz hala neyin peşindesiniz? Açın gözünüzü, hele bizimle iş tutanlar utanın kendinizden kan ağlayan insanların sırtından inin. Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil, ben ve bizim ekip açık ve net bir şekilde “haramzadeyiz” söylediğimiz yalanlara utanmadan devam ediyoruz, bunu görmemek imkansız. Siz nasıl oluyor da anlamıyorsunuz? Daha ne olmasını bekliyorsunuz? Anlaşılır gibi değil.”

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut öldü mü? https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetonun-mit-imami-murat-karabulut-oldu-mu/ Sat, 20 Aug 2022 08:47:15 +0000 https://yekvucut.com/?p=56735 Fetullahçı Terör Örgütü’nün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) imamı Murat Karabulut’un önce öldüğü, daha sonra “aslında ölmediği, ölmüş gibi gösterildiği” ileri...

FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut öldü mü? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü’nün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) imamı Murat Karabulut’un önce öldüğü, daha sonra “aslında ölmediği, ölmüş gibi gösterildiği” ileri sürüldü. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, Karabulut’un öldüğünü ve sessiz sedasız gömüldüğünü iddia etti. Karabulut’un adının yazdığı mezarın fotoğrafını da paylaşan Aytaç, şunları kaydetti: “Ben hiç sevmezdim kendisini. Cemaatten “ismi havuza düştü” denilen herkeste katkısı vardı. 1 MİT belgesi düzenlenir ve bir şekliyle “ismi havuza düştü” denilen kişi pasifize edilir ve aktif görevden el çektirilirdi ki Mustafa Özcan’ın da bu konudaki katkısı çoktu. Hala öldüğüne inanamıyorum. Ölümünde bile bir GATAkulle olabileceği kanısındayım.” Aytaç, daha sonra yaptığı açıklamayla FETÖ’nün MİT imamı Karabulut’un ölmediğini söyledi. Aytaç, Karabulut’un Alman ve İngiliz istihbaratı tarafından arandığını, bu nedenle ölmüş gibi gösterildiğini ifade etti.

fetonun-mit-imami-azam-kimdir

FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut kimdir?

“Dr. Sinan” kod adlı Murat Karabulut, örgüt içerisinde despotluğuyla ve FETÖ elebaşından aldığı imtiyazlarla biliniyordu. FETÖ’nün mahrem imamı Özgür Kaya, Karabulut hakkında birtakım itiraflarda bulunmuştu. Kaya’nın itiraflarına göre, FETÖ’nün MİT imamı Karabulut Altunizade FEM dershanesinin 5’inci katında örgüt elebaşı Fetullah Gülen’den aldığı talimatla FETÖ’nün MİT imamı olarak görev yapmaya başladı. 2010 yılına kadar MİT mahrem yapılanmada tek başına faaliyet gösterdi. Üst düzey isimler de kendisine saygı duyuyordu. Karabulut için “Dediği kanun olarak kabul ediliyordu” diyen Kaya, şu itiraflarda bulundu:

“Örgüt içerisinde 2 tip abi profili var. Birincisi kimsenin sözünü dinlemeyen, kimsenin fikirlerine önem vermeyen, Fetullah Gülen’in ismini demokrasi kılıcı gibi gezdiren, kendi çevresine topladığı çok az sayıdaki insanla işlerini yürüten despot abi tipi. İkincisi de örgütün değerlerinden taviz vermeyen ama insanların şahsi işleriyle de biraz daha ilgilenen abi profili. Karabulut bunlarda birincisi olanıydı. Karabulut Fetullah Gülen’in kitabından ders yapmazdı, herhangi bir manevi yönüne de şahit olmadım. Murat Karabulut denilince örgüt içerisinde akla gelen MİT’ti. İşin içerisinde MİT olunca bir güç oluyordu. Fetullah Gülen’in de yönlendirmesiyle, ‘Doktor Sinan’ kod adıyla artık herkes tarafından bilinen, dediğine itibar edilen ve dediği kanun olarak kabul edilen bir şahsa dönüştü.”

fetonun-mit-imami-azam-kimdir
Özgür Kaya

“Tüm bilgileri Fetullah Gülen’e aktarıyordu”

Özgür Kaya, Murat Karabulut’un MİT içerisinde çalışanlarla ilgili edindiği bilgileri örgüt içerisinde güç amaçlı kullandığını söyledi. Karabulut’un tüm bilgileri doğrudan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e aktardığını ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı:

“Öğrenci, öğretmen, müdür, genel müdür olarak tabir edilen şahıslarla ilgili MİT içerisinde bir çalışma olduğunda ya da istihbarat birimlerine böyle bir bilgi düştüğünde, bu bilgiyi Murat Karabulut diğer birimlerle paylaşmak suretiyle onlar üzerinde bir güç oluşturdu. MİT içerisinde çalışan öğrenci olarak tabir edilen şahıslardan elde edilen bilgiler, getirdikleri dokümanlar, anlattıkları bilgiler neticesinde bunları direkt olarak Fetullah Gülen’le paylaşıyor ve Karabulut bu süreçte gerek Gülen nezdindeki konumunu sağlamlaştırıyor, gerekse de örgüt üzerindeki baskıcı tutumunu koruyordu. MİT mahrem yapılanması, diğer mahrem yapıların da mahremi olarak yapılan, kendi içerisinde kesinlikle müdahale ettirmeyen, herhangi bir şekilde dışarıdan bir şahsın içeriye girip, en ufak bilgiye ulaşmasına izin vermeyen bir yapıya dönüştü.”

FETÖ’nün kumpaslarında kilit rol oynadı

Kaya, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut’un örgütün kumpaslarında önemli rol oynadığını ifade etmişti:

“7 Şubat MİT krizinde olay ilk olduğunda kendisi büyük bir heyecan ve gururla nasıl aldık ama dedi. Olay gerçekleşmedikten sonra tipik biri mahrem abi modunda sanki hiçbir şey olmamış gibi, bunu emniyetçiler beceremedi gibi söylemlerle o anki sorumluluğu atmak adına yaptığı söylemler aslında oldukça dikkat çekiciydi. 17/25 Aralık sabahında ‘kartopunun görünen hali bu büyüyecek ve kocaman bir şeye dönüşecek’ dediğini ama daha sonrasında yurtdışına kaçtığını biliyoruz. MİT tırları hadisesiyle alakalı MİT içerisinde elde edilen bilgiler ve bunların ulaştırılması neticesinde yapılan harekat, aynı şekilde 3 Temmuz şike davasından tam 3 ay önce şike olayının nasıl olacağını operasyonun nasıl yapılacağını, kimlerin gözaltına alınacağını, burada neyin planlandığını anlatan şahıstır.”

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

 

FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut öldü mü? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün planlarını polisler nasıl bozdu? https://yekvucut.com/gundem/fetonun-planlarini-polisler-nasil-bozdu/ Sat, 13 Aug 2022 10:49:47 +0000 https://yekvucut.com/?p=56683 1970’lerden itibaren emniyet teşkilatına sızan FETÖ, 2016 yılında gerçekleştirdiği darbe girişiminde emniyetteki “gücünden” faydalanmayı planlamıştı. Nitekim FETÖ’nün bu planı uygulayabilmesi...

FETÖ’nün planlarını polisler nasıl bozdu? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
1970’lerden itibaren emniyet teşkilatına sızan FETÖ, 2016 yılında gerçekleştirdiği darbe girişiminde emniyetteki “gücünden” faydalanmayı planlamıştı. Nitekim FETÖ’nün bu planı uygulayabilmesi çok zor görünmüyordu. Çünkü, 1974’te polis kolejine sızdırdıkları Ramazan Akyürek başta olmak üzere, 1980’lere gelindiğinde emniyet içinde sayısı iyice artan FETÖ mensupları, tarihler 1992’yi gösterdiğinde yalnızca Ankara Polis Koleji içinde yüzde 50 gibi bir oranla emniyet teşkilatına yerleşmiş haldeydi. FETÖ, 15 Temmuz’da emniyetteki adamlarına darbe girişimine direnmemeleri, direnen vatandaş ve polisleri engellemeleri, görev yerlerine gitmemeleri gibi talimatlar verdi. Kendilerinden olmayan ve vatandaşı korumaya çalışan polislere ise acımasızca saldırdı. Rakamlar da bunu kanıtlıyor. FETÖ’cü askerler, 15 Temmuz’da Ankara Emniyet Müdürlüğü, Gölbaşı Özel Harekât Başkanlığı gibi kritik noktaları hedef aldı. Üzerinden 6 sene geçen darbe girişiminde şehit olan 252 vatandaşımızın 62’si polis. Peki FETÖ, o gece neden özellikle polisleri hedef aldı?

Polisler gerçekleştirilmesi planlanan iç savaşa engel oldu

FETÖ, 15 Temmuz’da bir taraftan askeri darbe gerçekleştirmek isterken, bir taraftan da iç savaş çıkarmayı hedeflemişti. Firari FETÖ’cü Ahmet Dönmez’in 15 Temmuz’a ilişkin bir yazısındaki detaylar da bunu destekliyor. Dönmez, darbe girişiminin planlayıcılardan, örgütün kritik ismi Adil Öksüz’ün bir grup “sivil” örgüt mensubuna silahlanma çağrısı yaptığını yazdı. Buna göre Öksüz, silahların Ankara’nın Kazan ilçesinde bir depo bulunduğunu ve örgüt mensuplarının bu depoya intikal ederek silahlanmaları talimatını verdi.

fetonun-sorularla-islamiyet-fetonun-muKazan’ın 15 Temmuz’un en kritik noktalarından biri olduğunu hatırlatmakta fayda var. Direnişin en önemli sahnelerine tanıklık eden Kazan ilçesinin adı daha sonra Kahramankazan olarak değiştirildi. Yani FETÖ, sivil örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere hazırladığı silah deposunun konumunu rastgele seçmemişti.

Ancak, sivil FETÖ’cüler bu depoya gidemediklerini, çünkü yollarda polislerin kendilerini durduklarını belirtmişler. Bu durum, FETÖ’nün polisleri hedef almış olmasını tek başına açıklamaya yetiyor. Vatansever polisler, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı iç savaşın önündeki en büyük engellerdendi.

9 vatandaşımızın şehit olduğu Kahramankazan’da, eğer polisler o gece görevlerini yapmasaydı ve örgüt mensupları rahatça depodan silahlarını almış olsalardı, çıkabilecek kargaşayı ve ölüm sayısını tahayyül edebilmek dahi mümkün değil.

O gece görev yerine giden polisler, halkla beraber mücadeleye katılmış ve daha büyük kargaşalar olmasının önüne geçmişti.

FETÖ’nün eski emniyet imamından talimat: Darbeye direnmeyin!

FETÖ’cü polislerin ise 15 Temmuz’da başka bir görevi vardı: Halkın darbeye direnmesine engel olmak!

FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanmasının önemli isimlerinden Önder Aytaç’ın, örgütün eski emniyet mahrem imamı Temel Alsancak’ı ve örgütün tepe kadrosunu topa tuttuğu paylaşımları da bu durumu kanıtlıyor. Eski polis akademisi öğretim üyesi Aytaç, Alsancak’ın 15 Temmuz gecesi emniyet personellerine direnmemeleri yönünde talimat verdiğini deşifre etti.

fetonun-sorularla-islamiyet-fetonun-mu

Polis Akademisi’nde dekan yardımcılığı gibi görevler üstlenen ve örgütün emniyet mahrem yapılanmasının kilit isimlerinden Aytaç’a göre, örgüt tabanında yer alan emniyet personelleri o gece Alsancak tarafından darbe girişimine direnmemeleri yönünde talimat aldı. Firari FETÖ’cü Aytaç, Alsancak’ın 15 Temmuz’da emniyet personellerine “Ordu yönetime el koydu, görevdeki arkadaşlara söyleyin direnmesinler.” dediğini itiraf etti. Örgütün üst yönetim kadrosuna muhalif isimlerden olan Aytaç, FETÖ’cü emniyet personellerinin bugün KHK ile ihraç edilmeleri, soruşturma kapsamında tutuklanmaları gibi sözde “mağduriyetlerinin” sebebinin de Alsancak, Mustafa Yeşil ve Mustafa Özcan olduğunu söyledi.

Aytaç’ın itiraflarına göre Alsancak “direnmeyin” talimatı verdikten bir saat kadar sonra tekrar bir mesaj verdi. Bu mesajda ise:

“Arkadaşlar bir saat içinde toparlayacaklar. Toparlayamazlarsa başlarına neler gelecek biliyorlar.” ifadeleri yer aldı.

Burada toparlamakla kastedilenin darbe olduğu aşikâr. 

Bu itiraflarla da kalmayan Aytaç, Alsancak, Yeşil ve Özcan’ın örgüt içinde bir çete olduklarını söyledi. Ayrıca, itiraflarıyla gündeme gelen Ahmet Dönmez ve Kamil Maman’ın az bile yazdığını ifade ederek örgütün darbe girişimindeki rolünün göründüğünden daha fazla olduğunun mesajını verdi.

İddianameler Önder Aytaç’ın itirafını doğruluyor

Aytaç’ın itirafları, bugüne kadar FETÖ’nün emniyet içindeki yapılanmasına yönelik soruşturmalarda verilen ifadeler ile de tutarlı. Örgütün emniyetteki kriptolarına yönelik açılan davalar kapsamında itirafçı olanların verdikleri beyanlar, o gece emniyetteki personelin darbeye direnmemesi yönünde talimat aldığını kanıtlıyor. Nitekim iddianameler, FETÖ’cü polislerin o gece çeşitli bahanelerle görev yerine gitmediklerini, darbeye direnmediklerini, direnen halk ve polislere engel olmaya çalıştıklarını gösteriyor.

FETÖ, emniyet personellerine darbeye direnen vatandaş ve kamu görevlilerine engel olmak için “indirin” şeklinde talimat verdi.

FETÖ’cü eski polis Eyüp Şahin’in telefonunun incelenmesi üzerine şu mesaj ortaya çıkmıştı:

“Herkes arkadaşlarını yönlendirsin ve askerlerin müdahalesine yardımcı olunmasını temin etsin. Direnmesinler, direnen emniyet güçlerine engel olsunlar. Özellikle Özel Harekât ve Çeviktekiler askere teslimiyet gösterin. Emniyetten gelen emirleri de yerine getirmeyin. Ankara’da kim varsa silahını alıp direnen herkesi indirsin.”

Yine, Edirne’de darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Enez İlçe Emniyet Müdürü Atilla Akyavuz’un, 15 Temmuz’da polis memurlarına:

“Askerler gelirse direnmeyin, silahlarınızı teslim edin” şeklinde talimat verdiği iddianamelere yansımıştı.

Farklı bir iddianamede, 15 Temmuz’da Özel Harekât Müdürü’nün saat 22.30 sıralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı korumak üzere Huber Köşkü’ne tim sevk edilmesini istediği, bunun üzerine Havacılık Şube Müdürü Mehmet Kurt’un, sanık polis Ender Küçükağ ile pilot Mehmet Barış Aktaş’ı helikopterle Özel Harekât timi Huber Köşkü’ne götürmek üzere görevlendirdiği, ancak sanıkların talimata şu ifadelerle karşı çıktıkları kaydedildi:

“Özel Harekâtçıları oraya götürürsek bu darbeciler bizi asar.”

FETÖ’nün hesap edemediği şey

Tüm bunlar Önder Aytaç’ın itiraflarıyla birleştiğinde şu gerçek ortaya çıkıyor:

Örgütün eski Türkiye emniyet imamı Temel Alsancak, Mustafa Özcan ve Fetullah Gülen’den aldığı güçle emniyete darbe girişimine direnilmemesi talimatını verdi. Bu talimat, FETÖ’cü emniyet müdürleri tarafından örgüt hiyerarşisi içinde üstten aşağı doğru iletildi. Böylece, polisler etkisiz hale getirilecek, darbe girişimi başarılı olacaktı.

Örgütün hesap etmediği iki şey vardı:

Birincisi, hiç tereddüt etmeden direnen halkın iradesi,

İkincisi ise vatanını seven polislerin “direnmeme” talimatlarına kulak asmayıp canlarını ortaya koyarak o gece görevlerini yapmış olmaları.

Tüm şehitlerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz.

FETÖ’nün planlarını polisler nasıl bozdu? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü Önder Aytaç önemli itiraflarda bulundu https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetocu-onder-aytac-onemli-itiraflarda-bulundu/ Mon, 01 Aug 2022 14:40:35 +0000 https://yekvucut.com/?p=56546 Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet mahrem yapılanması imamları kavgaya tutuştu. FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanması yöneticilerinden Önder Aytaç, örgütün eski emniyet mahrem...

FETÖ’cü Önder Aytaç önemli itiraflarda bulundu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet mahrem yapılanması imamları kavgaya tutuştu. FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanması yöneticilerinden Önder Aytaç, örgütün eski emniyet mahrem imamı Temel Alsancak’ı topa tuttu. Eski polis akademisi öğretim üyesi Aytaç, Alsancak’ın 15 Temmuz’da emniyet personellerine “direnmeyin” şeklinde talimat verdiğini itiraf etti. Alsancak’ın, “Ordu yönetime el koydu, görevdeki arkadaşlara söyleyin direnmesinler.” dediğini kaydeden Aytaç, örgüt mensuplarının sözde mağduriyetlerinin sebebinin de Alsancak ve örgütün tepe kadrosu olduğunu söyledi. Aytaç’ın anlattıklarına göre, FETÖ’nün Türkiye emniyet imamı Alsancak, ayrıca ilk talimatının üzerinden bir saat geçtikten sonra tekrar talimat verdi. Bu talimata göre, Alsancak darbeyi kastederek şu ifadeleri kullandı: “Arkadaşlar bir saat içinde toparlayacaklar. Toparlayamazlarsa başlarına neler gelecek biliyorlar.”

FETÖ’cü Önder Aytaç Temel Alsancak’ı ifşaladı

Firari FETÖ’cü, eski polis akademisi dekan yardımcısı Önder Aytaç, örgütün tepe yönetim kadrosuna en muhalif isimler arasında yer alıyor. Aytaç, Almanya’da bir radyoya verdiği röportajda da FETÖ’nün mahrem yapılanmasına yönelik eleştirilerde bulunmuş ve örgütün şeffaf olmadığını ifade etmişti. Aytaç, örgütün Türkiye eski emniyet imamı Temel Alsancak’ın Mustafa Yeşil ve Mustafa Özcan gibi isimlerle beraber örgüt içinde bir çete olduğunu söyledi.

fetocu-onder-aytac-aydin-arman

Aytaç, emniyete sızdırılan örgüt mensuplarının meslekten ihraç edilmeleri ve tutuklanmaları gibi sözde mağduriyetlerinin suçlusu olarak Alsancak, Yeşil ve Özcan üçlüsünü gösterdi. Ayrıca Aytaç, örgüte yönelik eleştirileri ve itiraflarıyla gündeme gelen Ahmet Dönmez ve Kamil Maman’ın az bile yazdığını söyledi.

FETÖ, 15 Temmuz’da emniyeti kontrol altına almaya çalıştı

FETÖ’cü Önder Aytaç tarafından yapılan itiraflar önemli olsa da, FETÖ’nün 15 Temmuz’da polis memurlarını yönlendirdiği ve kontrol altına almaya çalıştığı biliniyor. FETÖ’nün emniyetteki kriptolarına yönelik çeşitli davalarda itirafçıların yapmış oldukları beyanlar da bu gerçeği ortaya koymuştu. Bu davaların iddianamesinde, FETÖ’cü polislerin çeşitli bahanelerle görev yerine gitmedikleri, darbeye direnmedikleri ve direnen halka ve polislere engel olmaya çalıştıkları kaydedilmişti. FETÖ’cü eski polis Eyüp Şahin’in sanık olduğu davada, Şahin’in telefonunun incelenmesi üzerine şu mesaj ortaya çıkmıştı:

“Herkes arkadaşlarını yönlendirsin ve askerlerin müdahalesine yardımcı olunmasını temin etsin. Direnmesinler, direnen emniyet güçlerine engel olsunlar. Özellikle Özel Harekat ve Çeviktekiler askere teslimiyet gösterin. Emniyetten gelen emirleri de yerine getirmeyin. Ankara’da kim varsa silahını alıp direnen herkesi indirsin.”

Yine, Edirne’de darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Enez İlçe Emniyet Müdürü Atilla Akyavuz’un, 15 Temmuz’da polis memurlarına:

“Askerler gelirse direnmeyin, silahlarınızı teslim edin” şeklinde talimat verdiği iddianamelere yansımıştı.

Başka bir iddianamede, 15 Temmuz’da Özel Harekât Müdürü’nün saat 22.30 sıralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı korumak üzere Huber Köşkü’ne tim sevk edilmesini istediği, bunun üzerine Havacılık Şube Müdürü Mehmet Kurt’un, sanık polis Ender Küçükağ ile pilot Mehmet Barış Aktaş’ı helikopterle Özel Harekât timi Huber Köşkü’ne götürmek üzere görevlendirdiği, ancak sanıkların talimata şu ifadelerle karşı çıktıkları kaydedildi:

“Özel Harekâtçıları oraya götürürsek bu darbeciler bizi asar.”

FETÖ’cü Önder Aytaç önemli itiraflarda bulundu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ içinde anlamsız bir tartışma: Şeffaflık https://yekvucut.com/gundem/feto-icinde-anlamsiz-bir-tartisma-seffaflik/ Wed, 13 Jul 2022 12:00:36 +0000 https://yekvucut.com/?p=56335 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarına kucak açan Almanya, örgüte yönelik bakış açısını değiştirmeye başladı. 15 Temmuz’un...

FETÖ içinde anlamsız bir tartışma: Şeffaflık yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarına kucak açan Almanya, örgüte yönelik bakış açısını değiştirmeye başladı. 15 Temmuz’un 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken, Alman haber sitesi Tagesschau’da, 4 Temmuz’da FETÖ ile ilgili bir özel haber yayınlandı. Haberde, Almanya’da yaşayan firari örgüt mensubu Önder Aytaç ve örgütten ayrılan Vahdettin Polat’ın ifadelerine yer verildi. Alman radyo kanalı SWR’ye konuşan örgüt mensupları, örgütün iç yüzüne ilişkin açıklamalar yaptı. Bu açıklamalarla birlikte örgüt içerisinde “şeffaflık” tartışmaları yeniden alevlendi. Bu tartışmaların yanı sıra, bugünlerde FETÖ elebaşı hakkında “öldü, ölecek” haberlerini sıkça duymaya başladık. Beyin ölümünün gerçekleştiği iddia edilen FETÖ elebaşı öldü mü bilinmez. Ancak terör örgütü büyük bir bölünmenin eşiğindeyken başlayan şeffaflık tartışmaları da kılıçların iyice çekilmesine neden oldu.

FETÖ mensupları örgütü Almanya’ya şikayet etti

Alman medyası tarafından servis edilen haberde, örgütün mahrem yapılanması için “Hususi Hizmet” tanımı kullanıldı. Vahdettin Polat’ın “Gizli bir gündemimiz var. Çok sistematik ve planlı bir şekilde kullanılan bir gözetim sistemi kurduk.” demesi örgütün mahrem yapılanması hakkında önemli bir ipucu vererek Alman medyasında yer aldı. 2019’dan beri firari olan Önder Aytaç ise SWR’ye hareketin gizli birimlerinin Almanya’da da faaliyet gösterebileceği endişesi taşıdığını söyledi. Aytaç, “Yalnızca Almanya’da değil, Avrupa’da ve dünyanın diğer yerlerinde de destekçiler bu yapıları inşa ettiler ve işletmeye devam etmeye çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.

Bu haberin FETÖ firarilerinin en sık kaçtıkları ülkelerden biri olan Almanya’da yayınlanmasının ardından örgüt içerisinde bir takım endişeler vuku buldu ve şeffaflık tartışmaları tekrar gündeme geldi. Twitter’da bir örgüt mensubu, Alman medyasına düşen bu haber üzerine diğer FETÖ’cülere tavsiyeler verdi.

feto-papara-feto-muhsin-kara-feto

feto-papara-feto-muhsin-kara-feto

 

Bu tavsiyelerin içinde şu ifadeler yer aldı:

“Kurumsal bir yapıya dönüşün, para alışverişlerinizi kayıt altına alın, şeffaf olun, resmi ünvanlar dışında kimseye hadim, imam, abi vs. sıfatlarla hitap etmeyin, gizli görevler vermeyin, mahlas, lakap vs. kullanmayın.”

Ayrıca, “böyle yaparsanız bu hizmeti soru işaretlerinden, şüphelerden, zanlardan, dağılmaktan ve parçalanmaktan kurtarabilirsiniz. Aksi taktirde, her gün eksile eksile bir gün tamamen yok olacağız.” şeklinde de uyarılarda bulundu.  

Şeffaflık paradoksu

FETÖ içinde şeffaflık tartışmaları ilk kez yaşanmıyor. Ancak, bu tartışmalar hiçbir zaman net olarak bir şey ifade etmeyecek. Çünkü, 1970’li yıllardan itibaren Türkiye’nin her kurumuna sızan örgüt, yapısı ve işleyişi nedeniyle hiçbir zaman şeffaf olmadı. Bu nedenle örgüt mensuplarının örgüte yönelik şeffaflık eleştirilerinin, bugün çıkıp “şeffaf olalım” demelerinin bir karşılığı yok.

Ayrıca, Önder Aytaç gibi mahrem yapılanmanın en kritik adamlarından birinin çıkıp örgütün gizli birimleri hakkında endişesini dile getirmesi de büyük bir çelişki olarak karşımıza çıkıyor.

feto-papara-feto-muhsin-kara-feto

Öncelikle Önder Aytaç’ın babadan yetişme bir FETÖ’cü olduğunu hatırlatmakta fayda var. Babası Aysal Aytaç, 1966 yılından bu yana FETÖ’ye hizmet ediyordu ve kendi ifadesiyle 80 kadar ülkede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in talimatıyla örgüt okulları açılmasını sağlamıştı. Örgütün sözde eğitim kurumlarında yönetim kurulu başkanlığı, genel müdürlük gibi görevler üstlenen Aytaç, 2002 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nda FETÖ mensuplarının yükselmesini sağladı. Kısacası, örgütün önemli isimlerinden birinin oğlu olan Önder Aytaç, 1990’lı yıllarda kendisine sorulan “Siz Fetullahçı mısınız?” sorusuna, “Ne münasebet, ben akademisyenim.” şeklinde yanıt vererek kendisini gizlemişti.

Aytaç, ayrıca örgüt mensuplarından birinin yayınına katılarak şu cümleleri kurmuştu:

“Yaklaşık olarak 4 buçuk yıl Polis Akademisinde dekan yardımcılığı görevi yaptım. Polis Akademisine hep güzel insan aldık biz. Bunların hepsi çok güzel insanlardı. Keşke daha çok güzel insanlar alsaymışız. Kötü olanı biz polis akademisinden mezun etmedik. Keşke hiç etmeseymişiz.”

 Aytaç, açıkça FETÖ’cüleri Polis Akademisine yerleştirdiğini, kendilerinden olmayanları ise mezun etmediklerini itiraf etti.

Önder Aytaç neden örgütü kötülüyor?

Örgütün mahrem yapılanmasının kritik isimlerinden Önder Aytaç, hem örgüt mensuplarını emniyete yerleştiren, hem de FETÖ ile ilgili bağlantısını inkâr ederek takiye yapan bir isim. Bu nedenle bugün Alman radyo kanalına örgütün gizli yapılanması konusundaki endişe ve hassasiyetlerini dile getirmesi samimi değil. Peki, hiçbir zaman şeffaf olmayan Aytaç, neden bugün bu açıklamaları yapıyor?

Örgütün üst yönetim kadrosuna muhalif isimlerden birisi olan Aytaç, örgüt içi bir hesaplaşma yürütmek maksadıyla bu açıklamaları dile getiriyor. Ayrıca, sığındığı Almanya’da kendisini sağlama almak istiyor çünkü FETÖ’nün tehlikeli olduğuna dair Alman medyası gözlerini açmaya başladı.

Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz’un yıl dönümünde Alman gazetesi Die Zeit’de, Volker Siefert imzalı bir makale yayınlanmıştı. Makalede, FETÖ elebaşı ve yandaşlarının Almanya’daki yayılmacı tutum ve eylemleri eleştirilmiş, örgütün ülkedeki “demokrasi ve insan hakları” ile ilgili faaliyetlerine şüphe ile yaklaşılması gerektiği ifade edilmişti. Alman medyasında FETÖ bugüne kadar sayısız kez haber oldu. Yine ülkenin çok satan gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, 2020 yılında Almanya’nın FETÖ’ye yakın yaklaşık 300 kuruma proje desteği adı altında para akıttığını yazmıştı. Aynı gazete, 22 Ocak 2021’de FETÖ konusunu tekrar gündeme taşıyarak, örgütün “İlluminati’den daha tehlikeli” olduğunu belirtmişti. Ağustos 2021’de, www.ndaktuell.de isimli site, örgüt mensuplarının itiraflarına haberinde yer vermişti.

Yani Aytaç veya Vahdettin Polat’ın SWR’ye konuşmuş olmaları çok büyük bir olay olmamakla beraber, Aytaç’ın; sanki kendisi FETÖ’cü değilmiş, örgüte yabancı bir isimmiş de faaliyetlerinden endişeleniyormuş gibi bir maske takınması boşuna değil. Kısacası, Aytaç da Almanya’ya methiyeler düzen babasının izinden giderek kendisini kurtarmaya çalışıyor.

 

FETÖ içinde anlamsız bir tartışma: Şeffaflık yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Alman gazetesi FETÖ’nün gerçek yüzünü yazdı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/alman-gazetesi-fetonun-gercek-yuzunu-yazdi/ Thu, 07 Jul 2022 07:54:25 +0000 https://yekvucut.com/?p=56248 Alman Tagesschau gazetesi, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile ilgili özel bir habere imza attı. FETÖ’den ayrılan Vahdettin Polat...

Alman gazetesi FETÖ’nün gerçek yüzünü yazdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Alman Tagesschau gazetesi, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile ilgili özel bir habere imza attı. FETÖ’den ayrılan Vahdettin Polat isimli örgüt mensubunun SWR radyo kanalına verdiği demeçten alıntılar yapılan haberde, örgütün gizli istihbarat yöntemleri anlatıldı. Polat, SWR’ye verdiği demeçte, “Gizli bir gündemimiz var. Çok sistematik ve planlı bir şekilde kullanılan bir gözetim sistemi kurduk.” ifadelerini kullandı. Haberde, FETÖ’nün kendisini “insan hakları ve demokrasi için kampanya yürüten bir ağ” olarak sunduğu belirtilerek örgüt mensuplarının istihbarat araçları kullanılarak baskı altına alındığı belirtildi. Örgütün mahrem yapılanması, Alman gazetesinde “Hususi Hizmet” olarak adlandırıldı. Gazete, örgütün bu biriminin sadık destekçileri sayesinde Türkiye’de önemli kurumlara sızdığı aktarıldı.

Alman gazetesi FETÖ mensuplarıyla demeçi yayınladı

Habere göre Vahdettin Polat, 2016’ya kadar 12 yıl boyunca örgüt içinde “Hususi Hizmet” adlı gizli bir gözetleme biriminin üyesi olduğunu söyledi. Bu birimin, sadık destekçileri sayesinde Türkiye’de önemli devlet kurumlarına sızdığı ve Polat’ın, gizli örgüt hakkında Alman medyasına bilgi veren ilk üst düzey eski Gülen destekçisi (FETÖ’cü) olduğu ifade edildi.

Haberde, Polat’ın şu ifadeleri yer aldı:

“Benim işim orduyla görüşmek, onlarla ilgilenmek, dertlerini dinlemek, düzenli olarak ziyaret etmekti. Bir nevi dini liderlikti.”

Polat, kendisine sorulan “Hususi Hizmet nasıl ilerliyor?” sorusuna ise,

“Klasik gizli servis yöntemlerine göre çalışan bir yapıdan bahsediyoruz.” diye cevap verdi.

Polat, “Hususi Hizmet” sorumlularının erkenden yurt dışına çıktığını ve şu anda Almanya dahil Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşadıklarını, örgütün demokratik toplumların özgürlüklerini kullandığını belirtti.

Örgütten koptuğunu anlatan Polat, 2016’daki darbe girişiminin ardından tutuklandığını aktardı. 2019’da İstanbul’da yargılandığını ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırıldığını anlattı.

Haberde Önder Aytaç da yer aldı

Haberde Bilim ve Siyaset Vakfı Türkiye Araştırma Grubu Başkanı Günter Seufert’in de darbe girişiminin arkasında örgütün olabileceğine ilişkin, “Bunun gerçekten böyle olduğuna dair birtakım işaretler var.” ifadeleri yer aldı. Böylece, birçok FETÖ firarisine kucak açan Almanya’da, medya 15 Temmuz’u FETÖ’nün gerçekleştirdiğine dair önemli bir adım atılmış oldu.

Haberde, ayrıca Türkiye’den kaçan firari Önder Aytaç’ın da örgütün önde gelen temsilcilerinden olduğu kaydedildi. Aytaç’ın 2019’dan beri Almanya’da yaşadığı belirtildi. Haberde; Aytaç’ın, hareketin gizli birimlerinin Almanya’da da faaliyet gösterebileceği endişesini dile getirdiği ve “Yalnızca Almanya’da değil, Avrupa’da ve dünyanın diğer yerlerinde de destekçiler bu yapıları inşa ettiler ve işletmeye devam etmeye çalışıyorlar.” şeklindeki ifadeleri yer aldı.

Haberde, Aytaç’ın gizli hususi birimlerin, tüm örgütsel yapısının yüzde beşini oluşturduğunu tahmin ettiği yönündeki ifadelerine yer verildi.

Alman gazetesi tarafından “Gülen hareketi” olarak bahsedilen FETÖ’nün, 1980’lerin sonlarında ağını Almanya’ya kadar genişlettiği ve ülkede 150 bin sempatizanı bulunduğu ifade edildi. Ayrıca, ülkede FETÖ’ye bağlı 300 civarında dernek, vakıf, 22 okul, 3 bin civarında şirket ve çeşitli haber portalları olduğunun altı çizildi.

 

Alman gazetesi FETÖ’nün gerçek yüzünü yazdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün büyücüsü yakayı ele verdi https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetonun-buyucusu-yakayi-ele-verdi/ Tue, 28 Jun 2022 07:58:35 +0000 https://yekvucut.com/?p=56081 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında yakalanan Mehmet B.’nin, örgütün “büyücüsü” olduğu tespit edildi. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede,...

FETÖ’nün büyücüsü yakayı ele verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında yakalanan Mehmet B.’nin, örgütün “büyücüsü” olduğu tespit edildi. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, Mehmet B.’nin, örgüt yöneticilerine manevi rahatsızlıkları için muska, nazar ve çeşitli dualar yazarak seanslar düzenlediği ifade edildi. Örgüte yönelik düzenlenen operasyonlar kapsamında ifadeleri alınan şüpheliler, ByLock üzerinden yaptıkları konuşmalarda örgüt mensuplarının manevi destek için büyücüye gittiklerini, büyücünün örgüt üyelerine muska ve çeşitli dualar yazdığını söyledi. ByLock konuşmalarında adı geçen Mehmet B.’nin adı Kaynak Holding’de ele geçirilen dua listesinde de adı vardı. Bu listelerde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu toplam 944 kişinin ismi bulunmuştu. Mehmet B.’nin 10 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

FETÖ’nün büyücüsü örgüt yöneticileriyle irtibatlı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Mehmet B.’nin örgütün tepe yöneticileriyle irtibatlı olduğu belirlendi. Bu isimler arasında; 17-25 Aralık’ın planlayıcısı olarak bilinen FETÖ imamı Necdet İçel, örgüt yöneticisi Halit Esendir, FETÖ tutuklusu Süleyman Ünsal ve FETÖ elebaşının özel sekreteri Cevdet Türkyolu bulunuyor. Mehmet B.’nin, ByLock üzerinden bu kişilerle irtibat kurduğu tespit edildi. ByLock incelemesinde, Halit Esendir, Süleyman Ünsal ve Cevdet Türkyolu’nun Mehmet B. ile koordineli çalıştığı, örgütün güçlenmesi için dualar istedikleri belirtildi. Ayrıca, örgüt yöneticilerinin Mehmet B. aracılığıyla büyü yaptırdıkları da iddialar arasında bulunuyor. Hakkında tanık ifadeleri bulunan Mehmet B.’nin, örgütün amaçları doğrultusunda hareket ettiği ifade edildi.

fetonun-buyucusu-alinti-alintilar-

Halit Esendir

Hakkında itirafçı beyanları var

FETÖ soruşturmaları kapsamında ifade veren şüpheli Polat Ö., psikolojik rahatsızlıklar yaşadığı için diğer örgüt üyeleri tarafından Mehmet B.’ye yönlendirildiğini aktardı. Polat Ö., FETÖ’nün büyücüsü Mehmet B.’nin kendisine muska yazıp dua ettiğini söyledi. ByLock üzerinde yapılan incelemeler sonucu, örgüt üyelerinin kendi aralarında konuşurken Mehmet B. hakkında “Güvenilir mi?” şeklinde sorular sorduğu, bu sorulara ise “Evet, bizden.” şeklinde cevaplar verildiği kaydedildi.

Tüm delilleri inceleyen savcılık, Mehmet B. hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan iddianame hazırladı. İddianamede, Mehmet B.’nin ByLock kullanıcısı olduğu, örgütün finansman şirketlerinde SGK kaydı bulunduğu ve örgüt mensuplarıyla ankesörlü telefon üzerinden görüşmeler yaptığı ifade edildi. Mehmet B.’nin örgüt üyelerinin manevi rahatsızlıkları için ulaştıkları bir isim olduğu, dua listesinde adının geçmesi ile bu durumun kesinleştiği aktarıldı. Hakkında 10 yıla kadar hapsi istenen Mehmet B.’nin, Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacağı öğrenildi.

Önder Aytaç’ın “Ekmeğe büyü yapılıyor” iddiası

FETÖ’nün büyücüsünün deşifre olması, firari FETÖ’cü Önder Aytaç’ın “Halk ekmeğe büyü yapılıyor” şeklindeki iddiasını anımsattı. Aytaç, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda AK Parti’nin ekmeklere büyü yaptığını, böylece insanları etkisi altına aldığını iddia ederek kendisini komik duruma düşürmüştü. Aytaç, bir belediyenin halk ekmek firmasında çalışan arkadaşının, kendisine buralarda yapılan ekmeklere büyü yapıldığını söylediğini iddia etmişti.“Sanırım bu insanlar her gün ekmeklere acem-i büyü vb melanetler yapıyorlar.” diyen Aytaç, belediyelerin insanları etki altına almak için böyle bir yönteme başvurduğunu ileri sürmüştü. Devamında ise “Bu yüzden aldığımız ekmek ve süt gibi ürünleri güvendiğimiz yerlerden almalıyız” ifadelerini kullanmıştı.

fetonun-buyucusu-alinti-alintilar-

 

KAYNAK: SABAH

FETÖ’nün büyücüsü yakayı ele verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ içinde kopan fırtına dinmiyor https://yekvucut.com/gundem/feto-icinde-kopan-firtina-dinmiyor/ Sun, 19 Jun 2022 09:51:01 +0000 https://yekvucut.com/?p=55885 Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının kendi aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık had safhaya çıktı. Örgüt içi fikir ayrılıkları, güvensizlikler ve cepheleşmelerin giderek...

FETÖ içinde kopan fırtına dinmiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının kendi aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık had safhaya çıktı. Örgüt içi fikir ayrılıkları, güvensizlikler ve cepheleşmelerin giderek derinleşmesinin bir sonucu olarak FETÖ’cüler sürekli kavga ediyor. Öyle medeni üslup takınarak yapılan bir tartışma da söz konusu değil; baya baya küfür, hakaret ve tehditlerin havada uçuştuğu, okumasının da izlemesinin de rahatsızlık verdiği kavgalara şahit oluyoruz. Kaçtıkları ülkelerde sürdükleri rahat yaşamın batmasından mıdır bilinmez, geçtiğimiz günlerde İsveç’teki FETÖ firarileri birbirine girdi. İsveç’e firar eden Muhammed Şaban ve Mehmet Can Seyhan, birbirlerini “çocuk tacizi”yle suçladılar. Aynı şekilde, İngiltere’ye kaçan FETÖ’cü İhsan Yılmaz’ın eşi Arzu Yılmaz ise örgütün sosyal medyadaki tetikçilerinden Aslı R. Topuz’a küfretti. Kendilerini her fırsatta “aydın” ilan eden örgüt mensuplarının tartışmalarındaki seviyesizlik, rezilliklerini bir kez daha kanıtlamış oldu.

Çocuk tacizi skandalı patlak verdi

Twitter’da “isvec_imami” rumuzunu kullanan Mehmet Can Seyhan, FETÖ’cüler tarafından son günlerde karalanıyor. Hakkında “dolandırıcı ve şantajcı” olduğu iddiaları sosyal medyada dolaşan Seyhan, Muhammed Şaban ile kavga etti. Şaban’ın anlattığına göre Seyhan, Şaban’a ve küçük yaştaki oğluna ağır hakaretler etti. Şaban’ın Seyhan hakkındaki iddiaları ve olayın tüm detayları şu şekilde:

 

Seyhan ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, Şaban’ın oğlunu taciz etmediğini, üstelik Şaban’ın kendisine borcu olduğunu ileri sürdü. Tartışma o kadar büyüdü ki örgüt mensupları Şaban’ın haklı bulanlar ve Seyhan’ı savunanlar olarak ikiye ayrıldı. KHK ile ihraç edilmiş firari hâkim Ramazan Faruk Güzel de tartışmaya dahil olarak Seyhan’ın bu tarz vukuatlarının daha önce de yaşandığını, Seyhan’ın taciz ettiği çocuğun psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Bunun üzerine Seyhan öfkelenerek Güzel için “erkek çocukları üzerine cinsel fanteziler kurgulayan pedofili sapık” şeklinde ifadeler kullandı. Mide bulandıran tartışmada firari FETÖ tetikçisi Emre Uslu da Şaban’ın paylaşımını RT’leyerek Şaban’a destek oldu. Tartışma sayesinde ortaya çıkan en korkunç gerçek ise küçük bir çocuğu taciz ederek psikolojisini bozduğu iddia edilen Seyhan’ın, 9-16 yaş aralığındaki çocuklara yazılım kursu veriyor olması.

FETÖ tetikçisi kadınlar birbirine girdi

Bu hafta örgüt içinde yaşanan ikinci kavga ise FETÖ’cü İhsan Yılmaz’ın eşi Arzu Yılmaz’ın Aslı R. Topuz hakkında “o….” demesiydi.

 

Topuz, örgüt içerisinde çok tartışılan bir isim. Gerçek adının Kamuran Tıbık olduğu iddia edilen Topuz, firar ettiği Kanada’da yaşıyor. Eşinin de örgüt mensubu olduğu ve tutuklu olarak cezaevinde kaldığı söylenen Topuz, yazılarında kullandığı dil nedeniyle örgüt içerisinde sık sık eleştiriliyor. Kendisini “entelektüel” olarak tanımlayan Topuz’un küfürsüz veya bel altı konuşmadığı bir paylaşımı neredeyse yok.

feto-kavga-feto-para-kavgasiTopuz, “Zeyd” kod adlı Tuncay Opçin ve Adem Yavuz Arslan gibi isimlerden de destek görüyor. Daha önce örgütün Yalova il imamı Tayfun Tuna’ya “y.vşak” diyerek hakaret etmişti.

İngiltere’de firari durumda olan Arzu Yılmaz ise bukalemun gibi sürekli renk değiştiren bir isim. Türkiye’de yaşarken başörtülü olan ve muhafazakâr bir görüntü veren Yılmaz, İngiltere’de kendisine seküler bir kimlik yarattı.

feto-kavga-feto-para-kavgasi

Yılmaz, kimi zaman Gezi destekçisi, kimi zaman da DHKP-C’li ve PKK’lı kılığına bürünüyor.

feto-kavga-feto-para-kavgasi

Yılmaz, Topuz için ayrıca “şiştik artık, konu bu kadın da değil, ona alanı açan güruh.” dedi. Yılmaz’ın bahsettiği kişiler arasında yer alan Tuncay Opçin, Topuz için “Aslı R. Topuz’u susturmak, yazmasını engellemek en çok kime yarar? Saray’a, AKP’ye, Ergenekon’a. Getirdiği eleştiriler son derece sağlam temellendirilmiş ve reddedilemeyecek argümanlar içeriyor.” ifadeleriyle sahip çıkmıştı. Ayrıca, Tayfun Tuna ile olan kavgasında da Topuz’u desteklemişti. Opçin, yine Topuz’u savunarak şunları yazdı:

Aslı Topuz’a vasat akademisyen hakaret etmiş. Üstad’ın güzel bir sözü vardı: Mücadele-i bi’l huruf mümkün olsaydı, mücadele-i bi’s-suyufa müracaat etmeyeceklerdi. Çapları yetmeyince hakaret ediyorlar.”

Örgütün yönetim kadrosuna muhalif isimlerden Önder Aytaç da Topuz’u sevmeyenlerden.

Aytaç, “Aslı Topuz sevicilere hayret ediyorum.1 kadının erkekleşmesi sendromuna çanak tutan 1 avuç hizmet abisini de merakla izliyorum.” diyerek tepkisini ortaya koymuştu.

FETÖ içindeki kavgaların nedeni ne?

Youtube kanalımızdaki “FETÖ elebaşını 2021’de çökerten 4 kavga” isimli videomuzda, FETÖ içindeki kavgaların 2022’de de şiddetle devam edeceği öngörüsünde bulunmuştuk. Gerçekten de beklenildiği gibi örgüt mensupları sürekli didişiyor. Kendilerini aydın, elit ve eğitimli olarak pazarlayan örgüt mensupları, kavgalar sırasında kullandıkları “mahalle ağzı” dil ile gerçek yüzlerini de kanıtlıyor. Üstelik bu kavgaları yapan isimlerin hiçbiri örgütten afaroz edilmemiş. Yani kavgaları gerçekleştirenler, örgüt içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren FETÖ’cüler. Peki bu kavgalar bize ne anlatıyor? Örgüt mensupları neden sürekli birbirine giriyor?

KHK’lı Celalettin Tokmak’ın kendisi gibi ihraç edilmiş örgüt mensuplarından harem kurduğu ve bu kadınlara şiddet uyguladığı ortaya çıkmıştı. Bu olayı ortaya çıkartan ise yine örgüt mensuplarıydı. Türkiye’de yaşayan örgüt mensuplarının birbirini ifşa etmesi, artık örgüt içi tahammül seviyesinin ve güven alanının daraldığını göstermişti. 

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasıyla hayalleri yıkılan örgüt mensuplarının en büyük kavga sebebi ise “para”. Türkiye’den kaçan örgüt mensuplarından ise nefret ediliyor, çünkü ABD ve Avrupa’daki örgüt mensuplarının rahatını bozuyorlar, bir yük olarak görülüyorlar. Muhammed Şaban’ın Mehmet Can Seyhan hakkındaki şikayet dolu yazısında da bu durumun bir yansıması var. Şaban’ın anlattıklarına göre Seyhan İsveç’e firar ettikten sonra mağdur bir görüntüyle Şaban’dan yardım istiyor.

FETÖ’cülerin para söz konusu olduğu zaman gözlerinin hiçbir şeyi görmediğini Cevdet Türkyolu’nun Osman Şimşek’i tekme tokat dövdüğü kavgadan da hatırlayabiliriz. Yine Atlanta’daki dolandırıcılık olayları da aynı para hırsının sonucuydu.

Ayrıca, örgütün Türkiye’deki ayağının zayıflamasıyla beraber maddi kaynaklarında ciddi bir azalma yaşandı. Çünkü örgütün en büyük kaynağı Türkiye’ydi. Örgüt, devlet kadrolarına sızdırdığı memurlar ve kendisine bağlı iş adamlarından aldığı himmetle ciddi bir finansal güce sahipti. 

Örgüt üyelerinin para hırsının yanında; kıskançlık, çekememezlik, örgüt içinde muhalif taban ile yönetici kadro ve taraftarlarının sürekli çatışması, Türkiye’de kalan örgüt mensuplarının Avrupa ve ABD’deki örgüt mensuplarına olan öfkesi de FETÖ içindeki kavgaların sebepleri arasında. 

 

 

FETÖ içinde kopan fırtına dinmiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Almanya’da 3 FETÖ’cünün banka hesabı kapatıldı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/almanyada-3-fetocunun-banka-hesabi-kapatildi/ Tue, 12 Apr 2022 14:04:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=54681 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının bir numaralı kaçış limanı olan Almanya’da dikkat çekici bir olay yaşandı. Türkiye’den kaçan...

Almanya’da 3 FETÖ’cünün banka hesabı kapatıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının bir numaralı kaçış limanı olan Almanya’da dikkat çekici bir olay yaşandı. Türkiye’den kaçan firari FETÖ’cülere sahip çıkararak FETÖ’cülerin sığınma noktası haline gelen Almanya‘da, 3 FETÖ’cünün banka hesaplarının kapatıldığı belirtiliyor. Alman gazetesi Die Welt tarafından 4 Nisan’da yayınlanan habere göre, Deutsche Bank ülkedeki FETÖ ilişkili 3 kişinin hesabını kapattı. Şahısların gerçek isimlerinin paylaşılmadığı haberde, bir şahıs için “Murat Demir” takma ismi kullanıldı. Hesapları kapatılan 3 FETÖ’cünün Aralık 2021’den beri Türkiye’nin kara listesinde yer aldıkları kaydedildi. Haberde, ayrıca şahısların Münih’te yaşayan Seyfettin Y. isimli bir kişi tarafından şikayet edildiği bilgisi de yer aldı.

Almanya, FETÖ’cülere kol kanat geriyor

Almanya’nın FETÖ’cülere sahip çıktığı biliniyor. Ülkenin, FETÖ iltisaklı dernek ve kurumlara para yağdırdığı gerçeği, Almanya’nın çok satan gazetelerinden Süddeutsche Zeitung tarafından gündeme taşınmıştı. Ağustos 2020 tarihli haberde, Almanya’nın FETÖ’ye yakın olan yaklaşık 300 kuruma “proje desteği” adı altında milyonlarca euro verdiği belirtilmişti. 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra, Almanya’ya sığınan PKK’lı ve FETÖ’cü kişilerin başvurularının kabul edilmesinde etkin rol oynayan Yılmaz S.’nin Türkiye’de yakalanmasının ardından Alman Büyükelçisi Martin Erdmann devreye girerek casusun serbest bırakılması yönünde talepte bulunmuştu. 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumu öncesinde Türkiye’ye miting yasağı koyan Almanya, FETÖ’cülerin Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Baransu, Gökçe Fırat ve Mümtazer Türköne gibi isimler için eylem yapmasına izin vermişti. Zekeriya Öz’ün yanı sıra FETÖ savcısı Celal Kara da Almanya’ya sığınan firari isimler arasında yer alıyor.

FETÖ’cüler Almanya’yı öve öve bitiremiyor

Birçok FETÖ firarisine sahip çıkan Almanya hakkında üst düzey isimler de çeşitli itiraflar yapmıştı. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç’ın babası Aysal Aytaç, Almanya’yı yere göğe sığdıramayarak şu ifadeleri kullanmıştı:

“Şu noktada da takdirle yad edeceğimiz en önemli sebeplerden birisi de Alman hükümeti, Alman devleti, Alman insanları… Alman devletinden Allah razı olsun. Bizi bağırlarına basıp, bize gönüllerini açıp, bize cüzdanlarını açıp bizim en sıkıntılı olduğumuz anda tıpkı Osmanlı’nın yaptığı gibi… Osmanlı da yıllarca dünya üzerinde dara düşmüş pek çok ülkelerin insanlarını almış bağrına basmış, yetiştirmiş. Onların nesli ülkemizde devam ediyor. Şu anda da Alman hükümetinden bu anlamda ‘Allah razı olsun’ demek ihtiyacını duyuyoruz. Çünkü yapmış oldukları şeyler çok büyük önem taşıyor.”

almanyada-olen-fetocu
Aysal Aytaç

FETÖ elebaşının en yakınlarından firari örgüt yöneticisi Halit Esendir de Alman hükümeti tarafından korunduğunu itiraf etmişti:

“Bulunduğunuz ülkelerde Türkiye’deki problemin büyüklüğüne göre daha yakın davranıyorlar. Ne kadar çok vukuatınız ve probleminiz varsa o kadar kolay işlemleriniz hızlı yürüyor.”

Almanya’da FETÖ’ye karşı uyanış başladı

Ancak, tüm bu gelişmelere rağmen geçtiğimiz yıl Almanya’da Die Zeit gazetesinde, FETÖ’yü konu edinen bir makale paylaşıldı. 15 Temmuz’un 5’inci yıl dönümünde yayınlanan “Almanya’daki Gülen hareketi…Gülen’in ‘Altın Nesli’ yeni bir imaj arıyor” başlıklı makalede, örgütün ülkedeki faaliyetleri topa tutuldu. Alman gazeteci Volker Siefert tarafından kaleme alınan makalede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve yandaşlarının Almanya’daki yayılmacı tutum ve eylemleri eleştirilerek, örgütün ülkedeki “demokrasi ve insan hakları” ile ilgili faaliyetlerine şüphe ile yaklaşılması gerektiği kaydedildi.

Ağustos 2021’de ise, www.ndaktuell.de isimli sitede, örgüt mensubu iki iş adamının itirafları yer almıştı:

Haberde, Yasin isimli itirafçının şu ifadelerine yer verildi:

“FETÖ ileri sürüldüğü gibi bir cemaat değil. Almanya’yı yeni merkezi haline getirdi.”

Mühendis olduğunu ve 29 kişiye istihdam sağladığını belirten şahsın şu ifadeleri de haberde ifade edildi:

“Yurtlarında kaldım. Baskı, sürekli kontrol ve gücün kötüye kullanılması gibi birçok kötü anım var. Daha fazla Zaman gazetesi satmamız için sadece dört saat uyumamıza izin verilirdi. ‘Gülen ABD’den telefon edip öyle talimat verdi’ diyorlardı. Bazı şeyler gülünçtü. Mesela Gülen titrediğinde, ‘Peygamber Efendimizin içine girdiğinin delili’ diyorlardı.”

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Almanya’da 3 FETÖ’cünün banka hesabı kapatıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen öldü mü? https://yekvucut.com/feto-gercekleri/feto-elebasi-fetullah-gulen-oldu-mu/ Tue, 08 Mar 2022 22:05:03 +0000 https://yekvucut.com/?p=54090 8 Mart’ta akşam saatlerinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın firari elebaşı Fetullah Gülen‘in öldüğüne dair iddialar internette dolaşmaya başladı. Pensilvanya’daki...

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen öldü mü? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
8 Mart’ta akşam saatlerinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın firari elebaşı Fetullah Gülen‘in öldüğüne dair iddialar internette dolaşmaya başladı. Pensilvanya’daki elebaşı, son günlerde yayınlanan videolarında hasta olduğunu belirtmiş, ölüm ve miras temalarına değinerek örgüt mensuplarına “nasihat” vermişti. Örgütün yayınevlerinden Blue Dome Press ve Tughra Books, FETÖ elebaşının öldüğüne dair yazı paylaştı. Twitter’da paylaşılan yazıda, “Fetullah Gülen Hocaefendi bugün fani dünyaya veda etti.” ifadeleri kaydedildi. Ayrıca, FETÖ elebaşının isteği üzerine yerine damadı ve özel sekreteri olan Cevdet Türkyolu‘nun geçeceği belirtildi. Ancak, yazı kısa sürede kaldırıldı. FETÖ’cü yayınevleri tarafından paylaşılan yazı önce kaldırıldı, sonra yeniden eklendi.

fetullah-gulen-kac-yasinda-kitaplari-twitter

Silip tekrar paylaştılar

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in öldüğü iddia edildi. İddia ilk önce örgütün ABD’nin New Jersey eyaletinden yayın yapan Tughra Books tarafından Twitter’da paylaşıldı.

feto-elebasi-iyice-kafayi-yedi

Paylaşımda, Gülen’in öldüğü belirtilirken yerine Cevdet Türkyolu’nun geçeceği ifade edildi. Ardından aynı yazı, örgütün ABD’deki yayıncısı Blue Dome Press tarafından da yayınlandı.

feto-elebasi-iyice-kafayi-yedi

Blue Dome Press ve Tughra Books, ayrıca FETÖ’nün Sızıntı’dan sonraki yayın organı olan Çağlayan dergisini de çıkartan ekip.

feto-elebasi-iyice-kafayi-yedi

feto-elebasi-iyice-kafayi-yedi

FETÖ’cü hesaplar tarafından yapılan paylaşımlar kısa sürede silindi. Bunun üzerine firari örgüt yöneticileri iddiaların gerçeği yansıtmadığını, söz konusu paylaşımları yapan hesapların ise hacklendiğini iddia etti. 

FETÖ elebaşı son kaydında örgütün para babalarına seslenmişti

FETÖ elebaşı son yayınlanan ses kaydında, örgüt mensuplarına “para kavgasına tutuşmayın” şeklinde nasihatler vermişti. FETÖ elebaşının bu konuşmayla Cevdet Türkyolu‘nu liderlikten men ettiği anlaşılıyordu.

FETÖ’cüler, elebaşı Fetullah Gülen’in öldüğüne dair paylaşımların, MİT’in Türkyolu üzerinden örgütü parçalama girişimi olduğunu ileri sürdü. Ancak, iddiaların örgüte ait 3 farklı hesaptan paylaşılması, örgütün emniyet mahrem yapılanması yöneticilerinden Önder Aytaç’ın Twitter’da örgüt mensupları tarafından ortak kullanılan hesaplar olduğunu söylemesi gibi faktörler, bu olayın örgütün kendi içindeki anlaşmazlıklar ve liderlik kavgasının eseri olabileceğini gösteriyor. 

 

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen öldü mü? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>